_YUSUF_
Yönetici
- Katılım
- 26 Haz 2008
- Mesajlar
- 4,070
- Tepki puanı
- 1,043
- Puanları
- 113
- Yaş
- 43
Selamun Aleyküm Ve Rahmetullahi değerli kardeşlerim;
Bu çalışmamızda önsözdede anlatılacağı gibi özellikle gençlerimize hitab eden bir anlatımla, insanlık ve peygamberlik tarihi konu edilmektedir.Gençlerle beraber bizlerinde çok çok faydalanacağını umduğum bu çalışmayı Rabbim izin verdiği sürece paylaşmaya çalışacağım.Gayret bizden yardım Allah'u tealadandır.Siz değerli kardeşlerimede üstüne basa basa elinizden geldiğince takip etmeye gayret göstermenizi istiyorum.Yazarımız;Mehmed Alagaş hocadır.
İçinde paylaşacağımız kıssalarıda başlık halinde aşağıda zikrediyoruz.
Allah'ın Rahmeti ve Bereketi üzerinize olsun _YUSUF_
Her Şeyin Evvelinde, Sadece Allah Vardı..
Yerlerin Ve Göklerin Yaratılmas
İlk İnsan Olan Adem Aleyhisselam'in Yaratılması
İblisin, Adem Aleyhisselam'a Secde Etmemesi
Adem Aleyhisselam’ın Şeytana Aldanması
Adem Aleyhisselam Ve Havva Validemizin Dünyaya İndirilişleri
İnsanın Özellikleri Ve Kısa Bir Hikaye.
Adem Aleyhisselam'ın Yeryüzü Hayatı Ve Habil ile Kabil Kıssası
Nuh Kavmi Ye İlahi Davet
Geminin Yapılması Ve Büyük Tufan.
Ad Kavmi Ve Hud Aleyhisselam..
Semud kavmi ve Salih Aleyhisselam..
Putperestlik Ve Nemrud Dönemi
İbrahim Aleyhisselam'in Rabbini Arayışı
İbrahim Aleyhisselam Ve Babası Azer
İbrahim Aleyhisselam’ın Putları Kırması
İbrahim Aleyhisselam'ın Ateşe Atılması
İbrahim Aleyhisselam Ve Kuşlar
Sare Ve Hacer Validemiz.
İsmail Aleyhisselam'in Kurban Edilmesi
Kabe Temellerinin Yükseltilmesi Ve İbrahim'in Hanif Dini
Lut Kavmine Giden Elçiler Ve İshak ile Yakup'un Müjdelenmesi
Lut Kavmi Ve Eşcinsellik.
Meleklerin Gelmesi Ve Lut Kavminin Helak Edilmesi
Euzubillahimineşşeytaniracim , Bismillahirrahmanirrahim.
Halim ve Kerim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Arş-ı Azam'ın Rabbi noksan sıfatlardan münezzehtir. Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah'ım, rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini celbedecek esbabı taleb ediyor, her çeşit günahtan koruman için yalvarıyor, her çeşit iyilikten zenginlik, her çeşit günahtan selamet diliyoruz.
Ya Rabbil alemin, affetmediğin hiçbir günahımızı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımızı bırakma! Her günahımızı bağışlamanı, her kederimizi gidermeni, nzana uyan her duamızı görmeni diliyoruz. Hangi amelden hoşnut isen onu bize lutfunla ver ve rahmetinle kolaylaştır ey Rahman ve Rahim olan, bizlere lutfuyla rahmet eden Rabbim.
Önsöz
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Hamd, sena ve övgülerin en güzeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri yaratıp var eden, sayısız nimetlerle yaşatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Allah Celle Celaluhu'ya mahsustur.
Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insanların ise tanıyıp, idrak edebilme nisbetince sevebildikleri tüm nebilere, resullere ve onların yolunu izlemeye çalışan mü'minlerin üzerine olsun.
Yaratılış ve insanlık tarihiyle ilgili bu kitab çalışması, günümüz insanlarına ve özellikle müslümanlara tarihi bir özgeçmiş vermeyi amaçlamaktadır Çünkü ister istemez herhangi bir dünya görüşünü tercih eden insanların, bu tercihlerini sağlıklı ve bilinçli bir şekilde yapabilmeleri için üzerinde yürüdükleri bu dünyayı tanımaları, içinde bulundukları şu kainatı farkedebilmeleri ve bir insan olarak kendi tarihlerini, kendi özgeçmişlerini bilmeleri gerekmektedir. Zaten başlı başına bir nur ve hidayet rehberi olan Kur'an-ı Kerim'in indiriliş gayelerinden birisi de, inancı ve itikadı ne olursa olsun her insana geçmiş tarihini hatırlatmak ve dosdoğru bir tarihi özgeçmiş verererek, bu insanlara ne olduklarını, nereden gelip-nereye gittiklerini, ne yaparlarsa nelerle karşılaşacaklarını tarihi örneklerle anlatmak ve onları böylesi açık bir uyarıyla ikaz etmektir Hepimizin bildiği gibi insanlar yeyip içtikleriyle değil, yaşadıkları ve şahit oldukları olaylarla büyüyen, gelişen canlılardır. Yetmiş yaşındaki bir insanın büyüklüğü ve olgunluğu, bu insanın yetmiş yıllık tecrübe ve birikimiyle anlam kazanan bir büyüklüktür. Kur'an-ı Kerim ise bizlere yetmiş değil, binlerce yıllık tecrübe ve tarihi birikim vererek, bizleri binlerce yıllık bir büyüklüğe ve olgunluğa davet etmektedir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bizlere geçmiş tarihimizi kıssalar halinde anlatan şanı yüce Rabbimiz “Onları görmedin mi, şunları işitmedin mi?.” gibi İlahi hitablarla bizleri anlatılan olayların içine çekmekte ve bu olayları bizzat kendimiz yaşamışız gibi iman etmemizi istemektedir.
Kur'an-ı Kerim'de zikredilen kıssalara bu İlahi murad ile yaklaşan ve anlatılan kıssaları sanki kendileri yaşamış gibi iman eden müslümanlar, hiç kuşkunuz olmasın kî binlerce yıllık tarihi bir özgeçmişe sahip olacaklar ve böylesine derin bir özgeçmişin verdiği olgunluk ile günümüze gelerek, dünyanın beklediği rahmani bir sese, rabbani bir nefes verebileceklerdir. Zaten şaşkınlık ve sapıklık içinde olan günümüz dünyası, fiziki yaşları ne olursa olsun binlerce yıllık bir özgeçmişe ve tarihi bir tecrübeye sahip böylesi gençleri bekleyen bir dünyadır.
Ve bizler de bu önemli kitab çalışmamızda, dünyanın beklediği bu müslümanları muhatap almayı uygun gördük. Asırlardır bekleyen müslümanların değil, asırların beklediği müslümanları muhatap almamızın nedeni, dünyanın artık bekleyen değil, beklenen müslümanlara ihtiyacı olduğu içindir. Zaten bir mezarlığa dönen umud dünyamızda, hiç ölmeyen ve ölmeyecek olan dipdiri umudlarımız bu gençlerle, dünyanın beklediği bu genç müslümanlarla ilgili umudlarımızdır.
Böylesi nedenlerle öncelikle onüç onyedi yaşları arasındaki gençlerimizi muhatap alan bu kitab çalışması, içerik itibariyle İnşaallah hepimizin faydalanabileceği bir çalışma olacaktır. Çünkü onüç onyedi yaş arası muhataplık, anlatılanlar ve anlatılması gerekenlerden ziyade, üslup ve anlatım düzeyi ile ilgilidir. Üslup itibariyle küçük kardeşlerimize yönelik bölümleri büyüklerimizin de, büyüklerimize yönelik bölümleri küçüklerimizin de dikkatle takib etmelerini istiyoruz. Çünkü küçüklere yönelik bölümlerde büyüklerîmizinde faydalanacağı gerçekler olduğu gibi, büyüklere yönelik bölümlerde küçüklerimizin şimdi biraz, yarınlarda ise çok daha fazla anlayacakları önemli gerçekler vardır. Küçük kardeşlerimizin bu gerçeklerle şimdiden tanış olmaları ise onların kimlik ve kişiliklerine sağlam bir temel, doğru bir istikamet verebilecektir. Çünkü yaratılışın öncesinden başlayarak günümüze uzanan bu çalışmada, her peygamber kıssasının günümüze uzanan çağdaş mesajlarına açıklık getirilerek, gençlerimizin bu güncel mesajlarla donanım kazanmaları ve bu mesajlardan kaynaklanan temel ilkelerle hayata daha bir donanımlı girmeleri hedeflenmiştir.
Tabi ki imanı yönü çok önemli olan böyle bir çalışmanın, sahih bir çalışma olması gerekmektedir. Sahih bir çalışma yapmak istediğimizi belirtirken, elbetteki ismi sahih olan birçok tefsir ve siyer kitablarında yer alan batıl rivayetleri esas alacağımızı veya böylesi rivayetlere yer vereceğimizi söylemiyoruz. Çünkü bizim şahinlik anlayışımızın temelinde Kur'an ve bu korunmuş Kur'an'ın tasdik ettiği sahih hadisler vardır. Dolayısıyla hangi tarihçiye veya hangi önemli şahsın kitabına nisbet edilirse edilsin, müslümanların Kur'an anlayışı ile kesinlikle onaylayamayacaklan rivayetleri makul veya makbul görmemiz mümkün değildir. Zaten böyle bir çalışmayı gerekli görmemizin önemli bir nedeni de, tarihi özgeçmişlerini öğrenebilmek için siyer ve tefsir kitaplarına yönelen kardeşlerimizin, ismi sahih olan birçok kitapta karşılaştıkları batıl saçmalıklardır.
Evet, böylesi saçmalıklarla beraber doğruluğu veya yanlışlığı tartışılır rivayetleri de bir kenara bırakarak Kur'an ve sahih hadisler çerçevesinde yürütmek istediğimiz bu çalışma, umud ediyoruz ki itikadımızı hiç gölgelendirmeden ona berrak bir derinlik kazandıracak bir çalışma olacaktır. Kur'an ve sahih hadisleri esas alarak gerçekleştirmek istediğimiz böyle bir çalışmaya niyetlendiğimizde, önümüzde iki ayrı seçeneğimiz vardı. Ya söz konusu ayet ve bazı sahih rivayetlere yer vererek bir nakil çalışması yapmak, ya da bizlere gelen bu nakilleri düşünerek, kavrayarak o seçkin insanları anlamaya çalışmak ve bu anlayışı siz kardeşlerimizle paylaşmak.
Kaynaklarda sıkça karşılaşılan batıl rivayetleri reddederek sahih bir nakil çalışması yapmak, tabi ki bizler için çok kolay bir çalışma olurdu. Ancak bu nakil ve sahih rivayetlerin Kur'an-ı Kerim bütünlüğünde düşünülmesi ue anlaşılması gerektiğini dikkate aldığımızda, zor da olsa ikinci çalışmayı tercih ettik. Kur'an'a iman eden bir müslüman kalbiyle, örnek birer müslüman olan peygamberleri ve onların yaşadıkları olayları anlamaya çalışarak, bu anlayışı sizlerle paylaşmak istedik.
Herhangi bir peygamber hakkında 6-7 ayetlik bir malumatımız olsa da, bizlere 6-7 ayet-i kerimede verilen bu malumatı gücümüz nisbetince tahlil ettik. Bu ayet-i kerimelerde verilen en küçük ayrıntının bile gereksiz olmadığını, önemli hikmetler içerdiğini dikkate alarak, bu İlahi bilgileri Kur'an-ı Kerim bütünlüğünde değerlendirdik. Daha açık bir ifadeyle bizlere herhangi bir peygamber hakkında verilen çok kısa bir haberi dahî; Kur'an-ı Kerim'deki peygamber tanımını, peygamberlerin nasıl bir insan olduklarını, bu seçkin insanların ne yapıp ne yapmayacaklarını, tarihin değişik dönemlerinde hangi ortak şeytani yaklaşımlarla karşılaştıklarını, Rabbimizin peygamberler hakkındaki vaadlerini ve tüm peygamberlerin ısrarla takip ettikleri Sünnetullah çizgisini esas alarak anlamaya çalıştık.
Bizler gibi bir insan fakat bizlerden çok çok güzel bir mü'min ve müslüman olan peygamberleri, anlayış ufuklarımızı zorlayarak tanımaya gayret ettik. Bizlere Kur'an-ı Kerim'de bildirilen bir peygamber davranışıyla karşılaştığımız zaman “Riya ve gösterişten uzak olan bir insanın, böyle bir davranışı samimiyetle gösterebilmesi için onun nasıl bir kimliğe, nasıl bir kişiliğe, nasıl bir ahlaka, nasıl bir dünya görüşüne sahip olması gerekir?” gibi sorularla, bu güzel insanların ahlaki kişiliklerini uzaktan da olsa görmeye ve anlamaya çalıştık. Böyle bir anlayışla tanıdığımız peygamberleri ve bu peygamberlerin yaşadıkları kıssaları değerlendirirken, İlahi haberler arasında kalan boşlukları bizlere yine ilahi Kitab'ın verdiği bu peygamber anlayışıyla dokuduk.
Ancak şu hususun önemle akını çizmek isteriz ki, Kur'an-ı Kerim'de zikredilen tüm peygamberler, bizlerin onlara hüsnüzanla nisbet ettikleri bazı güzel hasletlerin ötesinde, çok daha ötesinde olan insanlardır. Zaten bu kitap çalışması onların güzel kişiliklerini bir çerçeve içinde tanımlamayı ve sınırlandırmayı değil, sadece o güzel kişiliklerin anlaşılmasına doğru bir istikamet vermeyi amaçlamaktadır. Hiç kuşku duymadan bilinmesi gerekir ki o seçkin ve seçilmiş insanlar, verdiğimiz bu güzel istikametin ilersinde, çok daha ilersinde bulunan güzel, gerçekten çok güzel insanlardır.
İnsanlık tarihini aydınlatan birbirinden güzel bu insanlara derin bir gıptayla bakıyor ve hayranlık duygularıyla Alemlerin Rabbi olan Allah'ın selam ve rahmeti sizlerin üzerine olsun” diyoruz. Sonra kendimize, kendi durumumuza yöneliyor bakışlarımız. Seçilmiş insanların büyüklüğü karşısındaki küçüklüğümüzü farkedince, boynumuzun büküldüğünü ve başımızın omuzlarımız arasına gömüldüğünü hissediyoruz. Acizlik duyguları içinde titreyen dudaklarımızı hafifçe açarak “Rahman olan Rabbimİzin lutfu, hoşgörüsü ve yardımı da, küçücük boyları ve bükülmüş boyunları ile böyle bir çalışmaya niyetlenen biz acizlerin, biz gariplerin üzerine olsun” diyoruz. Titreyen ayaklarımızı dik tutan umudumuzun yegane kaynağı ise, sadece O'na sığınıp, sadece O'na tevekkül etmemizdir...
Bu çalışmamızda önsözdede anlatılacağı gibi özellikle gençlerimize hitab eden bir anlatımla, insanlık ve peygamberlik tarihi konu edilmektedir.Gençlerle beraber bizlerinde çok çok faydalanacağını umduğum bu çalışmayı Rabbim izin verdiği sürece paylaşmaya çalışacağım.Gayret bizden yardım Allah'u tealadandır.Siz değerli kardeşlerimede üstüne basa basa elinizden geldiğince takip etmeye gayret göstermenizi istiyorum.Yazarımız;Mehmed Alagaş hocadır.
İçinde paylaşacağımız kıssalarıda başlık halinde aşağıda zikrediyoruz.
Allah'ın Rahmeti ve Bereketi üzerinize olsun _YUSUF_
Her Şeyin Evvelinde, Sadece Allah Vardı..
Yerlerin Ve Göklerin Yaratılmas
İlk İnsan Olan Adem Aleyhisselam'in Yaratılması
İblisin, Adem Aleyhisselam'a Secde Etmemesi
Adem Aleyhisselam’ın Şeytana Aldanması
Adem Aleyhisselam Ve Havva Validemizin Dünyaya İndirilişleri
İnsanın Özellikleri Ve Kısa Bir Hikaye.
Adem Aleyhisselam'ın Yeryüzü Hayatı Ve Habil ile Kabil Kıssası
Nuh Kavmi Ye İlahi Davet
Geminin Yapılması Ve Büyük Tufan.
Ad Kavmi Ve Hud Aleyhisselam..
Semud kavmi ve Salih Aleyhisselam..
Putperestlik Ve Nemrud Dönemi
İbrahim Aleyhisselam'in Rabbini Arayışı
İbrahim Aleyhisselam Ve Babası Azer
İbrahim Aleyhisselam’ın Putları Kırması
İbrahim Aleyhisselam'ın Ateşe Atılması
İbrahim Aleyhisselam Ve Kuşlar
Sare Ve Hacer Validemiz.
İsmail Aleyhisselam'in Kurban Edilmesi
Kabe Temellerinin Yükseltilmesi Ve İbrahim'in Hanif Dini
Lut Kavmine Giden Elçiler Ve İshak ile Yakup'un Müjdelenmesi
Lut Kavmi Ve Eşcinsellik.
Meleklerin Gelmesi Ve Lut Kavminin Helak Edilmesi
Euzubillahimineşşeytaniracim , Bismillahirrahmanirrahim.
Halim ve Kerim olan Allah'tan başka ilah yoktur. Arş-ı Azam'ın Rabbi noksan sıfatlardan münezzehtir. Hamd alemlerin Rabbine aittir. Allah'ım, rahmetine vesile olacak amelleri, mağfiretini celbedecek esbabı taleb ediyor, her çeşit günahtan koruman için yalvarıyor, her çeşit iyilikten zenginlik, her çeşit günahtan selamet diliyoruz.
Ya Rabbil alemin, affetmediğin hiçbir günahımızı, kaldırmadığın hiçbir sıkıntımızı bırakma! Her günahımızı bağışlamanı, her kederimizi gidermeni, nzana uyan her duamızı görmeni diliyoruz. Hangi amelden hoşnut isen onu bize lutfunla ver ve rahmetinle kolaylaştır ey Rahman ve Rahim olan, bizlere lutfuyla rahmet eden Rabbim.
Önsöz
Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla.
Hamd, sena ve övgülerin en güzeli, ezelde ve ebedde var olan, lutfuyla kainatı ve bizleri yaratıp var eden, sayısız nimetlerle yaşatan ve rahmetiyle doğru yolu gösteren Allah Celle Celaluhu'ya mahsustur.
Salat ve selam da, alemlerin Rabbi tarafından sevilen, insanların ise tanıyıp, idrak edebilme nisbetince sevebildikleri tüm nebilere, resullere ve onların yolunu izlemeye çalışan mü'minlerin üzerine olsun.
Yaratılış ve insanlık tarihiyle ilgili bu kitab çalışması, günümüz insanlarına ve özellikle müslümanlara tarihi bir özgeçmiş vermeyi amaçlamaktadır Çünkü ister istemez herhangi bir dünya görüşünü tercih eden insanların, bu tercihlerini sağlıklı ve bilinçli bir şekilde yapabilmeleri için üzerinde yürüdükleri bu dünyayı tanımaları, içinde bulundukları şu kainatı farkedebilmeleri ve bir insan olarak kendi tarihlerini, kendi özgeçmişlerini bilmeleri gerekmektedir. Zaten başlı başına bir nur ve hidayet rehberi olan Kur'an-ı Kerim'in indiriliş gayelerinden birisi de, inancı ve itikadı ne olursa olsun her insana geçmiş tarihini hatırlatmak ve dosdoğru bir tarihi özgeçmiş verererek, bu insanlara ne olduklarını, nereden gelip-nereye gittiklerini, ne yaparlarsa nelerle karşılaşacaklarını tarihi örneklerle anlatmak ve onları böylesi açık bir uyarıyla ikaz etmektir Hepimizin bildiği gibi insanlar yeyip içtikleriyle değil, yaşadıkları ve şahit oldukları olaylarla büyüyen, gelişen canlılardır. Yetmiş yaşındaki bir insanın büyüklüğü ve olgunluğu, bu insanın yetmiş yıllık tecrübe ve birikimiyle anlam kazanan bir büyüklüktür. Kur'an-ı Kerim ise bizlere yetmiş değil, binlerce yıllık tecrübe ve tarihi birikim vererek, bizleri binlerce yıllık bir büyüklüğe ve olgunluğa davet etmektedir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de bizlere geçmiş tarihimizi kıssalar halinde anlatan şanı yüce Rabbimiz “Onları görmedin mi, şunları işitmedin mi?.” gibi İlahi hitablarla bizleri anlatılan olayların içine çekmekte ve bu olayları bizzat kendimiz yaşamışız gibi iman etmemizi istemektedir.
Kur'an-ı Kerim'de zikredilen kıssalara bu İlahi murad ile yaklaşan ve anlatılan kıssaları sanki kendileri yaşamış gibi iman eden müslümanlar, hiç kuşkunuz olmasın kî binlerce yıllık tarihi bir özgeçmişe sahip olacaklar ve böylesine derin bir özgeçmişin verdiği olgunluk ile günümüze gelerek, dünyanın beklediği rahmani bir sese, rabbani bir nefes verebileceklerdir. Zaten şaşkınlık ve sapıklık içinde olan günümüz dünyası, fiziki yaşları ne olursa olsun binlerce yıllık bir özgeçmişe ve tarihi bir tecrübeye sahip böylesi gençleri bekleyen bir dünyadır.
Ve bizler de bu önemli kitab çalışmamızda, dünyanın beklediği bu müslümanları muhatap almayı uygun gördük. Asırlardır bekleyen müslümanların değil, asırların beklediği müslümanları muhatap almamızın nedeni, dünyanın artık bekleyen değil, beklenen müslümanlara ihtiyacı olduğu içindir. Zaten bir mezarlığa dönen umud dünyamızda, hiç ölmeyen ve ölmeyecek olan dipdiri umudlarımız bu gençlerle, dünyanın beklediği bu genç müslümanlarla ilgili umudlarımızdır.
Böylesi nedenlerle öncelikle onüç onyedi yaşları arasındaki gençlerimizi muhatap alan bu kitab çalışması, içerik itibariyle İnşaallah hepimizin faydalanabileceği bir çalışma olacaktır. Çünkü onüç onyedi yaş arası muhataplık, anlatılanlar ve anlatılması gerekenlerden ziyade, üslup ve anlatım düzeyi ile ilgilidir. Üslup itibariyle küçük kardeşlerimize yönelik bölümleri büyüklerimizin de, büyüklerimize yönelik bölümleri küçüklerimizin de dikkatle takib etmelerini istiyoruz. Çünkü küçüklere yönelik bölümlerde büyüklerîmizinde faydalanacağı gerçekler olduğu gibi, büyüklere yönelik bölümlerde küçüklerimizin şimdi biraz, yarınlarda ise çok daha fazla anlayacakları önemli gerçekler vardır. Küçük kardeşlerimizin bu gerçeklerle şimdiden tanış olmaları ise onların kimlik ve kişiliklerine sağlam bir temel, doğru bir istikamet verebilecektir. Çünkü yaratılışın öncesinden başlayarak günümüze uzanan bu çalışmada, her peygamber kıssasının günümüze uzanan çağdaş mesajlarına açıklık getirilerek, gençlerimizin bu güncel mesajlarla donanım kazanmaları ve bu mesajlardan kaynaklanan temel ilkelerle hayata daha bir donanımlı girmeleri hedeflenmiştir.
Tabi ki imanı yönü çok önemli olan böyle bir çalışmanın, sahih bir çalışma olması gerekmektedir. Sahih bir çalışma yapmak istediğimizi belirtirken, elbetteki ismi sahih olan birçok tefsir ve siyer kitablarında yer alan batıl rivayetleri esas alacağımızı veya böylesi rivayetlere yer vereceğimizi söylemiyoruz. Çünkü bizim şahinlik anlayışımızın temelinde Kur'an ve bu korunmuş Kur'an'ın tasdik ettiği sahih hadisler vardır. Dolayısıyla hangi tarihçiye veya hangi önemli şahsın kitabına nisbet edilirse edilsin, müslümanların Kur'an anlayışı ile kesinlikle onaylayamayacaklan rivayetleri makul veya makbul görmemiz mümkün değildir. Zaten böyle bir çalışmayı gerekli görmemizin önemli bir nedeni de, tarihi özgeçmişlerini öğrenebilmek için siyer ve tefsir kitaplarına yönelen kardeşlerimizin, ismi sahih olan birçok kitapta karşılaştıkları batıl saçmalıklardır.
Evet, böylesi saçmalıklarla beraber doğruluğu veya yanlışlığı tartışılır rivayetleri de bir kenara bırakarak Kur'an ve sahih hadisler çerçevesinde yürütmek istediğimiz bu çalışma, umud ediyoruz ki itikadımızı hiç gölgelendirmeden ona berrak bir derinlik kazandıracak bir çalışma olacaktır. Kur'an ve sahih hadisleri esas alarak gerçekleştirmek istediğimiz böyle bir çalışmaya niyetlendiğimizde, önümüzde iki ayrı seçeneğimiz vardı. Ya söz konusu ayet ve bazı sahih rivayetlere yer vererek bir nakil çalışması yapmak, ya da bizlere gelen bu nakilleri düşünerek, kavrayarak o seçkin insanları anlamaya çalışmak ve bu anlayışı siz kardeşlerimizle paylaşmak.
Kaynaklarda sıkça karşılaşılan batıl rivayetleri reddederek sahih bir nakil çalışması yapmak, tabi ki bizler için çok kolay bir çalışma olurdu. Ancak bu nakil ve sahih rivayetlerin Kur'an-ı Kerim bütünlüğünde düşünülmesi ue anlaşılması gerektiğini dikkate aldığımızda, zor da olsa ikinci çalışmayı tercih ettik. Kur'an'a iman eden bir müslüman kalbiyle, örnek birer müslüman olan peygamberleri ve onların yaşadıkları olayları anlamaya çalışarak, bu anlayışı sizlerle paylaşmak istedik.
Herhangi bir peygamber hakkında 6-7 ayetlik bir malumatımız olsa da, bizlere 6-7 ayet-i kerimede verilen bu malumatı gücümüz nisbetince tahlil ettik. Bu ayet-i kerimelerde verilen en küçük ayrıntının bile gereksiz olmadığını, önemli hikmetler içerdiğini dikkate alarak, bu İlahi bilgileri Kur'an-ı Kerim bütünlüğünde değerlendirdik. Daha açık bir ifadeyle bizlere herhangi bir peygamber hakkında verilen çok kısa bir haberi dahî; Kur'an-ı Kerim'deki peygamber tanımını, peygamberlerin nasıl bir insan olduklarını, bu seçkin insanların ne yapıp ne yapmayacaklarını, tarihin değişik dönemlerinde hangi ortak şeytani yaklaşımlarla karşılaştıklarını, Rabbimizin peygamberler hakkındaki vaadlerini ve tüm peygamberlerin ısrarla takip ettikleri Sünnetullah çizgisini esas alarak anlamaya çalıştık.
Bizler gibi bir insan fakat bizlerden çok çok güzel bir mü'min ve müslüman olan peygamberleri, anlayış ufuklarımızı zorlayarak tanımaya gayret ettik. Bizlere Kur'an-ı Kerim'de bildirilen bir peygamber davranışıyla karşılaştığımız zaman “Riya ve gösterişten uzak olan bir insanın, böyle bir davranışı samimiyetle gösterebilmesi için onun nasıl bir kimliğe, nasıl bir kişiliğe, nasıl bir ahlaka, nasıl bir dünya görüşüne sahip olması gerekir?” gibi sorularla, bu güzel insanların ahlaki kişiliklerini uzaktan da olsa görmeye ve anlamaya çalıştık. Böyle bir anlayışla tanıdığımız peygamberleri ve bu peygamberlerin yaşadıkları kıssaları değerlendirirken, İlahi haberler arasında kalan boşlukları bizlere yine ilahi Kitab'ın verdiği bu peygamber anlayışıyla dokuduk.
Ancak şu hususun önemle akını çizmek isteriz ki, Kur'an-ı Kerim'de zikredilen tüm peygamberler, bizlerin onlara hüsnüzanla nisbet ettikleri bazı güzel hasletlerin ötesinde, çok daha ötesinde olan insanlardır. Zaten bu kitap çalışması onların güzel kişiliklerini bir çerçeve içinde tanımlamayı ve sınırlandırmayı değil, sadece o güzel kişiliklerin anlaşılmasına doğru bir istikamet vermeyi amaçlamaktadır. Hiç kuşku duymadan bilinmesi gerekir ki o seçkin ve seçilmiş insanlar, verdiğimiz bu güzel istikametin ilersinde, çok daha ilersinde bulunan güzel, gerçekten çok güzel insanlardır.
İnsanlık tarihini aydınlatan birbirinden güzel bu insanlara derin bir gıptayla bakıyor ve hayranlık duygularıyla Alemlerin Rabbi olan Allah'ın selam ve rahmeti sizlerin üzerine olsun” diyoruz. Sonra kendimize, kendi durumumuza yöneliyor bakışlarımız. Seçilmiş insanların büyüklüğü karşısındaki küçüklüğümüzü farkedince, boynumuzun büküldüğünü ve başımızın omuzlarımız arasına gömüldüğünü hissediyoruz. Acizlik duyguları içinde titreyen dudaklarımızı hafifçe açarak “Rahman olan Rabbimİzin lutfu, hoşgörüsü ve yardımı da, küçücük boyları ve bükülmüş boyunları ile böyle bir çalışmaya niyetlenen biz acizlerin, biz gariplerin üzerine olsun” diyoruz. Titreyen ayaklarımızı dik tutan umudumuzun yegane kaynağı ise, sadece O'na sığınıp, sadece O'na tevekkül etmemizdir...