Başörtüsüz Oğuldan Başörtülü Anaya
canım anacığım;
Şu satırlar belki seni üzecek, belki de sevindirecek, belki de düşündürecektir.
Bu satırlara üzül; çünkü bu satırlar yaralı bir kalbin feryadıdır ana...
Bu satırlara sevin; çünkü bu satırlar oğlunun yazdığı satırlardır...
Ama annem! Sen buna üzül. Çünkü kendi diyarında "garip" oldu müslüman...
Anacığım biliyorum şu anda beni düşünüyorsun. Aman evladım nasıl, hasta mı, aç mı, susuz mu, bir derdi var mı? Kalbin, hep oğlun için çarpiyor şimdi. Gecen-gündüzün onunla, bilirim tüm analar öyledir. Bir diken evladının eline batmaya görsün, yakarlar yıkarlar, feryad-ı figanla yeri göğü inletir ahları... Yürekleri pamuk gibi yumuşaktır. Şefkatin en güzeline sahiptirler. Bilirim anacığım sen de o analardansın...
Canım anacığım! Senin okuman yazman yoktur bilirim. Ama belki duymuşluğun vardır. Bacımın örtüsüne mel un eller uzandı! Yüreğim kan ağlıyor ana! Ah anacığım ah! Sütçü İmamlar öldü mü ne?? Hani o canım başörtüsü için mücadeleler vermişti. Şimdi ismini taşiyan üniversitede uğruna savaş açtığı örtüye savaş açılmıştır. Oysa ki, İstiklal ve Kurtuluş mücadelesinin bittiğini zanneden insanlar, yanıldıklarının farkına varmıyorlar hala........
Yazık gençliğimin tüm umutları feryad ediyor yazık! Aynada yüzüme bakamıyorum artık. Bakınca yağmur sandığım bir tükürük geliyor yüzüme.
Yazık..! Ruhum titriyor hala mı dirilmeyeceğim? Hala mı dünya müslümanları ezilecek? Kış uykusu olsaydı yine iyi, ama ne yazık ki dört mevsimin uykusundayım hala.
Kurul toplandı karar alındı ve karar: "Allah ın emrettiği başörtüsü yasak"!!!
Yanıyorum ana kahroluyorum. Diyorum ki "gir yedi kat yerin dibine! kahrol, ağla ki gözünde yaş bitsin. Ve ağla ki, gözünden aksın." Biliyorum ağlamak vakti geçti ama, yine de derler ki, "ağla , belki gözyaşların sel olur, zulmü boğar, siler, süpürür..." Güzel anam! belki." Bu senin işin mi, sen erkeksin" dersin. Yahut "aman kimsenin etlisine sütlüsüne karışma" dersin.
Canımsın sen, seni dinlerim ama biliyorum ki okumamışlığın var. Eğer okumuşluğun olsaydı, mert Akif im gibi: "Boynum kesilmeye gelir ama çekilmeye asla" diyebilirdin, hatta diyeceksin de... "Onlar çile çekmeden cennete girebileceklerini mi sanıyorlar?" diye buyurmuyor mu Yüce Mevlamız. Eğer bacımın başörtüsüne el uzanmışsa benim susmam "dilsiz şeytan" oluşu mu ispatlamaz mı? Bana Rabbim yeter ya anacığım. O sızıyı kalbimin en ücra köşesine kadar duymazsam, nasıl mes uliyetten kurtulabilirim ki?
İşte ana, benim ahvalim bu. Ben bir kız olsam inan ki bir saniye bile düşünmem "Okul mu? Başörtüsü mü?" tartışmasına kesinlikle "Başörtüsü" cevabını veririm.
Çünkü başörtüsü, hiç te vile gerek duymadan aşikar olan bir Rabbani emirdir. Çogu arkadaşimın kabul etmeyeceğini ve eleştireceklerini biliyorum ama şöyle düşünüyorum:"İlim kadın erkek herkes üzerine farzdır" ilahi buyruğuda üniversite de okumayı şart koşmuyor ki....
Ki kız olsaydım eğer, İslami ilimlerle kendimi donatır, istikbalde yuvamı aydınlatır, gaspedilmiş haklarımın karşilığını alacak münevver bir nesil yetiştirirdim.
"Örtün" ve "Oku" emirleri arasında ikilemde kalınmayacak, çilekes kız kardeşlerimin ikilemsiz, huzurlu, saadet dolu günleri için mücadele ederdim...
Selam ve dua ile...
canım anacığım;
Şu satırlar belki seni üzecek, belki de sevindirecek, belki de düşündürecektir.
Bu satırlara üzül; çünkü bu satırlar yaralı bir kalbin feryadıdır ana...
Bu satırlara sevin; çünkü bu satırlar oğlunun yazdığı satırlardır...
Ama annem! Sen buna üzül. Çünkü kendi diyarında "garip" oldu müslüman...
Anacığım biliyorum şu anda beni düşünüyorsun. Aman evladım nasıl, hasta mı, aç mı, susuz mu, bir derdi var mı? Kalbin, hep oğlun için çarpiyor şimdi. Gecen-gündüzün onunla, bilirim tüm analar öyledir. Bir diken evladının eline batmaya görsün, yakarlar yıkarlar, feryad-ı figanla yeri göğü inletir ahları... Yürekleri pamuk gibi yumuşaktır. Şefkatin en güzeline sahiptirler. Bilirim anacığım sen de o analardansın...
Canım anacığım! Senin okuman yazman yoktur bilirim. Ama belki duymuşluğun vardır. Bacımın örtüsüne mel un eller uzandı! Yüreğim kan ağlıyor ana! Ah anacığım ah! Sütçü İmamlar öldü mü ne?? Hani o canım başörtüsü için mücadeleler vermişti. Şimdi ismini taşiyan üniversitede uğruna savaş açtığı örtüye savaş açılmıştır. Oysa ki, İstiklal ve Kurtuluş mücadelesinin bittiğini zanneden insanlar, yanıldıklarının farkına varmıyorlar hala........
Yazık gençliğimin tüm umutları feryad ediyor yazık! Aynada yüzüme bakamıyorum artık. Bakınca yağmur sandığım bir tükürük geliyor yüzüme.
Yazık..! Ruhum titriyor hala mı dirilmeyeceğim? Hala mı dünya müslümanları ezilecek? Kış uykusu olsaydı yine iyi, ama ne yazık ki dört mevsimin uykusundayım hala.
Kurul toplandı karar alındı ve karar: "Allah ın emrettiği başörtüsü yasak"!!!
Yanıyorum ana kahroluyorum. Diyorum ki "gir yedi kat yerin dibine! kahrol, ağla ki gözünde yaş bitsin. Ve ağla ki, gözünden aksın." Biliyorum ağlamak vakti geçti ama, yine de derler ki, "ağla , belki gözyaşların sel olur, zulmü boğar, siler, süpürür..." Güzel anam! belki." Bu senin işin mi, sen erkeksin" dersin. Yahut "aman kimsenin etlisine sütlüsüne karışma" dersin.
Canımsın sen, seni dinlerim ama biliyorum ki okumamışlığın var. Eğer okumuşluğun olsaydı, mert Akif im gibi: "Boynum kesilmeye gelir ama çekilmeye asla" diyebilirdin, hatta diyeceksin de... "Onlar çile çekmeden cennete girebileceklerini mi sanıyorlar?" diye buyurmuyor mu Yüce Mevlamız. Eğer bacımın başörtüsüne el uzanmışsa benim susmam "dilsiz şeytan" oluşu mu ispatlamaz mı? Bana Rabbim yeter ya anacığım. O sızıyı kalbimin en ücra köşesine kadar duymazsam, nasıl mes uliyetten kurtulabilirim ki?
İşte ana, benim ahvalim bu. Ben bir kız olsam inan ki bir saniye bile düşünmem "Okul mu? Başörtüsü mü?" tartışmasına kesinlikle "Başörtüsü" cevabını veririm.
Çünkü başörtüsü, hiç te vile gerek duymadan aşikar olan bir Rabbani emirdir. Çogu arkadaşimın kabul etmeyeceğini ve eleştireceklerini biliyorum ama şöyle düşünüyorum:"İlim kadın erkek herkes üzerine farzdır" ilahi buyruğuda üniversite de okumayı şart koşmuyor ki....
Ki kız olsaydım eğer, İslami ilimlerle kendimi donatır, istikbalde yuvamı aydınlatır, gaspedilmiş haklarımın karşilığını alacak münevver bir nesil yetiştirirdim.
"Örtün" ve "Oku" emirleri arasında ikilemde kalınmayacak, çilekes kız kardeşlerimin ikilemsiz, huzurlu, saadet dolu günleri için mücadele ederdim...
Selam ve dua ile...