ReisulKurra
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 16 Ara 2007
- Mesajlar
- 414
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 41
عَنِ بْنِ عُمَرَ (رَضِيَ الله عَنْهُ):
قَالَ النَّبِيُّ (صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) في حَدِيثٍ قُدْسِيٍّ:
شَرَفُ الْمُؤْمِنِ قِيَامُ اللَّيْلِ
وَعِزُّهُ إِسْتِغْنَاؤُهُ عَنِ النَّاسِ
Sahabe efendilerimizin önde gelenlerinden Abdullah ibn Ömer’in (radıyallahü anh) rivayet ettiği bir kudsî hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
“Mü’minin şeref ve itibarı, gecelerini ibadetle geçirmesinde; izzet ve haysiyeti de, gönül tokluğu içinde bulunup insanlara el açmamasındadır.”
(Müstedrek, 4/360)
قَالَ النَّبِيُّ (صَلَّى الله عَلَيْهِ وَسَلَّمَ) في حَدِيثٍ قُدْسِيٍّ:
شَرَفُ الْمُؤْمِنِ قِيَامُ اللَّيْلِ
وَعِزُّهُ إِسْتِغْنَاؤُهُ عَنِ النَّاسِ
Sahabe efendilerimizin önde gelenlerinden Abdullah ibn Ömer’in (radıyallahü anh) rivayet ettiği bir kudsî hadis-i şerifte, Peygamber Efendimiz (sallallahü aleyhi vesellem) şöyle buyurmuştur:
“Mü’minin şeref ve itibarı, gecelerini ibadetle geçirmesinde; izzet ve haysiyeti de, gönül tokluğu içinde bulunup insanlara el açmamasındadır.”
(Müstedrek, 4/360)