"MUHABBETTEN MUHAMMED OLDU HÂSIL;
MUHAMMED`SİZ MUHABBETTEN NE HÂSIL?" demiş atalarımız..
Gerçekten öyle değil midir? Âlemlere rahmet olarak gönderilen O gönüller Sultanı`nın adının geçmediği bir sohbet ne verebilir inananlara?
Efendim! Üç arkadaş teravihten sonra bir çay ocağında buluştuk. Birkaç arkadaşımız daha katıldı, biraz günlük olaylardan konuştuktan sonra, sondan katılanlar ayrıldılar.. Yine kaldık üç kişi.. Karşımda oturan iki gönül dostum da Kütahya Belediye Konservatuarı hocaları.. İyi müzisyen ve tasavvuf ehli.. Bendeniz de, meraklısı....
Konu dönüyor, dolaşıyor O`na geliyor.. Böyle gönül erbâbının olduğu bir sohbette başka konu da olamazdı zaten.. Gerçi Allah-ü Azîm-ü Şân`a ne kadar şükretsek azdır böyle bir Peygambere ümmet olduğumuz için. Ama bir dostum Güzeller Güzeli, Kalplerin Tabibi`nden bir kıssa anlatıyor:
Hz.Peygamberimiz; fakir bir sahâbesinin gönlünü hoş etmek için "Bu akşam yemeğe size geleceğim" der.. Ailede bir sevinç, bir neş`e.. Ne ikram etmelidirler ki, O Gönül Sultanı`nı ağırlayabilmeliler..
Sütünü sağdıkları keçi geliyor aklına sahâbenin.. Hemen onu kesiyor akşama misafire ikram etmek için. İki oğlu vardır adamcağızın.. İkisi de küçük. Yaşça büyük oğlu babasından gördüğü gibi, kardeşini boğazından kesip öldürüyor.. Anne baba perişan.. Amma, Allah`ın Resulü gelecek.. Üst kata uzatıyorlar ölü çocuklarını ve bekliyorlar Peygamberi..
O Nezaket ve İyilik Sembolü sahabenin evine geliyor söz verdiği gibi.. Sofraya buyur ediyorlar.. Etler masada.. Peygamberimiz "çocuklar da gelsin, onlarsız yemeğin anlamı olmaz" diyor. Büyük oğullarını çağırıyorlar. Ama Hz.Peygamber öbür çocuğu da istiyor.. Aile başlıyor ağlamaya.. Sorulunca da olanları anlatıyorlar..
Güzeller Güzeli açıyor ellerini semaya: " Ey Allahım! Eğer o çocuk şu sofraya gelmezse vallahi bir lokma dahi yemem.." diyor. Habibinin niyâzı, Nâz Makamı`nca geri çevrilir mi? Ölen çocuk merdivenlerden koşarak iniyor...
Gerçek sevenleri ve gerçek sevgiyi anladınız değil mi dostlarım..
Yüce Rab`bimiz bizleri kendisine, O`nu bilen kullarından ve Habibine yakışan ümmetlerden eylesin. Amin!
Esat ANIK
MUHAMMED`SİZ MUHABBETTEN NE HÂSIL?" demiş atalarımız..
Gerçekten öyle değil midir? Âlemlere rahmet olarak gönderilen O gönüller Sultanı`nın adının geçmediği bir sohbet ne verebilir inananlara?
Efendim! Üç arkadaş teravihten sonra bir çay ocağında buluştuk. Birkaç arkadaşımız daha katıldı, biraz günlük olaylardan konuştuktan sonra, sondan katılanlar ayrıldılar.. Yine kaldık üç kişi.. Karşımda oturan iki gönül dostum da Kütahya Belediye Konservatuarı hocaları.. İyi müzisyen ve tasavvuf ehli.. Bendeniz de, meraklısı....
Konu dönüyor, dolaşıyor O`na geliyor.. Böyle gönül erbâbının olduğu bir sohbette başka konu da olamazdı zaten.. Gerçi Allah-ü Azîm-ü Şân`a ne kadar şükretsek azdır böyle bir Peygambere ümmet olduğumuz için. Ama bir dostum Güzeller Güzeli, Kalplerin Tabibi`nden bir kıssa anlatıyor:
Hz.Peygamberimiz; fakir bir sahâbesinin gönlünü hoş etmek için "Bu akşam yemeğe size geleceğim" der.. Ailede bir sevinç, bir neş`e.. Ne ikram etmelidirler ki, O Gönül Sultanı`nı ağırlayabilmeliler..
Sütünü sağdıkları keçi geliyor aklına sahâbenin.. Hemen onu kesiyor akşama misafire ikram etmek için. İki oğlu vardır adamcağızın.. İkisi de küçük. Yaşça büyük oğlu babasından gördüğü gibi, kardeşini boğazından kesip öldürüyor.. Anne baba perişan.. Amma, Allah`ın Resulü gelecek.. Üst kata uzatıyorlar ölü çocuklarını ve bekliyorlar Peygamberi..
O Nezaket ve İyilik Sembolü sahabenin evine geliyor söz verdiği gibi.. Sofraya buyur ediyorlar.. Etler masada.. Peygamberimiz "çocuklar da gelsin, onlarsız yemeğin anlamı olmaz" diyor. Büyük oğullarını çağırıyorlar. Ama Hz.Peygamber öbür çocuğu da istiyor.. Aile başlıyor ağlamaya.. Sorulunca da olanları anlatıyorlar..
Güzeller Güzeli açıyor ellerini semaya: " Ey Allahım! Eğer o çocuk şu sofraya gelmezse vallahi bir lokma dahi yemem.." diyor. Habibinin niyâzı, Nâz Makamı`nca geri çevrilir mi? Ölen çocuk merdivenlerden koşarak iniyor...
Gerçek sevenleri ve gerçek sevgiyi anladınız değil mi dostlarım..
Yüce Rab`bimiz bizleri kendisine, O`nu bilen kullarından ve Habibine yakışan ümmetlerden eylesin. Amin!
Esat ANIK
