Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bir Adam Yaratmak - NFK (1 Kullanıcı)

ahmet_99

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ağu 2007
Mesajlar
1,767
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Bir tiyatro seven ve Üstad hayranı olarak geçen yıl gittiğim ÜSTAD'ın aynı eserli kitabından yorumlanan bir oyun hakkında bilgi paylaşmak istiyorum, İstanbul'lu ve Ankara'lı kardeşlerime de bu oyuna gitmelerini şiddetle tavsiye ediyorum..

İstanbul'lu kardeşlerim için >>>>>>>> MyBilet? Bir Adam Yaratmak

Ankara'lı kardeşlerim için >>>>>>>> MyBilet? Bir Adam Yaratmak (Başkent Tiyatrosu)

Oyuna geçen yıl Ankara'daki gençlik parkının 19 mayıs stadına bakan girişinde bulunan Ankara Başkent Tiyatrolarında gitmek nasip oldu bana.. Çok ama çok beğendim ve oyun bitiminde oyuncuların performansı olsun ve oyunun konusu olsun, ayakta dakikalarca alkışlandı.. Şansımızdandır, oyun bitiminde, oyundaki karakterlerden birine sahneden yapılan evlenme teklifi de tatlının üzerindeki kaymak oldu resmen.. :a12:


Oyun Hakkında Bilgiler


afis_42760192.JPG


Yazar: Necip Fazıl KISAKÜREK
Yönetmen: Mehmet Tahir İkiler
Reji Asistanı: Kadir Çöklü.
Oyuncular: M.Tahir ikiler, Erdinç Öcal, Bayram Tonoğlu, Ünal pekel, Gülay Tepe, Cengiz Karaaslan, Hasan Ekinci, Nurten Helik, Esra demirkapı, Müzeyyen Nalkesen, Özgül akıncı, Kadir Çöklü,
Müzik:Kemal Günüç

Olay meçhul bir tarihte İstanbul'da geçer.

"Husrev - Bir adam yaratmağa kalkıştım. Ona bir surat ve kader bulmak... Nerede bulayım? Kendimi buldum. Suratsız ve kadersiz adam şahlandı. Zincirini kırdı. Elimden kaçtı. Ben insanım. Beni arkamdan vurdu. Suratsız ve kadersiz adam benim suratımı takındı. Kalıbımı giyindi. Kaderimin içine yattı. (Bir an sükut) Benim de kaderim buymuş."

TURGUT - Derler ki, Bazı sanatkarlar eserlerindeki vak'aları, çok kere kendi hayatlarından alırlar. Hiç olmazsa gördükleri, tesadüf ettikleri hadiselerden çıkarırlar. Benim en çok merak ettiğim nedir, biliyor musunuz? Acaba piyesinizin vak'asıyle hususi hayatınız arasında bir yakınlık var mı? HUSREV - (Düşünür, gülümser.) Lütfen ayağa kalkar mısınız?

(Kitabın İçinden)


Açıklama:
Bu piyes, bir "Crise-Intelectuelle", "bir fikir buhranı"nı çerçevelemek gayretinde... Apaçık ve yapayalnız hiç bir tezi yok... Fakat içiçe bir çok tezleri ve başlı başına bir kaç ana tezi var...

Evvela san'atkar nedir? Bütün imkanların erişilmez müntehası, gayelerin gayesi, kemallerin kemali, maveraların maverası olan Allah'a doğru, sonsuz bir tekamül yolunda giden insanoğluna mahsus ibda nevileri içinde en zengin ve en güzel hissenin üzerine oturmuş mahluk... Sanatkar bir mahluktur, fakat yaratmak cehdinde bir mahluk!.. Onun bir eseri, bir de kendisi vardır. İşte san'atkar, çok defa, yaratmaya kalkıştığı tipin, yaratılmış olan ta kendisidir...
(Kitabın İçinden)


Kitaptan Alıntılar:

‘’Ben ne yaptım? Bir hududu zorladım. Bendimin dışına çıkmak isterken, kendime rast geldim. Meğer kul olduğumu anlamak için Allah’lık taslamalıymışım! Meğer nasıl yaratıldığımı anlamak için bir adam yaratmaya kalkışmalıymışım! Ben ne yaptım? En sağlam basamağı ayağımdan kaydırdım. Körlüğü zedeledim. şimdi görünen şeye nasıl bakayım? İnsan kaderini bir rüya gibi uykuda bulur. Bu rüyayı uyanık nasıl seyredeyim? Allah’la kalabalık arasında kaldım. boşlukta nasıl durayım?’’


" Anlayın bu azabı! Bir azap ki, kul olduğum için çekiyorum, çekmemek için Allah olmak lazım. İnsana göre değil bu; yok bunu çekecek aza insanda!
Yetişir! gelsin artık her şey yerli yerine! Verin bana artık dünyamı! Salıverin beni kalabalıklara! "


"Bir sigara kağıdını şu masaya koy, üstüne bir taş bırak, kapıları kapa ve git! Üç yüz sene sonra gel, yerinde bulursun. belki sararmış, belki buruşmuş, fakat yine o. Bir sigara kağıdı kadar yaşayamıyoruz. kefenimizden evvel çürüyoruz. Duyuyorum! toprak altında milyonlarca kurdun, çıtır çıtır dut yapraklarını yiyen milyonlarca ipek böceği gibi, milyonlarca ölüyü yediğini duyuyorum.
Ölüler! Korkunç bir saklambacın korkunç oyuncuları. kurtarın beni ebedilikten! öldüm sizi araya araya.. kurtarın beni düşünmekten!"

''Br bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu? Benim de beynimden, kan akıyor. Ben düşünmüyorum beynim kaynıyor. Görüyorum, gözlerimi yumunca görüyorum. Beynimin etten yuvarlağı içinde her düşünce bir damla siyah kan gibi yuvarlanıyor. Ben istemiyorum fakat hiç bıçağın deştiği yerden kan akmaz olur mu?''


OYUN LİNKİ
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt