Muhtazaf
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 30 Mar 2008
- Mesajlar
- 9,591
- Tepki puanı
- 957
- Puanları
- 113
- Yaş
- 66
- Web Sitesi
- www.aydin-aydin.com
BEN değil de BİZ
Her canlının üreme şekli farklıdır. Bu farklılıkların hep bir nedeni vardır. Bu da var olmanın gerekliliğidir. Doğadaki en mükemmel canlının kuşkusuz insan olduğu hepimizin kabuludur. Doğadaki tüm dengeler de İNSAN denilen canlının elindedir. İnsan dışındaki her türlü gelişimin ve değişimin doğada mutlaka bir nedeni vardır.
Evet, dünyaya gelmek kendi tercihimiz değil. Hiçbirimizin oturup bunu düşünüp zaman kaybetmesine de gerek yok. "Neden varım, neden doğdum?" ya da neden doğurdunuz gibi anlamsız sorgulamaların kimseye katkısı yok. Dünyaya gelme tercihini kendimiz yapmadık, ancak yaşadığımız süre içerisinde hayatımızı nasıl şekillendirebiliriz tercihimiz var.
Nasıl yaşıyoruz? Hayatın tüm derinlikleri aslında bu soruda saklı, burada sizlerle kısaca düne dönüp bugüne kadar olan yaşamınızla alakalı neleri hatırlıyorsunuz onu düşünmenizi rica edeceğim. Aklınızdan neler geçmedi ki. Biliyorum ki herkesin hikâyesi kendince gizemli. Sevinçleriniz, mutluluklarınız, kederleriniz, üzüntüleriniz, kavgalarınız, kaybettiğiniz en güzel değerleriniz vs. Bunlar yaşananlar.
Bu aşamada herkesin kendisine, hayatımda kaybetmek istemediklerim için ne yaptım? Diyerek kendisini sorgulamasını Bunu önce ailemiz, komşularımız, arkadaşlarımız, ilimiz ilçemiz beldemiz kısacası yaşam alanlarımız. Bunların tamamı hayatımızı etkileyen en önemli etkenler. Lütfen iyi düşünün bunlara sahip çıkmak için daha fazla NE YAPTINIZ?
Doğduğumuz ve bizi dünyaya getiren her türlü etkenin mevcut olduğu bu topraklara ve insanlara neler verdik? Kimleri ne kadar gereksiz yere ne kadar üzdük, komşunuzla- akrabanızla ne kadar iyi ilişki diyalog kurduk, çocuklarımızı ne kadar iyi yetiştirdik, çıkarlarımız için neler yaptık, komşunun oğlu - kızı başarılı olduğunda ne kadar tebrik ettik, başkalarına yardımcı olabilmek için ne yaptık, gereksiz dedikodularla ne kadar uğraştık, hasta ziyaretlerine ne kadar gittik. Daha da kısası bu kadar zamanı nasıl harcadık. Ne kadar faydalı ve farklı olduk. Kendi değerlerimize ne kadar sahip çıktık. Ne kadar BEN değil de BİZ gibi düşünmeye çalıştık. Doğrudan yana ne kadar olduk. Şöyle bir dünyaya bakalım. Gelecekte bizi bekleyen tehditleri gözden geçirelim. Küresel ısınma, teknolojik ve sanayi gelişmelerinden dolayı dünyayı tehdit eden sorunlar, ekonomik dengesizlikler, işsizlik, savaşlar vs. Bunların hepsi yaşamımızı etkiliyor. Hayatımızı olumsuz etkileyecek binlerce neden var. Bunlara kendimizde bir sürü neden eklemek için gayret gösteriyoruz. Allah C.c bizi dünyaya sadece negatifleri yaşamak için göndermedi. Tercihleri bize bıraktı ve NASIL YAŞAMAK istersen o şekilde yaşarsın dedi. Toplumsal olarak negatif yaşamak yaşam şeklimiz haline dönüştü. Gelin hep birlikte bundan vazgeçelim.
OLUMLU VE POZİTİF BAKALIM.
Bizlere en fazla faydayı sağlayacak bilgiler üstünde yoğunlaşalım. Ve bu bilgileri birlikte yaşadığımız insanlarla paylaşalım ki "Bilgi paylaştıkça sınırlarını büyütür" birlik ve beraber olmayı başarabilelim. İyiyi yapmak isteyenlere sahip çıkalım. Yardımcı olalım. Her bir şeyin altında gereksiz ve kendi egolarımıza dayanan aslı olmayan önyargılar oluşturmayalım. Dinimiz de sana taş atana ekmek at diyerek barışın ve beraber yaşamanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
SEVGİ çok anlamlı bir kelime,
SAYGI içi büyüklük dolu bir kelime
İLGİ taşı eritebilecek kadar güçlü.
Bunlar ihtiyaçlarımız, bunların birinin eksik olduğu her yerde sorun vardır, olumsuzluk vardır. Bu değerleri birbirimizden ve yaşadığımız çevreden eksik bırakmayalım. Hatırlanmak, fark edilmek, bilinmek, sevilmek, sayılmak, hepimizin ihtiyacı.
Gülümsediğiniz anlar üzgün anlarınızdan fazla olsun
Alinti.
Her canlının üreme şekli farklıdır. Bu farklılıkların hep bir nedeni vardır. Bu da var olmanın gerekliliğidir. Doğadaki en mükemmel canlının kuşkusuz insan olduğu hepimizin kabuludur. Doğadaki tüm dengeler de İNSAN denilen canlının elindedir. İnsan dışındaki her türlü gelişimin ve değişimin doğada mutlaka bir nedeni vardır.
Evet, dünyaya gelmek kendi tercihimiz değil. Hiçbirimizin oturup bunu düşünüp zaman kaybetmesine de gerek yok. "Neden varım, neden doğdum?" ya da neden doğurdunuz gibi anlamsız sorgulamaların kimseye katkısı yok. Dünyaya gelme tercihini kendimiz yapmadık, ancak yaşadığımız süre içerisinde hayatımızı nasıl şekillendirebiliriz tercihimiz var.
Nasıl yaşıyoruz? Hayatın tüm derinlikleri aslında bu soruda saklı, burada sizlerle kısaca düne dönüp bugüne kadar olan yaşamınızla alakalı neleri hatırlıyorsunuz onu düşünmenizi rica edeceğim. Aklınızdan neler geçmedi ki. Biliyorum ki herkesin hikâyesi kendince gizemli. Sevinçleriniz, mutluluklarınız, kederleriniz, üzüntüleriniz, kavgalarınız, kaybettiğiniz en güzel değerleriniz vs. Bunlar yaşananlar.
Bu aşamada herkesin kendisine, hayatımda kaybetmek istemediklerim için ne yaptım? Diyerek kendisini sorgulamasını Bunu önce ailemiz, komşularımız, arkadaşlarımız, ilimiz ilçemiz beldemiz kısacası yaşam alanlarımız. Bunların tamamı hayatımızı etkileyen en önemli etkenler. Lütfen iyi düşünün bunlara sahip çıkmak için daha fazla NE YAPTINIZ?
Doğduğumuz ve bizi dünyaya getiren her türlü etkenin mevcut olduğu bu topraklara ve insanlara neler verdik? Kimleri ne kadar gereksiz yere ne kadar üzdük, komşunuzla- akrabanızla ne kadar iyi ilişki diyalog kurduk, çocuklarımızı ne kadar iyi yetiştirdik, çıkarlarımız için neler yaptık, komşunun oğlu - kızı başarılı olduğunda ne kadar tebrik ettik, başkalarına yardımcı olabilmek için ne yaptık, gereksiz dedikodularla ne kadar uğraştık, hasta ziyaretlerine ne kadar gittik. Daha da kısası bu kadar zamanı nasıl harcadık. Ne kadar faydalı ve farklı olduk. Kendi değerlerimize ne kadar sahip çıktık. Ne kadar BEN değil de BİZ gibi düşünmeye çalıştık. Doğrudan yana ne kadar olduk. Şöyle bir dünyaya bakalım. Gelecekte bizi bekleyen tehditleri gözden geçirelim. Küresel ısınma, teknolojik ve sanayi gelişmelerinden dolayı dünyayı tehdit eden sorunlar, ekonomik dengesizlikler, işsizlik, savaşlar vs. Bunların hepsi yaşamımızı etkiliyor. Hayatımızı olumsuz etkileyecek binlerce neden var. Bunlara kendimizde bir sürü neden eklemek için gayret gösteriyoruz. Allah C.c bizi dünyaya sadece negatifleri yaşamak için göndermedi. Tercihleri bize bıraktı ve NASIL YAŞAMAK istersen o şekilde yaşarsın dedi. Toplumsal olarak negatif yaşamak yaşam şeklimiz haline dönüştü. Gelin hep birlikte bundan vazgeçelim.
OLUMLU VE POZİTİF BAKALIM.
Bizlere en fazla faydayı sağlayacak bilgiler üstünde yoğunlaşalım. Ve bu bilgileri birlikte yaşadığımız insanlarla paylaşalım ki "Bilgi paylaştıkça sınırlarını büyütür" birlik ve beraber olmayı başarabilelim. İyiyi yapmak isteyenlere sahip çıkalım. Yardımcı olalım. Her bir şeyin altında gereksiz ve kendi egolarımıza dayanan aslı olmayan önyargılar oluşturmayalım. Dinimiz de sana taş atana ekmek at diyerek barışın ve beraber yaşamanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.
SEVGİ çok anlamlı bir kelime,
SAYGI içi büyüklük dolu bir kelime
İLGİ taşı eritebilecek kadar güçlü.
Bunlar ihtiyaçlarımız, bunların birinin eksik olduğu her yerde sorun vardır, olumsuzluk vardır. Bu değerleri birbirimizden ve yaşadığımız çevreden eksik bırakmayalım. Hatırlanmak, fark edilmek, bilinmek, sevilmek, sayılmak, hepimizin ihtiyacı.
Gülümsediğiniz anlar üzgün anlarınızdan fazla olsun
Alinti.