mektubat
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 4 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,308
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 42
- Konum
- İstanbul
- Web Sitesi
- www.caglarnetwork.com
Yaşlı ama hali vakti yerinde bir adam varmış...
Ölüm eşikte kendisi hasta...
Evde oğulları bir araya gelmişler...
En büyükleri "Bütün malı, mülkü siz paylaşın bana babamın bakımını bırakın" demiş...
Küçük kardeşlerin canlarına minnet...
"Tabii abicigim biz seni hiç kırar mıyız? Ne zaman sözünden çıktık ki? Dediğin gibi olsun"
Eltiler "Kardeşlerin hanımları' bayram yapmış olmalılar...
Büyük ağabeyin eşi ise açmış ağzını bilmiyoruz yummuş mu gözünü!
- Senden adam olmaz bey!
Demiş ve devam etmiş:
-Çoluk çocuğu aç bıraktın... Bak diğer kardeşlerin altınlara, arazilere, mekanlara kavuştular biz kuru ekmeğe talim edeceğiz. Hep senin gibi hesabını bilmez adam yüzünden"
Yaşlı adam yani baba vefat etmiş...
Altınlar paylaşılmış... Büyük ağabeye baba duası almak düşmüş...
Tabii evde dırdır, vır vır..
Aradan bir süre geçmiş...
Abi gece bir rüya görmüş... Rüyasında kendisine bir çuval altının olduğu yer gösteriliyor gidip alabileceği bildiriliyormuş...
Büyük abi sormuş:
-Helal mi, bereketli mi?
Cevap olumsuz:
-Biraz karışık...
"İstemem" demiş ağabey...
Sabah hanımına anlatmış rüyada olanları... Hanımının tepkisi müthiş...
-Senden adam olmaz... Bunu da kaçırdık... Çoluk çocuk açız...
Bir süre daha geçmiş...
Yine bir gece kendisine bir ağacın altında bir çuval olmasa da bir koli (Paket gibi) altın olduğu bildirilmiş.
Sormuş abimiz:
-Temiz mi helal mi, bereketli mi?
- Biraz karışık
"İstemem" demekle kalmamış yengemize bir de bunu anlatmış...
Yine öfke, yine kızgınlık "Sen adam olmazsın"lar ve çoluk çocuk aç kalacakları yangını...
Aradan bir süre geçmiş...
Yine rüyasında bu defa bir ağacın altında iki altın olduğu müjdelenmiş abiye...
-Temiz mi, helal mi, bereketli mi? diye sormuş...
-Tertemiz, helal ve bereketli cevabı verilmiş...
Yengemize anlatmış:
"Bir çuvalı almadan bir koliye düştük şimdi de iki altın... Bari bunları al"
"Peki demiş" abi...
Gitmiş o ağacın altına bulmuş iki altını... Pazara gelmiş...
Daha önce iki altını yan yana hiç görmemiş olmalı ki, "Ne yapsam ben bu altınları?" diye sormuş...
Balıkçının önüne gelmiş...
Bari şuradan bir kaç balık alayım da çoluk çocuk bir bayram etsin... Çoktandır balık yememiştik! demiş...
Bir altına iki balık almış sadece...
Artık kalkan mı, orkinos mu, ton balığı mı her neyse...
Eve gelmiş...
Yengemiz "Bize kala kala bu iki balık mı kaldı" dercesine temizleme işlemine girişmiş...
Bıçağı vurmuş balığın karnına o ne bir pırlanta...
Obür balığın karnından da başka bir pırlanta çıkmış...
Evde bayram, yengemiz heyecanlı... Abi "Vardır bir hikmeti" demiş...
Almış pırlantanın birini sarrafa gidecekken "Böyle pırlanta padişaha yakışır" demiş...
Padişah o pırlantayı 30 bin altına almış...
30 bin altınla dönen abiyi yengemiz nasıl karşılamış tahmin edebilirsiniz...
Padişahın hanımı pırlantaya kavuşmanın sevincini yaşamakla kalmamış "Bu tek başına taşınmaz bir tane daha bul"
-Nereden bulayım diye sormuş padişah... Hanımı "Bu ülke senin değil mi nereden bulursan bul" diye nazlanmış...
Padişah gitmiş abimize, "Senin tanıdığın vardır bunun bir eşi daha var mı?" diye sormuş...
Abimiz, "Var demiş, bir tane daha var bende"
Sevinmiş padişah çıkarmış 30 bin altını ver ikincisini demiş...
Abi ilk pırlanta tanıtım idi ikincisi o fiyata olmaz tam 70 bin altına satarım...
Çaresiz almış padişah...
70 bin altını da vermiş abiye...
Sabrın sonu selamet...
Kardeşlerin paylaştıkları altınlar tükenmiş, evler yanıp gitmiş, araziler kurumuş... Onlar kalmış ser sefil...
Sadece babasına bakmayı arzulayan ağabeyin ise padişah tuğralı 100 bin altını var çil çil...
****
Kıssadan hisse...
Bu nimete kavuşmanın üç sebebi var:
Birincisi baba duası almak...
İkincisi temiz ve helali aramak...
Üçüncüsü bereketli olmasını istemek...
Dinimiz İslam .:.: www.dinimizislam.com :.:.
Sanma ki insanın şerefi mal ve nesebledir
İnsanın şerefi ilim ve edepledir..
Ölüm eşikte kendisi hasta...
Evde oğulları bir araya gelmişler...
En büyükleri "Bütün malı, mülkü siz paylaşın bana babamın bakımını bırakın" demiş...
Küçük kardeşlerin canlarına minnet...
"Tabii abicigim biz seni hiç kırar mıyız? Ne zaman sözünden çıktık ki? Dediğin gibi olsun"
Eltiler "Kardeşlerin hanımları' bayram yapmış olmalılar...
Büyük ağabeyin eşi ise açmış ağzını bilmiyoruz yummuş mu gözünü!
- Senden adam olmaz bey!
Demiş ve devam etmiş:
-Çoluk çocuğu aç bıraktın... Bak diğer kardeşlerin altınlara, arazilere, mekanlara kavuştular biz kuru ekmeğe talim edeceğiz. Hep senin gibi hesabını bilmez adam yüzünden"
Yaşlı adam yani baba vefat etmiş...
Altınlar paylaşılmış... Büyük ağabeye baba duası almak düşmüş...
Tabii evde dırdır, vır vır..
Aradan bir süre geçmiş...
Abi gece bir rüya görmüş... Rüyasında kendisine bir çuval altının olduğu yer gösteriliyor gidip alabileceği bildiriliyormuş...
Büyük abi sormuş:
-Helal mi, bereketli mi?
Cevap olumsuz:
-Biraz karışık...
"İstemem" demiş ağabey...
Sabah hanımına anlatmış rüyada olanları... Hanımının tepkisi müthiş...
-Senden adam olmaz... Bunu da kaçırdık... Çoluk çocuk açız...
Bir süre daha geçmiş...
Yine bir gece kendisine bir ağacın altında bir çuval olmasa da bir koli (Paket gibi) altın olduğu bildirilmiş.
Sormuş abimiz:
-Temiz mi helal mi, bereketli mi?
- Biraz karışık
"İstemem" demekle kalmamış yengemize bir de bunu anlatmış...
Yine öfke, yine kızgınlık "Sen adam olmazsın"lar ve çoluk çocuk aç kalacakları yangını...
Aradan bir süre geçmiş...
Yine rüyasında bu defa bir ağacın altında iki altın olduğu müjdelenmiş abiye...
-Temiz mi, helal mi, bereketli mi? diye sormuş...
-Tertemiz, helal ve bereketli cevabı verilmiş...
Yengemize anlatmış:
"Bir çuvalı almadan bir koliye düştük şimdi de iki altın... Bari bunları al"
"Peki demiş" abi...
Gitmiş o ağacın altına bulmuş iki altını... Pazara gelmiş...
Daha önce iki altını yan yana hiç görmemiş olmalı ki, "Ne yapsam ben bu altınları?" diye sormuş...
Balıkçının önüne gelmiş...
Bari şuradan bir kaç balık alayım da çoluk çocuk bir bayram etsin... Çoktandır balık yememiştik! demiş...
Bir altına iki balık almış sadece...
Artık kalkan mı, orkinos mu, ton balığı mı her neyse...
Eve gelmiş...
Yengemiz "Bize kala kala bu iki balık mı kaldı" dercesine temizleme işlemine girişmiş...
Bıçağı vurmuş balığın karnına o ne bir pırlanta...
Obür balığın karnından da başka bir pırlanta çıkmış...
Evde bayram, yengemiz heyecanlı... Abi "Vardır bir hikmeti" demiş...
Almış pırlantanın birini sarrafa gidecekken "Böyle pırlanta padişaha yakışır" demiş...
Padişah o pırlantayı 30 bin altına almış...
30 bin altınla dönen abiyi yengemiz nasıl karşılamış tahmin edebilirsiniz...
Padişahın hanımı pırlantaya kavuşmanın sevincini yaşamakla kalmamış "Bu tek başına taşınmaz bir tane daha bul"
-Nereden bulayım diye sormuş padişah... Hanımı "Bu ülke senin değil mi nereden bulursan bul" diye nazlanmış...
Padişah gitmiş abimize, "Senin tanıdığın vardır bunun bir eşi daha var mı?" diye sormuş...
Abimiz, "Var demiş, bir tane daha var bende"
Sevinmiş padişah çıkarmış 30 bin altını ver ikincisini demiş...
Abi ilk pırlanta tanıtım idi ikincisi o fiyata olmaz tam 70 bin altına satarım...
Çaresiz almış padişah...
70 bin altını da vermiş abiye...
Sabrın sonu selamet...
Kardeşlerin paylaştıkları altınlar tükenmiş, evler yanıp gitmiş, araziler kurumuş... Onlar kalmış ser sefil...
Sadece babasına bakmayı arzulayan ağabeyin ise padişah tuğralı 100 bin altını var çil çil...
****
Kıssadan hisse...
Bu nimete kavuşmanın üç sebebi var:
Birincisi baba duası almak...
İkincisi temiz ve helali aramak...
Üçüncüsü bereketli olmasını istemek...
Dinimiz İslam .:.: www.dinimizislam.com :.:.
Sanma ki insanın şerefi mal ve nesebledir
İnsanın şerefi ilim ve edepledir..