meltem
Kayıtlı Kullanıcı
Acaba birgün adâvete (düşmanlığa) değmeyen bir şeye bir sene kin ve adâvetle (düşmanlıkla) mukabele etmeyi hangi insaf kabul eder, bozulmamış hangi vicdana sığar ?
Halbuki, mü'min kardeşinden sana gelen bir fenalığı bütün bütün ona verip onu mahkûm edemezsin.
Çünkü, evvelâ kaderin onda bir hissesi var. Onu çıkarıp, o kader ve kazâ hissesine karşı rıza ile mukabele etmek gerektir.
Saniyen, nefis ve şeytanın hissesini de ayırıp, o adama adâvet değil, belki nefsine mağlûp olduğundan, acımak ve nedamet edeceğini beklemek.
Salisen, sen kendi nefsinde görmediğin veya görmek istemediğin kusurunu gör, bir hisse de ona ver.
Sonra bâki kalan küçük bir hisseye karşı, en selâmetli ve en çabuk hasmını mağlup edecek af ve safh (bağışlama) ile ve ulüvvü cenaplıkla mukabele etsen, zulümden ve zarardan kurtulursun.