Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Birine ''sevgi yazari'' derlerdi. (1 Kullanıcı)

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
Birine “sevgi yazarı” derlerdi; o da garip, aldanırdı bunlara...

Elmanın tatlısı da biberin acısı da aynı topraktan, uyanmak lazım...
Ve beşiğin tahtasıyla tabutun tahtası aynı ağaçtan...
Nemrut ile hazret-i İbrahim aynı havayı soluyor, Firavun’la hazret-i Musa aynı toprağa basıyor, Ebu Leheb ve hazret-i Ömer’i aynı yağmur ıslatıyor...
Şu işe bakın ki; bakan gözün biri görüyor biri görmüyor...
Nasibe bakın!

İlk sınıfta öğrendiğimiz suyun halleri gibiyiz:
Buz gibi katıyız önceleri...
Su gibi yumuşuyoruz sonra...
Ve buhar olup uçuyoruz;
Yağmak için bir başka mekâna!..

Sevgi yazarı, derlerdi garibin birine; inanırdı. Öttüğü için güneş doğuyor sanan horozlar gibi de sevinirdi!
Meğer, ne imiş sevgi!..
Otuz yıl okuyup, on yıl yazmak gerekiyormuş; öğrenmeye başlamak, yani diz çöküp susmak için!..

Ömürler, sıcak bacadan giren dolununki kadar...
Dolu, veya boş!..
Ve yine sıcak bacaya düşen dolunun buharı gibi, tutulmaz!..

“Bir kimse din kardeşini severse, bu sevgisini ona bildirsin!” hadis-i şerifinden yola çıkılarak yazılmış olan bu mektup, kendine açılan kalplere sıcacık bir mühür vuruyor...

Eşek çalısının dikeni de, mis kokulu pembe gül yaprağı da aynı yerden; elmanın tatlısı da, biberin acısı da aynı topraktan geliyor...
Ama toprak; talebe göre veriyor acıyı-tatlıyı!..
İnsanları yakacak olan biber, elmanın ve üzümün yediği sofradan besleniyor!

Söylenen “sevgi” bile olsa, her ağızda başka mana kazanıyor?..
Çünkü; seviyorum diyen, sevildiğini duyan, aldatmaya çalışan, aldanmayı bekleyen ve daha nicelerinin sarmaş dolaş olmasından çıkan sonuç: Harfler-kelimeler değil, niyetler önemli!..

Kullanıldığında atılacak bir mendilin kağıdıyla, geleceğe müjde taşıyan bir mektubun kağıdı nasıl aynı kıymette olur?
Yani sen, bilirim diyene değil;
Bildiğinden emin olunana sor yolunun adresini!..

(alıntı)
 

<menekşe>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
114
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Allah razı olsun
Rabbim yüreğimizden sevgiyi eksik etmesin (((amin)))
 

koskun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
1,030
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Niğde
Elmanın tatlısı da biberin acısı da aynı topraktan,

uyanmak lazım...

Ve beşiğin tahtasıyla tabutun tahtası aynı ağaçtan...
Nemrut ile hazret-i İbrahim aynı havayı soluyor,
Firavun’la hazret-i Musa aynı toprağa basıyor,
Ebu Leheb ve hazret-i Ömer’i aynı yağmur ıslatıyor...


Şu işe bakın ki;
bakan gözün biri görüyor biri görmüyor... Nasibe bakın!​
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm kardeşim.
Çok güzel ve anlamlı bir yazı.. Emeğinize sağlık..
Feraset ve hidayet nimeti, zamanla ve mekanla bağlantılı değil, ''aynılıklar'' ile de.. Aynı zamanda yaşayan ama ayrı telleri çalan insanlar.. Aynı çatıyı paylaşan ama ayrı kalpleri yuva edinenler.. Birbirlerinin yakınında ama aslında çok uzağında olanlar veya birbirlerinden kilometrelerce uzakta ama tek bir kalple hayat bulanlar..
Tezatların, derin bir mana verdiği tefekkürlük paylaşımınız için Rabbimiz c.c razı olsun..
Hayırlı ve bereketli Cuma'lar..Rabbimize emanet olunuz.

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt