Ferhan1982
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 16 Kas 2006
- Mesajlar
- 72
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İSTANBUL
- Web Sitesi
- ferhanaktas.spaces.live.com
"Bişr-i Hafi hazretleri evliyanın büyüklerinden bir zattır. Gençliği günah içinde geçmiştir. Bir gün yolda sarhoş bir halde giderken, üstünde Besmele yazılı bir kağıt buldu, içi sızlayıp yerden aldı. Çamurlarını silip temizledikten sonra güzel kokular sürüp duvara astı. O gece bir zat bir rüya gördü. Rüyada; "git Bişr'e söyle, ismimi temizlediği gibi onu temizlerim, ismimi büyük tuttuğu gibi onu büyültürüm, ismimi güzel kokulu yaptığı gibi onu güzel ederim, izzetime yemin ederim ki, onun ismini dünyada ve ahırette temiz ve güzel eylerim" denildi.
Bu rüyayı üç defa tekrar etti. Rüya gören kimse sabah olunca onu arayıp meyhanede buldu. Mühim bir haberim var diye içeriden çağırdı. Bişr gelen zata dedi ki; "Kimden haber vereceksin?", "Sana Allahü Tealadan haber vereceğim" bunu duyunca ağlamaya başladı sonra şöyle sordu; "Bana kızıyor mu?" şiddetli azap mı yapacak?" Gelen kimse rüyayı sonuna kadar anlattı. Rüyayı dikkatle dinleyen Bişr-i Hafi arkadaşlarına; "Ey arkadaşlar, beni çağırdılar, bundan sonra bir daha beni buralarda göremeyeceksiniz" dedi. O zatın yanında hemen tövbe etti. Bu anda ayağında ayakkabı bulunmadığı için hiç ayakkabı giymedi. Sebebini soranlara, "söz verdiğimde yalın ayaktım, şimdi giymeye haya ederim" derdi. Ayakkabı giymediği için kendisini yalınayak anlamına gelen "Hafi" denilmiştir.
Bu rüyayı üç defa tekrar etti. Rüya gören kimse sabah olunca onu arayıp meyhanede buldu. Mühim bir haberim var diye içeriden çağırdı. Bişr gelen zata dedi ki; "Kimden haber vereceksin?", "Sana Allahü Tealadan haber vereceğim" bunu duyunca ağlamaya başladı sonra şöyle sordu; "Bana kızıyor mu?" şiddetli azap mı yapacak?" Gelen kimse rüyayı sonuna kadar anlattı. Rüyayı dikkatle dinleyen Bişr-i Hafi arkadaşlarına; "Ey arkadaşlar, beni çağırdılar, bundan sonra bir daha beni buralarda göremeyeceksiniz" dedi. O zatın yanında hemen tövbe etti. Bu anda ayağında ayakkabı bulunmadığı için hiç ayakkabı giymedi. Sebebini soranlara, "söz verdiğimde yalın ayaktım, şimdi giymeye haya ederim" derdi. Ayakkabı giymediği için kendisini yalınayak anlamına gelen "Hafi" denilmiştir.