Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

'Beş kızkardeş'in acısı ve Meclis'teki 'İsrail dostları' (1 Kullanıcı)

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
İsrail'in ABD'den aldığı GBU-39 “akıllı bomba”larının Filistinlilerin evlerine, camilerine, hastanelerine, okullarına, karakollarına, tüm yaşam alanlarına düşmeye başladığı geceydi. Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampında bulunan küçük İmad Akil Camii de bombalananlar arasındaydı. Tam gece yarısı yapılan hava saldırısında cami yerle bir edildi. Etrafındaki evler, dükkanlarla birlikte..

Patlama o kadar şiddetliydi ki, bölge harabeye dönmüştü. Cami yakınında bulunan, briketlerden yapılma derme çatma ev Cibaliye kampının en fakir ailelerinden birine aitti. Patlamanın etkisiyle yıkılan evlerden biriydi. Aynı odadaki anne Samira ile baba Enver ve üç çocuk yaralı olarak kurtarıldı. Evin cami tarafındaki odasında, aynı yatakta yan yana uyuyan kardeşlere ne olduğu bilinmiyordu. Enkazı kaldıranlar ile anne ve baba, çöken duvarın altında beş kız kardeşin cesedini buldu.

İsrail'e göre orası Hamas'a ait bir hedefti!

İsrail-Filistin sorununu biliriz. Ortadoğu sorunlarını biliriz. 1948'den bu yana bölgede yaşanan her şeyi biliriz. Siyasi hesapları, ekonomik kaygıları, askeri öncelikleri biliriz. Filistinlilerin neden direndiğini, İsrail'in neden savaşa ihtiyacı olduğunu biliriz. ABD'nin, Avrupa ülkelerinin soruna bakışını, bölge ülkelerinin işbirlikçi tavrını, bir milletin kanı üzerinden yapılan tüm hesapları, reelpolitik zırvalarını biliriz. Uluslararası hukukun ne olduğunu, devletler arası ilişkilerin nasıl yönetildiğini biliriz, güç sarhoşluğunun verdiği aç gözlülüğü de biliriz. Terörü de biliriz, devlet terörünü de biliriz, terörle mücadelenin ne olduğunu da.

Ama bunlardan hiç biri bir halka, bütün insanlığın sessiz onayı ile yapılanlara gerekçe olmuyor. Yaşananları bunlarla açıklama çabamız sonuç vermiyor. Hiç biri, hiç bir siyasi, ekonomik, askeri hedef, bugün Gazze'de yaşananların gerekçesi olmuyor, olamaz!

Bir toplumun, bütün insanlığa karşı biriktirdiği hınç, içten içe büyüttüğü öfke, insan ırkına bakışındaki hastalıklı ruh halinden başka bir şey gelmiyor aklımıza. Evet, ortada gerçekten hastalıklı bir ruh hali var ve bu sadece Filistin halkı için değil, tüm insanlık için tehlike oluşturuyor. İsrail'in her benzer saldırısında bilinçaltında yatan kötülükler ortalığa saçılıyor. Bugün Gazze'ye yönelik acımasız saldırının, dün ya da daha önceki saldırıların ortaya çıkardığı tek sonuç bu. Kendilerini eliştiren herkesi antisemitik olmakla suçlayanlar, kendi elleriyle yol açtıkları nefretle en büyük anti semitik kendileri, farkında bile değiller.

“Hamas Kassam füzeleri atmasaymış! bunlar olmayacakmış. İnsanlığın “ortak aklı” bu kadar mı çalışıyor? Taşlarla tankları, el yapımı bombalarla akıllı bombaları bir tutan anlayış karşısında pes etmemek mümkün mü? Altı ay ateşkes vardı. Bir İsrail askeri öldü mü? Hamas'ın roketi yokken İsrail saldırmıyor muydu? Hamas diye bir örgüt yokken İsrail ne yapıyordu? Belki de İsrail'in devlet aklı kadar çarpık bir zihniyet bu. Zihin yönlendirme, kalplerdekini açığa vurmadaki sahtekarlıktan başka bir şey değil.

Beş yıl önce böyleydi, üç yıl önce böyleydi, bugün böyle, yarın böyle olmaya devam edecek. Bu “akıl”, özellikle bu riyakarlık devam ettiği sürece İsrail ölçüsüzlüğü, kontrolsüzlüğü devam edecek. Şiddetten beslenen o hastalıklı ruh daha da acı verecek. Filistin'in “Arap kardeşleri”nin iki yüzlüğü devam ettikçe acı verecek. ABD'nin kör bağnazlığı, Avrupa'nın suçluluk rolü devam edikçe bu acı büyüyecek. Müslüman dünyanın aymazlığı devam ettikçe, kafalarıyla kalpleri birbirinden ayrı çalıştıkça devam edecek. Müslüman toplumları yönetenlerin küçük iktidar hesapları devam ettikçe bu böyle olacak.

Türkiye, bugün, hiç olmadığı kadar duruma müdahil olmaya çalışıyor. Bu vahşeti önleme yolunda atılan her adımı alkışlıyoruz, umut beslemek istiyoruz. Ama aynı Türkiye, saldırılardan sadece birkaç gün önce, İsrail ile 141 milyon dolarlık savunma anlaşması yaptı. İsrail Havacılık Endüstrisi ile Aselsan arasında yapılan anlaşma, sadece sonuncusu... Ya öncekiler? Artık bu anlaşmalar, teknoloji transferi bahanesiyle kabul ettirilemez.

Gazze'den yazan İtalyan gazeteci Vittorio Arrigoni; “Lütfen, birisi bu kabusu durdursun. Sessiz kalmayı seçmek soykırıma çanak tutmaktır. Medeni dünyanın her başkentinde, her şehrinde, her meydanında öfkenizi haykırın! Öyle haykırın ki, bizim acı ve korku çığlıklarımızı bastırsın. İnsanlığın bir parçası bu işe yaramaz sessizlikte hazin şekilde katlediliyor” sözlerini bize ulaştırırken…

Norveçli yazar Jostein Gaarder; “İsrail ırkçı bir devlet olarak varolma hakkını kaybetti. Çocuk katiline biz de katil deriz ve zalimlikleri örtmek için kutsal ya da tarihi emirleri asla kabul etmeyiz” derken…

Haaretz yazarı Gideon Levy bile; “İsrail Gazze'deki saldırısı ile insanlığın, ahlakın, uluslar arası hukukun, hikmetin bütün kırmızı çizgilerini aştı” derken…

Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki “İsrail Dostluk Grubu”ndan kalan 164 milletvekili hangi yüce menfaatler için “dostluk” çatısı altında bir arada durmayı düşünebiliyor? Başkan olmak için birbirini ezen “duyarlı” vekillerimiz, İsrail dostluğu için birbiriyle yarışan vekillerimiz, istifa etme gereği duymuyorlarmış. Uluslararası resmi çalışmalar başlatacaklarmış. Avrupa Parlamentosu'na mektup yazacaklarmış. Aferin! Uluslararası kamuoyu bütün sabırsızlığı ile mektubunuzu bekliyordu. Avrupa Parlamentosu harekete geçmek için mektubunuzu bekliyordu! Ne de olsa, duygusallıktan uzak, memleketin akıllı insanlarısınız siz!

Nasıl bir “dostluk”sa bu! Biz anlamıyoruz. Biz sizi hiç anlamayacağız. Ve biz, Türkiye kamuoyu, gerçekten sizinle aynı değerleri, çıkarları, duyarlılığı paylaşmıyoruz!

İbrahim Karagül
 

Nevin_1982

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2006
Mesajlar
5,000
Tepki puanı
8
Puanları
38
Yaş
41
Konum
sakarya
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ndeki “İsrail Dostluk Grubu”ndan kalan 164 milletvekili hangi yüce menfaatler için “dostluk” çatısı altında bir arada durmayı düşünebiliyor? Başkan olmak için birbirini ezen “duyarlı” vekillerimiz, İsrail dostluğu için birbiriyle yarışan vekillerimiz, istifa etme gereği duymuyorlarmış. Uluslararası resmi çalışmalar başlatacaklarmış. Avrupa Parlamentosu'na mektup yazacaklarmış. Aferin! Uluslararası kamuoyu bütün sabırsızlığı ile mektubunuzu bekliyordu. Avrupa Parlamentosu harekete geçmek için mektubunuzu bekliyordu! Ne de olsa, duygusallıktan uzak, memleketin akıllı insanlarısınız siz!

Nasıl bir “dostluk”sa bu! Biz anlamıyoruz. Biz sizi hiç anlamayacağız. Ve biz, Türkiye kamuoyu, gerçekten sizinle aynı değerleri, çıkarları, duyarlılığı paylaşmıyoruz!


selamun aleykum nuresmacım.bugün iş yerinde yemek yerken dedimki tbmmde israil dostluk grubu oluşturuldu şimdide kanal 7ni
n haberine göre dağılma aşamasındaymış.Dediki recep abi:Filistin içinmiş o grup.Bende dedimki neden filistin dostluk grubu değil ozaman adı...

israil lanetli bir kavim.Peygamber efendimizden rivayet edildiğine göre 43 peygamber katletmişler.ve 100küsür peygamber yandaşın katletmiş bu millet...

Peygamberimiz müslim hadisine göre müjde veriyor.Müminler ve yahudiler savaşmadıkça kıyamet kopmaz..Onlar kaçışçaklarmış sadece kendi diktikleri ağacın arkasına sığınanlar gizleneceklermiş..o ağacın tuaf bir ismi vardı ama hatırlmıyorum.hatta israillile o ağaçtan dikiyorlamış bu hadise binaen:)
(demin bir hocadan dinledimde aktarayım istedim)

emeklerine sağlık allaha emanet ol
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
ve aleykum selam ablacım,
haklısınız,herşey ortada, yıllardır devam edegelen bir yıkım var, katliam var. bu yeni değil, ve öyle bazılarının gözlerinin boyandığı gibi ateşkesi bozan taraf terör olan, Filistin değil...
bu nedenle eğer bu milleti temsil ediyorlarsa İsrail dostları diye bir grup nasıl oluşabilir anlaşılır değil... olanlardan sonra tamamen dağılmasını beklerdik bu grubun ama akıllı insanlar var ne yapalım ki!
bahsettiğiniz hadis-i vesilenizle duymuş oldum ablacım, buraya netten bulduklarımı eklemek istedim.
Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) da şöyle demektedir:

"Müslümanlarla Yahudiler harb etmedikçe kıyâmet kopmayacaktır. O harpte Müslümanlar (gâlip gelerek) Yahudileri öldürecekler. Öyle ki, Yahudi, taşın ve ağacın arkasına saklanacak da, taş veya ağaç; Ey Müslüman, Ey Allah'ın kulu, şu arkamdaki Yahudidir, hemen gel de öldür onu!" diye haber verecektir. Sadece Garkad ağacı müstesna, çünkü o, Yahudilerin ağaçlarındandır."

Ayetlerin müteşabihatı olduğu gibi hadislerin de müteşabihatı var. Yani bazı derin hakikatleri teşbih ve benzetmelerle ifade etme söz konusudur. İşte bu müteşabih hadislerden birisi de yukarıda bahsedilen hadistir. Allahu alem bir tabiri şu olabilir. Ahirzamanda Tahudilerin fesadı ve tahribatı o kadar fazlalaşak ve şımarıklık ve isyanları o kadar artacak ki, Müslümanlar ve Hıristiyanların birleşmesine ve beraber hareket etmesine sebep olacaktır. Bu beraberlikten sonra Yahudilerin karşısında birtek kuvvet olup onları perişan edeceklerdir.

Tüm dünyada Yahudilere karşı ciddi bir anti pati oluşacağından herkes her türlü yayın – basın aletleriyle Yahudileri ele verip haber verecek ve ortadan kaldırmaya çalışacaktır. Bu durumun ifrat derecede oluşunu Peygamberimiz ( a.s.m ) taşlar ve ağaçlar bile haber verecek diye ifade buyurmuşlardır.

Muhbir-i Sâdık böyle haber vermiştir. Önünde sonunda, gerçekleşecektir. Şimdilerde, nihâî sonlarına kavuşacakları mahall-i Mev'ûd'da toplanmaya devam ededursunlar, insanlık vicdan-ı âmmesinde, yiyecekleri nihâî tokadın fetvasını verdirecek zulümlerine devam ededursunlar. Taş ve ağacın konuşmasıyla teşbih edilen insanlık vicdan-ı âmmesinin aleyhlerine dönme vetiresi tamamlanıncaya kadar, mazlumun âhı hedefine varacak, mazlum vicdanlarda çoktan verilmiş olan hükmün infazı için, gerekli maddî imkanlar da sağlanmış olacaktır.
Kütüb-i Sitte- Prof. Dr. İbrahim Canan


biz elimizden geldiğince dilimzden geldiğince safımızı belli edelim, kardeşlerimizden maddi manevi desteğimizi bari esirgemeyelim inşaAllah.
bu arada 4 ocak'taki buluşmaya katılmak isterdim doğrusu.
Rabbim razı olsun değerli ablam.
sizin de emeklerinize sağlık.
selam ve dua ile...
 

Nur_u Secde

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Eki 2007
Mesajlar
5,204
Tepki puanı
3,575
Puanları
163
Yaş
46
selamün aleyküm esmacım.10 dakika önce mekke fethi programından geldim.filistin sağlık bakanıyla canlı bağlantı telefon görüşmesi yapıldı.arapça birşey söylüyordu.arapça blmiyordum ama sesinden gelen o acıyı hissettim.boğazı düğümleniş,konuşmakta zorluk çekiyor.içim acıdı,gözyaşlarımı tutamadım.koskoca spor salonu sessizliğe büründü.herkesin gözleri doldu.tercüme ettiklerinde filistin bakanının bizlere,sessiz kalmayın,caddelerde sokaklarda bu katliamı kınayın,israile temsilciliklerin önünde protesto yapın.bize dua edin.manevi olarak maddi olarakta.heryer yıkık perişan,medyada göründüğü gibi değil burası...........diye faryat ediyordu.
ama malesef eve gelene kadar bütün eğlence ,sokak,caddelerde yılbaşını kutlayanları görünce dahada içim yandı..biz bunun hesabını nasıl vericez nasıl......inan yazıcak bişey bulamıyorum.

 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
Konum
ankara
ve aleykum selam ablacım,
Rabbim yar ve yardımcıları olsun inşaallah.
"Allah bize yeter ne güzel vekil" diyorlardı belki görmüşsünüzdür ablam.
biz safımızdan ayrılmayalım inşaallah. kardeşimizin dediği gibi desteklerimizi esirgemeyelim.
ben gidemedim malesef ankaradaki programa.

Kahkahadan sorulacak hıçkırığın vebali ablam...bunu kimse unutmasın. yollardakilere de coşmayı eğlenme!yi içlerine sindirenlere de yazık...ne diyebiliriz ki..
Rabbimize emanet ablam, yorum için teşekkür ederim.
selam ve dua ile...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt