Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ayeti kerime (1 Kullanıcı)

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
“O çok merhametli Allah’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) “Selam” derler, geçerler” (Furkan 63).

Büyüklerimizin bir duası vardır; “Allah’ım bizleri iyi insanlarla karşılaştır” diye. Herhalde bu her zaman mümkün değil ki Allah–ü Teala böyle bir ayet indirmiş. Demek ki kendini bilmeyen insanlarla uğraşılmaz sadece “selam” deyip geçilir.
Her insanın kötü tarafları olabilir, bunlar iyilerle beraber olunduğunda kaybolmaya yüz tutar. Kaybolmasa bile kişi bu kötü huylarının farkına varır ve düzeltme çabası içine girer. Bu çabanın içinde olmak bile önemli bir aşama değil midir?
Allah’ın has kulları yeryüzünde tevazu ile yürürler, zaten insanın Rabbini bildiğinin bir göstergesi de tevazu sahibi olmasıdır. Onu has kul yapan alçak gönüllülüğüdür. Ne de olsa insan kokmuş bir su damlasından yaratılmıştır. Allah’ın yardımı, inayeti olmaksızın ne bir güzel huya erişebilir ne de onu üstün kılacak bir alışkanlığa. İnsan nefsinin ne kadar aşağılık olabileceğini bilirse Rabbinin yüceliğini de o nispette kavrayabilir.

İnsanın kendi eksiklerini, kusurlarını görmesi onun akl–ı selime yaklaştığını gösterir. Kusuru hep başkalarında arayanlar henüz kendini görme ve tanıma cesaretini kazanamamış olanlardır. Allah (cc) iç görümüzü arttırabilmeyi ve daha çok kendi kusurlarımız ile ilgilenebilmeyi nasib eylesin. Bu “Ölmeden önce ölünüz, hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekiniz” emrinin de bir gereği olsa gerek…
Nefsimizi hesaba çekebilmek için önce doğrunun ne olduğunu, yanlışın ne olduğunu bilmemiz gerekli. Bunun için de takvaya ermiş ya da buna niyet etmiş kullarla birlikte olmak, ayetler ve hadisler okumak gerekir. Önce bütün bunların yüceliğine ve bir emir oluşuna inanmak…Ve uygulanmaları konusunda bir sorumluluk taşımak.
Bir hadis–i şerifte imanın üzerimizdeki gömlek gibi yıprandığı onu yenilemek için Allah’ı anmak, hatırlamak gerektiği belirtilir. Ayetlerin ve hadislerin okunması Allah’ı anmanın ta kendisidir. Biz hatırlattık, hatırlatmak müminlere fayda verir.
 

gizemmsevgi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Kas 2007
Mesajlar
185
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Allah (cc) iç görümüzü arttırabilmeyi ve daha çok kendi kusurlarımız ile ilgilenebilmeyi nasib eylesin
Aminnnnn....ALLAH cc razı olsun kardeşim...selam ve dua ile...
 

keltepe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,305
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
BuR$A
“O çok merhametli Allah’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) “Selam” derler, geçerler” (Furkan 63).

Büyüklerimizin bir duası vardır; “Allah’ım bizleri iyi insanlarla karşılaştır” diye. Herhalde bu her zaman mümkün değil ki Allah–ü Teala böyle bir ayet indirmiş. Demek ki kendini bilmeyen insanlarla uğraşılmaz sadece “selam” deyip geçilir.


SELAMDA DEMESEK ONLARDAN OLABİLDİĞİNCE UZAK DURSAK OLMAZMI...

A.E.OLUN DUA İLE...
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41
“O çok merhametli Allah’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) “Selam” derler, geçerler” (Furkan 63).

Büyüklerimizin bir duası vardır; “Allah’ım bizleri iyi insanlarla karşılaştır” diye. Herhalde bu her zaman mümkün değil ki Allah–ü Teala böyle bir ayet indirmiş. Demek ki kendini bilmeyen insanlarla uğraşılmaz sadece “selam” deyip geçilir.


SELAMDA DEMESEK ONLARDAN OLABİLDİĞİNCE UZAK DURSAK OLMAZMI...

A.E.OLUN DUA İLE...

yani Kuranda öyle deniliyor,bence kalb kırmamalı,ama dinimize saldıranlara haddini bildirmeli
bir atasöz var 'ahmakla tartışma çevredekiler ahmağın kim olduğunu anlayamazlar diye'
Ben de her zaman dua ederim 'Allahım gönlüaçık insaları karşımıza çıkar 'diye
 

keltepe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,305
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
BuR$A
نعىمة;530562' Alıntı:
yani Kuranda öyle deniliyor,bence kalb kırmamalı,ama dinimize saldıranlara haddini bildirmeli
bir atasöz var 'ahmakla tartışma çevredekiler ahmağın kim olduğunu anlayamazlar diye'
Ben de her zaman dua ederim 'Allahım gönlüaçık insaları karşımıza çıkar 'diye

KARDEŞİM RABBİM ŞAHİT KALBİ KIRILAN BENİM..

ADIMDA ATTIM RABBİM KÜS OLDUĞUMU SANMASIN DİYE..



“Allah’ım bizleri iyi insanlarla karşılaştır..DİYE DUA ETMEYE BAŞLADIM

O İNSANLA ARAMA MESAFE GİRDİ..

BENDE GÖRÜŞMÜYORUM UZAK DURUYORUM..

BEN GÜNAHA GİRİYORMUYUM ACABA?
 

keltepe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,305
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
BuR$A
'Allahım gönlüaçık insaları karşımıza çıkar 'diye


RABBİM KARŞIMA GÖNLÜ AÇIK DİNİNE BAĞLI İNSANLAR ÇIKARTTI

ONLARLA GÖRÜŞÜYORUM...

A.E.OLUN DUA İLE..
 

نعىمة

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
2 Ara 2007
Mesajlar
2,969
Tepki puanı
3
Puanları
0
Yaş
41

KARDEŞİM RABBİM ŞAHİT KALBİ KIRILAN BENİM..

ADIMDA ATTIM RABBİM KÜS OLDUĞUMU SANMASIN DİYE..



“Allah’ım bizleri iyi insanlarla karşılaştır..DİYE DUA ETMEYE BAŞLADIM

O İNSANLA ARAMA MESAFE GİRDİ..

BENDE GÖRÜŞMÜYORUM UZAK DURUYORUM..

BEN GÜNAHA GİRİYORMUYUM ACABA?

olabilir benim de oluyor,her ailede de oluyor zaman zaman
ama ben o insanin müslümanlığına bakarım eğer iyi bir müslümansa( insanı tanıyınca anlaşılır, Allahı,Kuranı,Peygamberi,Sünnete bağlılığından) ozaman beni sevmezse de olur
o yanılabilir ,ben yanliş yapmış olabilirim.
nasıl olsa Allah için dost olmak var ya
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
نعىمة;530534' Alıntı:
“O çok merhametli Allah’ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve kendini bilmez kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) “Selam” derler, geçerler” (Furkan 63).

Büyüklerimizin bir duası vardır; “Allah’ım bizleri iyi insanlarla karşılaştır” diye. Herhalde bu her zaman mümkün değil ki Allah–ü Teala böyle bir ayet indirmiş. Demek ki kendini bilmeyen insanlarla uğraşılmaz sadece “selam” deyip geçilir.
Her insanın kötü tarafları olabilir, bunlar iyilerle beraber olunduğunda kaybolmaya yüz tutar. Kaybolmasa bile kişi bu kötü huylarının farkına varır ve düzeltme çabası içine girer. Bu çabanın içinde olmak bile önemli bir aşama değil midir?
Allah’ın has kulları yeryüzünde tevazu ile yürürler, zaten insanın Rabbini bildiğinin bir göstergesi de tevazu sahibi olmasıdır. Onu has kul yapan alçak gönüllülüğüdür. Ne de olsa insan kokmuş bir su damlasından yaratılmıştır. Allah’ın yardımı, inayeti olmaksızın ne bir güzel huya erişebilir ne de onu üstün kılacak bir alışkanlığa. İnsan nefsinin ne kadar aşağılık olabileceğini bilirse Rabbinin yüceliğini de o nispette kavrayabilir.

İnsanın kendi eksiklerini, kusurlarını görmesi onun akl–ı selime yaklaştığını gösterir. Kusuru hep başkalarında arayanlar henüz kendini görme ve tanıma cesaretini kazanamamış olanlardır. Allah (cc) iç görümüzü arttırabilmeyi ve daha çok kendi kusurlarımız ile ilgilenebilmeyi nasib eylesin. Bu “Ölmeden önce ölünüz, hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekiniz” emrinin de bir gereği olsa gerek…
Nefsimizi hesaba çekebilmek için önce doğrunun ne olduğunu, yanlışın ne olduğunu bilmemiz gerekli. Bunun için de takvaya ermiş ya da buna niyet etmiş kullarla birlikte olmak, ayetler ve hadisler okumak gerekir. Önce bütün bunların yüceliğine ve bir emir oluşuna inanmak…Ve uygulanmaları konusunda bir sorumluluk taşımak.
Bir hadis–i şerifte imanın üzerimizdeki gömlek gibi yıprandığı onu yenilemek için Allah’ı anmak, hatırlamak gerektiği belirtilir. Ayetlerin ve hadislerin okunması Allah’ı anmanın ta kendisidir. Biz hatırlattık, hatırlatmak müminlere fayda verir.



Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü.

Sen öğüt verip hatırlat; çünkü gerçekten öğütle hatırlama, müminlere yarar sağlar. (Zariyat Suresi, 55)

Allah dünya hayatında insanlara öğüt alabilecekleri kadar bir süre tanır ve bu süre içerisinde onlara türlü yollardan hatırlatmalar yapar. Özellikle insanın günlük yaşamı içinde karşılaştığı pek çok olay bu hatırlatmaların kapsamı içine girer. Örneğin her gün pek çok ölüm olayı gerçekleşmesi, bunlardan haberdar olmamız hatta şahit olmamız Allah'tan gelen birer hatırlatmadır. Allah bu olaylarla bize de ölümle her an karşılaşabileceğimizi hatırlatır. Aynı şekilde dünyada insanların sahip olduğu fiziksel eksiklikler de Rabbimizin bir hatırlatmasıdır. İnsan kendi eksiklikleri ile gün boyunca muhataptır ve bunları görmezlikten gelmesi mümkün değildir. Daha önce de bahsettiğimiz gibi, Allah bu eksiklikleri insanlara dünyada vererek, buradaki yaşamın tutkuyla bağlanılacak bir yönü olmadığını hatırlatır sürekli. Yine Allah'tan insanlara hatırlatma mahiyetinde ulaşan bir diğer olay da elindeki nimetlerin kaybı ve belaya uğramadır. Bir insan çok güzel veya çok zengin olabilir. Ama Allah dilerse herhangi bir olayı sebep kılarak bu güzelliği de, malı-mülkü de o kişinin elinden alabilir. Ki bunun örneklerine çevremizde çok sık rastlarız.


Şu halde, eğer 'öğüt ve hatırlatma' bir yarar sağlayacaksa, 'öğüt verip hatırlat.' Allah'tan 'içi titreyerek korkan' öğüt alır-düşünür. Mutsuz-bedbaht' olan ondan kaçınır. (A'la Suresi, 9-11)




Allah razı olsun kardeşimden,
Rabbimiz bu hatırlatmasının ve yazılarının ecrini fazlasıyla hem bu dünya da hem de ahirette versin İnşaALLAH.
Selam ve baki dua ile kalın kardeşim.

93270140eb0.gif
97906724wb4.gif

 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt