Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Basit Espri ve Eğlence Anlayışından Kaçınmak (1 Kullanıcı)

_şimal_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2008
Mesajlar
3,231
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
35
Basit insanlar basit şeylere gülerler. Bu kişilerin güldükleri konuların çoğu, basitlikten uzak insanların asla gülmeyecekleri tarzda konulardır. Örneğin insanların sahip oldukları kimi acizlikler bu kültürü yaşayan kişiler için önemli bir espri unsurudur.

Akıl ve irade ile sürekli olarak ortadan kaldırılması gereken ve aklı başında bir insanın asla konusunu yapmayacağı, dile getirmeyeceği acizlikler bu insanlar için espri ve eğlence konusu olabilmekte, onları güldürebilmektedir. Oysaki insan hiçbir acizliğin konusunu duymak istemez, istemeden duyarsa da bunları duymazdan gelir. Basit insanlar bunun aksine, özellikle acizlikleri ön plana çıkaran espriler yapar ve bunlara gülerler. İlkel eğlence anlayışını yansıtan bu esprilere kimi zaman filmlerde, TV programlarında da rastlamak mümkündür.

Benzer şekilde insanların sahip oldukları fiziksel kusurlara gülmek de basitlik kültürünün espri ve eğlence anlayışında önemli bir yer tutar. Bu kültür ve anlayışa sahip kimseler örneğin boy uzunluğu genel ortalamanın çok altında olan bir insan ya da farklı fiziksel eksikliği olan bir kimse gördüklerinde katılarak gülerler. Gafil ve basit oldukları için bu kişilerin içinde bulundukları durumu takdir edenin olduğunu, dilerse kendilerini de benzer acizliklerle imtihan edebileceğini düşünemezler. Ayrıca kendileri gülerken karşı tarafı mahçup edebileceklerini akıllarına bile getirmezler.

Basitlik kültürünü yaşayan insanların esprilerinde, müminlerin asla başvurmayacağı bir yöntem olan alaycılık da yoğun olarak görülür. Alaycı espriler bu insanların sözde karşı tarafı ezmek ve kendilerini yüceltmek için sık sık başvurdukları yöntemlerden bir tanesidir. Bu şekilde kendilerini ön plana çıkaracaklarını düşünürler. Böyle bir kişi karşısındaki kişinin ağzından çıkan yanlış bir kelimeyi, dilinin sürçmesini, yürüyüş şeklini, bir konudaki bilgisizliğini veya fiziğindeki bir kusuru tespit ederek hemen alaycı bir espri ya da gülüşle bunu deşifre eder. İnsani hataları ve eksiklikleri eğlence konusu haline getirir.

Böylece kendisinin daha zeki, daha güzel, daha bilgili kısacası karşı tarafa kıyasla daha üstün olduğunu ispat etmeye çalışır. Oysa bu çok büyük bir basitliktir. Kuran ahlakını benimseyen bir insan karşı tarafın bir eksiğini ya da kusurunu asla bir espri konusu olarak algılamaz. Tam aksine bunları görmezlikten gelerek onu mahçup etmemeye çalışır. Örneğin basit bir insan yolda yürürken ayağı takılan ya da düşen birine kahkahalarla güler.

Yardımına koşmak, kendisine bir zarar gelip gelmediğini, bir şeye ihtiyacı olup olmadığını sormak yerine insaniyetsiz tavırlar sergiler, gülmekten konuşamıyormuş gibi yapar. Yine görmezlikten, duymazlıktan gelebileceği insani acizlikleri deşifre ederek bunlara da güler. Örneğin insanlara onların kusurlu yönlerini vurgulayan isimler takar, lakaplar yakıştırır. Oysa Hucurat Suresinin 11. ayetiyle hem alaycılığı hem de insanları kötü lakaplarla çağırmayı yasaklamıştır.

Basitlik kültürü içinde yaşayan insanlar 'a karşı saygıya uygun olmayan konuşmaların yapıldığı, dini ve mukaddes kavramları espri konusu haline getiren sohbetlerden rahatsızlık duymazlar. Peygamberimiz (sav) döneminde yaşayan basit karakterli insanların söz konusu çirkin üslubu ne şekilde kullandıklarını bize şöyle haber vermiştir:

Meryem oğlu (İsa) bir örnek olarak verilince, senin kavmin hemen ondan (keyifle söz edip) kahkahalarla gülüyorlar. Dediler ki: "Bizim ilahlarımız mı daha hayırlı, yoksa o mu?" Onu yalnızca bir tartışma-konusu olsun diye (örnek) verdiler. Hayır, onlar 'tartışmacı ve düşman' bir kavimdir. O, yalnızca bir kuldur; kendisine nimet verdik ve onu İsrailoğulları'na bir örnek kıldık. (Zuhruf Suresi, 57-59)

Böyle çirkin konuşmalar yapan insanlar her dönemde var olmuştur. Yapılan dine muhalif espriler, dine bağlılıkları zayıf olan bu kişilerin kalplerinde bir rahatsızlık meydana getirmez. Kimilerinde getirse bile bu rahatsızlık onları o ortamdan ayıracak kadar etkili olmaz. Müminlerin kalpleri ise ancak 'ın anılmasından, fıtratları da İslam ahlakının yaşanmasından zevk alacakları şekilde yaratılmıştır. Bu nedenle onlar dinden uzak bir espri üslubunun hakim olduğu ortamdan hemen ayrılırlar. iman edenlerin böyle bir ortamla karşılaştıklarında, oradan ayrılmalarını bir ayetinde şöyle emretmiştir:

"O, size Kitapta: "'ın ayetlerinin inkar edildiğini ve onlarla alay edildiğini işittiğinizde, onlar bir başka söze dalıp geçinceye kadar, onlarla oturmayın, yoksa siz de onlar gibi olursunuz" diye indirdi. Doğrusu , münafıkların ve kafirlerin tümünü cehennemde toplayacak olandır." (Nisa Suresi,140)

Basitlik kültürünün hakim olduğu eğlence ortamları, gerçek bir dindarın İslam'ı koruma ve sahiplenme duygularını harekete geçirir. Böyle bir kişi bulunduğu sohbetlerde ve din hakkında saygıya uygun olmayan konuşmalar yapılmasına asla izin vermez. 'a olan sevgisi, saygısı ve bağlılığı nedeniyle dine muhalif olan konuşmalara karşı dikkati çok açık olur. İmani değerlerin aleyhinde yapılan ima ve yorumlar hemen dikkatini çeker ve bu tip konuşmalarla muhatap olmaz. asil karaktere sahip Müslümanlara has olan bu özelliği ayette şu şekilde ifade etmiştir:

'Boş ve yararsız olan sözü' işittikleri zaman ondan yüz çevirirler ve: "Bizim yapıp-ettiklerimiz bizim, sizin yapıp-ettikleriniz sizindir; size selam olsun, biz cahilleri benimsemeyiz" derler. (Kasas Suresi, 55)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt