Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir vicdanın çığlığı (1 Kullanıcı)

Siyahgulsevdalisi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Haz 2006
Mesajlar
2,046
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ahmet Taşgetiren

Bir vicdanın çığlığı

Marmara Üniversitesi İlhiyat Fakültesi'ndeki görevinden ayrılan Prof. Dr. Hayreddin Karaman'ın Mustafa Karaalioğlu ile mülâkatını dün okudunuz.

Orada, son birkaç yıl içinde defalarca yaşadığım bir duygu içimde yeniden depreşti. Şu satırlar yüreğimi yaladı geçti:

"Çocukların bir kısmı peruk çözüm değil diye başını açıyor ama sadece okuldayken. Dışarıda örtmeye devam ettiği için kanaati değişmiyor, ama tedirgin. Başına peruk takan kuşkulu, suçlu, üzüntülü bir tavırda sınıfa kendini atıyor. Sınıftan çıkmıyor. En az görülebileceği bir yerde oturmayı tercih ediyor. Önündekinin arkasına kafasını eğip, saklıyor. Bir kısmı da yüzünü avucuna alıp, sadece ağlıyor. Böyle bir ıstırap."

Evet, işte böyle bir ıstırap.

Ne der, yeni dekan Zekeriya Beyaz'ın yüreği bu ıstırap karşısında bilemiyorum.

Meselâ elinden oyuncağı alındığı için, annesini-kız kardeşini kaybettiği için ağlayan bir kız çocuğunu görünce ne hisseder?

Bu duyguyu anlatamadık yıllardır Türkiye'yi yönetenlere...

Hayreddin Hoca, yönetici sınıftaki bu empati yoksunluğuna temas ediyor.

"... O yağmurun, soğuğun altında bazen polis copuyla karşılaşan ve her defasında "Başımızı açmayız ama okuma hakkımızdan da vazgeçmeyiz" diyen" kız öğrencileri anlamamakta direnenleri değerlendirirken "İnancı gereği hayatında bir defa böyle bir fedakârlık yapmamış bir insan, inancın insanı fedakârlığa götüreceğini nereden bilsin." diyor.

Nereden bilsin?

Hani bir kocakarı "Bilmeyecektin de neden halife oldun?" diye soruyor Hazreti Ömer'e...

Bilmek gerek. Bir cumhurbaşkanının, bir başbakanın, tek tek her milletvekilinin, Meclis'in bilmesi gerek. Bir kız çocuğu, başından örtüsü çıkarıldı diye sıraya kapanıp ağlıyor ve siz görmüyorsunuz. Olabilir mi bu?

Ben Zekeriya Beyaz'ı düşünüyorum. Kapıdan girecek içeri ve başörtüsünü çıkarmayacak olan öğrenciler kapıda kalacak... Bin kadar kız öğrenci olduğunu öğreniyorum Marmara İlâhiyat'ta... Kapıda bin öğrenci yığılacak. Belki bir o kadar da erkek öğrenci arkadaşlarını desteklemek için birikecek kapıda. Dekan aralarından geçecek ve o çocuklar okula giremeyecek... Neler hisseder bir insan bu manzara karşısında?

Doğrusu yüreğini merak ediyorum böyle bir insanın...

Belki de polis olacak kapıda. Çünkü Marmara İlahiyat'ta hiçbir öğretim üyesinin öğrencilerine "Başınızı açın" diyeceğini sanmıyorum. O zaman başörtülüleri içeri almamak için polis görevlendirilecek. Acaba İlâhiyat kapısında da, diğer üniversitelerin kapısında yaşananlar olur mu? Kız öğrenciler yaka paça tutulup ekip arabalarına bindirilir mi? Çığlıklar yükselir mi?

Neler hisseder bunu görürken yeni Dekan Zekeriya Beyaz?

Düşünüyorum ki, bir misyonu üstlenmek başka, hayata geçirmek başka?

Bir yığın sınavdan geçmek söz konusu...

Önce bir kalb ve vicdan sınavı...

Biliyorum, son dönemde yukardan gelen dayatmalar karşısında pek çok vicdan iflâs bayrağını çekti. Acaba Zekeriya Beyaz'ın kalbi, vicdanı ne diyecek?



5 ARALIK 2000 Yeni Şafak
 

mervenur16

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ara 2008
Mesajlar
1,098
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
"Çocukların bir kısmı peruk çözüm değil diye başını açıyor ama sadece okuldayken. Dışarıda örtmeye devam ettiği için kanaati değişmiyor, ama tedirgin. Başına peruk takan kuşkulu, suçlu, üzüntülü bir tavırda sınıfa kendini atıyor. Sınıftan çıkmıyor. En az görülebileceği bir yerde oturmayı tercih ediyor. Önündekinin arkasına kafasını eğip, saklıyor. Bir kısmı da yüzünü avucuna alıp, sadece ağlıyor. Böyle bir ıstırap."
evet böyle..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt