HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
BATILI KANUNLARIN ALINMASI
Şeriatın hükümleri, İslâm fıkhı bu şekilde bırakılıp yerine Batılı kanunları, Batı fıkhı alındı. Bu kanunların alınması değişik şekillerde olmuştur. Bazıları İslâmî fıkıhta karşılıkları bulunup bulunmadığı dikkate alınmayarak, şeriata uygun olup olmadığı düşünülmeyerek olduğu gibi hükümleri ve lafızlarıyla beraber alınmıştır. Mesela "hadleri" ortadan kaldıran ceza kanunu gibi. Bir kısımları ise İslâm fıkhı dikkate alınarak yalnızca hüküm itibariyle tercüme edilmiştir. Bu gibi kanunlarda İslâm fıkhında her hangi bir hüküm ya da görüş varsa ister bu görüş ya da hüküm müctehid sayılmayacak derecede zayıf veya makbul olmayan bir fakiha aid olsun, bu hüküm fıkıh kitaplarında alimlerin fikirleri arasında mevcutsa, kabul edilmiş aksi takdirde alınmamıştır. Mahkemeler usulü kanunu gibi. Bazıları da hükümleri yalnız şeriattan olmakla beraber meselelerde, bablara ayırmada, teknikte Avrupa kanunlarına takliden yapılmıştır. Fransız medeni kanununu takliden meydana getirilen "mecelle" gibi. Böylece bazı hükümler şeriattan alınmakla beraber hakimlerin hüküm verdikleri kanunlar İslâm Şeriatı değil de Batı kanunları olmuştur.
Batı Kanunlarının İthalinde Fetvaların Etkisi
Demokrasi nizamının, İslâm Devleti’ne Anayasa olarak sokulmasını, Batı kanunlarının Hilâfet Devleti’ndeki İslâmî mahkemelerde uygulanmasını mümkün kılan şey, alimlerin, bilhassa Şeyhülislâmın bu kanunların İslâm’a muhalif olmadıklarına, İslâmiyet'in de demokrasi nizamına muhalif olmadığına ve demokrasi dini olduğuna dair verdikleri fetvadır. Şeyhülislâm, Batı kanunlarının alınıp Müslüman mahkemelerinde tatbik edilebileceğine, İslâm’ın buna engel olmadığına dair fetva verdi. Bunun için demokrasi nizamının hükümleri, İslâm Devleti’ne Anayasa olarak kabul edildi. Tatbik edilen hükümler şeriattan başka olmakla beraber devlet
BATILI KANUNLARIN ALINMASI
Şeriatın hükümleri, İslâm fıkhı bu şekilde bırakılıp yerine Batılı kanunları, Batı fıkhı alındı. Bu kanunların alınması değişik şekillerde olmuştur. Bazıları İslâmî fıkıhta karşılıkları bulunup bulunmadığı dikkate alınmayarak, şeriata uygun olup olmadığı düşünülmeyerek olduğu gibi hükümleri ve lafızlarıyla beraber alınmıştır. Mesela "hadleri" ortadan kaldıran ceza kanunu gibi. Bir kısımları ise İslâm fıkhı dikkate alınarak yalnızca hüküm itibariyle tercüme edilmiştir. Bu gibi kanunlarda İslâm fıkhında her hangi bir hüküm ya da görüş varsa ister bu görüş ya da hüküm müctehid sayılmayacak derecede zayıf veya makbul olmayan bir fakiha aid olsun, bu hüküm fıkıh kitaplarında alimlerin fikirleri arasında mevcutsa, kabul edilmiş aksi takdirde alınmamıştır. Mahkemeler usulü kanunu gibi. Bazıları da hükümleri yalnız şeriattan olmakla beraber meselelerde, bablara ayırmada, teknikte Avrupa kanunlarına takliden yapılmıştır. Fransız medeni kanununu takliden meydana getirilen "mecelle" gibi. Böylece bazı hükümler şeriattan alınmakla beraber hakimlerin hüküm verdikleri kanunlar İslâm Şeriatı değil de Batı kanunları olmuştur.
Batı Kanunlarının İthalinde Fetvaların Etkisi
Demokrasi nizamının, İslâm Devleti’ne Anayasa olarak sokulmasını, Batı kanunlarının Hilâfet Devleti’ndeki İslâmî mahkemelerde uygulanmasını mümkün kılan şey, alimlerin, bilhassa Şeyhülislâmın bu kanunların İslâm’a muhalif olmadıklarına, İslâmiyet'in de demokrasi nizamına muhalif olmadığına ve demokrasi dini olduğuna dair verdikleri fetvadır. Şeyhülislâm, Batı kanunlarının alınıp Müslüman mahkemelerinde tatbik edilebileceğine, İslâm’ın buna engel olmadığına dair fetva verdi. Bunun için demokrasi nizamının hükümleri, İslâm Devleti’ne Anayasa olarak kabul edildi. Tatbik edilen hükümler şeriattan başka olmakla beraber devlet
BATILI KANUNLARIN ALINMASI