GARİP ADETLER(BİR ÇOĞU İNSANLIK DIŞI)
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan toplumların bu gün için bize “inanılmaz” gelen garip adetler,kitaba konu oldu.Ayhan Korkmaz’ın kaleme aldığı “Tabutlar ve tuhaf” adetler adlı kitap,Aykırı Yayınları’ndan piyasaya çıktı.kitapta,Avustralya yerlilerinden Afrika kabilelerine ,Avrupa ülkelerinden Uzakdoğu’ya kadar bir çok toplumun garip geleneklerine yer veriliyor.’Garip ama gerçek’ adetlerden bazıları şöyle:
· Tibet’te misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adeti.
· Japonya’da imparator Buşido devriminde Samuray denilen savaşçı kastın üyeleri arasında eşcinsellik bir kuraldı.
· Avustralya’lı Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini,Filipinliler’de yaşayan Efugaolar ise öldürdükler düşmanın beynini emerlerdi.
· Zulular düşmana gözlerini kırpmadan bakabilme gücünü kazana bilmek için ‘düşmanlarının alnının ortasını ve kaşını,Çinliler ise idam edilen ünlü haydutların safrasını yerlerdi.
· Yeni Gine yerlileri misafirlerini uğurlarken inlemelerle birlikte bütün bedenleri çamura buluyorlardı.
· Eskimolar ve Hintlilerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi,geğirmesiyle anlaşılıyordu.
Kirliliğin temel kural olduğu ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı.bunlardan bazıları şöyle:
· Kirlilik adedi Amerika’ya da bulaşmış Pennsylvania ve Virgina eyaletlerinde”banyo yapmayı yasaklayan” yada belirli kısıtlamalar getiren kanunlar çıkarılmıştı.Philadelphia’da ise kanunla bir ay içinde birden fazla banyo yapan insanlar cezaevine gönderiliyordu.
· 160’lerde İstanbula gelen İngiliz büyük elçiler,lazımlık kullanma ve bunuda pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya’daki bir konağa gönderilmişti.19.yy. gelindiğinde kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim’e taşınmalarına izin verilmişti.
· Ortaçağ’da Avrupa’daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı.Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.
Diri diri gömülen yaşlı kadınlar
· Bazı toplumlarda günümüzün aksine “yaşlılık” iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendi kendilerini
öldürmeleri bekleniyordu.Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururdu.Kararlaştırtılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürken gömülmeyi istemeyen yaşlılara “ailenin yüz karası” olarak bakılırdı.
İlk doğan çocuğu yiyorlardı
· Kartacalılar,site devletlerinin koruyucusu Tanrı Moloch’a çocuklarını yakarak kurban ederlerken;Fenikeliler,salgın hastalıklar,kuraklık,savaş kaybetme gibi büyük felaketlerin yaşandığı günlerde “en sevdikleri çocuklarından” Tanrıları Baal’e kurban verirlerdi.
· Avustralya New South Wales’da kabileler de her kadının ilk doğan çocuğu,bir dinsel törenin parçası olarak kabile tarafından yenilirdi.
Dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan toplumların bu gün için bize “inanılmaz” gelen garip adetler,kitaba konu oldu.Ayhan Korkmaz’ın kaleme aldığı “Tabutlar ve tuhaf” adetler adlı kitap,Aykırı Yayınları’ndan piyasaya çıktı.kitapta,Avustralya yerlilerinden Afrika kabilelerine ,Avrupa ülkelerinden Uzakdoğu’ya kadar bir çok toplumun garip geleneklerine yer veriliyor.’Garip ama gerçek’ adetlerden bazıları şöyle:
· Tibet’te misafir evden ayrılırken ona dil çıkararak uğurlamak adeti.
· Japonya’da imparator Buşido devriminde Samuray denilen savaşçı kastın üyeleri arasında eşcinsellik bir kuraldı.
· Avustralya’lı Kamilaroiler cesur bir insanın kalbini,Filipinliler’de yaşayan Efugaolar ise öldürdükler düşmanın beynini emerlerdi.
· Zulular düşmana gözlerini kırpmadan bakabilme gücünü kazana bilmek için ‘düşmanlarının alnının ortasını ve kaşını,Çinliler ise idam edilen ünlü haydutların safrasını yerlerdi.
· Yeni Gine yerlileri misafirlerini uğurlarken inlemelerle birlikte bütün bedenleri çamura buluyorlardı.
· Eskimolar ve Hintlilerde misafirin yediği yemek dolayısıyla ev sahibine teşekkür etmesi,geğirmesiyle anlaşılıyordu.
Kirliliğin temel kural olduğu ortaçağ döneminde de ilginç uygulamalar yaşandı.bunlardan bazıları şöyle:
· Kirlilik adedi Amerika’ya da bulaşmış Pennsylvania ve Virgina eyaletlerinde”banyo yapmayı yasaklayan” yada belirli kısıtlamalar getiren kanunlar çıkarılmıştı.Philadelphia’da ise kanunla bir ay içinde birden fazla banyo yapan insanlar cezaevine gönderiliyordu.
· 160’lerde İstanbula gelen İngiliz büyük elçiler,lazımlık kullanma ve bunuda pencereden boşaltma adetleri yüzünden şehirden uzak olan Tarabya’daki bir konağa gönderilmişti.19.yy. gelindiğinde kesin olarak tuvalet kullanma sözü vermeleri üzerine Taksim’e taşınmalarına izin verilmişti.
· Ortaçağ’da Avrupa’daki rahibelerin yüz ve ellerinden başka yerlerini yıkamaları kesin olarak yasaklanmıştı.Kastilya Kraliçesi İsabella bile 50 yıldan fazla süren hayatı boyunca iki kez banyo yapmıştı.
Diri diri gömülen yaşlı kadınlar
· Bazı toplumlarda günümüzün aksine “yaşlılık” iyi karşılanmıyor ve yaşlıların kendi kendilerini
öldürmeleri bekleniyordu.Eskimoların yaşlıları, iyice güçten düşünce intihar yoluna başvururdu.Kararlaştırtılan gün geldiğinde de yaşlı erkek, canlı olarak toprağa gömülürken gömülmeyi istemeyen yaşlılara “ailenin yüz karası” olarak bakılırdı.
İlk doğan çocuğu yiyorlardı
· Kartacalılar,site devletlerinin koruyucusu Tanrı Moloch’a çocuklarını yakarak kurban ederlerken;Fenikeliler,salgın hastalıklar,kuraklık,savaş kaybetme gibi büyük felaketlerin yaşandığı günlerde “en sevdikleri çocuklarından” Tanrıları Baal’e kurban verirlerdi.
· Avustralya New South Wales’da kabileler de her kadının ilk doğan çocuğu,bir dinsel törenin parçası olarak kabile tarafından yenilirdi.
