Bana bakan nasıl bakarsa öyle görür.....
Çoğu insanlar sıkıntı, stres ve üzüntünün bir müslümanda olmaması gerektiğini savunurlar hatta bu konuyla ilgili olarak yığınla kitaplar mevcuttur. Müminde stres olmaz, Müslüman sıkıntısız kimseler gibi yığınla söz dizimi mevcuttur.Hayatın anlam ve ifadesi sadece müslümanda olmayan unsurları ortaya koymaklamı sınırlıdır acaba? Çoğu kere işkillenir, durduk yere canımı sıkarım, olmadık şeylere kafa yorar kendime sıkıntı ederim. sonrada dertli dolap gibi döner dururum. Bana bakan sıkıntı ufku görür, bana bakan hüzün görür, bana bakan sukutun derinliğini sezer, bana bakan hayata tebessüm etmeyi öğrenir, bana bakan hayatın tadından lezzet aldığının farkına varır, ve yine bana bakan acının soğuk soluğunu sezer. Gülmeyi unutmuş, tebessümü beceremeyen yaşamdan ne anlamalıdır ki? Ahh dedirten faktörler vardır cehnemde, yüzüme bakmak isteyen bakar ve bir daha bakmak ister, her ne kadar, sukuta boğulmuş hüzzam havasına bürünmüş gülmeyi bilmeyen tebessüm ise hiç yakışmamış birine bakmak... Çoğumuz biliriz en önemli nasihatleri "Müslüman müslüman kardeşine güler yüzlü hoşgörülü olmalıdır." Hayatta en beceremediğim insanların gözlerinin içine bakarak gülmeye çalışmak gülebildiğimde ise bambaşka olmak, gülemiyorum ama kalbim kötü değil, tebessüm edemiyorum ama niyetim bozuk değil. Durgundur yüzüm ama içtenlikten yanadır hoşgörüm, mahkeme duvarı tabiri yoktur cehnemde, üzerime serpilmemiştir ölü toprağı sukutumda. Hoşbir esintidir içimde. Bana bakan gülmemi ister, güldüğümde neden güldün der, bana bakan tebessüm etmemi ister, tebessüm ettiğimde pek keyifli olduğum düşünülür. Aslına bakarsak bir ayarı yoktur hayatın ne gülmeye ayrılacak kadar vakit, nede tebessümden uzak kalacak kadar zamansız hayatım. Gülüyorum ama sebebini bilmeden, seviyorum ama içimden geldiğinden, nasihat vardır Resulüekremden Bir gün, Resulullah (sa) ashabına: "Şu kelimeleri kim [benden] alıp onlarla amel edecek ve onlarla amel edecek olana öğretecek?" buyurdular. Ben hemen atılıp: "Ben! Ey Allah'ın Resulü!" dedim. Aleyhissalatu vesselam elimden tuttu ve beş şey saydı: Haramlardan sakın, Allah'ın en abid kulu ol! Allah'ın sana ayırdığına razı ol, insanların en zengini ol! Komşuna ihsanda bulun, mü'min ol. Kendin için istediğini başkaları için de iste, Müslüman ol! Fazla gülme. Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür."[1]
Müslümanda stres olmaz diyenler, Mümin üzüntüsüz hayat yaşamalıdır diyenler?
Sorarım sizlere; Gaflet içinde bir yaşama gülmeyi mi feda edersiniz, yoksa ölüm okunun bir gün sizi bulacağı günümü beklersiniz? Namazlar kazaya kalıyorsa, Günah çukuru göl sonrada deniz olup birbir bir vicudun uzvu olan Müslümanlar bu çukura batıyorlarsa, Hayatın şaşasına aldırış etmeden ilim meclislerine rağman küfÛr meclisleri çoğalıyor, Ehli kimselerin işini cahiller yapıyorsa, Adaletin terazisini bozan yönetim anlayışı seni egemen ilan ediyorsa, ahir zamanının hayasızlığı aynı havayı solduğun ortamda beliriyorsa, emek verdiğin halde terin kurumadan hakkın verilmiyorsa, cihadı gark batılı harp yaptıysan, müslüman müslümanı vurduysa, bacım dediğin hanımın, ağabi dediğin kocan olduysa, sıkıntın stresin önüne kimseler geçemez işte o zaman. Müslümanlık Allah önüne vermiş rıskını ye iç doy şükür de hu çek ne sağına bak nede soluna yediğin içtiğin sıhat olsun, Fazla dertlenme Allah elinden alır yüzüne gözüne durur yediğin içtiğin demekmidir? Hamdolsun, bu günümüze iyisi ile kötüsü ile çokşükür deyip olumsuzlukların üzerini bir gece gibi örtmekmidir müslümanlık, yanlışa yanlış dediğinde fazlasını kurcalama olmayanlar var hamdet demek midir sadece müslümanlık, Hani teraziler eşit olacaktı, Hani müslüman aht etmişti, Müslümana stres, sinir yaraşmazdı. Hani nerede güllük gülistanlık yaşayan bir müslüman?
Bana bakan Hz.Eyyüp sıkıntısı görür, hastalandığında vücudundan kurtçuklar çıkarda insan yüzüne çıkamayan eyyüp peygamber. Bana bakan Hz.Muhammed sıkıntısı görür dinini tebliğ etmeye çalıştığı sırada Medinede çocukların taşlarına ve tükürüklerine maruz kalan Hz.Muhammed peygamberi. Bana bakan Hz.Yusuf sıkıntısı görür züleyhanın yırttığı gömleğin utancından mevlanın huzuruna çıkamıyacağını düşünen. Bana bakan Kanun-i Sultan Süleyman sıkıntısı görür son hamlede rodos ve giriti aldığında. Bana bakan Hz.Yakup hüznü görür hayatta tek murad ettiği yusufu için sevgi beslemek. Bana bakan kendini görür, bana bakan nasıl bakarsa öyle görür.
Aşkâ Mecnun
[1] Tirmizi, Zühd 2, (2306); İbnu Mace, Zühd 24, (4217)
26.04.2009 01.44
Çoğu insanlar sıkıntı, stres ve üzüntünün bir müslümanda olmaması gerektiğini savunurlar hatta bu konuyla ilgili olarak yığınla kitaplar mevcuttur. Müminde stres olmaz, Müslüman sıkıntısız kimseler gibi yığınla söz dizimi mevcuttur.Hayatın anlam ve ifadesi sadece müslümanda olmayan unsurları ortaya koymaklamı sınırlıdır acaba? Çoğu kere işkillenir, durduk yere canımı sıkarım, olmadık şeylere kafa yorar kendime sıkıntı ederim. sonrada dertli dolap gibi döner dururum. Bana bakan sıkıntı ufku görür, bana bakan hüzün görür, bana bakan sukutun derinliğini sezer, bana bakan hayata tebessüm etmeyi öğrenir, bana bakan hayatın tadından lezzet aldığının farkına varır, ve yine bana bakan acının soğuk soluğunu sezer. Gülmeyi unutmuş, tebessümü beceremeyen yaşamdan ne anlamalıdır ki? Ahh dedirten faktörler vardır cehnemde, yüzüme bakmak isteyen bakar ve bir daha bakmak ister, her ne kadar, sukuta boğulmuş hüzzam havasına bürünmüş gülmeyi bilmeyen tebessüm ise hiç yakışmamış birine bakmak... Çoğumuz biliriz en önemli nasihatleri "Müslüman müslüman kardeşine güler yüzlü hoşgörülü olmalıdır." Hayatta en beceremediğim insanların gözlerinin içine bakarak gülmeye çalışmak gülebildiğimde ise bambaşka olmak, gülemiyorum ama kalbim kötü değil, tebessüm edemiyorum ama niyetim bozuk değil. Durgundur yüzüm ama içtenlikten yanadır hoşgörüm, mahkeme duvarı tabiri yoktur cehnemde, üzerime serpilmemiştir ölü toprağı sukutumda. Hoşbir esintidir içimde. Bana bakan gülmemi ister, güldüğümde neden güldün der, bana bakan tebessüm etmemi ister, tebessüm ettiğimde pek keyifli olduğum düşünülür. Aslına bakarsak bir ayarı yoktur hayatın ne gülmeye ayrılacak kadar vakit, nede tebessümden uzak kalacak kadar zamansız hayatım. Gülüyorum ama sebebini bilmeden, seviyorum ama içimden geldiğinden, nasihat vardır Resulüekremden Bir gün, Resulullah (sa) ashabına: "Şu kelimeleri kim [benden] alıp onlarla amel edecek ve onlarla amel edecek olana öğretecek?" buyurdular. Ben hemen atılıp: "Ben! Ey Allah'ın Resulü!" dedim. Aleyhissalatu vesselam elimden tuttu ve beş şey saydı: Haramlardan sakın, Allah'ın en abid kulu ol! Allah'ın sana ayırdığına razı ol, insanların en zengini ol! Komşuna ihsanda bulun, mü'min ol. Kendin için istediğini başkaları için de iste, Müslüman ol! Fazla gülme. Çünkü fazla gülmek kalbi öldürür."[1]
Müslümanda stres olmaz diyenler, Mümin üzüntüsüz hayat yaşamalıdır diyenler?
Sorarım sizlere; Gaflet içinde bir yaşama gülmeyi mi feda edersiniz, yoksa ölüm okunun bir gün sizi bulacağı günümü beklersiniz? Namazlar kazaya kalıyorsa, Günah çukuru göl sonrada deniz olup birbir bir vicudun uzvu olan Müslümanlar bu çukura batıyorlarsa, Hayatın şaşasına aldırış etmeden ilim meclislerine rağman küfÛr meclisleri çoğalıyor, Ehli kimselerin işini cahiller yapıyorsa, Adaletin terazisini bozan yönetim anlayışı seni egemen ilan ediyorsa, ahir zamanının hayasızlığı aynı havayı solduğun ortamda beliriyorsa, emek verdiğin halde terin kurumadan hakkın verilmiyorsa, cihadı gark batılı harp yaptıysan, müslüman müslümanı vurduysa, bacım dediğin hanımın, ağabi dediğin kocan olduysa, sıkıntın stresin önüne kimseler geçemez işte o zaman. Müslümanlık Allah önüne vermiş rıskını ye iç doy şükür de hu çek ne sağına bak nede soluna yediğin içtiğin sıhat olsun, Fazla dertlenme Allah elinden alır yüzüne gözüne durur yediğin içtiğin demekmidir? Hamdolsun, bu günümüze iyisi ile kötüsü ile çokşükür deyip olumsuzlukların üzerini bir gece gibi örtmekmidir müslümanlık, yanlışa yanlış dediğinde fazlasını kurcalama olmayanlar var hamdet demek midir sadece müslümanlık, Hani teraziler eşit olacaktı, Hani müslüman aht etmişti, Müslümana stres, sinir yaraşmazdı. Hani nerede güllük gülistanlık yaşayan bir müslüman?
Bana bakan Hz.Eyyüp sıkıntısı görür, hastalandığında vücudundan kurtçuklar çıkarda insan yüzüne çıkamayan eyyüp peygamber. Bana bakan Hz.Muhammed sıkıntısı görür dinini tebliğ etmeye çalıştığı sırada Medinede çocukların taşlarına ve tükürüklerine maruz kalan Hz.Muhammed peygamberi. Bana bakan Hz.Yusuf sıkıntısı görür züleyhanın yırttığı gömleğin utancından mevlanın huzuruna çıkamıyacağını düşünen. Bana bakan Kanun-i Sultan Süleyman sıkıntısı görür son hamlede rodos ve giriti aldığında. Bana bakan Hz.Yakup hüznü görür hayatta tek murad ettiği yusufu için sevgi beslemek. Bana bakan kendini görür, bana bakan nasıl bakarsa öyle görür.
Aşkâ Mecnun
[1] Tirmizi, Zühd 2, (2306); İbnu Mace, Zühd 24, (4217)
26.04.2009 01.44
