Mehmet Şevket Eygi
Diyalog Toplantısı Başladı ÇanlarBizim İçin Çalıyor
4 KASIM 2008 tarihinde 24 Müslüman ve Hıristiyan ruhanî temsilcinin katıldığı Dinlerarası Diyalog toplantısı başladı.
Papa bu toplantıya çok önem veriyormuş, bir konuşma yapacakmış.
Zaten bu Diyalog işini çıkartan Papalıktır.
Diyalog ne demektir?
Ana hatlarıyla anlatayım:
1. Müslümanların bütün peygamberleri kabul edip onlara iman etmesi; Yahudi ve Hıristiyanların Hz. Muhammed’i inkâr ve tekzib etmesi demektir.
2. Müslümanların, Allah’ın Tevrat ve İncil adında iki kutsal kitap vahy etmiş olduğuna iman etmeleri; Hıristiyanların Kur’ân’ı kutsal kitap olarak kabul etmemeleri demektir.
3. Yahudi ve Hıristiyanların, İslâm’ı hak din olarak kabul etmemeleri; Diyalogçu Müslümanların ise Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın İbrahimî hak din olduğunu ve onların bağlılarının da ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduklarını kabul etmeleri demektir.
4. Müslümanların bütün Peygamberleri (Allah’ın selamı üzerlerine olsun) ismet sıfatıyla muttasıf (Günahlardan korunmuş masum kimseler) olarak kabul etmeleri, Ehl-i Kitab’ın ise muharref Tevrat’ta yazılı olduğu gibi “Hz. Lût’un iki kızı babalarını sarhoş ettiler, kızların biri bir gece, ötekisi başka bir gece babalarıyla yatarak gebe kaldılar...” kıssasına inanmaları demektir.
5. Kur’ân’da sarahaten (çok açık şekilde) yer alan “Yahudileri ve Hıristiyanları dost ve velî edinmeyiniz” emrini, Diyalogçu Müslümanların yerine getirmemeleri ve onları dost ve velî edinmeleri, onlarla işbirliği yapmaları, onlardan yardım ve destek görmeleri demektir.
Diyalog Toplantısı Başladı ÇanlarBizim İçin Çalıyor
4 KASIM 2008 tarihinde 24 Müslüman ve Hıristiyan ruhanî temsilcinin katıldığı Dinlerarası Diyalog toplantısı başladı.
Papa bu toplantıya çok önem veriyormuş, bir konuşma yapacakmış.
Zaten bu Diyalog işini çıkartan Papalıktır.
Diyalog ne demektir?
Ana hatlarıyla anlatayım:
1. Müslümanların bütün peygamberleri kabul edip onlara iman etmesi; Yahudi ve Hıristiyanların Hz. Muhammed’i inkâr ve tekzib etmesi demektir.
2. Müslümanların, Allah’ın Tevrat ve İncil adında iki kutsal kitap vahy etmiş olduğuna iman etmeleri; Hıristiyanların Kur’ân’ı kutsal kitap olarak kabul etmemeleri demektir.
3. Yahudi ve Hıristiyanların, İslâm’ı hak din olarak kabul etmemeleri; Diyalogçu Müslümanların ise Yahudiliğin ve Hıristiyanlığın İbrahimî hak din olduğunu ve onların bağlılarının da ehl-i necat ve ehl-i Cennet olduklarını kabul etmeleri demektir.
4. Müslümanların bütün Peygamberleri (Allah’ın selamı üzerlerine olsun) ismet sıfatıyla muttasıf (Günahlardan korunmuş masum kimseler) olarak kabul etmeleri, Ehl-i Kitab’ın ise muharref Tevrat’ta yazılı olduğu gibi “Hz. Lût’un iki kızı babalarını sarhoş ettiler, kızların biri bir gece, ötekisi başka bir gece babalarıyla yatarak gebe kaldılar...” kıssasına inanmaları demektir.
5. Kur’ân’da sarahaten (çok açık şekilde) yer alan “Yahudileri ve Hıristiyanları dost ve velî edinmeyiniz” emrini, Diyalogçu Müslümanların yerine getirmemeleri ve onları dost ve velî edinmeleri, onlarla işbirliği yapmaları, onlardan yardım ve destek görmeleri demektir.