Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ayın iktibası (1 Kullanıcı)

koskun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
1,030
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Niğde
Ayın iktibası

Allah’a çok darılıyorsun. O senin Rabbin olduğu halde onu töhmet altına almak istiyorsun. O’nun her işine itiraz ediyorsun, zorla bağlanıyorsun.

Halbuki O’na candan inanman ve teslim olman lazım.

Rızık konusunda sıkı olma, geniş ol. Zengin olursan herkese dağıt, fakir olunca da sabırlı ol. Gün olur güçlük gider, bela kalkar, yaptığın kalır. Bilmez misin her şeyin bir vakti var, o gelince olacak olan olur.

Şunu bil ki, malın çoğu bela getirir. Çok isteme azla yetin. Bela biter, güçlüğün sonu var, biteceği gün var. Sen yalnız sabırla bekle. Bela anında ümitsizlik iyi olmaz. İmanla onu iyi gör. Fakirlik hali zenginliğe çevrilmez, ona sabırla tat kat.

Hile yoluna kaçma, doğru ol, samimi ol, Hakk’a karşı edepli ol. Sükutu, sabrı sev, buna devam et. Haz al. İlahi emirlere uymaya çalış. Allah’ın emir ve fermanına karşı kalbinden bir şey geçerse tevbe et …



Gavsu’l-azam Abdulkadir-i Geylani k.s., Fütûhu’l-Gayb
 

koskun

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Ocak 2007
Mesajlar
1,030
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
57
Konum
Niğde
Adamın biri, büyük bir şehre gelmişti. Çarşıyı gezerken güzel kokular satan aktarların sokağına saptı. Dükkanlardan gül, menekşe kokuları dalga dalga sokağa dökülüyordu. Güzel kokular başını döndürmüştü. Düşüp bayıldı. Halk, bayılan adamın başına üşüşmüştü. Kimi kalbini yokluyor, bileklerini ovuyor, kimisi de gül suyu ile yüzünü yıkıyordu.

Ne yaptılarsada adamı ayıltamamışlardı. Ferahlatıcı kokular, gülsuları boşuna harcanmış, adam bir türlü kendine gelememişti. Ve baygınlığı daha çok artmıştı. Çaresiz kaldılar. Etrafa haber salarak akrabalarını arattırdılar. Hiç kimse adama sahip çıkmıyordu. Akşama doğru oradan geçen bir debbağ ( deri imalatcısı ), adamı tanımıştı. Kalabalığa seslendi:

- Sakın ona gül suyu serpmeyin! Ben onun hastalığının ne olduğunu biliyorum. Siz ona hiç dokunmayın, ben biraz sonra geleceğim, diyerek uzaklaştı.Bir viraneye girdi. Avucuna bir miktar gübre aldı. Aktarlar sokağına gelerek, gizlice, gübreyi bayılan adamın burnuna tuttu.

Hayret! Adam kendine gelmeye başlamıştı. Biraz sonrada ayağa kalktı. Debbağla birlikte yürüyerek gitti. Bayılan adamda bir debbağdı.

Mayıs böçeği daima pislik taşır durur. Bu yüzdende gül suyundan bayılır. Onun ilacı yine pis kokulu şeylerdir.

Nasihatçiler de kasvetli kişiyi kendisine bir kapı açılması, iyileşmesi ve şifa bulması için hikmetli ve güzel sözlerle, amberle, gülsuyu ile tedavi etmek isterler.

Kime öğüdün güzel kokusu fayda vermezse, muhakkak o kötü kokulara alışmıştır.

Sen de nurdan, öğütten, iyilik ve güzellikten nasibini al!

Burnunu pisliğe sokma da, mayıs böçeği olma!
İnsan ol, insan!


Hz. Mevlâna, Mesnevi

Semarkand Haziran 2009
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt