Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bitmeyen Savaş / Gelin-Kaynana (1 Kullanıcı)

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
kaynana_koltugu_98c8e.jpg
“Ne bahtsız kadınmışım ben; Kaynanaların kötü zamanında gelin oldum, Gelinlerin kötü zamanında kaynana oldum” (Geçmişin gelini, şimdinin kaynanası)
Dünya, kuruldu kurulalı ne savaşlar görmüş geçirmiş. Savaşlar, yenilenler, yenenler, yenilgiyi kabul edenler. Öyle veya böyle sonuçta hepsi bitmiş.
Öteden beri süregelen bir kavga var ki; dünyanın sonuna kadar süreceğe benziyor. Hangi tarafı dinleseniz ona hak vereceğiniz, içinden asla çıkamayacağınız bir kör düğümdür bu.
Oğlan anası evladını büyütmüş okutmuş, yüzünün akıyla yetiştirmiş olmanın verdiği rahatlıkla, önce yana yakıla gelin arayışına girer. Konuya komşuya, eşe dosta, hısım akrabaya sorulur. Münasip bir gelin aranır. Eli yüzü düzgün olsun. Oğlumun yanına yakışsın. Güleryüzlü olsun. Şimdilerde çalışan olsun, mümkünse öğretmen olup yarım gün çalışsın gibi bir dolu istekle aylar hatta yıllar süren arayışlar sonucu oğlana bir kız bulunur.
Daha isteme safhasında baştan aşağı süzmeler, gözlük üstünden bakmalar her sözden bir mana çıkarmalar başlar. Nişandı düğündü, alışverişti derken ilk kırgınlıklar bu süreçte yaşanmıştır çoğu kez. Kız tarafı “az aldılar, kızımıza masraf etmediler”, Oğlan tarafı ” çok istediler, belimizi büktüler” diye yakınıp dururlar.
Gelin eve geldimi, oğlan anasının da kaynanalığı başlamıştır artık. Beraber veya altlı üstlü oturanların harbleri daha büyük olur. Atışmalar, kırgınlıklar, gıcık kapmalar, gelinin kocasına, annenin oğluna şikayetleri bitmek bilmez. Zaten olan çoğu kez oğlana olur.
Hani bir temsil vardır. Çay takımını bir aileye benzetirler derler ki;
Çaydanlığın altı Kaynanadır: Devamlı kaynar durur
Üstü gelindir: kaynana kaynadıkça gelin demlenir
Çay bardağı damatdır: Bir gelin doldurur, bir kaynana
Çay kaşığı görümcedir: Devamlı karıştırır
Çay tabağı kayınbabadır: Dökülenleri toplar
Torunlar şekerdir: Çayı tatlandırır

Kaynana oğlumu ben büyüttüm der sahiplenir. Gelin kocamdır, çocuğumun babasıdır der sahiplenir. Oğlan hep paylaşılamayan taraf olur. Kız evlat ne yapsa göze batmaz ama gelinin yaptıkları çalı dikeni gibi batar. Gelin de annesinin dediğine, yaptığına kırılmaz ama kaynanası ne dese alınır, kırılır.

Acaba bu kaynanalar da biraz kanatarak mı konuşur?
Çeşit çeşit kaynana tipleri vardır. Kimi oğlunu gelinden kıskanır, gelini kuma gibi görür. Kimi çok bilmiştir, dünyanın kendi merkezinde döndüğünü sanır. İllede kendi dediği olsun ister. Kimi burnundan kıl aldırmaz. Kimi asla affetmez. Kiminin yüzü hiç gülmez. Kimi her gördüğü konu komşuya, eşe dosta gelini şikayet etmeyi bir marifet sayar.

Gelinini kızı yerine koyup, ufak tefek hataları görmezden gelen, üzerini örten, gelinini kızı kadar sevemese de, adil davranmayı bilen kayınvalidelerin ellerinden öperim.
Eltiler ayrı dert, görümceler ayrı dert. Sanırım asıl dert olan gelinin yeni bir aileye, ailenin de yeni bir bireye adapte olamayışından kaynaklanıyor. Farklı kültürler, farklı yaşam biçimleri, alışkanlıklar anlaşmazlıkların temelini oluşturuyor. Uzmanlar, psikologlar ne tavsiye ederse etsin. Her iki tarafta kendini haklı görmeye devam edecek. Bence çoğu evde bu kavga bitmeyecek…
 

mezunsözel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ocak 2012
Mesajlar
19
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ne güzel bir yazı olmuş

demişsiniz ya kaynana oğlunu kıskanır diye

bir insan neden kızını damadından kıskanmaz da oğlunu gelininden kıskanır?

eşinden yeteri kadar ilgi görmeyen kadın tüm ilgisini oğluna verir

oğlu evlendiği zaman da kaldıramaz bir türlü bunu

onu ben doğurdum ben büyüttüm vesaire

halbuki yaşını başını alan bir insanın düşünmesi lazım anne ve eşin ne kadar farklı olduğunu...

baba evini terk eden kızcağız bir de bu sorunla uğraşır

sadece kaynana olsa yine iyi toplumumuzda görümceler yüzünden boşanan o kadar insan var ki...

kadına nedense yine en büyük darbe kadından geliyor...
 

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Bu konuda haklısınız arkadaşımın kardeşi sırf görümce yüzünden 4 aylık hamile ve boşanma aşamasındalar.Kız kardeşler de nedense erkek kardeşleri aşırı derecede kıskanmakta.
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
33
Konum
.........
Gelin-kaynana problemiyle baş etme yöntemleri

İşte bu duygu biraz abartılmaya başlandığında gelin-kaynana çatışması yavaş yavaş kendini göstermeye başlar. Tabii bu durum her zaman böyle olmaz.
Bazı kaynanalar vardır gelinleri için yemekler yapar, hediyeler alır, aldığı kararları sonuna kadar destekler, kızlarından ayırt etmezler. Bazıları da gelinleri ne yaparsa yapsın yanlış olduğunu, doğru düzgün çocuk bakamadıklarını, yemek yapamadıklarını, eşlerine gereken özeni gösteremediklerini düşünür ve oğullarını da bu şekilde etkilemeye çalışırlar.
Gün geçtikçe çocuklaşan yaşlı insanları değiştirmek pek de mümkün olmadığı için bizim onlarla iyi geçinmeyi öğrenmemiz ve hayatlarımızı altüst etmelerine izin vermememiz gerekir.
İşte size kaynananızla iyi geçinmeniz için altın kurallar...

Eşinizle sıkıntılarınızı paylaşın

Eğer kaynananızla aranızda çözemediğiniz sorunlarınız varsa ve eşiniz sizin neler hissettiğinizi anlamazsa annesini sevmediğinizi, istemediğinizi ve sebepsizce sorun çıkarttığınızı düşünebilir. Onunla düşüncelerinizi ve yaşadıklarınızı paylaşın ama unutmayın konuştuğunuz kişi eşinizin annesi. Ona duygularınızı anlatırken annesini aşağılamak yerine olayları daha sakin ve açıklayıcı şekilde ele alın. Örneğin eşinizin annesi sizi bilinçli bir şekilde misafirlerinizin önünde küçük düşürdü ve zor anlar yaşamanıza neden oldu. Bunu eşinize anlatırken "Annen çok kötü kalpli, ondan nefret ediyorum, yüzünü görmek istemiyorum, bizden uzak dursun, mutsuz olmamızı istiyor." yerine kabalaşmadan ve onu incitmeden duygularınızı aktarmaya çalışın.
Empati kurun

Eşinize, kendi anneniz hakkında neler düşündüğünü sorun. Eğer her ikinizde duygu ve düşüncelerinizi paylaşırsanız birbirinize karşı daha dürüst bir şekilde fikirlerinizi söylersiniz. Onun da sizin annenizin bazı hareketlerinden hoşlanmadığını bu konuşma içinde öğrenirseniz, eşinizin ne kadar sabırlı ve bir o kadar da iyi bir oyuncu olduğunu fark edebilirsiniz. Aile içinde duygularınızı bu şekilde saklamak bazen olayları büyütmemek adına iyi olabiliyor.
Kibar olun

Ona biraz zaman tanıyın. Onun her normal insan gibi problemlerinin olabileceğini, yaşadığı olayların bir yansıması olarak bu şekilde aksi davranabileceğini göz önünde bulundurun. Emin olun siz ne kadar kibar ve anlayışlı olursanız her şey size pozitif olarak dönecektir. Onların yaşlandıkça çocuklaştığını da aklınızın bir ucunda tutun. Göreceksiniz bu dip not onunla olan ilişkinizdeki kızgınlıkları en az düzeyde yaşamanızı sağlayacaktır.
Onu tanımaya çalışın

Onunla kaliteli vakit geçirmeye ve onu daha yakından tanımaya çalışın. Size karşı tavırlarına, yaptığı davranışlara sinirlenip ve hatta bunu onunla konuşmadan doğrudan eşinize şikâyet etmeyin. Onunla ilgili sıkıntılarınızı direk ona aktarın ve ne kadar üzüldüğünüzü belli edin. Neden bu şekilde davrandığını, sorunlarını, üzüntülerini konuşmaya ve anlamaya çalışın.
Hediye verin

Tüm kadınlar hediye almayı çok sever. Doğum günlerinde, yılbaşlarında, yıldönümlerinde, anneler gününde... Belki de kaynananızla yaşadığınız sıkıntılardan, ona aldığınız bir hediye sayesinde kurtulacaksınız. Örneğin ona doğum gününde eşinizle birlikte aldığınız hediye haricinde, gerçekten ihtiyacı olan çok özel bir hediye alırsanız kendini özel ve değerli hissedecek ve sizin ona gerçekten değer verdiğinizi düşünecektir.
Sabredin

Onun sizi sevmediği apaçık ortada, siz de onu sevmiyorsunuz bunu biliyorsunuz. Ama bu onun sizi, sizin de onu hayatınız boyunca görmeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Unutmayın o sizin eşinizin annesi ve anneler herkesin hayatında önemlidir. Mesela eşiniz hafta sonu ailece onu görmeye gitmeyi istediğinde itiraz etmeyin ve öfkelenmeyin. Ziyarete gittiğinizde hafta sonunu orada geçirdiğinizden dolayı öfkelenip bunu kaynananıza yansıtırsanız sizden daha da nefret etmesine neden olursunuz.
Yapmacık olmayın

Asla yapmacık davranmayın. Yaşı gereği hayat deneyiminden dolayı her şeyin farkında olacaktır. Siz onu sevmediğinizden emin olduğunuz halde onu seviyormuş ve aranızda hiçbir probleminiz yokmuş gibi davranırsanız şüphelenecek ve ilişkiniz daha da samimiyetsiz bir hal alacaktır.
Tavsiyeler

• Çocuğunuz var ve eşinizin annesi onlara her zaman kibar ve nazik davranıyorsa bırakın sizi sevmesin, bunu sorun yapmayın. Ama eğer çocuklara sizi sevmediğinden dolayı kötü davranıyorsa onları en azından bir müddet olsun görüştürmemekte fayda vardır. Eşinizle bu konuyu çok ciddi bir şekilde konuşmalısınız.
• Eğer 15 yıldan uzun bir süredir evliyseniz ve kaynananız sizi hala sevmiyorsa yapacak pek bir şey kalmamıştır. Ona kendinizi sevdirmeye çalışmayın ve bu şekilde yaşamaya alışın.
• Kaynananızın eşinizle aranıza girmesine ve mutlu ilişkinizin eşinizin annesi yüzünden zedelenmesine asla izin vermeyin. Sürekli onun hakkında eşinize söylenmeyin. Eşiniz, annesiyle ilgili konuşmaya başlarsa ya da sizden daha dikkatli davranmanızı isterse öfkelenip yeni bir tartışma ortamı yaratmaktansa kibarca ve sakince konuyu değiştirin.
• Ona savaş açmayın. Eğer öfkeyle ona "Senden nefret ediyorum, yüzüne bile görmek istemiyorum" gibi cümleler kurarsanız çok ileri gitmiş olur ve haklıyken haksız konuma düşersiniz.
• Onun hayatınızı kontrol altına almasına asla izin vermeyin. Eğer gerçekten elinizden geleni yaptığınıza inanıyorsanız ve sizden hala nefret ediyorsa yapacak bir şey yok. Onunla geçirdiğiniz süre zaten çok uzun süreler değilse önemsememeye çalışın.
• Siz onu sevmeseniz bile çocuklarınızı kesinlikle etkilemeye çalışmayın. Onlara büyük anneleri hakkında kötü şeyler söylemeyin. Hem bu durumda eşinizin de kalbini kırabilirsiniz.

alıntı
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt