galiba bunları de biliyorsunuzdur . İlk olarak çifte dinliğin fikrini ortya koymuştur ."İsevi" müslümanlar diyerek..
“Kur’an–ı Kerim, o cümlede Ehl–i Kitab’ı imana teşvik etmekle onlara bir ünsiyet, bir suhulet gösteriyor. Şöyle ki: Ey Ehl–i Kitab! İslâmiyet’i kabul etmekte size bir meşakkat yoktur. Size ağır gelmesin! Zira, size bütün bütün dininizi terketmenizi emretmiyor. Ancak itikadatınızı ikmal ve yanınızda bulunan esasat–ı diniye üzerine bina ediniz; diye teklifte bulunuyor” (İşarat–ül İ’caz, s. 49–50).
itikadlarına bakalım : Peki nedir ehl–i kitabın/Hıristiyanların “esasat–ı diniyeler?” ya da “inkar etmeleri gerekmeyen kendi inançları”?
Bir dinin “esasat–ı diniyesi/inkar etmeleri gerekmeyen kendi inançlar” o dinin ‘amentüsü’nden başka bir şey midir? Hayır.
Piyasada birilerine şu cümle ezberletildi; “Diğerleri öyle ama Katolikler İslam’a çok yakın ve saygılıdırlar.”
Buyurun size, birilerince “İslam’a en yakın ve çok saygılı” Katoliklerin amentüsü:
1–Ben, yeri ve göğü yaratan, her şeye Kadir Baba Tanrı’ya.
2–Ve efendimiz olan, onun biricik oğlu İsa’ya,
3–Ruh’ül Kudüs’ten gebe kalana.
4–Ve bakire Meryem’den doğana.
5–O’nun Pontus Pilatus’tan zulüm gördüğüne.
6–Çarmıha gerildiğine, öldüğüne, gömüldüğüne.
7–Cehennemlere indiğine.
8–Üçüncü gün tekrar canlandığına.
9–Göklere çıkıp Kadir olan Baba Tanrı’nın sağına oturduğuna.
10–Oradan gelip ölüleri dirileri hesaba çekeceğine....
İşte size İslam’a en yakın ve dost Katoliklerin “esasat–ı diniyeleri”
Bütün bu “İslam açısından şirk/küfür inanışı” terketmeden, değiştirmeden ve biraz da “centilmenlik yaparak” ve dahi “inançlarını koruyarak” “eksikleri ikmal” edecekler.
Başka? .....
“Birinci Dünya Savaşı’nda bizimle savaşmış da olsa, bir Hristiyan ölmüşse şehit sayılır, ahirette mükafatı vardır.” (Kastamonu Lahikası,s.45)
“Ne dinden olursa olsun bir nevi şehit hükmündedir. Mükafatı büyüktür, belki onu cehennemden kurtarır. Elbette şimdi fetret gibi karanlıkta kalan ve Hz. İsa’ya mensup Hristiyanların mazlumlarının çektikleri felaketler, onlar hakkında bir nevi şehadet denebilir.” (Kastamonu Lahikası,s.75)
“Hatta o mazlumlar kafir de olsa, ahirette kendilerine göre o dünyevi afattan çektikleri belalara mukabil rahmet–i ilahiyenin hazinesinden öyle mükafatları var ki, eğer perde–i gayb açılsa o mazlumlar haklarında büyük bir tezahürü rahmet görünüp, “Ya Rabbi şükür elhamdü lillah diyeceklerini bildim ve kati surette kanaat getirdim.” (Kastamonu Lahikası,s.45)
zındıklara karşı Ümmeti Muhammediye İsevilerle ittifak/diyalog yapmak zorunda kalacakmış !
görüyoruz ittifakı : "Ey iman edenler yahudi ve hristiyanları dost edinmeyin. kim onları dost edinirse onlardan olur"
vesselam...