turk8487
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 23 Mar 2008
- Mesajlar
- 451
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 51
arkadaşlar aranızda ben kimseyle küs deilim küsemiyorum diyeniniz varmı
meşru bir sebeble ve terbiye maksadıyle olmaksızın bir müslümanın din kardeşine 3 ğünden fazla küsmesi
selâmı sabahı kesmesi caiz değildir.
«Bir müslümanın kardeşi ile üç günden fazla dargın durması helâl olmaz. Üç günü doldurunca hemen ona gidip selâm vermelidir; o da selâmına karşılık verirse ikisi ecirde (sevapta) ortak olurlar, karşılık vermezse o günaha batmış, selâm veren dargınlıktan çıkmış olur.» (Ebû-Dâvûd, K. el-Edeb, 47; Buhâri, K. el-Edeb, 57; Müslâm, K. el-Birr, 23.)
Akraba arasında dargınlığın mesuliyeti daha büyüktür:
«Hısımlık bağı arşa asılmıştır; şöyle der durur: Benimle ilişki kuranla Allah da ilgilensin, benimle ilişkisini kesenden Allah da alâkasını kessin!» (Müslim. K. el-Birr. 17; Ahmed, Müsned, 2/164.)
İlginin karşılıklı olduğunu, karşı taraf ilgiyi kestiği için ona alâka göstermemek hakkı doğduğunu söylemek mümkün değildir; çünkü şöyle buyurulmuştur:
«İlgi gösteren karşılık veren değil, sen ona ilgi göstermediğin halde akrabalık bağına riâyet edendir.» (Buhâri. K. el-Edeb. 15.)
Eğer küsme ve dargınlık, karşı tarafın meşru olmayan bir fiil ve davranışından ileri geliyor ve onu yola getirmeyi hedef alıyorsa bu meşrudur. Nitekim Peygamberimiz ve ashabı, Tebûk seferine —mazeretleri bulunmadığı halde— katılmayan üç kişiye böyle yapmışlar, affedildikleri âyetle bildirinceye kadar elli gün onlara selâm vermemiş, yanlarında oturmamış ve konuşmamışlardır.
Peygamberimiz
meşru bir sebeble ve terbiye maksadıyle olmaksızın bir müslümanın din kardeşine 3 ğünden fazla küsmesi
selâmı sabahı kesmesi caiz değildir.
«Bir müslümanın kardeşi ile üç günden fazla dargın durması helâl olmaz. Üç günü doldurunca hemen ona gidip selâm vermelidir; o da selâmına karşılık verirse ikisi ecirde (sevapta) ortak olurlar, karşılık vermezse o günaha batmış, selâm veren dargınlıktan çıkmış olur.» (Ebû-Dâvûd, K. el-Edeb, 47; Buhâri, K. el-Edeb, 57; Müslâm, K. el-Birr, 23.)
Akraba arasında dargınlığın mesuliyeti daha büyüktür:
«Hısımlık bağı arşa asılmıştır; şöyle der durur: Benimle ilişki kuranla Allah da ilgilensin, benimle ilişkisini kesenden Allah da alâkasını kessin!» (Müslim. K. el-Birr. 17; Ahmed, Müsned, 2/164.)
İlginin karşılıklı olduğunu, karşı taraf ilgiyi kestiği için ona alâka göstermemek hakkı doğduğunu söylemek mümkün değildir; çünkü şöyle buyurulmuştur:
«İlgi gösteren karşılık veren değil, sen ona ilgi göstermediğin halde akrabalık bağına riâyet edendir.» (Buhâri. K. el-Edeb. 15.)
Eğer küsme ve dargınlık, karşı tarafın meşru olmayan bir fiil ve davranışından ileri geliyor ve onu yola getirmeyi hedef alıyorsa bu meşrudur. Nitekim Peygamberimiz ve ashabı, Tebûk seferine —mazeretleri bulunmadığı halde— katılmayan üç kişiye böyle yapmışlar, affedildikleri âyetle bildirinceye kadar elli gün onlara selâm vermemiş, yanlarında oturmamış ve konuşmamışlardır.
Peygamberimiz