´´GüLiѕтaи´´
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 19 May 2009
- Mesajlar
- 1,209
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 31
Ben Beni Bıraktığım Zaman, Sen Beni Bırakma Ya RAB
İLAHİ...! YALNIZ KALDIM...
Yalnız kaldım. Su yumuşaklığında kaldı kalbim... Bir damla düştü zamandan.
Kirlendim... Dağıldı kelimelerim. Aşkından bir tek geriye senden
gizleyemeyeceğim zaaflarım kaldı.Günah çıkardım her an; bir sonraki an suç
işlemek için. Cesaretim şeytana taş çıkarttı. Bilemezdim şehir bana ihanet
edecek... ve ben yine yalnız kaldım. Taş yumuşaklığında kaldı kalbim.
İLAHİ...!
Meleklerin kapısını çalmadığı tek ev benim (mi) kaldı. Gölgesi üstüme
düşmeyen mahşeri kalabalıklarda (nasıl oldu da) kayboldum. Güneş ışığını
yeryüzünden mi çekti; yoksa gecelerin, kötü gündüzün masum çocuğu geri mi
geldi? Kim geldi ilahi...?
İftar sofralarına susam taneleri şuh düşünce, beyaz iplik siyah ipliği
çözünce; tende cana "düş" düşünce; kim gelir?.. kim gider?.. neyin peşine
düşer?.. bilemeyince... Yalnız kaldım yine. Bağışlar mısın?
Hangi savaştan arta kaldı bu yüz? Hangi zayıf yanlarından tutulup savruldu
bu yürek? Herkes bilmese de sen biliyorsun. Sen söylersen bu yüz çekilir
herşeyden. Utanır, kıvrılır, çaresi çığlık atıp intihar eder. Örter misin?
İLAHİ..!
Yeniden başlarsak, yol verir misin? Yolda ihanet üzerine lekeler bırakan
sözler bulursak, ayet ayet bize tekrar inen kitap verir misin? Elçilere
zeval veren ahitlerimiz bizi tenhalarda yoklarsa eğer, bizi sure sure
yayılan şehirlere vardırır mısın? Yoksa.. yoksa İlahi bizi bize bırakarak mı
cezalandırırsın?
Yalnız kaldım. Saçlarımı kavrayıp yerde sürüklese de geçmişim... Ağlarsam,
bağışlar mısın? Yoksa beni tel tel zaaflarımla örer misin?
"Ramazana erdirdin ise bizi, bizden ümidini kesmemişsin dersek" eğer; bizi
bir kez daha sever ve bağışlar mısın? Bayram namazını şeytana kıldırtmadan
"söz bu sefer son" dersek; tevbe edersek.
Bizi seninle kalmak için yalnızlaştırır mısın? .
İLAHİ...! YALNIZ KALDIM...
Yalnız kaldım. Su yumuşaklığında kaldı kalbim... Bir damla düştü zamandan.
Kirlendim... Dağıldı kelimelerim. Aşkından bir tek geriye senden
gizleyemeyeceğim zaaflarım kaldı.Günah çıkardım her an; bir sonraki an suç
işlemek için. Cesaretim şeytana taş çıkarttı. Bilemezdim şehir bana ihanet
edecek... ve ben yine yalnız kaldım. Taş yumuşaklığında kaldı kalbim.
İLAHİ...!
Meleklerin kapısını çalmadığı tek ev benim (mi) kaldı. Gölgesi üstüme
düşmeyen mahşeri kalabalıklarda (nasıl oldu da) kayboldum. Güneş ışığını
yeryüzünden mi çekti; yoksa gecelerin, kötü gündüzün masum çocuğu geri mi
geldi? Kim geldi ilahi...?
İftar sofralarına susam taneleri şuh düşünce, beyaz iplik siyah ipliği
çözünce; tende cana "düş" düşünce; kim gelir?.. kim gider?.. neyin peşine
düşer?.. bilemeyince... Yalnız kaldım yine. Bağışlar mısın?
Hangi savaştan arta kaldı bu yüz? Hangi zayıf yanlarından tutulup savruldu
bu yürek? Herkes bilmese de sen biliyorsun. Sen söylersen bu yüz çekilir
herşeyden. Utanır, kıvrılır, çaresi çığlık atıp intihar eder. Örter misin?
İLAHİ..!
Yeniden başlarsak, yol verir misin? Yolda ihanet üzerine lekeler bırakan
sözler bulursak, ayet ayet bize tekrar inen kitap verir misin? Elçilere
zeval veren ahitlerimiz bizi tenhalarda yoklarsa eğer, bizi sure sure
yayılan şehirlere vardırır mısın? Yoksa.. yoksa İlahi bizi bize bırakarak mı
cezalandırırsın?
Yalnız kaldım. Saçlarımı kavrayıp yerde sürüklese de geçmişim... Ağlarsam,
bağışlar mısın? Yoksa beni tel tel zaaflarımla örer misin?
"Ramazana erdirdin ise bizi, bizden ümidini kesmemişsin dersek" eğer; bizi
bir kez daha sever ve bağışlar mısın? Bayram namazını şeytana kıldırtmadan
"söz bu sefer son" dersek; tevbe edersek.
Bizi seninle kalmak için yalnızlaştırır mısın? .