Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir hanımın konken partilerinden dönüşü (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Bir hanımın konken partilerinden dönüşü


Telefonda bir hanım sesi: -Hocam ben semtimizin sosyetesinden bir konkenci kadınım. Günümüzün büyük kısmı konken masasında, sosyete toplantılarındaki eğlencelerde geçer. Bunu açıkça itiraf etmeme kızmayın lütfen. Bununla beraber ben umreye gitmek istiyorum. Bazı kimseler, senin umren olmaz; çünkü sen başı kolu açık bir konkenci kadınsın, hayatın ortada, dediler. Bu durumda benim kutsal mekanları ziyarete gitmem uygun olmaz mı? Bazılarının dediği gibi, sadece turistik bir seyahat mi sayılır benim umreye gidişim? Bir faydası olmaz mı?..

-Neden olmasın?.. Umre ayrı bir ibadet, tesettür de ayrı bir mükellefiyet... Hele sen git, mübarek yerleri bir ziyaret et, sonra ALLAH kalp ve gönlüne bir şeyler ilham edebilir, beklenmedik tecelliler olabilir?

-Zaten benim umreye gitme arzum da beklenmedik bir tecelliden sonra oldu.

-Ne gibi bir tecelli?

-Bir gece, ALLAH;ım beni bu hayattan kurtar! diye dua ederek yatmıştım. Rüyamda Peygamberimizi gördüm, ondan sonra kendimi tutamıyorum. Mutlaka gidip Onu Medinedeki özel mekânında ziyaret etmek istiyorum, işin aslı budur!..

-Mademki içinden günahsız bir hayata geçme niyeti geçirmiş, Peygamberimizi de rüyada görmüşsün, sana özel bir iltifatı olmuş, git Onu bir de özel mekânında ziyaret et, bir hikmet ve hayır olabilir bu ziyaretin sonunda...

Teşekkür eden meçhul hanım telefonu kapatıp gitti. Aradan epey bir zaman geçtikten sonra bir gün yine telefonda bir hanım sesi:

-Hocam ben size telefon eden o konkenci kadınım.

-Hatırladım, nasılsınız iyi misiniz?

-Hocam şu anda ALLA,ın en mutlu kullarından biriyim gibi geliyor bana. Çünkü ben sizinle konuştuktan sonra cesaretlendim, umreye gittim. Kutsal yerleri ziyaret edip bir hayli değişerek geldim. Gelince de yine o sosyete arkadaşlarımın yanına bir uğramak istedim. Onlar beni gerici görmesinler de gördüğüm güzellikleri, düşündüğüm doğruları onlara rahatça anlatabileyim diye onların alıştıkları kıyafetimle gittim yanlarına. Fakat onlar beni aynı giyim kuşamla karşılarında görünce öyle bir ayıpladılar ki, bir yuh çekmedikleri kaldı.

-Ne dediler?

-Ayıp değil mi dediler bu kıyafetle yine konken masasında aramıza karışman? Sen Peygamberi rüyada gördün, bununla da kalmayıp Onun bastığı topraklara yüz göz sürdün. Şimdi de gelip yine aramıza girmek, eski günlerine geri dönmek sana yakışır mı?.. diye çıkıştılar.

-Eee sonra ne oldu?

-Sonra ne mi oldu?.. Tabii aralarından ayrılış o ayrılış!.. Şu anda Medineden aldığım güzel bir abiye kıyafet içinde, kötü alışkanlıklarından kurtulmuş mutlu bir dindar hanım olarak evimde ibadetimdeyim. Beş vaktimi kılıyorum, kaza namazlarımı da kılmaya başlamış bulunuyorum. Fırsat buldukça dinî kitaplar okuyor, kendimi bilgilendirmeye gayret ediyorum. Meğer biz ne gafil, ne cahil bir hayat yaşıyormuşuz da haberimiz yokmuş. Hayatımın konken masalarında geçen kısmını ateşte yaktığım seneler, aylar olarak görüyorum. ALLAH sizin gibi dini bilenlerden razı olsun. Siz beni teşvik etmeseydiniz bu sonuç olmayacak, başkalarının dediği gibi konken masasından seccadeye dönüş gerçekleşmeyecekti. Bizleri baştan dışlamayan sizin gibi din adamlarına ihtiyacımız var. Bize dua edin, lütfen...

-Hanımefendi duası istenecek biri varsa o da sizsiniz. Siz bize dua edin. Çünkü baştan o hayattan kurtulma niyetine girmişsiniz, arkasından da Peygamberimizin davetine layık olmuşsunuz, konken masasından seccadeye dönmüşsünüz. Büyük bir zoru başarmışsınız. Siz bize dua edin... diyerek telefonu kapatıyor ve düşünüyorum.

-Arkadaşları konken masasında kalıyor,Rabb,im beni bu hayattan kurtar diye dua eden biri, ayrılıp seccadeye dönüyor.

Demek ki Yağ mumu isteyene yağ mumu, bal mumu isteyene de bal mumu veriliyor bu âlemde Yeter ki samimi olarak istensin, gönülden dilekte bulunulsun...

AHMED ŞAHİN


 

-Burcu-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eyl 2008
Mesajlar
2,493
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
42
Gerçekten Rabbim hidayet isteyene hidayetini eksik etmiyor hemen veriyor
Rabbim sizden razı olsun Ne duanız varsa kabul buyursun ....
 

eY sEvGiLi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Kas 2008
Mesajlar
240
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
çok güzeldi..ALLAH razı olsun..gönülden istemek yetiyomuş..
 

yalniz_yolcu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Şub 2008
Mesajlar
634
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
ne güzel bi hidayet....paylasimin için tsk ederim allah razi olsun....
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
çok güzeldi..ALLAH razı olsun..gönülden istemek yetiyomuş..


Aç ellerini gönülden yalvar Yüce ALLAH'a
Aç ellerini gönülden yalvar Yüce ALLAH'a
Düşünme söyle dilinden sığın Yüce ALLAH!a
Düşünme söyle dilinden sığın Yüce ALLAH!a
O RAHİMDİR , O RAHMANDIR.
O Aşktır O bir Ummandır.
O bir şefkat o RAHMETTİR.
Sığın Yüce ALLAH'a.



"Deki; Eğer duanız olmasa Rabbimin katında ne ehemmiyetiniz var."
(Furkan suresi 77.Ayet)

BİZ İSTİYECEZ RABBİMDE VERECEK YETERKİ GÖNÜLDEN İSTEYELİM A.E.O
 

nurışığı

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Eki 2008
Mesajlar
479
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
çok güzel gerçekten gönülden isteyince samimiyetle Raabim nasip eder
 

neslihantozan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Şub 2008
Mesajlar
3,695
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Web Sitesi
pastalar2008.blogcu.com
içim ürperdi çok etkilendim rabbim bu aşkı dileyen herkese nasip etsin inşallah
eline sağlık ALLAH razı olsun
selametle........
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
içim ürperdi çok etkilendim rabbim bu aşkı dileyen herkese nasip etsin inşallah
eline sağlık ALLAH razı olsun
selametle........



Allah’ın Nur Verdiği Kimseler
Allah-u Zülcelâl bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur: "Ölü iken hidayetle dirilttiğimiz, kendisine insanlar arasında yürüyecek bir nûr verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp, ondan çıkamayan kimse gibi olur mu?” (En'âm: 122) Ayet-i kerimede de belirtildiği gibi, Allah-u Zülcelâl’in nurundan nur verdiği kimseler, hakikat ile dalâleti birbirinden ayırabilir, yolunu tayin eder, yolunu şaşıranlara da yol gösterir. A.E.O
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
çok güzel gerçekten gönülden isteyince samimiyetle Raabim nasip eder

Gözü gören kimse ile görmeyen kimse nasıl aynı değilse, Allah-u Zülcelâl’in nur verdiği kimse ile vermediği kimse de bir değildir. Demek ki, Allah-u Zülcelâl’in nur verdiği kimseler, salih amel işlerler ve diğer mü’min kardeşlerinin hatalarını affederler ve onları Allah için severler.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt