Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Aziz Misafir (1 Kullanıcı)

altun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
8 Ocak 2007
Mesajlar
18
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ayların sultanı yeniden misafirimiz. Hosgeldi.. safalar getirdi.. bütün bereket ve güzelligi ile geldi.. hayatımızın akışını değiştirerek lahuti renklere bezedi. Kalbleri yumuşattı.. gönülleri coşturdu. Yumuşayan kalbler artık başkalarına karşı daha bir tahammülkar; ilahi neşveyle coşan günüller ise adeta iyilik yapma arayışında.

Aslında başkalarını kabullenip sonra da hep onların yardımına koşma, insan olmanın bir gereğidir ve devamlı bu yüksek ahlakî tavır sergilenmelidir. Oysa ki, vakıaya bakıldığında her zaman bunun böyle sürmediği görülecektir. Ne yazık ki beşer her zaman kamil insan ölçüleri içinde yaşamayı beceremiyor.. yer yer kıvamını bozacak davranışlar gösteriyor. Bu bir yönüyle "her insan hata yapar (hata yapmaya meyyaldir)" sözünün gereğidir; ama aynı sözün devamı "hata yapanların en hayırlısı ise hatalarından dönenlerdir" şeklindedir. İşte gündelik hayatın içine giren bu lâhutî misafir, insan-ı kamil namzedi olan inanmış gönüllere hayatî bir fırsat sunmakta. Değişim fırsatı.. misyonu değiştirmek onun.. ama değişmeye yanaşanları.. ona kulak kesilen kulakları, onu görmeye çalışan gözleri, onu bulmaya çabalayan vicdanları.

Bu aziz misafirin karşılanması sultanlara yaraşır şekilde olur mü'min bir kalbte. Bir kaç gün öncesinden başlar heyecanı.. veda edeceği vakte kadar da devam eder. Her insan tecrübe etmiştir; uzak diyarlarda yolu gözlenen bir sevgiliye kavuşma anı ne kadar heyecan vericidir. Vuslat saati iple çekilir adeta. Hemen hemen çocukluk döneminin tamamında, gurbet ellerde bulunan babasının yolunu gözleyen biri olarak bunu defalarca hissetmişimdir. Temmuz, başta annem olmak üzere bizim aile için bütünüyle bir bayram ayı idi neredeyse. Çünkü uzun bir aradan sonra ailenin büyüğü geliyordu. Bizler için ayrı bir sevinç kaynağı da süpriz hediyelere kavuşmaktı tabi. Koca bir bavul dolusu hediyeler.. gurbetçilerin ihmal etmedikleri güzel bir davranış. Hediye almadığım bir yaz hatırlamıyorum hafızamı yokladığımda. Ne güzel bir ahlak.. verme ahlakı.. insanları sevindirme ahlakı. İşte bu ahlakın doruk noktada sergilendiği bir aydır Ramazan. Bu kulvarın da öncüsü Kerim olan Zat (sav)'ı sahabilerinden İbn-i Abbas (ra) şöyle anlatır:

"ALLAH Rasulü(sav) insanların en cömert olanıydı. Cömertlikte bir çağlayan haline geldiği zaman dilimi ise Ramazan Ayı idi. Onun her gecesi Cibril (as) ile mülaki olur ve karşılıklı Kur'anı müzakere ederlerdi. Gerçekten de O (sav), rahmet esintili rüzgarlardan daha cömert idi."

Ramazan da misafir olarak bulunduğu süre zarfında birbirinden güzel hediyeler dağıtır bohcasından. Gerçek bayram aslında, onun şereflendirdiği bu zaman parçasıdır. Kıymet bilenler için bayram içre bayramdır. Çevresine kendi boyasını çalan kerim bir misafirdir o. Kaldığı süre zarfında mevcudiyetini sürekli hissettirir. Bulunduğu zaman dilimine hep o hükmeder.. sair ayların sultanı olması da bu demek galiba. Sanki diğer bütün aylar onun için vardır.. onun hükmedeceği anı sabırsızlıkla beklerler. O ise beklentileri boşa çıkarmaz ve bütün bir seneye tesir ederek saltanatını ilan etmiş olur. Öyle ki, onun kerem bohcasından yeteri kadar istifade etmiş bir insanın bütün bir senesi bereketlenir. Koskoca bir senenin otuz güne sıkıştırılmasının adıdır Ramazan. Belki de bütün bir ömür ağacının çekirdeğidir. Tohumunu atıp sessizce ayrılır.. tadı ise damaklarda kalır.

Samimane tilavet edilen Kur'an ayetleri, şevkle kılınan teravihler, müşterek mütalaa olunan Nuranî beyanlar, fakir u fukaraya verilen iftarlar ise damaklarda kalan tatlardan bazılarıdır.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt