salih cingöz
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 23 Ocak 2008
- Mesajlar
- 323
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
Bir Annenin Kızına Tavsiyeleri
Yavrum! Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine
dayanarak bazı tavsiyelerde bulunacağım. Bu tavsiyelerimi iyice
öğrenip gerektiği şekilde hareket edersen, hayatın boyunca
rahat edersin. Kocanla aranız hiçbir zaman bozulmaz.
Bu dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi ahirette de
ebedi saadete ulaşırsın.
1- Kanaatkar ol! Yani, kocan tarafından getirilen yiyecek ve
giyecek herşeyi memnuniyetle, severek kabul et. Çünkü, kanaat,
kalbi huzura kavuşturur.
2- Söylenenleri daima iyi dinle ve her zaman kocanın meşru
sözlerine, isteklerine itaat üzere bulun. Kocana itiraz etme,
karşı gelme. Onunla kaynaşmaya gayret göster. Bu şekilde
hareketlerin aynı zamanda, Cenab-ı Hakkın rızasına da uygun olur.
3- Kocanın göreceği her yere, itina ve ihtimam göster.
Gözüne çirkin bir şeyin ilişmesinden sakın. Dış görünüş içe,
kalbe de tesir eder. Evin her zaman temiz, bakımlı ve
güzel kokulu olsun.
4- Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkat etmelisin.
Yemeğini adeti nasılsa ona göre hazırlamalısın. Vaktinde
uyuması için işlerini zamanında bitir. Çünkü açlık insanı huysuz eder.
Uykusuzluk ise, öfkelenmeye sebep olur.
5- Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru. Mal ve eşyayı koruman
senin iyi iş bildiğini gösterir. Yaptığın işleri, iyilikleri başına kakma!
Başa kakarsan, iyilik fayda yerine zarar getirir.
6- Eşinin yakınlarına iyi davranışta bulun. Güzel davranışta bulun ki,
o da senin yakınlarına iyi davransın. Gülü seven dikenine de
katlanmalıdır. Zaten dünyada ni'metler ve sıkıntılar beraber bulunur.
Kocanın evde, çocuklarına, yakınlarına karşı otoritesini sarsacak,
onu küçük düşürecek söz ve hareketlerde sakın bulunma!
7- Kocanın sırlarını hiç kimseye söyleme. Eğer sırlarını etrafa
yayacak olursan, sana darılır. Vefasızlık etmeyeceğinden bile
emin olmaz. Sevgide azalma olur.
8- Eşine hürmette, isteklerini yerine getirmede kusur etmemelisin.
Sözlerinin aksini söyleyerek, ona karşı gelmemelisin. Eğer karşı gelir,
isyan edersen, kızıp öfkelenmesine, hatta düşmanca hareket
etmesine sebep olursun. Eşinin, üzüntülü ve kederli zamanlarında
sen de öyle görün! Onun üzüntüsünü onunla paylaş. O neşeli
ise sen de neşeli görünmeye çalış.
9- Kocana ne kadar hürmet ve tazimde bulunursan, kendini ona
o kadar çok sevdirirsin. Rızasına ne derece uygun hareket edersen,
o nispette sevgisini kazanırsın.
10- Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri
isteme! Bu hem senin, hem de onun helakına sebep olur.
Nitekim sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: "Bir zaman gelir ki,
adamın helakı, hanımının, ana- babasının ve çocuğunun elinden olur.
Onu fakirlikle ayıplarlar, gücünün yetmediği tekliflerde,
isteklerde bulunurlar. Böylece o kimse, bu istekleri temin
için dininin gideceği yollara sapar ve helak olur."
11- Kadının güzel huylusu, saliha olanı, eşine Cennet nimetidir.
Kötüsü, şerlisi de Cehennem azabından sayılır. Sen kocana
Cennet ni'meti ol! Azab çektirme! Bunları yapabilmen ancak,
onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızasını kendi arzularına
tercih etmenle mümkün olabilir.
Hep kendi istek ve arzularını ön plana çıkartırsan, bu nasihatları
tutabilmen mümkün olmaz.; Devletlerde, milletlerde, iş yerlerinde,
ailelerde huzurun sağlanabilmesi için, son sözü bir kişinin
söylemesi lazımdır.
Her kafadan bir ses çıkarsa huzur olmaz. Allah (c.c.)ü teala, alide son
sözü söylemeği erkeğe vermiştir. Cenab-ı Hak, Kur;an-ı kerimde,
erkekleri kadınlar üzerine hakim kıldığını bildirmiştir.
Nisa Suresinin 34.ayetinde, ;Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler;
buyurulmuştur. Bunun için kadın, düşüncesini söylemeli fakat
son sözü kocasına bırakmalıdır.
Evde senin dediğin, benim dediğim olacak kavgası olursa o evde
huzur olmaz. Nasıl ki, bir erkek işyerinde, potronunu memnun
etmek için çalışıyorsa; bu iş yerinde kalabilmesi için, potronun
memnun olmasının şart olduğunu, iş huzurunun buna bağlı
olduğunu biliyorsa; kadın da, kendi rahatı huzuru için bütün g
ücü ile kocasını memnun etmek için çalışması lazımdır.
Kocasının, memnun olması rahat olması, kadının da rahat,
huzurlu olması demektir.
Yavrum! Şimdi sana kırk yıllık evliliğimin tecrübelerine
dayanarak bazı tavsiyelerde bulunacağım. Bu tavsiyelerimi iyice
öğrenip gerektiği şekilde hareket edersen, hayatın boyunca
rahat edersin. Kocanla aranız hiçbir zaman bozulmaz.
Bu dünyada mutlu bir ömür geçirdiğin gibi ahirette de
ebedi saadete ulaşırsın.
1- Kanaatkar ol! Yani, kocan tarafından getirilen yiyecek ve
giyecek herşeyi memnuniyetle, severek kabul et. Çünkü, kanaat,
kalbi huzura kavuşturur.
2- Söylenenleri daima iyi dinle ve her zaman kocanın meşru
sözlerine, isteklerine itaat üzere bulun. Kocana itiraz etme,
karşı gelme. Onunla kaynaşmaya gayret göster. Bu şekilde
hareketlerin aynı zamanda, Cenab-ı Hakkın rızasına da uygun olur.
3- Kocanın göreceği her yere, itina ve ihtimam göster.
Gözüne çirkin bir şeyin ilişmesinden sakın. Dış görünüş içe,
kalbe de tesir eder. Evin her zaman temiz, bakımlı ve
güzel kokulu olsun.
4- Eşinin yemek saati ile uyku saatine dikkat etmelisin.
Yemeğini adeti nasılsa ona göre hazırlamalısın. Vaktinde
uyuması için işlerini zamanında bitir. Çünkü açlık insanı huysuz eder.
Uykusuzluk ise, öfkelenmeye sebep olur.
5- Evinin mallarını ve eşyasını iyi koru. Mal ve eşyayı koruman
senin iyi iş bildiğini gösterir. Yaptığın işleri, iyilikleri başına kakma!
Başa kakarsan, iyilik fayda yerine zarar getirir.
6- Eşinin yakınlarına iyi davranışta bulun. Güzel davranışta bulun ki,
o da senin yakınlarına iyi davransın. Gülü seven dikenine de
katlanmalıdır. Zaten dünyada ni'metler ve sıkıntılar beraber bulunur.
Kocanın evde, çocuklarına, yakınlarına karşı otoritesini sarsacak,
onu küçük düşürecek söz ve hareketlerde sakın bulunma!
7- Kocanın sırlarını hiç kimseye söyleme. Eğer sırlarını etrafa
yayacak olursan, sana darılır. Vefasızlık etmeyeceğinden bile
emin olmaz. Sevgide azalma olur.
8- Eşine hürmette, isteklerini yerine getirmede kusur etmemelisin.
Sözlerinin aksini söyleyerek, ona karşı gelmemelisin. Eğer karşı gelir,
isyan edersen, kızıp öfkelenmesine, hatta düşmanca hareket
etmesine sebep olursun. Eşinin, üzüntülü ve kederli zamanlarında
sen de öyle görün! Onun üzüntüsünü onunla paylaş. O neşeli
ise sen de neşeli görünmeye çalış.
9- Kocana ne kadar hürmet ve tazimde bulunursan, kendini ona
o kadar çok sevdirirsin. Rızasına ne derece uygun hareket edersen,
o nispette sevgisini kazanırsın.
10- Kocandan, almakta zorlanacağı, gücünün yetmeyeceği şeyleri
isteme! Bu hem senin, hem de onun helakına sebep olur.
Nitekim sevgili Peygamberimiz buyuruyor ki: "Bir zaman gelir ki,
adamın helakı, hanımının, ana- babasının ve çocuğunun elinden olur.
Onu fakirlikle ayıplarlar, gücünün yetmediği tekliflerde,
isteklerde bulunurlar. Böylece o kimse, bu istekleri temin
için dininin gideceği yollara sapar ve helak olur."
11- Kadının güzel huylusu, saliha olanı, eşine Cennet nimetidir.
Kötüsü, şerlisi de Cehennem azabından sayılır. Sen kocana
Cennet ni'meti ol! Azab çektirme! Bunları yapabilmen ancak,
onun isteklerini kendi isteklerine, onun rızasını kendi arzularına
tercih etmenle mümkün olabilir.
Hep kendi istek ve arzularını ön plana çıkartırsan, bu nasihatları
tutabilmen mümkün olmaz.; Devletlerde, milletlerde, iş yerlerinde,
ailelerde huzurun sağlanabilmesi için, son sözü bir kişinin
söylemesi lazımdır.
Her kafadan bir ses çıkarsa huzur olmaz. Allah (c.c.)ü teala, alide son
sözü söylemeği erkeğe vermiştir. Cenab-ı Hak, Kur;an-ı kerimde,
erkekleri kadınlar üzerine hakim kıldığını bildirmiştir.
Nisa Suresinin 34.ayetinde, ;Erkekler kadınlar üzerine hakimdirler;
buyurulmuştur. Bunun için kadın, düşüncesini söylemeli fakat
son sözü kocasına bırakmalıdır.
Evde senin dediğin, benim dediğim olacak kavgası olursa o evde
huzur olmaz. Nasıl ki, bir erkek işyerinde, potronunu memnun
etmek için çalışıyorsa; bu iş yerinde kalabilmesi için, potronun
memnun olmasının şart olduğunu, iş huzurunun buna bağlı
olduğunu biliyorsa; kadın da, kendi rahatı huzuru için bütün g
ücü ile kocasını memnun etmek için çalışması lazımdır.
Kocasının, memnun olması rahat olması, kadının da rahat,
huzurlu olması demektir.