Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"Ben Rahmet Olarak Gönderildim Lanetleyici Olarak Değil " (1 Kullanıcı)

kış meleği

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Kas 2009
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
45
Bir hadis-i şerifte münafığın alâmetleri, “Konuşunca yalan söyler. Söz verince sözünü tutmaz. Kendine itimat edilince ihanet eder.” şeklinde belirtilir. Buna göre, mesela, yalan söyleyen insan münafık mı olur?

Bu hadis-i şerifte büyük bir terbiye metodu saklı. Her Müslüman çok iyi bilir ki, yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanet etmek insanı kafir etmez. Yine hepimiz biliriz ki, münafık kâfirden daha alçaktır. Çünkü, münafık gerçekte kâfir olduğu halde, küfrünü gizleyen, Müslüman görünen kimsedir. Bu adam İslâm’ın gizli düşmanıdır ve açık düşmandan daha tehlikelidir. Sizi ne zaman ve nasıl vuracağı bilinmez.

Şimdi, yalan söyleyen bir Müslümanın böyle sinsi ve gizli bir kâfirden daha aşağı olduğunu söylemek elbette mümkün değil.

O halde hadis-i şerifteki inceliği şöyle anlayacağız.
Resulûllah Efendimiz (as.m) bu sözüyle müminlere şöyle bir ihtarda bulunuyor: “Sakın şu günahlara yaklaşmayınız! Çünkü onlar kâfirden daha alçak olan münafığın sıfatlarıdır.”

Bu fevkalâde tesirli bir ikaz, bir sakındırma metodudur. Bu inceliği sezmeyerek, söz konusu günahları işleyen bir mümini nifaka girmekle itham etmek, tekfir gibi büyük bir cinayet ve dehşetli bir su-i zandır.

Maalesef bugün, günahkâr müminlerin her sözünü ve her hareketini bin bir bahane ile küfre yoran insanlara çokça rastlıyoruz. Âlimlerimiz, âriflerimiz, önderlerimiz böyle mi yapıyorlardı!?..

Bugün top yekûn İslâm âlemi, bilgili, fâziletli ve günahkârlara bir şefkatli baba gibi üzülen gayretli Müslüman tipine son derece muhtaç...

Islah nedir bilmeyen, hastaya sövmeyi tedavi sanan, sevimsiz, muhakemesiz, şefkatsiz ve hırçın tipler İslâm’ı temsil edemezler...

Bu noktada şu hadis-i şerif bütün müminler için ne büyük bir irşattır!.. Ebu Hureyre (r.a.) anlatıyor:
Resûlullah’a (asm.), “Ey Allah’ın resûlü! Müşriklere beddua et, onları lânetle!” denilmişti.

Şu cevabı verdi:
“Ben rahmet olarak gönderildim, lânetleyici olarak değil!”
sorularla islamiyet
 

TakeOne

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
31 Eki 2008
Mesajlar
6,064
Tepki puanı
38
Puanları
48
Konum
Ankara
Biz bu güzel peygamberin ümmetiyiz. bizlere kötülük dahi yapılsa biz asla lanet etmeyelim, beddua etmeyelim. Bir yüzümüze tokat atıyorlarsa, biz diğer yüzümüzü dönelim. Her şeyi Allaha bırakalım. O her şeyin sahibidir. Allahımmmm diye haykırmak rabbim bana yardımcı ol demek. Bir düşünün o yüce yaratıcının gözünde nasıl bir etki yaratırki. Hepimiz rabbimizin rahmetinide kudretinide çok iyi biliyoruz. Allahu ekber. Allahu ekber.Allahu ekber.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt