Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir hadis konusunda yardim (1 Kullanıcı)

jack amca

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Ocak 2010
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Başta admin ve tüm forum okuyucuları. Cuma namazında bir hadis dinledim ve bu hadisin kaynağı ve numarasını yazarsanız sevinirim.

Sahabeden birisi Hz. peygambere gelir ve dini sürekli sorguladığını, bunu yaptığı için vicdan azabı çektiğini ve imanının sağlam olup olmadığını, yaptığının doğru olup olmadığını sorar. Hz. Muhammed (S.A.V) ona "Din size düşünesiniz diye gönderildi. İslam düşünmeyi ve aklı kullanmayı öğütler" der.

tam olarak bu sözcüklerle olmasa da aşağı yukarı buna benzer bir hadisti. Doğrusunu ve kaynağını Allah rızası için gönderin lütfen.
 

mürmüdük

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Tem 2009
Mesajlar
6,952
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
53
Web Sitesi
anadoluhaber.blogcu.com
Başta admin ve tüm forum okuyucuları. Cuma namazında bir hadis dinledim ve bu hadisin kaynağı ve numarasını yazarsanız sevinirim.

Sahabeden birisi Hz. peygambere gelir ve dini sürekli sorguladığını, bunu yaptığı için vicdan azabı çektiğini ve imanının sağlam olup olmadığını, yaptığının doğru olup olmadığını sorar. Hz. Muhammed (S.A.V) ona "Din size düşünesiniz diye gönderildi. İslam düşünmeyi ve aklı kullanmayı öğütler" der.

tam olarak bu sözcüklerle olmasa da aşağı yukarı buna benzer bir hadisti. Doğrusunu ve kaynağını Allah rızası için gönderin lütfen.
HATARAT NEDİR?

5386.jpg

Hatarat (veya Havatır), insanın elinde olmadan ve davet edilmeden kalbine iniveren menfi telkinlerdir. Bu telkinler ya şeytandan, ya da nefsten gelir. Sabit ve üst üste devamlı gelirse nefsten, değişik tecelli ederse şeytandandır

• İçe ve dışa doğru ferdin tavırlarının muhafazasında en yıkıcı rolü oynayan Hatarat dediğimiz müessirdir.

• Hatarat veya Havâtır, insanın elinde olmadan ve davet edilmeden kalbine iniveren menfi telkinlerdir. Bu telkinler ya şeytandan, ya da nefsten gelir. Sabit ve üst üste devamlı gelirse nefsten, değişik tecelli ederse şeytandandır.

• Hatarlar (Havâtır), tel dolaptaki ciğere musallat aç kedi gibi insanın imanına kadar bütün inançlarına saldırır, onu kötüye yöneltmek için elinden geleni yapar, yöneltmezse bu defa "Suret-i Hakk" edasına bürünüp altından kalkılamaz ibadet tekliflerine kadar gider. İbadet tatbikatında şüphe, vesvese, marazı korku, aşırı günah kaygısı ve daha nice hal, nefs ve şeytandan gelme "hatarat"ın silahlarıdır.

• Bu hal, önüne geçmenin ilim ve sırrına erilmedikçe insanı cinnete kadar götürebilir ve neticede bütün hayırlardan mahrum bırakır.

• Muazzez sahabilerden bir topluluk bu nevi hatarat altında eridiklerinden Kâinatın Efendisi'ne şikayette bulunmuşlar ve "İmanın kemalindendir!" cevabını almışlardır. Evet; hatarat, şiddetli imanın cezbettiği İlâhî bir imtihan, nefs ve şeytan emrinde bir (antitez-tersinden muhakeme) zehiri olmaktan başka bir şey değildir. Ve bâtıla sürerken de, doğruyu abartıp tahammül üstü seviyelere çıkarırken de gayesi Allaha isyandır.

• Tek çaresi, ne olduğunu, nereden ve niçin geldiğini bilmek ve asla aldırmamak, edep ve ölçü içinde işi ve gücüyle meşgul olmak ve onun yerleşip kökleşmemesi için de suratına tokat çarpmayı başarabilmektir. Bu ruhî davranışa havâtırın nefyi, yalanlaması derler ve eğer bu yapılmayacak olursa, ruh, olanca irade ve kuvvetini yitirebilir.

• Hatarata keskin bir ilaç da şudur: «Allah» kelimesini med halinde çekip, kalbden kafaya doğru bir hat üzerinde yükseltmek ve oradan vesveseyi dışarı atmak. «Allah» kelimesinin med ile kalbden kafaya doğru çekilmesi ikinci hecesi üzerine binilerek yapılacaktır.

• Mevlâna Halid Hazretleri, mürşidinin kendisini memur ettiği üzere dervişlerin yıkanma yerlerine su taşırken içinden şöyle bir hatar geçiyor: «Senin gibi ilimde ve idrakte mümtaz bir adam, nasıl olur da birtakım basit ve cahil müridlerin abdeshanelerini temizlemeye rıza gösterir?»... Bu hatarı duyduğu anda, Nakşî yolunun büyük kolbaşısı şu cevabı veriyor: «Gerekirse sakalımla bile temizlerim!»

• Hatarat mevzuunda daha nice büyükler nice muharebeler vermişlerdir. Hataratın madde ötesini kurcalama cehdindeki cins kafalara musallat, mücerret mânada tefekkürî nevîleri de vardır; ve her şey onu yenmeyi bilmekte ve dengeyi korumaktadır.

• Hatarat mevzuunda edep tavrı, halini örtmek, o halden mürşidinden gayrı kimseye bahsetmemek, tutturduğu yerde zikre ve Kur'ân'ın son üç sûresine yapışmak ve öz nefsine bizatihi telkin kelepçesini vurmaktır.

• Hataratı, «hırsız, içinde kıymetli mal olmayan eve girmez!» diye tarif edenler doğruyu söylemişlerdir. Siz de bu hırsızı daha yatak odasına çıkmadan kelepçelemek suretiyle tutuklayabilirsiniz.

• Aslında dini bir mevzu olan ruh ve akıl doktorluğu, kuvvetini «Hatarat» rejimindeki verilerden alacak olursa, birtakım çocuk oyuncağı hap ve iğnelerden vazgeçebilir veya bunları, esası ruhî telkine bağlı bir tedavinin yardımcı tedbirleri olarak kullanmaktan öteye geçmez. Hâsılı, bu mevzuda ne üfürükçüden, ne de maddeci asabiyeciden bir şey beklenebilir.

• Bazı kötü terbiyeci, ruh inceliklerinden anlamaz softaların, çocuğu, bulûğundan hayli önce diz üstü oturtup hafızlığa zorlamaları, kemâl yönünde olmak yerine zeval yönünde hatarata kaptırmak ve ruhunu kamaştırmak gibi esefli bir neticeye ulaşır; ve ancak namaz kılınabilecek kadar sûre ezberlenmesi farz olan vazifeyi incitir. Ondan ötesini gönüle ve gönül vasıtasiyle elde edilecek Kur'ân cazibesine havale etmeliyiz. Aşksız meşk olmaz aşkı örselemekse cinayet olur.

• İslâm, asırlardır, dine dışından katkılar yapmanın değil, onu yine kendi içinde arayarak bulmanın, yeniden keşfetmenin ve eşya ve hâdiselere hâkim kılmanın inkılâbını bekliyor.

• Aslında inkılâpların inkılâbı İslâm, onun bütün saffet ve asliyetiyle, bir inkılâp üstü inkılâpla meydana çıkarılabilir. Siz ışığı yakın, o kendisini gösterir.

İman ve İslam Atlası'ndaki Edeb bahsinden alıntıdır.
 
H

hado77

selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü

Hatarat veya Havâtır, insanın elinde olmadan ve davet edilmeden kalbine iniveren menfi telkinlerdir. Bu telkinler ya şeytandan, ya da nefsten gelir

insanın içinden enfüsten gelen şey. ALLAH(cc) herşeyin bir sebebinin var olduğunu bildirir.bu varlığın temel problemleri de dinde şeytan çıkarmak olmadığından genelde doğru bir yaşam ve ibadet denilen ama özünde temizliği barındıran hale gereken değeri vermek lazım gelir.her vehmin kaynağınefis şeytan olunca bunun çözümü ibadet namaz ve onun hazırlayıcısı olan abdest önem arzeder. ALLAH(cc) ün dünyada azap diye tattırdığı şeylerin maddi sebepleri fiziki veya ruhi hastalıkardır.

Escherichia coli O157:H7 "koli basili" tabir edilen E. coli bakterisinin en zararlı tipi sayılır. insan ve hayvan dışkısı ile pişmemiş etlerde bulunur bağırsağın taşıma kabiliyeti azaldığında kana geçer ve beyne yerleşebilir. genelde yeme bozukluklarının bir neticesi olarak görülür. kana geçen bu bakteri ordan kanın ulaşacağı her yere nüfuz edebilir. ve hatarat dediğimiz şeylerin genled başlangıcına sebep verecek hayati organları etkiler.

bu açıdan ALLAH(cc) ün verdiği ilahi nizam insanı daha başta korumak içindir. yani kulluyk bir temizlik halidir. bağırsakların toplam taşıma kapasitesi denen hale yani nefsini taşkın bırakan insanların düşecekleri hallere örnek bakımından az yeme ve temizlik dini bir problem değil sağlıkla ilgili bir sorundur.

bu açıdan insanlar kendi elleri ile kendilerine zulmettiler, ALLAH(cc) onlara zulmedici değildi sözünün ilk ve en gerçek hali daha abdest hususnda sınıfta kalan insanı anlatır. el temizliğine dikkat etmezsen hatarat değil koli basilinden kaynaklanan beyin hastalıklarına böbrek hastalıklarına kalıcı göz hastalıklarına düçar olursun denir.bunların fıkhi ve ilmi yönü temizliğe tam riayet ile olmaktadır.

ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt