Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

bereketin kaynağı....... (1 Kullanıcı)

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
Uzun bir yolculuktan sonra yolu bir köye düş­­müştü. İyice susamış, üstelik acıkmıştı da... Gözüne kestirdiği bir evin kapısını hafifçe tıklattı. Kapıyı evin hanımı açtı.
“Bir tas suyunuz var mı bacım, çok susadım da” dedi.
“Bir tas suyun lafı mı olur kardeş, yoldan geliyorsun, görü­nen o ki, acıkmış olman lâzım. Siz içeri buyurun, çok kal­maz beyim de gelir.”
Misafir daveti kabul etti. Serin bir köşeye çekildi oturdu. Kısa bir süre sonra ev sahibi de geldi. Hoş beşten sonra misafirin önüne sofra serildi. Birkaç parça yiyeceğin yanında bir tabağa da pekmez koymuşlardı. Pekmez hoşuna gitmişti.
Ev sahibi yıllardır uyguladığı bir âdetini anlatmaya başladı misafirine:
“Köye girerken gözünüze çarpmıştır. Önemli bir gelir kaynağımız üzüm bağcılığıdır. Benim de bir parça bağım var. Her sene hasat mevsimi olunca, üzümü keserim, suyunu sıkar, pişiririm, pekmez yaparım. Dört teneke pekmez çıkar. Üç tenekesini köylüye dağıtırım, bir tenekesini de eve bırakırım. Gelirken siz de görmüşsünüzdür. Bu sene bir çekirge âfeti geldi. Ne kadar yeşillik varsa, hepsini yedi bitirdi. Köyün bağları da bu felâketten nasibini aldı. Ne yeşil bir yaprak kaldı, ne de bir salkım üzüm...
“Ancak benim bağa hiçbir şey olmadı. Çekirge sürüsü benim bağa uğramadı, bir zarar da vermedi. Sapa sağlam kaldı. Her sene olduğu gibi, bu sene de yine üzümü kestim, suyunu sıktım, pekmez yaptım, dört teneke çıktı, birini eve bıraktım, geri kalan üç tenekesini de köyde fakir fukaraya dağıttım. Bu yüzden, çekirge bütün bağları kırıp geçirdiği halde benim bağa dokunmadı.”
Misafir hayranlığını gizleyemedi, Gözüyle görmüştü, o ka­dar bağın içinde tek yeşil kalan bir bağ vardı ve hayranlığını “Mâ­şaallah!” diyerek dile getirdi ve örnek davranışından do­la­yı ev sahibini kutladı.
* * *
Birkaç sene sonra bir yaz mevsimi, hasat zamanıydı. Ekinler biçilmiş, toplanmış, harman yapılmıştı. Harman yerlerinde tepecikler halinde buğday ve arpa desteleri vardı. Çiftçinin bir yıllık emeğiydi bu. Yıllık gelirini buradan karşılayacaktı.
Ancak acı haber kısa sürede her tarafa ulaştı: “Kilis”in har­­manlarına ateş düşmüş, yangın bütün harmanları sarmış­­tı.
Çevreden duyanlar koşmuş, bir an önce yangını söndürmeye koyulmuştu. Kendisi de yerinde duramamış, bu insanla­rın yanında yer almaya gitmişti. Gerçekten de manzara deh­­şet vericiydi. Alevler göklere yükseliyor, harmanlar cayır ca­yır yanıyordu. Fakat olanca gayrete rağmen harmanların büyük bir kısmı yanmış, öbek öbek kül yığınları oluşmuştu.
Ancak herkesi şaşırtan bir görüntü vardı kül kümelerinin yanında. Yangının ortasında kalmasına rağmen koca bir buğday harmanı olduğu gibi duruyordu. Dev alevler orayı atlamış geçmişti. Harman sahibi ise harmanının yanında bekleyip duruyordu. Bir şaşkınlık içindeydi.
Yanına vardı. Sordu: “Kardeş, sebebi ne ola ki, herkesin harmanı yanıp kül olduğu halde senin harmanın böyle olduğu gibi kalmış? Yangından ve ateşten bir zarar görmedin!”
Harman sahibi üzüntülüydü, çünkü bütün komşuların bir yıllık emeği kül olmuştu; sevinçliydi, kendi harmanı kurtulmuştu.
“Ben,” dedi, “her sene harmanı kaldırırken, içinden onda bir zekâtını (öşrünü) ayırırım, fakir ve muhtaçlara veririm, on­dan sonra buğdayı ambara çekerim. Böylece Rabbim benim harmanı korudu.”
Evet, hadis-i şerifler açıktı:
“Mallarınızı zekâtla koruyun. Hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin. Belâ dalgalarına dua ve yakarışla karşı koyun.”[1]
“Karadaki ve denizdeki bir mal ancak zekâtının verilmemesinden dolayı telef olur.”[2]
Zekat, sadaka ve infak manevi bir sigortaydı.

[1]et-Tergib ve’t-Terhib, 1:520.
[2]Feyzü’l-Kadîr, 5:437.
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
“Mallarınızı zekâtla koruyun. Hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin. Belâ dalgalarına dua ve yakarışla karşı koyun"

selamun aleyküm Tuğba kardeşim. emeğine sağlık, çok güzel bir kıssaydı. Mevla Teala sevabını yazsın inşaAllah güzel kardeşim. selam ve dua ile. hayırlı akşamlar..:HB)
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
“Mallarınızı zekâtla koruyun. Hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin. Belâ dalgalarına dua ve yakarışla karşı koyun"



selamun aleyküm Tuğba kardeşim. emeğine sağlık, çok güzel bir kıssaydı. Mevla Teala sevabını yazsın inşaAllah güzel kardeşim. selam ve dua ile. hayırlı akşamlar..:HB)
Rabbimiz razı olsun kardeşim inşaallah aleyküm selam
rabbimize emanet ol hayırlı akşamlar:H:H
 

Im_muslim

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Eki 2007
Mesajlar
3,194
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
40
RABBİM razı olsun TUĞBA hanım kardeşim...hakkaten ibretlik bir kıssaydı...

ALLAHım kazandıklarını helal yoldan kazanan kullarından ve zekatını aksatmadan ve gösterişe aldanmadan yapanlardan eylesin...selametle kalın inşaallah...
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36
RABBİM razı olsun TUĞBA hanım kardeşim...hakkaten ibretlik bir kıssaydı...

ALLAHım kazandıklarını helal yoldan kazanan kullarından ve zekatını aksatmadan ve gösterişe aldanmadan yapanlardan eylesin...selametle kalın inşaallah...
amin abi cümlemizden inşaallah ayırlı akşamlar Rabbimize emnaet ol
selametle inşaallah
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Bereketin kaynağı nerede saklı?

Bereketin kaynağı nerede saklı?

[FONT=Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif]Bereketin kaynağı nerede saklı?[/FONT]

Uzun bir yolculuktan sonra yolu bir köye düş­­müştü. İyice susamış, üstelik acıkmıştı da... Gözüne kestirdiği bir evin kapısını hafifçe tıklattı. Kapıyı evin hanımı açtı.
Bir tas suyunuz var mı bacım, çok susadım da dedi.
Bir tas suyun lafı mı olur kardeş, yoldan geliyorsun, görü­nen o ki, acıkmış olman lâzım. Siz içeri buyurun, çok kal­maz beyim de gelir.
Misafir daveti kabul etti. Serin bir köşeye çekildi oturdu. Kısa bir süre sonra ev sahibi de geldi. Hoş beşten sonra misafirin önüne sofra serildi. Birkaç parça yiyeceğin yanında bir tabağa da pekmez koymuşlardı. Pekmez hoşuna gitmişti.
Ev sahibi yıllardır uyguladığı bir âdetini anlatmaya başladı misafirine:
Köye girerken gözünüze çarpmıştır. Önemli bir gelir kaynağımız üzüm bağcılığıdır. Benim de bir parça bağım var. Her sene hasat mevsimi olunca, üzümü keserim, suyunu sıkar, pişiririm, pekmez yaparım. Dört teneke pekmez çıkar. Üç tenekesini köylüye dağıtırım, bir tenekesini de eve bırakırım. Gelirken siz de görmüşsünüzdür. Bu sene bir çekirge âfeti geldi. Ne kadar yeşillik varsa, hepsini yedi bitirdi. Köyün bağları da bu felâketten nasibini aldı. Ne yeşil bir yaprak kaldı, ne de bir salkım üzüm...
Ancak benim bağa hiçbir şey olmadı. Çekirge sürüsü benim bağa uğramadı, bir zarar da vermedi. Sapa sağlam kaldı. Her sene olduğu gibi, bu sene de yine üzümü kestim, suyunu sıktım, pekmez yaptım, dört teneke çıktı, birini eve bıraktım, geri kalan üç tenekesini de köyde fakir fukaraya dağıttım. Bu yüzden, çekirge bütün bağları kırıp geçirdiği halde benim bağa dokunmadı.
Misafir hayranlığını gizleyemedi, Gözüyle görmüştü, o ka­dar bağın içinde tek yeşil kalan bir bağ vardı ve hayranlığını Mâ­şaallah! diyerek dile getirdi ve örnek davranışından do­la­yı ev sahibini kutladı.
* * *
Birkaç sene sonra bir yaz mevsimi, hasat zamanıydı. Ekinler biçilmiş, toplanmış, harman yapılmıştı. Harman yerlerinde tepecikler halinde buğday ve arpa desteleri vardı. Çiftçinin bir yıllık emeğiydi bu. Yıllık gelirini buradan karşılayacaktı.
Ancak acı haber kısa sürede her tarafa ulaştı: Kilisin har­­manlarına ateş düşmüş, yangın bütün harmanları sarmış­­tı.
Çevreden duyanlar koşmuş, bir an önce yangını söndürmeye koyulmuştu. Kendisi de yerinde duramamış, bu insanla­rın yanında yer almaya gitmişti. Gerçekten de manzara deh­­şet vericiydi. Alevler göklere yükseliyor, harmanlar cayır ca­yır yanıyordu. Fakat olanca gayrete rağmen harmanların büyük bir kısmı yanmış, öbek öbek kül yığınları oluşmuştu.
Ancak herkesi şaşırtan bir görüntü vardı kül kümelerinin yanında. Yangının ortasında kalmasına rağmen koca bir buğday harmanı olduğu gibi duruyordu. Dev alevler orayı atlamış geçmişti. Harman sahibi ise harmanının yanında bekleyip duruyordu. Bir şaşkınlık içindeydi.
Yanına vardı. Sordu Kardeş, sebebi ne ola ki, herkesin harmanı yanıp kül olduğu halde senin harmanın böyle olduğu gibi kalmış Yangından ve ateşten bir zarar görmedin!
Harman sahibi üzüntülüydü, çünkü bütün komşuların bir yıllık emeği kül olmuştu; sevinçliydi, kendi harmanı kurtulmuştu.
Ben, dedi, her sene harmanı kaldırırken, içinden onda bir zekâtını (öşrünü) ayırırım, fakir ve muhtaçlara veririm, on­dan sonra buğdayı ambara çekerim. Böylece Rabbim benim harmanı korudu.
Evet, hadis-i şerifler açıktı:
Mallarınızı zekâtla koruyun. Hastalıklarınızı sadaka ile tedavi edin. Belâ dalgalarına dua ve yakarışla karşı koyun.
Karadaki ve denizdeki bir mal ancak zekâtının verilmemesinden dolayı telef olur.

Zekat, sadaka ve infak manevi bir sigortaydı.

[1]et-Tergib ve?t-Terhib, 1:520.
[2]Feyzü?l-Kadîr, 5:437.
 

hayri07

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2009
Mesajlar
1,455
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
51
yüreğinize sağlık kardeşim selametle kalın.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
Bereketin kaynağı

Bereketin kaynağı

______.....................................
 

ayşe.a

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Tem 2008
Mesajlar
3,140
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleyküm emeğinize sağlık hayırlı bir paylaşım olmuş Rabbim razı olsun, selam ve dua ile...
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36

_AYDIN_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Eyl 2009
Mesajlar
1,485
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
selamun aleyküm kardeşim...
emeğine sağlık...
selam ve dua'ile...
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
Bereket; Alimlerle, ariflerle, yetimlerle beraberdir.
 

iso baba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eyl 2007
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
evet alınacak güzelbir ders var burda tabi hepimiz bu uygulamalara karşı dürüstmü davranıyoruz.Eline sağlık kardeş
 

-Ammar Bin Yasir-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2007
Mesajlar
4,864
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
36

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt