Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Babamı Alın Ama Başörtümü Almayın..! (1 Kullanıcı)

vaktileyl

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Tem 2008
Mesajlar
2,887
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Web Sitesi
www.vaktileyl.com
İmam Humeyni (r.a)'nın tarihi bir sözü vardır:



“Bizim neyimiz var, neyimiz yok Aşura’dandır..”



Kerbela destanı ve Huseyni kıyam İslami bir duruş ve İslami bir kimliktir. Allah’a giden yoldur. Her türlü insanlık dışı zulüm ve cinayetlerin alabildiğine işlendiği, zulmün ve zilletin insanlığın tepesine çöktüğü bir zaman diliminde insanlığı irşad edeceğimiz tek adres Huseyn mektebidir.



Kerbela’dan çıkartılacak o kadar ders vardır ki onların hepsi Allah’ın rızaiyetinin olduğu kutlu ve bereketli yoldur. Buradan hareketle, günümüzde ağır bir şekilde yaşadığımız başörtüsü zulmünün asırlar öncesinde Kerbela’da nasıl yaşandığına dikkat çekerek, karşı karşıya kaldığımız görev ve sorumluluklarımızı dile getirmek istiyorum.



Kerbela’da sergilenen en önemli temel konu Allah’ın rızayetini kazanabilmektir..

İmam Huseyn Allah’ın rızaiyetini kazanmak için 6 aylık bebeği Hz. Ali Asgar’a kadar en sevgili canlarını Allah yolunda ve İslam’ın aziz olması için kurban sundu..



“İlahi! Sen razı ol bu kurbanlarıma..! İlahi! sen kabul et kurbanlarımı…! Sen benden razı ol Rabbim..!”



……………………



İçleri parçalayan Kerbela sahnesine bakıyorum..



Kerbela’da bir önder var. Küçücük bir yavru... Babası İmam Huseyn’in “hel min nasirin yensuruni..!” feryadına “lebbeyk” diyen bir kız çocuğu.. Yezid ordularına karşı dimdik duran bir kız çocuğu... Babası şehid olmasın diye kucağında kalkan olan bir kız çocuğu… Şehid çocuklarına ablalık ve koruyuculuk yapan üç yaşında bir kız çocuğu.. Kerbela’nın o kavurucu sıcağı altında susuzluktan dudakları çatlayan ama sabreden bir kız çocuğu..



Huseyn’in mihriban kızı Hz. Rugeyye..



Kerbela’da önce ağabeyi Ali Ekber, sonra amcası Hz. Abbas ve daha sonra da babası Eba Abdullah İmam Huseyn şehid düşmüştü..



Yezid ordusu arsızca, alçakça çadırlara saldırıyor ve gözlerini kırpmadan ateşe veriyordu.. Şehidlerin çocukları büyük korku içerisinde kaçışmaktalar... Elbiseleri de ateş almıştı...



Hiç bir şeye acımayan Yezid ordusu Peygamber torunu Hz. Rugeyye’nin kulağından küpesini bile koparmaktan geri durmadı. Acılar içerisinde ağlıyordu Hz. Rugeyye, halası Hz. Zeyneb'in kucağına sığınmıştı..



Yezid ordusunun gözü o kadar dönmüştü ki Zeyneb’in kucağındaki Rugeyye’yi tekmeliyordu. Üç yaşındaki bu masum yavrunun her yeri mosmor olmuş, kulaklarından kan gelmişti... Canı çok acıyordu... Sadece, gelen darbelere karşı kolunu uzatarak savunmaya çalışıyordu o narin bedenini…



Hz. Rugeyye’nin bu darbelere karşı sabrı ve gücü vardı...



Ama..



Öyle bir an geldi ki, gözleri dönmüş bu zalimler Hz. Rugeyye’nin başından başörtüsünü almaya çalıştılar..! Hz. Rugeyye feryad ediyordu, Yezid askerlerine:



“Babamı alın ama, başörtümü almayın…!”



Canlar o mübarek canına feda, ey Hz. Rugeyye..!



Daha o küçücük yaşında gelecek nesillere kandil olan Huseyn’in mihriban kızı Rugeyye’ye selam olsun…!



Üç yaşlarındaki bu Ehl-i Beyt kandili, Allah’ın emri olan başörtüsü için, İslami hicabın muhafaza ve müdafaası için babasını bile kurban edebiliyor…!



Çünkü Allah’ın rızaiyeti oradaydı…



İnam Hüseyin Allah’ın rızaiyeti için altı aylık yavrusundan, İmam Hüseyin’in kızı Hz. Rugeyye de babasından geçiyordu…



Bizim canımızı alın…



Bizim babamızı alın…



Bizi zindanlara atın…



Ama..



Allah’ın emri olan başörtümüzü başımızdan almayın…!



……………………



Madem ki “her yer Kerbela her gün Aşura” diyoruz… O halde zamanın Kerbela’larında, Hüseyincesine bir adayış, Rugeyye gibi adananlarımız nerede…?



Zamanın Yezidleri başörtülerimizi alıyor, koruyanlarımız, savunanlarımız nerede..?


Ruhullah ŞİRİN
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt