rumuzgüller
Kayıtlı Kullanıcı
Örtünmek İslâmın Emridir
BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNME*
İslâmiyet’ten önce Araplarda örtünme adeti yoktu. Kadına saygı gösterilmez, kadınlar da erkeklerden sakınmazlardı. Başörtülerini enselerine bağlar veya geriye doğru bırakırlardı. Yakaları önden açı*lır, boyunları ve gerdanlıkları ortaya çıkar, süsleri gözükürdü. Erkek*lerin ilgisini çekmek için süslenen, açık saçık kıyafetler giyinen, ba*kışlarıyla ilgi toplamaya çalışan düşük ahlaklı kadınlar da vardı.[1] Ev*lilik dışı ilişkiler peşinde koşan bir kısım erkekler, kadınların arka*sına takılır ve onları zan altında bırakırlardı.[2]
Örtünme ile ilgili emirler Ahzab Suresi ile Nur Suresi’ndedir. Her iki surenin de Medine-i Münevvere’de indiği hususunda tam bir görüş birliği vardır.[3] İslâm’ın bir çok emir ve yasağı gibi örtünme emri ile buna ilişkin yasaklar da Medine-i Münevvere’de gelmiştir.
Kadınlar Medine-i Münevvere’de de günahkâr erkekler tarafın*dan rahatsız ediliyorlardı. Durum Hz. Muhammed Sallü Aleyhi Vesellem’e şikayet edilince Ahzab Suresi’nin 59. ayeti nazil oldu.[4]
“Ey Peygamber; eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, cilbablarını üzerlerine sıkıca örtünsünler. Böylesi onların (iffetli olarak) tanınmaları ve rahatsız edilmemeleri için daha elverişlidir.”
Cilbab, kadınların evlerinden çıkar*ken üstlerine aldıkları, başörtüsünden büyük bir örtü ya da büyük bir başörtüdür. Bu husus ileride tekrar ele alınacaktır.
Bazı kadınlar cilbab başları üzerine, bazıları da omuzlarına atar*lar. İki ucu bir biri üzerine sıkıca örtülmezse kadının saçları, boynu ve gerdanlığı gözükür ve erkeklerin bakışlarını üze*rine çeker. Kimi kötü niyetli erkekler de bundan umutlanarak böyle kadınların arkasına düşer, onları rahatsız eder ve töhmet altında bırakırlar.
Kadınlar cilbabını, başını kapayacak şekilde alır ve uçlarını bir biri üzerine getirerek sıkıca örtünürse bu, onların iffetli ve ahlâklı olduğunun bir işareti olur ve rahatsız edilmekten kurtulurlar.
Nur Suresi’nin 31. ayetinde ise örtünme emrinin kapsamı geniş*letilmiş, bakışların kontrol edilmesi, namusun korunması, akrabalar ve yabancı erkekler yanında bazı organlar dışında kalan yerlerin ör*tülmesi farz kılınmıştı
BAŞÖRTÜSÜ ve ÖRTÜNME*
İslâmiyet’ten önce Araplarda örtünme adeti yoktu. Kadına saygı gösterilmez, kadınlar da erkeklerden sakınmazlardı. Başörtülerini enselerine bağlar veya geriye doğru bırakırlardı. Yakaları önden açı*lır, boyunları ve gerdanlıkları ortaya çıkar, süsleri gözükürdü. Erkek*lerin ilgisini çekmek için süslenen, açık saçık kıyafetler giyinen, ba*kışlarıyla ilgi toplamaya çalışan düşük ahlaklı kadınlar da vardı.[1] Ev*lilik dışı ilişkiler peşinde koşan bir kısım erkekler, kadınların arka*sına takılır ve onları zan altında bırakırlardı.[2]
Örtünme ile ilgili emirler Ahzab Suresi ile Nur Suresi’ndedir. Her iki surenin de Medine-i Münevvere’de indiği hususunda tam bir görüş birliği vardır.[3] İslâm’ın bir çok emir ve yasağı gibi örtünme emri ile buna ilişkin yasaklar da Medine-i Münevvere’de gelmiştir.
Kadınlar Medine-i Münevvere’de de günahkâr erkekler tarafın*dan rahatsız ediliyorlardı. Durum Hz. Muhammed Sallü Aleyhi Vesellem’e şikayet edilince Ahzab Suresi’nin 59. ayeti nazil oldu.[4]
“Ey Peygamber; eşlerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, cilbablarını üzerlerine sıkıca örtünsünler. Böylesi onların (iffetli olarak) tanınmaları ve rahatsız edilmemeleri için daha elverişlidir.”
Cilbab, kadınların evlerinden çıkar*ken üstlerine aldıkları, başörtüsünden büyük bir örtü ya da büyük bir başörtüdür. Bu husus ileride tekrar ele alınacaktır.
Bazı kadınlar cilbab başları üzerine, bazıları da omuzlarına atar*lar. İki ucu bir biri üzerine sıkıca örtülmezse kadının saçları, boynu ve gerdanlığı gözükür ve erkeklerin bakışlarını üze*rine çeker. Kimi kötü niyetli erkekler de bundan umutlanarak böyle kadınların arkasına düşer, onları rahatsız eder ve töhmet altında bırakırlar.
Kadınlar cilbabını, başını kapayacak şekilde alır ve uçlarını bir biri üzerine getirerek sıkıca örtünürse bu, onların iffetli ve ahlâklı olduğunun bir işareti olur ve rahatsız edilmekten kurtulurlar.
Nur Suresi’nin 31. ayetinde ise örtünme emrinin kapsamı geniş*letilmiş, bakışların kontrol edilmesi, namusun korunması, akrabalar ve yabancı erkekler yanında bazı organlar dışında kalan yerlerin ör*tülmesi farz kılınmıştı