Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir sabahın hikayesi (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
40
O sabah her zamankinden erken uyandı. Çünkü kafasına takılan birşeyler vardı. Bir kaç gün önce bir arkadaşı rüyasında kendisine bir dua öğretildiğini söylemişti. Ya Hannan Ya Mennan diye başlayan bu duanın gerisini de hatırlamak istedi ama hatırlayamadı. Hannan ve Mennan’ın Allah (cc)’ın güzel isimlerinden ikisi olduğunu biliyordu fakat anlamlarını hatırlayamadı. Daha ne duruyorum ki, deyip yerinden kalktı. Osmanlıca–Türkçe sözlüğü açtı. Hannan çok acıyıcı, Mennan ise çok ihsan edici anlamlarına geliyordu. Ya Hannan Ya Mennan demeye hepimizin ne çok ihtiyacı var diye düşündü.

***

Allah (cc)’ın isimleri ve tesbih ettiğimiz diğer lafz ve dualar birer kelime veya cümle olmaktan öte kalbimize işleyen, işlerimize tesir eden ve bizi hâl ehli kılan vasıtalardır. Ehl-i tasavvufun büyükleri haber verirler ki insan dili ile Allah’ı andıkça zamanla kalbi de bu zikre alışır ve insanı gafletin karanlığından alıp günlük güneşlik bir dünyaya çıkarır.

Resulullah Efendimiz şöyle buyurmuştur: “Allah–ü Teala bir kuluna hayır murad ederse, o kuluna kalbinden bir vaiz kılar ve her kime kalbinden vaiz olursa, o kimse üzerine Allah tarafından bekçi olur ve bu kalpte zikir yerleşir, kalır”.

Yine ehl-i tasavvufun bildirdiğine göre Allah (cc)’ı anmak yani zikretmek keşfin kapısıdır. Bu keşif görünenin ardındaki görünmeyenin anlaşılmasıdır ki keyfiyetini, yani nasıl olduğunu ancak ehli bilir. İşte bu keşif Hakikat’e bir pencere açar böylece kelimelerin ardındaki sırlar çözülmeye başlar. Hani hatırlarsınız Hz. Ali (ra) “Görmediğim Allah’a ibadet etmem” diyordu.

İşit Niyazi’nin sözün

Bir nebze örtmez Hak yüzün

Hak’tan ayan bir nesne yok

Gözsüzlere pinhan (gizli) imiş.

***

Tam da böyle düşünürken dışardan simit satan bir çocuğun sesini duydu. Fakat balkona gidinceye kadar simitçi çocuk uzaklaşmıştı, sesini duyuramayacağını düşünerek arkasından baktı. Zavallı çocuk bu ekonomik krizde simitlerini nasıl satacak, hadi sattı diyelim, kârı ne olacak diye üzülürken birden simitçi çocuk geri döndü ve bakınmaya başladı. Çocuğu eliyle çağırdı. Acaba böyle durup dururken arkasına dönmek çocuğun alışkanlığı mıydı yoksa çocuk küçük bir ermiş miydi? Belki de çocuk aza kanaat ederek bu mertebeye gelmişti. Böyle düşünürken çocuk kapıya geldi, simitleri aldı çocuğa bir bardak su verdi ve uğurladı. Başka sırları merak etmek üzere kapıyı kapadı.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt