Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Başkasına Dua Etmek.. (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Her Müslümanın başka Müslüman hakkında dua etmesi caizdir.

Rasûllerden dua ve şefaat talep edilmesi gibi.

Nasıl Ashab-ı kiramResûlüllah'dan (s.a.v) yağmur yağması için dua ve şefaat istemişlerdir. Resûlüllah'dan sonra Hazreti Ömer (r.a.)ve müslümanlar Resûlüllah'ın amcası Abbas'dan da aynı böyle yağmur duası yapmasını talep etmiş istemişlerdir.


İnsanlar kıyamet gününde Rasulullah'dan (s.a.v.) ve diğer nebilerden şefaat (talep edecek) isteyeceklerdir. Allah (c.c)'ın Rasulü (s.a.v) şefaat edicilerin efendisidir. Onun kendisine mahsus şefaatlarıvardır.


Bununla birlikte Sahihi Müslim ve Buhari'de Resûlüllah'ın şöyle bir buyuruğu yer almıştır:


"Ezan okuyan bir müezzinin ezanını duyduğunuz zaman siz de müezzinle birlikte dediklerini tekrarlayın. Sonra da üzerime salât okuyun. Kim bana bir salât okursa Allan ona on rahmet gönderir. Sonra Allah'tan benim için vesile isteyin. Vesile cennette bir mertebedir. Allah'ın kullarından bir kula nasib olacaktır. Ümit ediyorum ki ben o kul olayım. Kim Allah'tan benim için bir vesile isterse kıyamette şefaatim ona helal olur"(Buhari Ezan: 8; Müslim Salat: 11; Ebu Davud Salat: 36)


Ömer (r.a.) Umre haccı yapmak üzere Resûlüllah ile vedalaşırken Resûlüllah(s.a.v) ona şöyle söylemişti:


"Ey kardeşim beni de duadan unutma!"(Ebu Davud Vitir: 23; Tirmizi Deavat: 199; İbn Mace Menasik: 5)


Anlaşılıyor ki Allah'ın Rasû(s.a.v) ümmetinden kendisi için dua etmesini istemiştir.
Fakat bu istek ümmetin istediği biçimde bir istek değildir. Bu ümmetin amel ettiklerinde ve sevap kazandıkları diğer emirlerde olduğu gibi ümmetine vermiş olduğu emirlerden bir emirdir. Allah'ın Rasulüne de emirleri ile hareket eden ümmetinin kazandığı ecir kadar sevap ve mükafat ihsan buyrulur.


Bu hususda bir sahih hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:


"Bir kimse diğerlerini bir hidayete çağırsa davetine uyan kimselerin sevabı kadar sevap kazanır. Davete icabet edenlerin ecirlerinden de zerre kadar eksilmez. Bir kimse bir başka kimseyi sapıklığa davet etse aynı sapıklığa davet ettiği kişinin günahı kadar günah kazanmış olur. Davete icabet eden kişinin günahından da zerre kadar eksilmez" (Müslim İlm: 16; Ebu Davud Sünnet: 6; Tirmizi İlm: 15)


Allah'ın Rasû(s.a.v) de insanları doğru yola yani hidayete çağırmaktadır. Elbette ki davetine uyanların kazandığı sevap ve mükafatlar kadar mükafat ve sevap kazanmıştır Allah'ın Rasû (s.a.v)...


Ümmeti Resûlüllah'a (s.a.v) salât-u selâm eylediği zaman da durum böyledir. Bir salât-u selâm (edene) gönderene Allah on rahmet eder. Allah'ın Rasulü'ne de bu salât-u selâmgetirenlerin (gönderenlerin) sevabı kadar sevap yazılır mükafat ihsan edilir. Çünkü ümmetin Allah'ın rahmetine ulaşması için gerekli çalışmayı o yapmıştır. Bir başka deyimle ümmeti onun çalışmaları sonucu ulaştıkları İslamdan dolayı mükafatına ve ihsanına layık bulmuştur. Böyle olunca da ümmetinin hakettiği mükafatın aynısı Allah'ın Rasulü'ne de verilmektedir. Bu Yüce Allah'ın Rasulü'ne layık gördüğü bir nimetidir.
Sahih bir hadiste Allah'ın Rasû(s.a.v) şöyle buyurmaktadır:


"Bir insan yanında olmayan bir kardeşine hayırlı bir dua ederse Cenab-ı Hak ona muhakkak bir melek tayin eder ve yanına arkadaş olarak koyar ki her dua edişte o görevli melek "Amin bir o kadar da senin için" der" (Müslim Zikr: 87)
Başka bir hadisde de şöyle buyurulmuştur:


"En çok kabul edilen dua birbirinden uzak olan kişilerin birbirlerine ettiği duadır" (Buhari Mezalim: 9; Müslim Zikr: 88 Ebu Davud Salat: 364; Tirmizi Birr: 88)


Her ne kadar dua eden kişi dua edilen kişi değilse de başkası için yapılan dua hem hakkında dua edilen kişiye hem de dua eden kişiye de menfaat temin eder.
Bir mü'minin diğer mü'min kardeşi için yaptığı hayırlı dua hem ona hem de kendisine fayda verir.


Bir kimse diğer bir kimseye "
bana dua et" dese ve bununla ikisinin de menfaatlanmasını kasteylese takva ve iyilik üzerine birbirleriyle yardımlaşmış olurlar.


Duayı isteyen diğerini uyarmış ve ikisine de fayda verecek bir hayra önayak olmuştur. Dua etmesi istenen kişi de o ikisine de menfaat sağlayacak fiili yapmıştır.


Bu bir kimse başkasına iyilik ve takva ile emrettiği zaman emre uyan fiiline karşılık sevap alır emreden de yukarıda izah edildiği gibi hayra çağırdığı için emrine uyanın ecri kadar mükâfat kazanır.


Bilhassa kulun emrolunduğu dualarda Cenab-ı Hakk şöyle buyurur:


"Öyleyse (fırsat elde iken) şu: "Allah'tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur" hakikatini bil hem kendinin ve hem erkek hem de kadın mü'minlerin günahının bağışlanmasını iste. Allah hem dolaştığınız hem de barındığınız yeri çok iyi bilir" (Muhammed: 47/19)


(AllahTeâla) Rasulüne mü'minler için istiğfar eylemesini emrediyor ve sonra buyuruyor:
"Biz hiçbir peygamberi Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir hikmetle göndermedik. Onlar kendilerine zulmettikleri vakit sana gelip de Allah'tan mağfiret dikselerdi onlara (sen) peygamber de mağfiret isteseydi(n) elbette Allah'ı tevbeleri hakkıyla kabul edici çok esirgeyici bulacaklardı" (Nisa: 4/64)


Yüce Allah erkek ve kadın mü'minlerin günahları için af dilediklerini ve Allah'ın Rasûlü'nün de onlar için istiğfar eylediğini zikrediyor. Çünkü Allah Rasûlü'nün istiğfarı Allah'ın emirlerinden bir emirdir. Yüce Allah Rasûlüne mü'min erkekler ve mü'min kadınların günahlarının affı için af dilemesini ve bizzat istiğfar eylemesini emretmiştir.


Allah hiçbir (mahlûka) insana diğer bir (mahlûk) insan için bir şey istemesini emretmemiştir. Allah'ın böyle bir emri yok. Fakat mü'minlerin birbirlerine dua etmesini vacib veya müstehab olarak emretmiştir.


Öyleyse böyle bir emri yerine getirmek Allah'a ibadet ve itaat etmenin ta kendisidir. Bu Allah'a bir yakınlık sebebi ve failine salâh ve hasenedir (güzel bir iştir).


Bir başkasına dua etmek onun için iyilik istemek insan için en büyük nimet ve iman göstergesidir.


Belki de böylesi bir isteyiş Allah'ın kullarını gerçek anlamda hakiki imana götürecek olan nimetini ihsan buyuracağı zamana rastlar ve Allah da vakti denk gelen isteği yerine getirir.
İman; tasdik ikrar(karar (söz) vermek) ve ameldir(verilen (sözü) kararı yerine getirmek için çalışmaktır)


Bu bakımdan kulun itaat ve hasenatı hayırlı amelleri ne kadar artarsa imanı da o o derece artmış olur.


İşte bu Fatiha süresindeki:
"Kendilerine nimet ihsan ettiklerimizin yoluna" ibaresinde ve Nisa suresinin 96. ayetinde zikredilen:
"hakiki nimetin" ta kendisidir.
 

Kaim

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2010
Mesajlar
2,197
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
dua isteyen kardeşleri görürsem mutlaka dua etmeye çalışıyorum. forumdan da takip ettiklerime dua isteyenlere hep dua ediyorum.

Gizliden de ettiğim dualar var. hatta düşünemediğim görmediğim kardeşlerime de diyorum.

Benden dua isteyebilirsiniz. yada rasladıkca dua ederim.

Hatırlatırım umre yaptım duam cok makbuldur zannedersem.

Hatta kabeyi ilk görünce

"Ya Rab bundan sonra ve önce ettiğim edeceğim bütün hayırlı dualarımı her an her yerde anında kabul buyur" diye kullanmıştım.
bu sekilde nasip oldu.

Sonra dua denemesi yapmıştım sahiden oldu mu diye

kabeye yağmur yağsın diye dua ettim deneme amaclı duada 4 saat içinde yağmıştı.

Keşke İsraile münzerin yağmuru yağsın deseydim ( içinde garipler de vardır diye demedim. bebek ihtiyar sabi. müslüman..)

o Andan sonra(kabedeki duadan) kime dua ettiysem eğer hayırlı ise anında kabul olmaya başladı.

bütün hepinize duam şudur şimdi:

Rabbimiz hanım hanımcık kızlarımız var Ellerine tığ dan başka birşey almamış.

O kızlarımızı da erkek kardeşlerimizi de Bedirin aslanları gibi yap

kafire karsı cetin direncli kıl.

öyle hanım sahabeler var ki cihadda kafir erkeklere bedirde kök söktürmüşler.

Hanım kızlarımızı aynen öyle yap

Hepsini esirge bağışla koru.

Öte dünyada hayırlar dereceler kazanmalarına fırsat tanı bu dünyada.

İki cihanda aziz et

AMİN.
 

esraisra

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Kas 2011
Mesajlar
337
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
hanife abla masallah güzel olmuş eline sağlık :)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
dua isteyen kardeşleri görürsem mutlaka dua etmeye çalışıyorum. forumdan da takip ettiklerime dua isteyenlere hep dua ediyorum.

Gizliden de ettiğim dualar var. hatta düşünemediğim görmediğim kardeşlerime de diyorum.

Benden dua isteyebilirsiniz. yada rasladıkca dua ederim.

Hatırlatırım umre yaptım duam cok makbuldur zannedersem.

Hatta kabeyi ilk görünce

"Ya Rab bundan sonra ve önce ettiğim edeceğim bütün hayırlı dualarımı her an her yerde anında kabul buyur" diye kullanmıştım.
bu sekilde nasip oldu.

Sonra dua denemesi yapmıştım sahiden oldu mu diye

kabeye yağmur yağsın diye dua ettim deneme amaclı duada 4 saat içinde yağmıştı.

Keşke İsraile münzerin yağmuru yağsın deseydim ( içinde garipler de vardır diye demedim. bebek ihtiyar sabi. müslüman..)

o Andan sonra(kabedeki duadan) kime dua ettiysem eğer hayırlı ise anında kabul olmaya başladı.

bütün hepinize duam şudur şimdi:

Rabbimiz hanım hanımcık kızlarımız var Ellerine tığ dan başka birşey almamış.

O kızlarımızı da erkek kardeşlerimizi de Bedirin aslanları gibi yap

kafire karsı cetin direncli kıl.

öyle hanım sahabeler var ki cihadda kafir erkeklere bedirde kök söktürmüşler.

Hanım kızlarımızı aynen öyle yap

Hepsini esirge bağışla koru.

Öte dünyada hayırlar dereceler kazanmalarına fırsat tanı bu dünyada.

İki cihanda aziz et

AMİN.

AMİN

inşaallah dualarına talibiz bazen benim aklıma gelende oluyor Allahtan başka şey istesem olcakmış diyorum benimde dualarımda hiç tanımadığım öyle insanlar varki Rabbim bizede dua edecek kişileri karşımıza çıkarır selam ve dua ile
 

Muhtazaf

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2008
Mesajlar
9,603
Tepki puanı
965
Puanları
113
Yaş
66
Web Sitesi
www.aydin-aydin.com
Müminin mümin kardeşlerinin her zaman duasına ihtiyacı vardır.
Öyleyse her ellerimizi kaldırdığımızda bütün müslüman kardeşlerimize hatta bütün insanlara dua edelim.

Paylaşım için ALLAH c.c. razı olsun kardeşim.
 

hanife deniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2007
Mesajlar
4,279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Konum
Bursa
Her Müslümanın başka Müslüman hakkında dua etmesi caizdir.

Rasûllerden dua ve şefaat talep edilmesi gibi.

Nasıl Ashab-ı kiramResûlüllah'dan (s.a.v) yağmur yağması için dua ve şefaat istemişlerdir. Resûlüllah'dan sonra Hazreti Ömer (r.a.)ve müslümanlar Resûlüllah'ın amcası Abbas'dan da aynı böyle yağmur duası yapmasını talep etmiş istemişlerdir.


İnsanlar kıyamet gününde Rasulullah'dan (s.a.v.) ve diğer nebilerden şefaat (talep edecek) isteyeceklerdir. Allah (c.c)'ın Rasulü (s.a.v) şefaat edicilerin efendisidir. Onun kendisine mahsus şefaatlarıvardır.


Bununla birlikte Sahihi Müslim ve Buhari'de Resûlüllah'ın şöyle bir buyuruğu yer almıştır:


"Ezan okuyan bir müezzinin ezanını duyduğunuz zaman siz de müezzinle birlikte dediklerini tekrarlayın. Sonra da üzerime salât okuyun. Kim bana bir salât okursa Allan ona on rahmet gönderir. Sonra Allah'tan benim için vesile isteyin. Vesile cennette bir mertebedir. Allah'ın kullarından bir kula nasib olacaktır. Ümit ediyorum ki ben o kul olayım. Kim Allah'tan benim için bir vesile isterse kıyamette şefaatim ona helal olur"(Buhari Ezan: 8; Müslim Salat: 11; Ebu Davud Salat: 36)


Ömer (r.a.) Umre haccı yapmak üzere Resûlüllah ile vedalaşırken Resûlüllah(s.a.v) ona şöyle söylemişti:


"Ey kardeşim beni de duadan unutma!"(Ebu Davud Vitir: 23; Tirmizi Deavat: 199; İbn Mace Menasik: 5)


Anlaşılıyor ki Allah'ın Rasû(s.a.v) ümmetinden kendisi için dua etmesini istemiştir.
Fakat bu istek ümmetin istediği biçimde bir istek değildir. Bu ümmetin amel ettiklerinde ve sevap kazandıkları diğer emirlerde olduğu gibi ümmetine vermiş olduğu emirlerden bir emirdir. Allah'ın Rasulüne de emirleri ile hareket eden ümmetinin kazandığı ecir kadar sevap ve mükafat ihsan buyrulur.


Bu hususda bir sahih hadis-i şerifte şöyle buyrulmaktadır:


"Bir kimse diğerlerini bir hidayete çağırsa davetine uyan kimselerin sevabı kadar sevap kazanır. Davete icabet edenlerin ecirlerinden de zerre kadar eksilmez. Bir kimse bir başka kimseyi sapıklığa davet etse aynı sapıklığa davet ettiği kişinin günahı kadar günah kazanmış olur. Davete icabet eden kişinin günahından da zerre kadar eksilmez" (Müslim İlm: 16; Ebu Davud Sünnet: 6; Tirmizi İlm: 15)


Allah'ın Rasû(s.a.v) de insanları doğru yola yani hidayete çağırmaktadır. Elbette ki davetine uyanların kazandığı sevap ve mükafatlar kadar mükafat ve sevap kazanmıştır Allah'ın Rasû (s.a.v)...


Ümmeti Resûlüllah'a (s.a.v) salât-u selâm eylediği zaman da durum böyledir. Bir salât-u selâm (edene) gönderene Allah on rahmet eder. Allah'ın Rasulü'ne de bu salât-u selâmgetirenlerin (gönderenlerin) sevabı kadar sevap yazılır mükafat ihsan edilir. Çünkü ümmetin Allah'ın rahmetine ulaşması için gerekli çalışmayı o yapmıştır. Bir başka deyimle ümmeti onun çalışmaları sonucu ulaştıkları İslamdan dolayı mükafatına ve ihsanına layık bulmuştur. Böyle olunca da ümmetinin hakettiği mükafatın aynısı Allah'ın Rasulü'ne de verilmektedir. Bu Yüce Allah'ın Rasulü'ne layık gördüğü bir nimetidir.
Sahih bir hadiste Allah'ın Rasû(s.a.v) şöyle buyurmaktadır:


"Bir insan yanında olmayan bir kardeşine hayırlı bir dua ederse Cenab-ı Hak ona muhakkak bir melek tayin eder ve yanına arkadaş olarak koyar ki her dua edişte o görevli melek "Amin bir o kadar da senin için" der" (Müslim Zikr: 87)
Başka bir hadisde de şöyle buyurulmuştur:


"En çok kabul edilen dua birbirinden uzak olan kişilerin birbirlerine ettiği duadır" (Buhari Mezalim: 9; Müslim Zikr: 88 Ebu Davud Salat: 364; Tirmizi Birr: 88)


Her ne kadar dua eden kişi dua edilen kişi değilse de başkası için yapılan dua hem hakkında dua edilen kişiye hem de dua eden kişiye de menfaat temin eder.
Bir mü'minin diğer mü'min kardeşi için yaptığı hayırlı dua hem ona hem de kendisine fayda verir.


Bir kimse diğer bir kimseye "
bana dua et" dese ve bununla ikisinin de menfaatlanmasını kasteylese takva ve iyilik üzerine birbirleriyle yardımlaşmış olurlar.


Duayı isteyen diğerini uyarmış ve ikisine de fayda verecek bir hayra önayak olmuştur. Dua etmesi istenen kişi de o ikisine de menfaat sağlayacak fiili yapmıştır.


Bu bir kimse başkasına iyilik ve takva ile emrettiği zaman emre uyan fiiline karşılık sevap alır emreden de yukarıda izah edildiği gibi hayra çağırdığı için emrine uyanın ecri kadar mükâfat kazanır.


Bilhassa kulun emrolunduğu dualarda Cenab-ı Hakk şöyle buyurur:


"Öyleyse (fırsat elde iken) şu: "Allah'tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur" hakikatini bil hem kendinin ve hem erkek hem de kadın mü'minlerin günahının bağışlanmasını iste. Allah hem dolaştığınız hem de barındığınız yeri çok iyi bilir" (Muhammed: 47/19)


(AllahTeâla) Rasulüne mü'minler için istiğfar eylemesini emrediyor ve sonra buyuruyor:
"Biz hiçbir peygamberi Allah'ın izniyle kendisine itaat edilmesinden başka bir hikmetle göndermedik. Onlar kendilerine zulmettikleri vakit sana gelip de Allah'tan mağfiret dikselerdi onlara (sen) peygamber de mağfiret isteseydi(n) elbette Allah'ı tevbeleri hakkıyla kabul edici çok esirgeyici bulacaklardı" (Nisa: 4/64)


Yüce Allah erkek ve kadın mü'minlerin günahları için af dilediklerini ve Allah'ın Rasûlü'nün de onlar için istiğfar eylediğini zikrediyor. Çünkü Allah Rasûlü'nün istiğfarı Allah'ın emirlerinden bir emirdir. Yüce Allah Rasûlüne mü'min erkekler ve mü'min kadınların günahlarının affı için af dilemesini ve bizzat istiğfar eylemesini emretmiştir.


Allah hiçbir (mahlûka) insana diğer bir (mahlûk) insan için bir şey istemesini emretmemiştir. Allah'ın böyle bir emri yok. Fakat mü'minlerin birbirlerine dua etmesini vacib veya müstehab olarak emretmiştir.


Öyleyse böyle bir emri yerine getirmek Allah'a ibadet ve itaat etmenin ta kendisidir. Bu Allah'a bir yakınlık sebebi ve failine salâh ve hasenedir (güzel bir iştir).


Bir başkasına dua etmek onun için iyilik istemek insan için en büyük nimet ve iman göstergesidir.


Belki de böylesi bir isteyiş Allah'ın kullarını gerçek anlamda hakiki imana götürecek olan nimetini ihsan buyuracağı zamana rastlar ve Allah da vakti denk gelen isteği yerine getirir.
İman; tasdik ikrar(karar (söz) vermek) ve ameldir(verilen (sözü) kararı yerine getirmek için çalışmaktır)


Bu bakımdan kulun itaat ve hasenatı hayırlı amelleri ne kadar artarsa imanı da o o derece artmış olur.


İşte bu Fatiha süresindeki:
"Kendilerine nimet ihsan ettiklerimizin yoluna" ibaresinde ve Nisa suresinin 96. ayetinde zikredilen:
"hakiki nimetin" ta kendisidir.

Allah Razı Olsun Kardeşim,ecrini kat kat versin,başkalarına du emenin neden bu kadar hoş geldiğini,huzur verdiğini çok daha iyi anladım.
Selm ve Dua ile
 

hanife deniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2007
Mesajlar
4,279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Konum
Bursa
"Öyleyse (fırsat elde iken) şu: "Allah'tan başka ibadete layık hiçbir ilah yoktur" hakikatini bil hem kendinin ve hem erkek hem de kadın mü'minlerin günahının bağışlanmasını iste. Allah hem dolaştığınız hem de barındığınız yeri çok iyi bilir" (Muhammed: 47/19)
 

kutluel

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Kas 2006
Mesajlar
26
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bende dualarımda tüm müslümanlara diye belirtiyorum.Allahım sen biz kullarını bağışla...
 

özgeöz

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
22 Ocak 2012
Mesajlar
186
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
dua isteyen kardeşleri görürsem mutlaka dua etmeye çalışıyorum. forumdan da takip ettiklerime dua isteyenlere hep dua ediyorum.

Gizliden de ettiğim dualar var. hatta düşünemediğim görmediğim kardeşlerime de diyorum.

Benden dua isteyebilirsiniz. yada rasladıkca dua ederim.

Hatırlatırım umre yaptım duam cok makbuldur zannedersem.

Hatta kabeyi ilk görünce

"Ya Rab bundan sonra ve önce ettiğim edeceğim bütün hayırlı dualarımı her an her yerde anında kabul buyur" diye kullanmıştım.
bu sekilde nasip oldu.

Sonra dua denemesi yapmıştım sahiden oldu mu diye

kabeye yağmur yağsın diye dua ettim deneme amaclı duada 4 saat içinde yağmıştı.

Keşke İsraile münzerin yağmuru yağsın deseydim ( içinde garipler de vardır diye demedim. bebek ihtiyar sabi. müslüman..)

o Andan sonra(kabedeki duadan) kime dua ettiysem eğer hayırlı ise anında kabul olmaya başladı.

bütün hepinize duam şudur şimdi:

Rabbimiz hanım hanımcık kızlarımız var Ellerine tığ dan başka birşey almamış.

O kızlarımızı da erkek kardeşlerimizi de Bedirin aslanları gibi yap

kafire karsı cetin direncli kıl.

öyle hanım sahabeler var ki cihadda kafir erkeklere bedirde kök söktürmüşler.

Hanım kızlarımızı aynen öyle yap

Hepsini esirge bağışla koru.

Öte dünyada hayırlar dereceler kazanmalarına fırsat tanı bu dünyada.

İki cihanda aziz et

AMİN.

selamu aleykum. Allah razı olsun kardeşim ne güzel dua etmişsiniz.. daha güzelleri hem dünyada hem ahirette sizin olsun inşaAllah..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt