BİNİNCİ ADAM
Hazreti Süleyman: “Bin kişi arasında bir kişi
Seni bir kardeşten daha yiğitçe müdafaa edecektir” dedi.
Onu yirmi yıl arayalım; çekilecek zahmet çok değildir,
Bulursak şayet, azdır bile.
Dokuz yüz doksan dokuz kararsız,
Bizde her gün, herkes ne görürse, onu görür.
Fakat “Bininci Adam” dostlarını sever,
Hattâ bir sürü insan kapılarına hücum etse de.
Hediyeler, ziyafetler, hizmetler ve vaitler...
Bunlarla onu elde edemeyiz.
Dokuz yüz doksan dokuz kişi hakkımızda şerefimize
Ve zenginliğimize göre hüküm verirler.
Fakat o... Ey oğul! Eğer onu bulduysan,
Sahilden uzaklarda korkmadan kazaya uğrayabilirsin,
Çünkü yalnız “Bininci Adam” denize atılır,
Eğer seni kurtaramadıysa, seninle sulara gömülür.
Kesesini alırsan, aldırış bile etmez;
Onu boşaltırsan, sana kızmaz.
Ve ertesi gün yine eskisi gibi gelir,
Evinde acı söz söylemeden seninle gevezelik eder.
Dokuz yüz doksan dokuz dostun,
Dillerinden altın ve gümüş lâfı düşmez;
Fakat “Bininci Adam”, bu vahşi tanrılara,
Dost seçtiklerini feda etmez.
Onun hakları senindir, senin hakların onun,
Senin sesin onun sesi, evi senin evin,
İster haklı, ister haksız olsun,
Ey oğul! İsterim ki, onu her zaman müdafaa edesin.
Dokuz yüz doksan dokuz uşak
Gözden düştüğün veya gülünç olduğun zaman seni bırakır
Fakat “Bininci Adam” darağacına, belki de ötesine kadar seninle gider.
Hazreti Süleyman: “Bin kişi arasında bir kişi
Seni bir kardeşten daha yiğitçe müdafaa edecektir” dedi.
Onu yirmi yıl arayalım; çekilecek zahmet çok değildir,
Bulursak şayet, azdır bile.
Dokuz yüz doksan dokuz kararsız,
Bizde her gün, herkes ne görürse, onu görür.
Fakat “Bininci Adam” dostlarını sever,
Hattâ bir sürü insan kapılarına hücum etse de.
Hediyeler, ziyafetler, hizmetler ve vaitler...
Bunlarla onu elde edemeyiz.
Dokuz yüz doksan dokuz kişi hakkımızda şerefimize
Ve zenginliğimize göre hüküm verirler.
Fakat o... Ey oğul! Eğer onu bulduysan,
Sahilden uzaklarda korkmadan kazaya uğrayabilirsin,
Çünkü yalnız “Bininci Adam” denize atılır,
Eğer seni kurtaramadıysa, seninle sulara gömülür.
Kesesini alırsan, aldırış bile etmez;
Onu boşaltırsan, sana kızmaz.
Ve ertesi gün yine eskisi gibi gelir,
Evinde acı söz söylemeden seninle gevezelik eder.
Dokuz yüz doksan dokuz dostun,
Dillerinden altın ve gümüş lâfı düşmez;
Fakat “Bininci Adam”, bu vahşi tanrılara,
Dost seçtiklerini feda etmez.
Onun hakları senindir, senin hakların onun,
Senin sesin onun sesi, evi senin evin,
İster haklı, ister haksız olsun,
Ey oğul! İsterim ki, onu her zaman müdafaa edesin.
Dokuz yüz doksan dokuz uşak
Gözden düştüğün veya gülünç olduğun zaman seni bırakır
Fakat “Bininci Adam” darağacına, belki de ötesine kadar seninle gider.
RUDYARD KİPLİNG