Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir dostu kırmak... (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
[h=3][/h]
kalp.jpg


BİR DOSTU KIRMAK...

* Düşmanını tanımayan dostunu bulamaz. Nefsini tanımayan Allah’ı tanıyamaz nefsini tanıyan Allah’ı tanır. Nefsten kurtulmadıkça insan kendini emniyette hissedemez. En büyük mücadele nefsle olmalıdır. Bu iş bir tarikat yolu değil Allah’ın dinine sarılmak yoludur.

* Allahü teâlâ ile kullar arasındaki günahlar için şefaat af çok amma kullar arasındaki günahlara şefaat af yok. Adalet var mahkeme var. Haklı olsa bile insanlar mahkemeye gitmekten korkar. En iyisi sulh yapmak ister mahkemeye düşmek istemez. Ya o haklı ise.
* Ahirete giderken borçlu gitmeyin. Alacaklı gidin. Zalim olmayın mazlum olun. Zalim verecek mazlum alacak. Sevaplarımızdan vereceğiz alacaklılara yoksa onların günahlarını yükleneceğiz.
(Ben haklıyım) diyen çok insan orada haksız çıkacaktır.

* Bir kalb kırmak senelerce ibadet zikir sevabının hepsini alıp götürür. Öyle bir din ki kâfirin dahi kalbini kırmak yok. Nerde kaldı ki Allah-Peygamber diyen bir müslümanı kırmak.

*Şeytan insana ibadet ettirir. Peki yaptıklarımızın rahmani mi şeytani mi olduğunu nasıl bileceğiz? Şeytan
smiliv.gif
tam dine uygun şekilde yani ehl-i sünnet itikadına uygun şekilde ibadet ettiremez. Ancak bir eksikle ibadet ettirir. Yani o ibadeti bozan kabul ettirmeyen bir eksikle ibadet ettirir. Mesela 5 kuruş zekat borcun var bunu sana verdirmez. Buna yaklaştırmaz. Bunun yerine milyarlarca sadaka verdirir hayır hasenat yaptırır.

*Mesela iki rekat kaza namazı borcun var bunu kıldırmaz sabahlara kadar tesbih çektirir zikir ettirir nafile namaz kıldırır ağlatır sızlatır. Halbuki dinimiz 5 kuruş zekatını ver diyor iki rekat kaza namazını kıl diyor. Bunlar farzdır dinin isteğidir hesabı azabı var. Biz ise ne yapıyoruz; kendi isteğimizi yapıyoruz şeytanın isteğini yapıyoruz. Bu yüzden dinimizi doğru şekilde ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenmeliyiz.

* Neyin faydalı neyin zararlı olduğunu ayıran İslamiyet’tir. İnsanlar faydalı sanır zararlı olabilir. Zararlı sanır faydalı olabilir. Allahü teâlâ bildirmeseydi insanlar bilemezdi. İslamiyet’i bilen dünyanın zararlarından kurtulur.

* İbadetin kabul olması için şartlarına uygun olması lazım. Birincisi; şartlarını öğrenmek sonra; şartlarına uygun şekilde yapmak üçüncüsü; ihlas ile olması lazımdır. İhlas ile olmayan ibadet hiçbir işe yaramaz.

* İnsanın nefsi başkasına soru sordurmaz ben biliyorum der o ben kelimesi insanı yıkar.

* Muvaffak olmak iki şeye bağlıdır. Doğruluk sevgi ile yaklaşmak ve herkesle barışık olmak.

* İnsanların felaketine sebep şey ikidir biri kendine güvenmek iki kendi gibi bir âcize güvenmektir. Ya? Allah’a güvenmek lazım.

dostlarımıza, arkadaşlarımıza, sevdiklerimize, sahip çıkalım kırılan kalbin onarılması zor oluyor .
sevgiyle ve umutla kalın.(^_^)
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
İnsanı kazanmak mı zor, yoksa kaybetmek mi? Yada tam tersi kazanmak mı kolay yada kaybetmek mi? Çoğunluk derki; kazanmak zor, kaybetmek kolay. Her türlü olayda kolayımıtercih ederiz, yoksa zorumu? Hep birbirimizi kolaycıolmakla suçlarız ya�. Hep kolaycılığa kaçarız ya� Ama konu insan olunca hep zoru tercih ediyoruz diye düşünüyorum. Durum böyle olunca da kolay varken neden zoru tercih ediyoruz. Kazanmak varken neden kaybetmeyi tercih ediyoruz. Olmadık yere insan kırmayı ne kadar kolay yapabiliyoruz. Hiç olmadık yerde biri birimizi yermeyi ne kadar seviyoruz, olmadık halde nasıl iftira atabiliyoruz. Eh bazılarımızın yüreği hala kararmamış. Sonra pişman oluyoruz. Özür dilemeyi de hiç beceremiyoruz. Sonrada kaybettim diye dövünüp duruyoruz. Araya arabulucular görevlendiriyoruz. Beni yanlış anladı, ne olur bana kırılmasın diye çırpınıyoruz. Kaybettiğimizi uzun ve yorucu bir uğraştan sonrada kazanınca mutluluktan uçuyoruz. Oysa kırgınlıklarınızı bir tarafa bırakma yı neden düşünmüyoruz. Yüreğinizi her şeye karşı sevgiyle doldurmuyoruz.
İş stresinin ya da başka yorgunlukların, yaşadığımız olumsuzlukların, üzerimizde yarattığı asabilikleri olgun ve akıllı davranıp bir kenara atıp, bir tek kalbi dahi kırmamayı becerebiliyor muyuz. En azından kalp kırmamaya çalışıyor muyuz.... Annenize sinirlenmeyi, çocuğunuzun bir ufak hatasına çıldırmayı, eşinize söylenmeyi, arkadaşınıza gücenmeyi, trafikte gerilmeyi, acil ulaşmak istediğiniz kişinin teli habere meşgul çalıyor diye illet olmayı, sevdiğiniz bu sabah sizi aramadı diye hayıflanmayı, her şeyi ama her şeyi bir yana bırakın...
İnsan bazen hakikaten hiç düşünmeden hareket ederek ve de geçici anlık tepkilerle karşısındakinin kalbini kırabiliyor.. sonra insan yatışıyor belki ama ardında bıraktığı kırılan kalbin izleri duvara atılan ince bir çeltik gibi kalıyor... İnanıyorum ki dünyada hiçbir şey insan kalbi kadar hassas değil.. Yıllarca karşınızdaki insanın kalbinde kurduğunuz koca bir tahtı te k bir lafınız, tek bir hareketiniz veyahut bakışınızla yerle bir edebilirsiniz� peki ya sonrası? Sonrasında her şey yoluna girse ve siz o kırdığınız insanın kalbini kazansanız bile ve her şey eskisi gibi gözüküyor olsa bile, aslında sizde çok yi biliyorsunuzdur ki izler insan yüreğinden silinmez...
Bir insanın yüreğinde iz bırakmak istiyorsanız bıraktığınız o iz sakın ola bir çizik olmasın...
Eğer çizik olursa o çiziği kapatmak asla mümkün değildir. Biliniz ki kalp çiziğini pastada, boyada kapatamıyor. Kalbiniz süresiz kırgın kalabilir, yada siz istediğiniz kadar kırgın kalabilir. Ve müsaade ettiğiniz kadar derinden kalbinizi keser. Mücadeleniz; kırgınlıkları ne kadar sürdürdüğünüz değil, fakat onlardan bir şeyler öğrenebilmenizdir.
Kalp kırmayla ilgili güzel bir sözden bahsetmeden geçemeyeceğim;

Kalp kırmak suya yazı yazmaya benzer, kalbi yeniden kazanmaksa gece güneşin doğmasına.. Sen suya yazı yazmasını başardın, şimdi otur da güneşin doğmasını bekle..! Ne kalp k ırıp suya yazı yazmaya çalışalım, nede kırdığımız kalbi kazanacağız diye gece güneşin doğmasını bekleyelim. Gerçi ne kadar beklesek te gece güneş doğmaz
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
bir dostu kırmak
bir aynayı kırmaya benzer
çünkü dostuna bakacak yüzün yoksa eğer
yüzüne bakacağın bir ayna kalmamış demektir :a18:
 

Hatice-tül Kübra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eyl 2006
Mesajlar
7,329
Tepki puanı
9
Puanları
0
Yaş
34
Konum
.........
Kalp kırmak suya yazı yazmaya benzer, kalbi yeniden kazanmaksa gece güneşin doğmasına.. Sen suya yazı yazmasını başardın, şimdi otur da güneşin doğmasını bekle..! Ne kalp k ırıp suya yazı yazmaya çalışalım, nede kırdığımız kalbi kazanacağız diye gece güneşin doğmasını bekleyelim. Gerçi ne kadar beklesek te gece güneş doğmaz
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt