Bedbahtım;
Zamanın köhnesinde yaşamaya mecbur olduğum için
Senin saadet asrından ve nur ikliminden uzak kaldığım için
Hakikat güneşinin altında nefsimin buzlarını eritemediğim için
Nurunla cilalanamadığım ve varlığında yok olamadığım için
Senin iman göğünde sönük de olsa bir yıldız olamadığım için
Ayaklarının değdiği kızgın kum tanelerine yüzümü süremediğim için
Arkanda el bağlayıp Hakk’a yönelen cemaatine dâhil olamadığım için
Fezayı kuşatan mübarek dualarına yürekten ‘âmin’ diyemediğim için
Gönül pervazlarına konup adını terennüm eden bir ak güvercin olamadığım için
Yüreğim hicret duygularının sancısıyla kıvranıyor, doğranıyor şimdi
Zamanın köhnesinde yaşamaya mecbur olduğum için
Senin saadet asrından ve nur ikliminden uzak kaldığım için
Hakikat güneşinin altında nefsimin buzlarını eritemediğim için
Nurunla cilalanamadığım ve varlığında yok olamadığım için
Senin iman göğünde sönük de olsa bir yıldız olamadığım için
Ayaklarının değdiği kızgın kum tanelerine yüzümü süremediğim için
Arkanda el bağlayıp Hakk’a yönelen cemaatine dâhil olamadığım için
Fezayı kuşatan mübarek dualarına yürekten ‘âmin’ diyemediğim için
Gönül pervazlarına konup adını terennüm eden bir ak güvercin olamadığım için
Yüreğim hicret duygularının sancısıyla kıvranıyor, doğranıyor şimdi