Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Bilim; anti-Darwinist, anti-ateisttir (1 Kullanıcı)

Sertürk Sercan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2010
Mesajlar
102
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
darwin(1).jpg

BİLİM DARWİNİZM'İN DÜŞMANIDIR. BİLİM, ATEİZMİN KARŞISINDADIR. BİLİM ANTİ-KOMÜNİSTTİR, ANTİ-MARKSİSTİR. BİLİM; MARKSİST, ATEİST VE DARWİNİST DÜŞÜNCEYİ PARAMPARÇA EDEN BİR YAPIDIR. Bilim ile Darwinist aldatmaca yıkılmıştır. Bilim ile Darwinist propaganda en büyük darbesini almıştır. Bilim, kitlelere yıllarca telkin edilen evrim sahtekarlığını bozguna uğratmıştır. Bilim, ateist felsefenin temellerini yıkmıştır. Bilim, nereye gitse, nerede gündeme gelse, nerede kendini gösterse Darwinizm'i parçalar, yok eder. Dolayısıyla BİLİM, ANTİ-PAGANDIR. Bilim; putperest düşünceleri, batıl dinleri, sahte ideolojileri ortadan kaldırır. İşte bu nedenle BİLİM, DARWİNİSTLERİN EN BÜYÜK ACILARINDAN BİRİDİR.

Darwinizm'i bilim gibi göstermek, tüm dünya üzerinde oynanan çirkin bir oyunun bir parçasıdır. Allah inancını yeryüzünden kaldırabilmek için (Allah'ı tenzih ederiz) yeni bir dine ihtiyaç duyan deccali sistem, yıllar önce en etkili hipnoz yöntemini tespit etmiş ve hemen bilime sarılmıştır. Bilimi kullanarak insanları aldatabileceğini, tüm dünyaya ulaşabileceğini ve en kilit yerleri eline geçirebileceğini, bilim adı altında tüm sahtekarlıkları rahatça gerçekleştirebileceğini fark etmiştir.Deccal sisteminin dünya çapında gerçekleştirdiği kitle hipnozu bilim adı altında yaygınlaştırılmıştır.

Dost bildikleri bilim Darwinistleri yıkıp darmadağın etmiştir
arastirma_subat2010_1.jpg


Darwinistler, bilimsellik sahtekarlığını pervasızca uygularken, bilimin kendilerine bu kadar büyük acılar çektireceğini hiç tahmin etmemişlerdi. Bilimin yalnızca dine hizmet ettiğini görünce şoka girdiler. Tarihin en büyük bilim adamlarının Allah'a iman ettikleri tüm dünyaya ilan edilince dehşete kapıldılar. Bilimsellik safsatasına tekrar sarılmaya çalıştılar fakat tutunamadılar. Çaresizce, seslerini iyice kıstılar. Bilimin ateizmi, Darwinizm'i, Marksizm'i, komünizmi, materyalizmi ve diğer tüm batıl ideolojileri boğup yerle bir ettiğini kendi gözleriyle gördüler. Darwinistler, bilim karşısında en büyük yenilgilerini aldılar. Dost bildikleri bilim, onları yıkıp darmadağın etti.

Bilimin gelişmesi ile 21. yüzyılda ortaya çıkan en büyük gerçeklerden biri şudur: Bilim Allah'a iman edenler içindir. Bilim samimi dindarlara fayda getirir. Allah Kuran'da sivrisineğe (Bakara Suresi, 26), bal arısına (Nahl Suresi, 68) dikkat çeker. Bir yörünge üzerinde hareket eden yıldızlara (Zariyat Suresi, 7), suyun yüzünde gezen gemilere (Hac Suresi, 65) dikkat çeker. Allah Kuran'da, yeşeren yapraklara (Enam Suresi, 59), yedi kat gökyüzüne (İsra Suresi, 44) dikkat çeker. Allah, Kuran'da iman edenlerin bu iman delillerine karşı dikkatli olmalarını ister. İnsan, bilim ile araştırdıkça bu dikkat çeken yapıların derinliklerini keşfeder. Bir sivrisineğin borusunu nasıl bir anestezi yöntemi ile yerleştirdiğini, o lokal anestezinin meydana geldiği yerdeki maddenin moleküler yapısını bize bilim verir. Yeşil yaprağın gerçekleştirdiği fotosentez mucizesi, gemileri yüzdüren sularda var olan fizik kanunları, gökte asılı duran ve -Allah'ın dilemesi dışında- asla dengesini bozmayan devasa gök cisimleri bilimin bize gösterdiği gerçeklerdir. Kuran'da haber verilen her şeyi bilim bize kanıtlar. Dolayısıyla vicdanıyla ve aklıyla düşünebilen bir insan, Kuran'daki tek bir örnekten, Allah'ın Yüce Varlığını hemen kavrar. İşte bu sebeple Kuran'da örnek verilen tek bir sivrisinek, Yüce Rabbimiz'e iman etmek için yeterlidir. Allah ayetlerinde şöyle bildirir:

Şüphesiz Allah, bir sivrisineği de, ondan üstün olanı da, (herhangi bir şeyi) örnek vermekten çekinmez. Böylece iman edenler, kuşkusuz bunun Rablerinden gelen bir gerçek olduğunu bilirler; inkar edenler ise, "Allah, bu örnekle neyi amaçlamış?" derler. (Oysa Allah,) Bununla birçoğunu saptırır, birçoğunu da hidayete erdirir. Ancak O, fasıklardan başkasını saptırmaz. (Bakara Suresi, 26)

Ey insanlar, (size) bir örnek verildi; şimdi onu dinleyin. Sizin, Allah'ın dışında tapmakta olduklarınız -hepsi bunun için biraraya gelseler dahi- gerçekten bir sinek bile yaratamazlar. Eğer sinek onlardan bir şey kapacak olsa, bunu da ondan geri alamazlar. İsteyen de güçsüz, istenen de. (Hac Suresi, 73)


İman hakikatleri, bilimin bize gösterdiği hediyelerdir. Allah'ın muhteşem bir nimetidir. Allah, üstünlüğünü, büyüklüğünü, yüceliğini göstermek için bilimi vesile eder. Bilimi de, bilimin keşfettiklerini de yaratan alemlerin Rabbi olan Allah'tır.

Darwinistler şu anda dehşet içindeler. Bilimin anti-pagan, anti-Darwinist olduğunu hayretle fark ettiler. Bu acı, Darwinistlerin 150 yıldır yaşadığı en büyük acıların başındadır. Bilimi anlayanların, bilimin içinde olanların Darwinizm'i kitleler halinde terk etmesi bu acıyı artırmıştır. Bilimin İslam'a hizmet etmesi, bu acıyı katlamıştır. Öyle ki Darwinistler utanç içinde uzaylıları kurtarıcı ilan etmişlerdir. İşte, 150 yıldır kitle hipnozu yapan deccal sisteminin son olarak düştüğü durum budur.

Bilim, her dalıyla Allah'ın Yüce Varlığını göstermektedir. 21. Yüzyıl bu keşfin ve dehşetli Darwinist yenilginin yüzyılı olacaktır.

Bilimin tek bir proteinin bile tesadüfen meydana gelemeyeceğini ispatlaması ile ilgili yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

Bilimin, tek bir ara fosil olmadığını kanıtlaması ile ilgili yazımızı buradan okuyabilirsiniz.

350 milyondan fazla fosilin Yaratılış gerçeğini kanıtladığı gerçeği ile ilgili bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Yaratılış Atlası kitabına buradan ulaşabilirsiniz.
 

TakeOne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2008
Mesajlar
6,064
Tepki puanı
38
Puanları
48
Konum
Ankara
Allah razı olsun. Güzel paylaşım. Aklım almıyor hala yer yüzünden darvinizme inanan insanların olduğunu bilmek çok kötü. Adnan Oktar hoca darvincilerin hakkından Allahın izni ile gelmiştir. Cenabı rahman kendisinden razı olsun.
 

Gülfidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Nis 2008
Mesajlar
679
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Harun Yahya hoca darwinizm karşısında kapı gibi duruyor.

Tebrik ederim gayretlerini.
 

mathamara

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2010
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Affınıza sığınarak sormak isterim, ;
Hani bizler herşeyi hatta kendi yaratılışımızı tam net biliriz ya!!
Ola ki Kur'an da buyrulan sizi sudan yarattım ve ila ahiril ayet... ve ayetler darvinin yaradılış tezinde (??az da olsa TÜRLERİN KÖKENİ kitabını okumak gerek)haklı olduğunu gösteriyorsa (ki buna en azından benim ilmim yetmiyor)
Velevki bu ilmi keşif yada ilham aynen sihir ve büyü olaylarındaki gibi ilmin kaynağı terbiye eden Rabbim tarafından verilmiş ve buna şeytani bir fikirle sahiplenen insan Ateizme mesnet yapmış ise (hani olmaz ya nankörlük işte bize mahsus)
SORUM ŞU; Darvine ve Allah c.c. inkar için kullanana ve koca bir kitleyi cehenneme sürükleyene lanet olsun ; ilmi gerçeğe ve Ayetlere hakkını ne şekilde iade edeceğiz.
Bilmediğimiz kaygan zeminlerde haddimizi aşırmasın ve Rabbürrahim öğretip Rahmetiyle doğruları yaptırsın tüm islam ümmetine.
Allah c.c. inkar için kullanılan yada kullandığını zanneden ateistler , peki suya nerden düştü bu canlı dediğimizde türlü yorumlar yapmışlar ve kör tesadüfe bağlayarak diferansiyel ölçekte yine ispattan aciz kalmışlardır. İşin o kısmı inanan için alenidir fakat muallakta kalan tekamül ve geçiş evrelerindeki unsurlar tamamen inkar edilmeden önce bir Alime havale edilmeli ; en azından genetik bilimi ile uğraşan Allah c.c. imanı tam bir alime.
Umarım haddi aşmamış ukalalık etmemişimdir.
 

kurt26

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
731
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
sizi sudan yarattı ayeti diye bişey bilmiyorum varsa lütfen ayeti yazınız.
kısaca alak süresi insanın neden yaratıldığı için bilgi edinmesi kafidir ve yeterli buluyorum.
96-ALAK:14.ayet secde ayetidir.

bismillahirrahmanirrahim
--------------------------------------------------------------------------------

1- Yaratan Rabbinin adıyla oku!

2- O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı.

3- Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir.

4- O Rab ki kalemle yazmayı öğretti.

5- İnsana bilmediği şeyleri öğretti.

6- Hayır! Doğrusu (kâfir) insan azgınlık eder.

7- Kendisinin muhtaç olmadığını zannettiği için.

8- Muhakkak ki dönüş mutlaka Rabbinedir.

9-10- Namaz kıldığı zaman, bir kulu engelleyeni gördün mü?

11- Gördün mü (ne dersin?), ya o (kul) doğru yolda olur,

12- Veya kötülüklerden sakınmayı emrederse?

13- Gördün mü, ya bu (adam, hakkı) yalanlar, yüzçevirirse,

14- O adam, Allah'ın kendini gördüğünü hiç bilmiyor mu?

15-16- Hayır, hayır! Eğer o, bu davranışından vazgeçmezse, and olsun ki biz, onu perçeminden, o günahkâr ve yalancı perçeminden tutup cehenneme sürükleriz.

17- O zaman o taraftarlarını yardıma çağırsın.

18- Biz de Zebanileri çağıracağız.

19- Sakın onu dinleme de (Rabbine) secde et ve yaklaş.

--------------------------------------------------------------------------------
 

mathamara

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2010
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Haklısın Kurt kardeş, o sureyi okumuştum. Fakat diğer ayetlerde iki yaradılıştan bahsederek "Adem a.s. " yaradılışınıda göz önünde bulundurmamız gerektiğini dile getirmeye çalışmıştım. Zaten bizi ilgilendiren ve konu ile alakalı olan ayetler üreme olayı değil, yaradılış olayıdır. Zaten Darvinistler ve bunu baz alan Rastlantısallık gibi teoremler üreme olayını değil yaradılış olayını ele almakta ve Allah c.c. inkara çalışmaktadırlar.
Ayetler;;;;
Bakara 30. dan başlar ve 39. da biter (özellikle 39 dan korkarım)
Ali imran 59. dan başlar ve 64 e kadar. Burda Adem a.s. ile benzetilen bir yaradılış ta var.
Nisa 1(özellikle, dikkatle tefekkür etmeliyim)
A'raf 189 (konumuzun kalbine atış yapar)
Mü'minun 12. den 16.ya kadar. (Bir tefekkür daha)
Furkan 54. "sudan yarattı"
Secde 1. den 11. ye kadar (Yine müthiş bir tefekkür kapısı)
Fatır 11. ilgili olsada , hepsi okunsa iyi olur
Saffat 11.
Sad 71. ve sonrası
Mü'min 67 (insan kopyalama dahil 3 tür yaradılıştan söz ediliyor olabilirmi?)(Toprak,meni,kan pıhtısı)
Necm 32.
Rahman (Bu sureyi sevdiğim için hepsini okumanızı isterim,Ayet numarası vermeyeceğim)
Nuh 14. den 17. kadar (Nuh suresi hatem olarak son tefekküre yeter kanaatimce)

Kurt kardeşim bunlar sadece Adem a.s. ile onun yaratılışı ile ilgili olanlar. Eksiği fazlası varsa Affola nezdinizde Allah c.c. tarafından.
Birde rica etsem "Secde" ayetlerini koymasan. Hani yanlışlıkla dahi okunsa imanın gereği secde etmektir ya.
 

kurt26

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
731
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
sizin için geniş araştıracağım şuan biraz yoğunum.
inşallah açıklağa kavuşacaktır.
secde etmek hem imanı artırır hem dereceni.
zaten en üste yazdım secde ayeti diye isteryen okur isteyen okumaz.
 

Sertürk Sercan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Tem 2010
Mesajlar
102
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

Ayette karada yaşayan temel canlı grupları (sürüngenler, kuşlar ve memeliler) bildirilmekte ve bunları Allah'ın sudan yarattığı haber verilmektedir. Dikkat edilirse, bu canlı grupları evrim teorisinin öngördüğü gibi "birbirlerinden" değil, "sudan" yaratılmışlardır. Yani ortak bir malzemeyi Allah'ın şekillendirmesiyle ayrı ayrı var edilmişlerdir.

Bu ortak malzemenin su olduğu gerçeği, bugün bilimsel verilerle de açıkça ortadadır. Su, dünyadaki her canlının vücudunun en temel unsurudur. Memelilerde vücudun yaklaşık % 70'i sudur. Her canlı, vücudundaki su sayesinde hücre içi, hücreler arası ve dokular arası ulaşımı sağlar. Su olmadan canlılığın olamayacağı herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir.

İşin ilginç tarafı, bazı Müslümanların yukarıdaki ayeti yanlış yorumlayarak evrim teorisine uygun bir anlam vermeye çalışmalarıdır. Oysaki söz konusu "sudan yaratılma" gerçeğinin, evrim teorisiyle hiçbir ilişkisi olmadığı çok açıktır. Evrim teorisinin, "her canlının sudan çıkıp evrimleştiği" gibi bir iddiası yoktur ki, böyle bir ilişki kurulsun. Aksine teori, canlı türlerinin birbirlerinden türediklerini ileri sürmektedir ki, bu iddia her farklı canlı grubunun sudan yaratılmış (yani ayrı ayrı yaratılmış) olduğu gerçeğiyle tamamen çelişkili bir iddiadır.
 

mathamara

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Eki 2010
Mesajlar
10
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
47
Allah, her canlıyı sudan yarattı. İşte bunlardan kimi karnı üzerinde yürümekte, kimi iki ayağı üzerinde yürümekte, kimi de dört (ayağı) üzerinde yürümektedir. Allah, dilediğini yaratır. Hiç şüphesiz Allah, herşeye güç yetirendir. (Nur Suresi, 45)

Ayette karada yaşayan temel canlı grupları (sürüngenler, kuşlar ve memeliler) bildirilmekte ve bunları Allah'ın sudan yarattığı haber verilmektedir. Dikkat edilirse, bu canlı grupları evrim teorisinin öngördüğü gibi "birbirlerinden" değil, "sudan" yaratılmışlardır. Yani ortak bir malzemeyi Allah'ın şekillendirmesiyle ayrı ayrı var edilmişlerdir.

Bu ortak malzemenin su olduğu gerçeği, bugün bilimsel verilerle de açıkça ortadadır. Su, dünyadaki her canlının vücudunun en temel unsurudur. Memelilerde vücudun yaklaşık % 70'i sudur. Her canlı, vücudundaki su sayesinde hücre içi, hücreler arası ve dokular arası ulaşımı sağlar. Su olmadan canlılığın olamayacağı herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir.

İşin ilginç tarafı, bazı Müslümanların yukarıdaki ayeti yanlış yorumlayarak evrim teorisine uygun bir anlam vermeye çalışmalarıdır. Oysaki söz konusu "sudan yaratılma" gerçeğinin, evrim teorisiyle hiçbir ilişkisi olmadığı çok açıktır. Evrim teorisinin, "her canlının sudan çıkıp evrimleştiği" gibi bir iddiası yoktur ki, böyle bir ilişki kurulsun. Aksine teori, canlı türlerinin birbirlerinden türediklerini ileri sürmektedir ki, bu iddia her farklı canlı grubunun sudan yaratılmış (yani ayrı ayrı yaratılmış) olduğu gerçeğiyle tamamen çelişkili bir iddiadır.

Öncelikle şunu söylemek sui zanları engelleyecektir ; Ben görüş belirten değilim, kesin bilgim olmayan konularda bizzat Allah c.c. emrettiği gibi tarafsız olmayı isterim.SUSMAYI. Konuya girizgah yaptığım şey yaradılış ve Darvinizmin ateizme temel olması.
Sertcan kardeşim Canlıların birbirinden türemesi Türlerin kökeninde okuduğum kadarı ile ateizme temel olamaz. Ateistlerin sıkıca yapıştığı konu ilk yaradılış.Birbirinden türeme vagonları uzatmak ve tren görünmez hale gelince "kendiliğinden oldu" diyebilmek içindir. Meseleyi çok uzun tutup konuyu değerli gibi göstermek istemem.

Verdiğin ayeti dikkat ettiysen yazmamıştım ( !!!???) Ama madem sen aldın ,birkaç müfessirin bakış açısınıda madem kesin doğru olarak sundun bende kendimce bakış açısı derim. Çünkü biraz kuantum fiziği katarsak bu yoruma , Su hidrojen ve oksijenden gelir, hidrojen temel atom dur. Hidrojenlerin biraraya gelmesiyle diğer atomları elde edebiliriz ve Karbonu dahi bu hidrojenle oluşturabiliriz. (teorik olarak) E karbonu ve diğer atomları oluşturduysak bunlardan canlıların temel taşı hidrokarbonlar veya diğer bazı şeyleri üretebiliriz.
Madem öyle Suyu Hidrojen bazlı olarak düşünüp tüm alemi hidrojenden oluşmuş kabul edebiliriz. Bu nasıl ; çok mu zihni sinirce bir yaklaşım oldu.
"Her canlının sudan çıkıp evrimleştiği iddiası yoktur" cümlesine mesnet olarak malum kitabı okuduğunu düşünüyorum ve o kitabın hiçbir yerinde semender veya benzeri varlıkların sudan çıkışını göremediğini , yani yazmadığını söylüyorsun diye kabul edebilirim. Halbuki türlerin ailelere bölümü kısmında benzetilme ve türeme varken , ana sınıflandırmalarda tek canlı türüne ulaşılmaya çalışılmış ve dünyanın tam soğumadığı fikri fizikçiler tarafından kabul gördüğünden , bilmem kaç milyon yıl öncesine gidilerek sudaki örnek canlıya ulaşılmıştır. Burda ana fikir o tek canlıyı , Üstad Bediüzzaman deyimiyle kendinden varolan kabul edip(rastlantısallık) ilahlaştırmışlar ve kendilerine cehennemi hazırlamışlardır.
Bazı müslümanlar yanlış yapmış derken yanlış yapmamak için extra delil ortaya koymak gerekir. Aksi halde o kardeşlerimiz nasıl Rablerinin verdiği tefekküre ve gene verilmiş ilme dayalı yorum ve tefsir yaptılar ise sizin bahsettiğiniz yorumda aynı seviyede kalır ve doğrulukta bir diğerini geçemez. Bu extra delil yukarıda ortaya koyuş şeklimdeki gibi diğer ayetler-destekleyen ayetler - olabildiği gibi hadisler de olabilir. Gelecek GAYB olduğundan Resulullah haricindeki geçmiş alimlerimizin görüşlerini ilmi bir tefsirde kullanmak Ayetleri zamanına göre yorumlayan ve dini tecdid eden insanları zamanının dışına çıkarmak olur.Buda o yorumları gölgeler.
Konuya bir diğer atıf ta Rabbimin alemimiz için yaratmış olduğu zaman ve buna bağlı tekamül kuralıdır. Dikkat edilirse doğumdan ölüme geçmişten geleceğe bir tekamül vardır.Bu tekamül sırrınca yaradılıştaki tekamülde ihtimal dahilindedir.
Bütün bu yazdıklarım tartışmak için değildir , çünkü tartışma cahilde faziletfuruşluk nev'inden gıpta damarını tahrik eder; ilim sahibine karşı ise eziyet olur. itirazım darvinizmi kabul edin demek için değildir , bilmediğiniz konularda GAYB ın anahtarı size verilmiş gibi davranmayın ve SUSUN demek içindir. Bu da Allah c.c. nin her kulu üzerindeki hakkıdır.Bir yanlış varsa düzeltilecektir. O yanlış darvinizme inanma yada inanmama değil yaradılış hakkında kitap ve sünnetin verdiğinin dışına çıkma ihtimalidir.
"Benim Allahım c.c. isterse her varlığı tek tek vaktine ve sırasına göre yaratır, isterse bir damla suya DNA gibi kainattaki bütün canlıların fihristesini koyar ve zaman içinde olgunlaştırarak yaratır. Bu onun için çok kolaydır." işte inanılması gereken bu son cümledir. Buna ait kesin emirler vardır ve buna gelmiş geçmiş hiçbir Alim ve müfessir itiraz edemez.
İnsanların hepsini Darvine karşı kışkırtsak ve herkes Allah ın c.c. emri gibi algılayıp ruhen reddetse ve iliklerine kadar bu redddediş işlese, sonra adamın biri gelip DNA yı tamamen çözse ve orda milyonlarca yıl öncesine ait kalıntılar bulsa ( ibret olsun diye 2000 kadar yıl sonra bulunan ceset gibi) ve türler evrimleşmiş dese , işte buda ispatı. O zaman bu insanlar ayetimi inkar edecek.Çünkü siz ayet böyledir dediniz.Yoksa ilmi gerçeğimi.
Bu yüzden bu konuda doğrusunu Allah c.c. bilir demek gerekmezmi.
 

kurt26

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
24 Ağu 2010
Mesajlar
731
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Darwinist falan bilmem ama araştırınca herşey bulunuyor niye böyle basit konu bukadar uzar hiç anlamadım?
herşeyi ALLAHı celle celalü yaratmıştır.ve birçok süredede açıklanmaktadır.


Bundan sonra Hak Taâlâ, âlemin efendisi, insanların babası olan Hazreti Adem aleyhisselamı yaratmak murat eyledikte; Azrail aleyhisselamı gönderip, yeryüzündeki yedi iklimden toprak aldırmıştır. Cebrail aleyhisselamı gönderip, o, kuru toprağı kırk gün yoğurmuştur. Bundan sonra Hak Taâlâ, o çamuru en güzel biçim üzere Numan vâdisinin içinde şekillendirmiştir. Kendi ruhundan onun başına üfleyip, yeryüzünde onu meleklerin secde yönü ve insanlara peygamber etmiştir. Bütün melekler ona secde eyledikte; İblis, buna "hayır" deyip, secde etmediği için lânetlenmişlerden ve kovulmuşlardan olmuştur. Kıyamete kadar da mühlet almıştır. Sayısız zürriyetiyle Adem'in zürriyetine tasalluta fırsat bulmuştur. İnsanoğlunun bedeninin her yerinden girip, damarlar içinde kan gibi akıp, yoldan çıkarmaya çalışır. Lâkin hiç kimseyi cebren âsi ve kâfir edemez. Ancak ibadetleri acı ve zor, günahları lezzetli ve kolay göstermekle vesvese eder. Hak Taâlâ, cümlemizi onun şerrinden korusun. Amin!

Hak Taâlâ, Adem peygamber aleyhisselamı yeryüzünde yarattıktan kırk yıl sonra onu göklere kaldırıp, firdevs cennetine sokup, cennet elbiseleri giydirip, çok nimetler ihsan etmiştir. Ona, bir nimeti verdikçe: "Bu nimetle kanaat eder misin?" deyip, Adem aleyhisselama hitap etmiştir. O dahi: "Kâni değilim ya Rabbi!" diye cevap vermiştir. Ta ki, Adem aleyhisselama bir gaflet verip, sol kaburga kemiğinden Hazreti Havva anamızı yarattıkta; Adem, gözünü açıp, görmüştür ki, yanında kendi benzeri bir sevimli insan oturmuştur. Böylece onunla sohbet, ülfet ve vuslat hâsıl oldukta; Hak Taâlâ, yine hitap edip buyurmuştur ki "Ey Adem! Bu nimetimle nicesin?" O dahi cevap vermiştir ki: "Ya Rabbi! Hesapsız ynimetinin denizine batmışımdır. Bu nimetini, cümleden büyük bulmuşumdur. Bununla kanaat kılmışımdır. Çünkü Havva ile sükûnet bulup, ülfetiyle ünsiyet kılıp, ondan kâm almışımdır. Bundan gayri ikrama hacet kalmayıp, bu ihsanının şükür ve sürûruyla dolmuşumdur." Bundan sonra Hak Taâlâ, ona: "Ey Adem! Havva ile cennetimde sâkin olup, her nimetten lezzet alasınız. Ancak buğday ağacına yakın gelmeyesiniz. Ondan yiyip, bana âsi olmayasınız," diye tenbih buyurmuştur. Bu minval üzere hazreti Adem, Havva ile bin yıl kadar cennet safalarını sürmüşlerdir. Bundan sonra Adem babamız, Havva anamızın sözüne uyup, buğday ağacından alıp, ikisi de yedikte; Hak Taâlâ aleyhisselam, Hindistan'da yüksek bir dağ üzerine inmiştir. İkiyüz yıl o dağda ağlayıp, tevbeye meşgul oldukta; tevbesi kabule yetmiştir. Havva anamız dahi, adem babamızı isteyip ikiyüz yıllık hasretle Arafat dağı üzerinde kavuşmak müyesser olmuştur.
NAZM

İki canibden ol iki müştak

İkisi bile mübtela-yı firak

Birbirine heman eriştiler

Ağlaşıp, sarmaşıp, görüştüler.

Bundan sonra Şam'a gelip, onda kalıp, Habil ve Kabil orada dünyaya gelip, yine Hindistan'a gitmişlerdir. Ömürlerinin süresi ikibin sene oldukta; hazreti Adem aleyhisselam Serendib adasında; ondan kırk yıl sonra hazreti Havva Cidde'de vefat etmişlerdir.

Bundan sonra Adem ile Havva'nın zürriyetleri yeryüzünü meskûn ve mamur etmişlerdir. Hazreti Adem aleyhisselamın neslinden ice bin kimseler nübüvvete ermişlerdir. Hazreti Adem'den altıbin sene geçtikte; Mekke-i Mükerreme'de hazreti İsmail evladından, Kureyş Kabilesinden, Haşim Oğullarından Abdullahl'ın sulbünden Muhammed Mustafa sallallahü taâlâ aleyhi ve sellem hazretleri dünyaya gelip, kırk sene velayet zevkiyle safalar sürmüştür. Kırkbir yaşında bütün insanlara ve cinlere peygamber olup, onüç sene Mekke'de kâfirlerden cefalar görmüştür. Mekke'de mağlûp iken, Medine'ye hicret etmiştir. Hicretin onuncu senesi Mekke4ye galip gelip fethederek, yine Medine'ye gitmiştir. O seni Medine'de yaşı altmışüç yıla yetmiştir. O sene de Medine'de vefat etmiştir. Bizim Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem odur ki: Peygamberlerin sonuncusudur, ondan sonra peygamber gelmez, şeriatı kıyamete dek bâkidir; ortadan kaldırılmaz, değiştirilmez, hükümleri bozulmaz. Hicretten bu zamana gelinceye dek ay senesine göre tarih, binyüz yetmişe, yetmiştir. (H. 1170 / M. 1756). Şu halde zamanın sonu olup, dünyanın ömrü geçip gitmiştir. Kıyamet yakın olup; edep, haya, sevgi, vefa, doğruluk ve safa yitmiş ve batmıştır. Zira ki Peygamberimiz sallallahü taâlâ aleyhi ve sellem hazretlerinin haber verdiği kıyamet şartlarının nicesi zuhur etmiştir. (Ey Allahım! Ahirzamanın fitnesinden bizi koru. Bizi şehadet ve iman ile dünyadan çıkar; rahmetinle ey Rahman ve Rahim olan Allah!)
KAYNAK MAFİRETNAME
bunların haricinde nefsin ve kainatıın yaratılması da uzun uzun anlatılmaktadır.
ben bukadarını koyuyorum önceden dedeğim gibi isteyen mafiretname okusun.
son olarak kafirlere ne delil göstersen kabul etmezler.o yüzden ne Darwinist le ilgilenirim ne ateiste le.
 

_ilknur_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Nis 2010
Mesajlar
349
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
27
allah razı olsun kardeşim çok önemli bir konu açmışsın. benim aklım almıyor insanlar nasıl böyle şeylere inana bilirler bukadar mı cahiliz ?
binbir güzellikle en ince ayrıntılarla ve mükemmel bir sanatkarlkla yaratılmş dünya ve insanlar böyle saçmalık bile diyemiyeceğimiz şeylerden oluşmuş olabilirmi? bikere bu bilim adamları kendi söyledikleri ile çelişmekte insanlar bunu apaçık gördükleri halde nasıl inanıyor anlayamıyorum.
allah tüm müslüman kardeşlerimi böyle saçmalıklardan korusun ...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt