Honda şirketinin yapmış olduğu Asimo-İnsansı Robot'u büyük ihtimalle duymuşsunuzdur. İnsansı adım atmayı becerebilen ilk robot olduğu için dünya basınında bayağı bir yankı bulmuştu. Bu robot için harcanan maddi meblağ ise dudak uçuklatacak cinsten.
"Bir adım" deyip de geçmemek gerekmiş demek ki! İnsan zekası yıllarca emek veriyor, olmadık paralar harcıyor ve ortaya çıkan robot insansı bir adım atmayı becerdi diye sevince gark oluyor. Bir adım attı diye sevinen insan demek her şeyiyle insana benzer bir "şey" üretirse acaba nasıl tepki verir merak ediyorum.
Kendi ürettiği nesnenin bu hareketi karşısında dumura uğrayan insan peki kendisinin farkında mı? Bu durumu özetleyen hem genel itibariyle hem de adım atmakla alakalı aklıma şu kıssa geldi; "Büyük mutasavvıf Abdulkadir-i Geylani'ye talebeleri: Üstad bize bir keramet göster demiş. O da oturduğu yerden kalkmış üç-beş adım attıktan sonra geri dönüp yerine oturunca herkes şaşkın vaziyette birbirlerinin yüzlerine bakmış. İçlerinden biri: Bağışla bizi üstadım! Bunu biz de yapıyoruz... deyince: Abdulkadir-i Geylani cevap vermiş: Yürümekten daha büyük keramet mi olur? Siz bakıyorsunuz ama göremiyorsunuz demiş."
Adım atmanın nesi keramet diyebilmek için bugünkü tıp'ın denge nedir ne değildir'i çözmesini beklemek lazımmış galiba. İnsandaki muhteşem "denge" kavramını daha yeni keşfediyoruz sanki. Bunun sonucunda da insan'ın ne gibi özelliklerle donatıldığını…
Ayette de belirtildiği gibi insan "keramet" sahibidir. Her canlıda olmayan pek çok üstün vasıflarla donatılmış, belli bir makama yükselme imkânı ve liyakati verilmiştir. Değişik isimler altında sahip olduğu kerametlerini eğer ki iyi yönde kullanırsa yine ayetlerde belirtildiği üzere "eşref-i mahlûkat" yani mahlûkatın en şereflisi olabiliyor.
Yine güzel bir örnek hikâye ile devam etmek istiyorum yazıma; "Bir grup öğrenciden Günümüz Dünyanın Yedi Harikası'nın neler olduğunu düşündüklerine dair bir liste yapmaları istenir. Aralarında anlaşmazlıklar çıkmasına rağmen aşağıdakiler en fazla oyu alanlardır:1)- Mısır'ın Büyük Piramitleri 2)- Tac Mahal 3)- Büyük Kanyon 4)- Panama Kanalı 5)- Empire State Binası 6)- St. Peter Bazilikası 7)- Çin Seddi
Öğretmen oyları toplarken, sessizce duran bir kız öğrencisinin henüz kâğıdını vermemiş olduğunu farkeder. Sonra öğrencisine kendi hazırladığı liste ile ilgili bir problem olup olmadığını sorar. Kız öğrenci ise; "Evet, biraz. O kadar çok şey var ki, bir türlü karar veremiyorum" der. Öğretmen de öğrencisine; "Peki, söyle bakalım senin listende neler var, belki biz sana yardımcı olabiliriz" der. Kız öğrenci önce duraksar ve sonra okumaya başlar:
"Bence Dünyanın Yedi Harikası :
1)- görmek
2)- duymak
3)- dokunmak
4)- tatmak
5)- hissetmek
6)- gülmek
7)- ve sevmek…
Odada sinek uçsa sesi duyulacak şekilde bir sessizlik olur. Basit, sıradan ve normal olarak düşündüğümüz ve gözden kaçırdığımız şeyler gerçekte ne kadar da mükemmeldirler."
Hikayede "Yedi harika" denilmiş ama insan, bir alem kadar zengin harikalara sahip. Ne kadar sayarsak sayalım bitiremeyiz üstün vasıflarını.
“Bir adım”ınızın değerini bilip şükrünü ifa ederek o "bir adım"la siz'e koşan Rabb ile buluşmanız duasıyla Rahman ve Rahim olan Mevlamıza emanet kalasınız.
selamünaleyküm
"Bir adım" deyip de geçmemek gerekmiş demek ki! İnsan zekası yıllarca emek veriyor, olmadık paralar harcıyor ve ortaya çıkan robot insansı bir adım atmayı becerdi diye sevince gark oluyor. Bir adım attı diye sevinen insan demek her şeyiyle insana benzer bir "şey" üretirse acaba nasıl tepki verir merak ediyorum.
Kendi ürettiği nesnenin bu hareketi karşısında dumura uğrayan insan peki kendisinin farkında mı? Bu durumu özetleyen hem genel itibariyle hem de adım atmakla alakalı aklıma şu kıssa geldi; "Büyük mutasavvıf Abdulkadir-i Geylani'ye talebeleri: Üstad bize bir keramet göster demiş. O da oturduğu yerden kalkmış üç-beş adım attıktan sonra geri dönüp yerine oturunca herkes şaşkın vaziyette birbirlerinin yüzlerine bakmış. İçlerinden biri: Bağışla bizi üstadım! Bunu biz de yapıyoruz... deyince: Abdulkadir-i Geylani cevap vermiş: Yürümekten daha büyük keramet mi olur? Siz bakıyorsunuz ama göremiyorsunuz demiş."
Adım atmanın nesi keramet diyebilmek için bugünkü tıp'ın denge nedir ne değildir'i çözmesini beklemek lazımmış galiba. İnsandaki muhteşem "denge" kavramını daha yeni keşfediyoruz sanki. Bunun sonucunda da insan'ın ne gibi özelliklerle donatıldığını…
Ayette de belirtildiği gibi insan "keramet" sahibidir. Her canlıda olmayan pek çok üstün vasıflarla donatılmış, belli bir makama yükselme imkânı ve liyakati verilmiştir. Değişik isimler altında sahip olduğu kerametlerini eğer ki iyi yönde kullanırsa yine ayetlerde belirtildiği üzere "eşref-i mahlûkat" yani mahlûkatın en şereflisi olabiliyor.
Yine güzel bir örnek hikâye ile devam etmek istiyorum yazıma; "Bir grup öğrenciden Günümüz Dünyanın Yedi Harikası'nın neler olduğunu düşündüklerine dair bir liste yapmaları istenir. Aralarında anlaşmazlıklar çıkmasına rağmen aşağıdakiler en fazla oyu alanlardır:1)- Mısır'ın Büyük Piramitleri 2)- Tac Mahal 3)- Büyük Kanyon 4)- Panama Kanalı 5)- Empire State Binası 6)- St. Peter Bazilikası 7)- Çin Seddi
Öğretmen oyları toplarken, sessizce duran bir kız öğrencisinin henüz kâğıdını vermemiş olduğunu farkeder. Sonra öğrencisine kendi hazırladığı liste ile ilgili bir problem olup olmadığını sorar. Kız öğrenci ise; "Evet, biraz. O kadar çok şey var ki, bir türlü karar veremiyorum" der. Öğretmen de öğrencisine; "Peki, söyle bakalım senin listende neler var, belki biz sana yardımcı olabiliriz" der. Kız öğrenci önce duraksar ve sonra okumaya başlar:
"Bence Dünyanın Yedi Harikası :
1)- görmek
2)- duymak
3)- dokunmak
4)- tatmak
5)- hissetmek
6)- gülmek
7)- ve sevmek…
Odada sinek uçsa sesi duyulacak şekilde bir sessizlik olur. Basit, sıradan ve normal olarak düşündüğümüz ve gözden kaçırdığımız şeyler gerçekte ne kadar da mükemmeldirler."
Hikayede "Yedi harika" denilmiş ama insan, bir alem kadar zengin harikalara sahip. Ne kadar sayarsak sayalım bitiremeyiz üstün vasıflarını.
“Bir adım”ınızın değerini bilip şükrünü ifa ederek o "bir adım"la siz'e koşan Rabb ile buluşmanız duasıyla Rahman ve Rahim olan Mevlamıza emanet kalasınız.
selamünaleyküm