Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

'biz sussak mezarımız konuşacak!'.. (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
'BİZ SUSSAK MEZARIMIZ KONUŞACAK!'..

Beş yüz yıldır beklediğimiz büyük Türk mütefekkir ve aksiyoncusu yetişinceye kadar.. Bu mütefekkir ve aksiyoncu son dört, hele son bir, hele son yarım asırlık gelişimizi menfi hükümlerin en ağırıyla yaftalayıncaya kadar…

Top yekün insanlık ve Türk tarihini muhasebe ve murakabe edinceye kadar…

Doğu ve Batı dünyalarının en ince mahsup sırlarını erinceye kadar…

Doğu ve batı dünyalarının en ince mahsup sırlarını olanca saffet ve asliyetiyle meydana çıkarıncaya kadar.

Bu kökün tekliflerini incitmeksizin, Türk’ü yeni zaman meyvelerine kan ve can verecek büyük hamleye kavuşturuncaya kadar…

Vecd, aşk iman ve ahlaka apoletleri sökülmüş eski rütbelerini iade edinceye kadar…

Ruh imarı yerine gelmeden madde süsü diye bir şey olmayacağını anlatıncaya kadar…

Makineyi yapan makine yapılmadıkça makinenin ülkeleri esir ettiğini öğretinceye kadar…

Hakikat için hakikat ölçüsünün muhteşem heykeli önünde maskara korkuluklara yer olmadığını gösterinceye kadar…

İlim ve tarihi doğru belletinceye kadar…

Sahtekarlıklara, maymunluklara, küstahlıklara, maddi ve manevi yol kesiciliklere paydos deyinceye kadar…

Bu gerçeklere bağlı elmas gibi nesilleri tek nesinde yoğuruncaya kadar…

Bu nesiller sokak başlarını tutup kollarını makas gibi açmaya ve “Durun kalabalıklar!” diye haykırmaya başlayıncaya kadar…

Biz sussak mezarımız konuşacak…


NECİP FAZIL KISAKÜREK
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
ÜSTAD NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN DUASI



«Bizi affet!..

Biz, Sevgilinin nuruna lâyık olmaktan düştüğümüz için bu hâle geldik.
O'na lâyık olabilmek kimsenin haddi değil... Fakat lâyık olunamayacağını bilmenin liyakati herkesin vazifesi... İşte bu son inceliğe lâyık olamadığımız için bu hâle geldik.
O nur öyle bir nur ki, ona lâyık olmakta, topyekûn zaman ve mekâna, bu dünyaya ve ötelere malik olmak var... Bu liyakatten düşmekte de, her türlü mahrumluk ve mahkûmluk...
Her türlü mahrum ve mahkûm olduk.
Bizi affet!..

O Nur'un vecd ve aşkı üzerimizdeyken, denizlere, yelkenleri ipekten ve çipalari altından kalyonlar indirdik; karalara da, yolunu viraneye çevirmek yerine mamureye döndüren ordular saldık. Padişahlara «ayağa kalk, kanun huzurundasın» diye ihtar eden hâkimler yetiştirdik. Müspet bilgiler, madenî âletler, kesifler ve buluşlar, hep o Nur'un kendi fert ve cemiyet aynalarımızda tecellisinden... O Nuru körleştirince de Şarkın son 5 asırlık macerası içinde bir zamanlar yaban domuzu hayati süren Garplının sürü hayvani olduk.

Son 150 yıl içinde bizi bu hâlden kurtarmak isteyen hiçbir davranış şifa getiremedi. Zira o Nur'a yeniden liyakat ve bu liyakati yeni zaman ve mekâna tatbik etmek şuurlaştırılamadı. Ters yollara sapıldı. Bu, ilerinin ilerisi şuurun sahiplerine «mürteci» dediler ve onları, asil din gözünde suçlu, o Nur'a liyakati sıfıra indirici, vecd ve ask mahrumu, din ve hikmet cahili kara yobazdan ayıramadılar.

Onları, bize böyle muamele ettikleri için değil bizi, bu muamelenin altından kalkamadığımız için affet!..
Yıldızların, içinde birer cam zerresi gibi küçük kaldığı, pırıl pırıl kaynaştığı sonsuz rahmet denizinin sahibi, sen bizi affet!..

Bizi, boynumuza taktıkları asırlık idam ipini kravat diye taşıdığımız için affet!.. Tek kelimeyle, «Müslüman» yaftası altında Müslüman olamadığımız için affet!..
Ve, bize; kendi öz yurdunda asırlardır lütfen iskâna tâbi muhacirlere benzeyen gerçek Müslümanlara, o Nur'a liyakatin en ileri derecesine bahset; ve ebediyet bestesinden şarkimizi ahenk helezonlarıyla gönüllere nakşet!..
Duamıza öyle bir tesir ver ki, kezzabın mermeri yediği gibi nefesimizin bütün oyuncak mabutları yakıp erittiğini, senin mücerret ve münezzeh birliğin etrafında hiçbir inanış pürüzü bırakmadığını görelim; ve suni teneffüsle açılan bir baygın seklinde bu milletin yavaş yavaş doğrulduğuna şahit olalım!..

150, derken 50 yıldır ruhumuzu ve maddemizi helâk edici her ne yapılmışsa bütün bunların karşısında salhane koyunu gibi seyirci kaldığımız ve hâlâ böyle kalmakta devam ettiğimiz için bizi affet ve sen imdat et!..»


Necip Fazıl KISAKÜREK
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
mirzabeyoğlu.jpg
Necip FAZIL-Salih MİRZABEYOĞLU...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
O Nur'un vecd ve aşkı üzerimizdeyken, denizlere, yelkenleri ipekten ve çipalari altından kalyonlar indirdik; karalara da, yolunu viraneye çevirmek yerine mamureye döndüren ordular saldık. Padişahlara «ayağa kalk, kanun huzurundasın» diye ihtar eden hâkimler yetiştirdik. Müspet bilgiler, madenî âletler, kesifler ve buluşlar, hep o Nur'un kendi fert ve cemiyet aynalarımızda tecellisinden... O Nuru körleştirince de Şarkın son 5 asırlık macerası içinde bir zamanlar yaban domuzu hayati süren Garplının sürü hayvani olduk.

Son 150 yıl içinde bizi bu hâlden kurtarmak isteyen hiçbir davranış şifa getiremedi. Zira o Nur'a yeniden liyakat ve bu liyakati yeni zaman ve mekâna tatbik etmek şuurlaştırılamadı. Ters yollara sapıldı. Bu, ilerinin ilerisi şuurun sahiplerine «mürteci» dediler ve onları, asil din gözünde suçlu, o Nur'a liyakati sıfıra indirici, vecd ve ask mahrumu, din ve hikmet cahili kara yobazdan ayıramadılar.

Onları, bize böyle muamele ettikleri için değil bizi, bu muamelenin altından kalkamadığımız için affet!..
Yıldızların, içinde birer cam zerresi gibi küçük kaldığı, pırıl pırıl kaynaştığı sonsuz rahmet denizinin sahibi, sen bizi affet!..

Bizi, boynumuza taktıkları asırlık idam ipini kravat diye taşıdığımız için affet!.. Tek kelimeyle, «Müslüman» yaftası altında Müslüman olamadığımız için affet!..
Ve, bize; kendi öz yurdunda asırlardır lütfen iskâna tâbi muhacirlere benzeyen gerçek Müslümanlara, o Nur'a liyakatin en ileri derecesine bahset; ve ebediyet bestesinden şarkimizi ahenk helezonlarıyla gönüllere nakşet!..
Duamıza öyle bir tesir ver ki, kezzabın mermeri yediği gibi nefesimizin bütün oyuncak mabutları yakıp erittiğini, senin mücerret ve münezzeh birliğin etrafında hiçbir inanış pürüzü bırakmadığını görelim; ve suni teneffüsle açılan bir baygın seklinde bu milletin yavaş yavaş doğrulduğuna şahit olalım!.. NFKısakürek...
 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Bizi, boynumuza taktıkları asırlık idam ipini kravat diye taşıdığımız için affet!.. Tek kelimeyle, «Müslüman» yaftası altında Müslüman olamadığımız için affet!..
Ve, bize; kendi öz yurdunda asırlardır lütfen iskâna tâbi muhacirlere benzeyen gerçek Müslümanlara, o Nur'a liyakatin en ileri derecesine bahset; ve ebediyet bestesinden şarkimizi ahenk helezonlarıyla gönüllere nakşet!..

Duamıza öyle bir tesir ver ki, kezzabın mermeri yediği gibi nefesimizin bütün oyuncak mabutları yakıp erittiğini, senin mücerret ve münezzeh birliğin etrafında hiçbir inanış pürüzü bırakmadığını görelim; ve suni teneffüsle açılan bir baygın seklinde bu milletin yavaş yavaş doğrulduğuna şahit olalım!..

 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Bu Gün

Bu sabah yine ben, "ben" gibi uyanmadım..
kafamı kaldıracak halim yok yine..
Tavanı seyredip seyredip küfür salladım,
Bir kere de isabet etse, sanki ne olur?

Kendime baktım yine,
yada ayna bana baktı, her zamanki yerinde..
Acıyarak dalga geçiyor benle, mel'un;
"_melon suratlı seni! "

Bu sabah her şey yine aynı..
Dişimi sıkarak bakıyorum etrafa..
Yakında azı dişlerim düşecek,
yada ben sökeceğim kökünden..

Deli miyim neyim?
_ne delisi ilahi,güldürme beni,deli değil zır delisin sen!

Kafiyeli cümlelerden sıkıldım artık..
Aklıma geleni söylemeli,
Ve devrik cümleler kurmalıyım bu gün;
_bu kadarda olmaz ki; kadarda bu ki olmaz!

Bir şeyler yapmalı, atmalı bu sığlığı,
Devrim cümleleri kurmalı,
Hatta birçok çam devirmeli,
Ya da ateşe vermeli bütün çamları!

Sokaklara çıkmalıyım,
Sokaklar beni paklar!
Adamı serttir, delikanlısı merttir sokakların,
Simidi bile başkadır,tozunu sevdiğim..

Karaçalılar büyüttüğüm en derin saksılarda,
Molotoflar ekmeliyim bu gün,en şahanesinden..
Kutsal bir şırıngayla isyan sıkmalı damardan,
yeşil bir dev olmalı,tüm cüceleri yutmalıyım ben..

Mavi bir yıldırım düşmeli baktığım her yere,
beyaz bir kefenle sarmalıyım tüm sahtelikleri,
Duvarlara afiş asmalı, çıkıp meydanlara haykırmalıyım,
Belki bir anarşist, beklide militan,
her anı ölüm kokan, bir de deli bir heyulam..



Kavgalarım olsun bu gün, adam gibi kavgalar!
Naif harflerin beynine sıkmalıyım!
Kan yağdırmalıyım cellâtların üstüne,
Kurşun tükürmeliyim put adamların büstüne!

Bir "ben" olmalıyım ki bu gün;
tarihler dönüp baksın,zaman bile akmasın..
Körler bile görmeli beni, sağırlar işitmeli,
can çekişmeli şeytan, bana her baktığında,
Adımlarım titretmeli cinleri, perileri,
Kafa tutmalıyım nerona,sokakları yakmalı..



Ve Seksen bin âlemin huzuru mahşerinde,
Bir "Ben" olmalıyım bu gün ve yarınlar hiç gelmemeli…

S.Eren
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
SADECE YÜRÜ

Her yan karanlık olsa da* korkma yürü
Yüreğinde bir mum yak
Asla erimeyen* yere damlamayan
Ve asla bitmeyen bir mum olsun..

Her yan ıssız olsa da* ürkme yürü
Al yanına yüreğini* dost yap kendine
Yalnız onun anladığı dili konuş
Ve asla terk etmeden dostunu* yürü..

Her yan bir acı verse de* alma yürü
Çağırsalar da dön diye geri
Duyma* bakma* yönün hep ileri
Ve asla* asla dönme* yürü!

Her yan bataklık olsa da yürü
Ne zift kokusunu duy* ne çamura bat
Sıçramasın üstüne* dikkat et
Gerekirse uçarak geç üstünden* yürü..

Her yan gülistan olsa da yürü
Ne güle gönlünü kaptır* ne onun gönlünü al
Ne rengini gör* ne kokusunu duy
Ve asla dikenlerin acısını unutma* yürü..

Her yan yabancıysa sana* durma yürü
Ne tanıt kendini* ne sen tanı her yanı
Ne kaybol* ne hiç ol* nede yorul
Ve her yan senin olana dek yürü!..

S.EREN
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
ÜSTAD NECİP FAZIL KISAKÜREK'İN DUASI



«Bizi affet!..


Biz, Sevgilinin nuruna lâyık olmaktan düştüğümüz için bu hâle geldik.
O'na lâyık olabilmek kimsenin haddi değil... Fakat lâyık olunamayacağını bilmenin liyakati herkesin vazifesi... İşte bu son inceliğe lâyık olamadığımız için bu hâle geldik.
O nur öyle bir nur ki, ona lâyık olmakta, topyekûn zaman ve mekâna, bu dünyaya ve ötelere malik olmak var... Bu liyakatten düşmekte de, her türlü mahrumluk ve mahkûmluk...
Her türlü mahrum ve mahkûm olduk.
Bizi affet!..

O Nur'un vecd ve aşkı üzerimizdeyken, denizlere, yelkenleri ipekten ve çipalari altından kalyonlar indirdik; karalara da, yolunu viraneye çevirmek yerine mamureye döndüren ordular saldık. Padişahlara «ayağa kalk, kanun huzurundasın» diye ihtar eden hâkimler yetiştirdik. Müspet bilgiler, madenî âletler, kesifler ve buluşlar, hep o Nur'un kendi fert ve cemiyet aynalarımızda tecellisinden... O Nuru körleştirince de Şarkın son 5 asırlık macerası içinde bir zamanlar yaban domuzu hayati süren Garplının sürü hayvani olduk.

Son 150 yıl içinde bizi bu hâlden kurtarmak isteyen hiçbir davranış şifa getiremedi. Zira o Nur'a yeniden liyakat ve bu liyakati yeni zaman ve mekâna tatbik etmek şuurlaştırılamadı. Ters yollara sapıldı. Bu, ilerinin ilerisi şuurun sahiplerine «mürteci» dediler ve onları, asil din gözünde suçlu, o Nur'a liyakati sıfıra indirici, vecd ve ask mahrumu, din ve hikmet cahili kara yobazdan ayıramadılar.

Onları, bize böyle muamele ettikleri için değil bizi, bu muamelenin altından kalkamadığımız için affet!..
Yıldızların, içinde birer cam zerresi gibi küçük kaldığı, pırıl pırıl kaynaştığı sonsuz rahmet denizinin sahibi, sen bizi affet!..

Bizi, boynumuza taktıkları asırlık idam ipini kravat diye taşıdığımız için affet!.. Tek kelimeyle, «Müslüman» yaftası altında Müslüman olamadığımız için affet!..
Ve, bize; kendi öz yurdunda asırlardır lütfen iskâna tâbi muhacirlere benzeyen gerçek Müslümanlara, o Nur'a liyakatin en ileri derecesine bahset; ve ebediyet bestesinden şarkimizi ahenk helezonlarıyla gönüllere nakşet!..
Duamıza öyle bir tesir ver ki, kezzabın mermeri yediği gibi nefesimizin bütün oyuncak mabutları yakıp erittiğini, senin mücerret ve münezzeh birliğin etrafında hiçbir inanış pürüzü bırakmadığını görelim; ve suni teneffüsle açılan bir baygın seklinde bu milletin yavaş yavaş doğrulduğuna şahit olalım!..

150, derken 50 yıldır ruhumuzu ve maddemizi helâk edici her ne yapılmışsa bütün bunların karşısında salhane koyunu gibi seyirci kaldığımız ve hâlâ böyle kalmakta devam ettiğimiz için bizi affet ve sen imdat et!..»



Necip Fazıl KISAKÜREK
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Muhasebe
57cf3f2eadaa5.gif

Ben artık ne şairim, ne fıkra muharriri!
Sadece beyni zonklayanlardan biri!
57cf3f2eadaa5.gif

Bakmayın tozduğuma meşhur Babialide!
Bulmuşum rahatımı ben bir tesellide.
57cf3f2eadaa5.gif

Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?
57cf3f2eadaa5.gif

Evet, kafam çatlıyor, güya ulvi hastalık;
Bendedir, duymadığı dertlerle kalabalık.
57cf3f2eadaa5.gif

Büyük meydana düştüm, uçtu fildişi kulem;
Milyonlarca ayağın altında kaldı kellem.
57cf3f2eadaa5.gif

Üstün çile, dev gibi geldi çattı birden! Tos!!
Sen cüce sanatkarlık, sana büsbütün paydos!
57cf3f2eadaa5.gif

Cemiyet, ah cemiyet, yok edilen ruhiyle;
Ve cemiyet, cemiyet, yok edilen güruhiyle...
57cf3f2eadaa5.gif

Çok var ki, bu hınç bende fikirdir, fikirse hınç!
Genç adam, al silahı; iman tılsımlı kılınç!


57cf3f2eadaa5.gif

İşte bütün meselem, her meselenın başı,
Ben bir genç arıyorum, gençlikle köprübaşı!
57cf3f2eadaa5.gif

Tırnağı en yırtıcı hayvanın pencesinden,
Daha keskin eliyle, başını ensesinden,
57cf3f2eadaa5.gif

Ayırıp o genç adam, uzansa yatağına;
Yerleştirse başını, iki diz kapağına;


57cf3f2eadaa5.gif

Soruverse: Ben neyim ve bu hal neyin nesi?
Yetiş, yetiş, hey sonsuz varlık muhasebesi!
57cf3f2eadaa5.gif



Dışımda bir dünya var, zıpzıp gibi küçülen,
İçimde homurtular, inanma diye gülen...
57cf3f2eadaa5.gif

İnanmıyorum, bana öğretilen tarihe!
Sebep ne, mezardansa bu hayatı tercihe?


57cf3f2eadaa5.gif

Üç katlı ahşap evin her katı ayrı alem!
Üst kat: Elinde tespih, ağlıyor babaannem,
57cf3f2eadaa5.gif

Orta kat: (Mavs) oynayan annem ve aşıkları,
Alt kat: Kızkardeşimin (Tamtam) da çığlıkları;
57cf3f2eadaa5.gif

Bir kurtlu peynir gibi, ortasından kestiğim;
Buyrun ve maktaından seyredin, işte evim!
57cf3f2eadaa5.gif

Bu ne hazin ağaçtır, bütün ufkumu tutmuş!
Koku iffet, dalları taklit, meyvesi fuhuş...
57cf3f2eadaa5.gif

Rahminde cemiyetin, ben doğum sancısıyım!
Mukaddes emanetin dönmez davacısıyım!
57cf3f2eadaa5.gif

Zamanı kokutanlar mürteci diyor bana;
Yükseldik sanıyorlar, alçaldıkça tabana.
57cf3f2eadaa5.gif

Zaman, korkunç daire; ilk ve son nokta nerde?
Bazı geriden gelen, yüzbin devir ilerde!
57cf3f2eadaa5.gif

Yeter senden çektiğim, ey tersi dönmüş ahmak!
Bir saman kağıdından, bütün iş kopya almak;
57cf3f2eadaa5.gif

Ve sonra kelimeler; kutlu, mutlu, ulusal.
Mavalları bastırdı devrim isimli masal.
57cf3f2eadaa5.gif

Yeni çirkine mahkum, eskisi güzellerin;
Allah kuluna hakim, kulları heykellerin!
57cf3f2eadaa5.gif

Buluştururlar bizi, elbet bir gün hesapta;
Lafını çok dinledik, şimdi iş inkilapta!
57cf3f2eadaa5.gif

Bekleyin, görecektir, duranlar yürüyeni!
Sabredin, gelecektir, solmaz, pörsümez Yeni!
57cf3f2eadaa5.gif

Karayel, bir kıvılcım; simsiyah oldu ocak!
Gün doğmakta, anneler ne zaman doğuracak?
57cf3f2eadaa5.gif


Necip Fazıl Kısakurek
http://www.delikanforum.net/report.php?p=1102703
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt