Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
Mine Alpay Gün / 25 ARALIK 2011 PAZAR
Bir ailenin anatomisi
Batılılar kolayı bulmuşlar.
Uğursuzluk derler.
Menderes ailesinin başına gelenlerle benzerlik arz ettiğinden mi, Kennedy ailesini uğursuzluk hiç bırakmadı diye anarlar.
Suikastlar, cinayetler, ayrılıklar, metresler, çocuklara yansıyan uyuşturucu bağımlılıkları kaderidir; Kennedy' lerin.
Ama biz, inancımızdan beslenen; kader ve acı yazgı kelimelerini tercih ederiz.
Ne ki hüzün ve kahır yüklü bütün olaylar bu aile için yazılmıştı sanki.
Çocukluğumda annem ne zaman sandığını açsa, o çok özel kıymetli eşyaları arasında bir tomar gazete kâğıdı dururdu.
Adnan Menderes'in idam sehpasındaki resimlerine ne bakmaya dayanabilir, ne de yıllarca atmaya kıyabilmişti.
Siyasetçinin kaderidir.
En iyi yazgısı, unutuluştur.
Alkışlar, flaşlar, korumalar, hayranlar, koşturmalar, beklentiler, umutlar.
Yüksek frekanslı ilgi izobarları.
Şaşaalı hayatı bekleyen en iyi ikbal tahtı, sonunda rahat bir ölümdür ama.
Bu Aydınlı aileyi; erken ölüm, idam, kaza, felç, acı hiç yalnız bırakmadı.
Baba Adnan Menderes adeta acıların çocuğudur.
Daha çocukken önce annesini sonra babasını kaybeder.
Hayattaki tek kardeşi olan ablası da çocuk yaşta veremden ölür.
Yatılı okulun soğuk duvarlarıdır anne babası, kardeşi.
Herkesin ailesi gelir, çocuğuyla ilgilenir, onun kimsesi kalmamıştır.
Büyükannesinin himayesinde büyür.
Dedesinden meşhur Çakır beyli çiftliği miras kalır.
Zengindir ama hayatta kimsesi yoktur.
Siyasete girişinde de belki bu yalnızlığı ve despot rejimin halkı ezmesi etkendir.
Kendisi gibi kolu kanadı kırık bu halka, bir derman olabilir mi?
Dönemin muhalifleri gibi kendisinin de partisi olan serbest fırka kapatılınca, tek parti olan CHP ye katılır.
Bir grup arkadaşı ile ayrılıp, Demokrat Partiyi kurar. Milyonların umudu olur.
Bu Egeli duygusal adam, halkı diktanın esaretinden kurtaracaktır.
Başbakan olur.
Londra'da uçağı düşer ama o yaralı olarak kurtulur.
Ne ki kaza da ölmese de, kanlı bir idam beklemektedir kendisini.
Milletin çok sevdiği bu başbakanı, 27 Mayıs darbesi ile indirip yargılarlar.
Ne bebek davası kalır, ne köpek davası.
Hapis hayatı, işkence, vücudunda sigara söndürmeler.
Sonra düzmece suçlarla masum bir insanı idam ederler.
Acılı eş Berrin Menderes'i bekleyen; evlat acıları da vardır sırada.
Eşinin idamından 12 yıl sonra bu kez büyük oğlunu yitirir.
Aydın milletvekili Yüksel Menderes,1972 de evinde intihar eder.
Çalkantılı evliliği, eşi, polemikleri yıllarca gazetelerde anlatılan Yüksel Menderes'in ölümü de kimilerine göre şüphelidir.
İntihar notu, kendi yazısını tutmamaktadır.
Ailenin ikinci oğlunu da, 1978'deki bir trafik kazası alıp götürür.
İnsanlar bir kez daha düşünür, milletin sevdiği bir başbakanın çocuklarına o karanlık, kanlı eller geçit vermeyecek midir?
Yoksa ölüm libası mı biçmektedirler.
Son çocuğu Aydın Menderes, tekrar siyasette önemli bir aktör haline gelmiş, halkın kalbindeki bir partinin; RP'nin milletvekili ve en önemli karar mekanizmasına yükselmişti.
Fakat yine şüpheli bir trafik kazası ile hayatı bir kâbusa dönmüştü.
Aydın bey ölmemişti ama kendisine çok zor gelen bir sürece girmişti.
Felç olmuştu, bakıma muhtaç hale gelmişti.
Son yılları bu hastalıkla mücadele ile geçti.
Ölümü ile herkesin yüzünde acı dolu bir ailenin anatomisi bir kez daha canlandı.
Bir ailenin anatomisi
Batılılar kolayı bulmuşlar.
Uğursuzluk derler.
Menderes ailesinin başına gelenlerle benzerlik arz ettiğinden mi, Kennedy ailesini uğursuzluk hiç bırakmadı diye anarlar.
Suikastlar, cinayetler, ayrılıklar, metresler, çocuklara yansıyan uyuşturucu bağımlılıkları kaderidir; Kennedy' lerin.
Ama biz, inancımızdan beslenen; kader ve acı yazgı kelimelerini tercih ederiz.
Ne ki hüzün ve kahır yüklü bütün olaylar bu aile için yazılmıştı sanki.
Çocukluğumda annem ne zaman sandığını açsa, o çok özel kıymetli eşyaları arasında bir tomar gazete kâğıdı dururdu.
Adnan Menderes'in idam sehpasındaki resimlerine ne bakmaya dayanabilir, ne de yıllarca atmaya kıyabilmişti.
Siyasetçinin kaderidir.
En iyi yazgısı, unutuluştur.
Alkışlar, flaşlar, korumalar, hayranlar, koşturmalar, beklentiler, umutlar.
Yüksek frekanslı ilgi izobarları.
Şaşaalı hayatı bekleyen en iyi ikbal tahtı, sonunda rahat bir ölümdür ama.
Bu Aydınlı aileyi; erken ölüm, idam, kaza, felç, acı hiç yalnız bırakmadı.
Baba Adnan Menderes adeta acıların çocuğudur.
Daha çocukken önce annesini sonra babasını kaybeder.
Hayattaki tek kardeşi olan ablası da çocuk yaşta veremden ölür.
Yatılı okulun soğuk duvarlarıdır anne babası, kardeşi.
Herkesin ailesi gelir, çocuğuyla ilgilenir, onun kimsesi kalmamıştır.
Büyükannesinin himayesinde büyür.
Dedesinden meşhur Çakır beyli çiftliği miras kalır.
Zengindir ama hayatta kimsesi yoktur.
Siyasete girişinde de belki bu yalnızlığı ve despot rejimin halkı ezmesi etkendir.
Kendisi gibi kolu kanadı kırık bu halka, bir derman olabilir mi?
Dönemin muhalifleri gibi kendisinin de partisi olan serbest fırka kapatılınca, tek parti olan CHP ye katılır.
Bir grup arkadaşı ile ayrılıp, Demokrat Partiyi kurar. Milyonların umudu olur.
Bu Egeli duygusal adam, halkı diktanın esaretinden kurtaracaktır.
Başbakan olur.
Londra'da uçağı düşer ama o yaralı olarak kurtulur.
Ne ki kaza da ölmese de, kanlı bir idam beklemektedir kendisini.
Milletin çok sevdiği bu başbakanı, 27 Mayıs darbesi ile indirip yargılarlar.
Ne bebek davası kalır, ne köpek davası.
Hapis hayatı, işkence, vücudunda sigara söndürmeler.
Sonra düzmece suçlarla masum bir insanı idam ederler.
Acılı eş Berrin Menderes'i bekleyen; evlat acıları da vardır sırada.
Eşinin idamından 12 yıl sonra bu kez büyük oğlunu yitirir.
Aydın milletvekili Yüksel Menderes,1972 de evinde intihar eder.
Çalkantılı evliliği, eşi, polemikleri yıllarca gazetelerde anlatılan Yüksel Menderes'in ölümü de kimilerine göre şüphelidir.
İntihar notu, kendi yazısını tutmamaktadır.
Ailenin ikinci oğlunu da, 1978'deki bir trafik kazası alıp götürür.
İnsanlar bir kez daha düşünür, milletin sevdiği bir başbakanın çocuklarına o karanlık, kanlı eller geçit vermeyecek midir?
Yoksa ölüm libası mı biçmektedirler.
Son çocuğu Aydın Menderes, tekrar siyasette önemli bir aktör haline gelmiş, halkın kalbindeki bir partinin; RP'nin milletvekili ve en önemli karar mekanizmasına yükselmişti.
Fakat yine şüpheli bir trafik kazası ile hayatı bir kâbusa dönmüştü.
Aydın bey ölmemişti ama kendisine çok zor gelen bir sürece girmişti.
Felç olmuştu, bakıma muhtaç hale gelmişti.
Son yılları bu hastalıkla mücadele ile geçti.
Ölümü ile herkesin yüzünde acı dolu bir ailenin anatomisi bir kez daha canlandı.