Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ATEŞTE YANDINIZMI (1 Kullanıcı)

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
Bir köylü, birtakım ihtiyaçlarını gidermek üzere, heybesini sırtına alıp şehre doğru yola çıktı.Saatlerce süren bir yolculuktan sonra, nihayet şehre ulaştı.Köylü, dükkanları gezerken bir ayakkabı dükkanının vitrini önünde durdu.Vitrindeki birbirinden güzel ayakkabıları seyretmeye başladı.Köylü ayakkabıları seyrederken, köylünün ayağındaki çarıkla, vitrindeki ayakkabı arasında bir konuşma başladı:
Çarık:
-Sen orada ışıklı camların içersinde en güzel yerlerde oturuyorsun, ben ise ayaklar altında sürünüyorum, revamı bu, adalet mi? Sonuçta ikimizde aynı işi görüyoruz?
Ayakkabı:
-Senin başına hiç çekiçler indimi?
Çarık:
-Hayır inmedi.
Ayakkabı:
-Bıçaklarla kesildin mi?
Çarık:
-Hayır kesilmedim.
Ayakkabı:
-Törpülerle,törpülendin mi?
Çarık:
Hayır törpülenmedim.
Ayakkabı:
-Ateşler içinde yandın mı?
Hayır yanmadım.
Ayakkabı:
-işte ben bunların hepsini yaşadım,ateşlerde yakıldım.Şekle girdim.Kesildim,biçildim,törpülendim,yüzlerce aşamadan geçtim.Şekilden şekile girdim.Şimdi ışıklar altında en güzel yerlerde sergileniyorum.Sen bunların hiçbirini yaşamadın o yüzden ayaklar altında sürünüyorsun.Farkımız burada dedi.


''BEKLENEN GÜN GELECEKSE ÇEKİLEN ÇİLE KUTSALDIR'' DEMİŞ ŞAİR
IŞIKLAR ALTINDA SERGİLENMEK İSTEYEN NEFSİNİ ATEŞTE YAKSIN,KESİLSİN,BİÇİLSİN,TÖRPÜLENSİN.
VELİ'NİN DEDİĞİ GİBİ HAMDIM PİŞTİM YANDIM...PİŞMEDEN YANMADAN RABBİMİN HUZURUNA ÇIKAN ÇARIK MİSALİ ÜZÜNTÜ İÇİNDE OLACAKTIR...
BU ÇİLELERE KATLANAMAYACAKSA AYAKLAR ALTINDA SÜRÜNECEĞİ GÜN EYVAH DEMESİN.

SELAM VE MUHABBETLE
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ATEŞTE YANDINIZMI

haklısın abim çok güzel bi hikaye kıssadan hisse.ALLAH RAZI OLSUN
''BEKLENEN GÜN GELECEKSE ÇEKİLEN ÇİLE KUTSALDIR'' İNŞALLAH GELECEK OGÜNLER ZAHMET RAHMETE DÖNÜŞECEK İNŞALLAH..SELAMETLE.
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: ATEŞTE YANDINIZMI

ÇOK GÜZEL BİR HİKAYE.VE İBRETLİK.CENNET UCUZ DEĞİL VE CEHENNEM DE LÜZUMSUZ DEĞİL DİYOR YA ÜSTAD.ALLAH RAZI OLSUN EMEĞİNE SAĞLIK.
 

nuresma

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2006
Mesajlar
2,975
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Konum
ankara
RE: ATEŞTE YANDINIZMI

Allah razı olsun abi.. inşallah Rabbim bizi aşkının ateşinde yanmış sevdiği kullarından eylesin. selam ile...
 

-Esmani-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
2,169
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
islamtarihim.com
RE: ATEŞTE YANDINIZMI

Bir idam mahkumuna, üç gün sonra, yüz metreden bir atışta 12 yi vurması şartıyla affedileceği vaat edilse, bu idam mahkumu, üç günün her bir saatini, 12 yi vurabilmek için atış talimi yapmakla geçirecektir.
Pekiyi yaşadığımız şu hayatın, üç günlük hayattan ne farkı vardır. Zaten dünya üç günlük değilmidir? Dün, bugün ve yarın. Dün yoktur. Yarın da yoktur. Yoğa yatırım yapanlar, yok olurlar.
Bugün vardır. Hatta biraz önce ve biraz sonra dahi yoktur. Hatta şimdi vardır. An vardır. An bu andır. Dem bu demdir. Her an ilk ve son defa görebileceğimiz bir andır. Her anın son an olma ihtimali veya son andan bir önceki an olma ihtimali vardır. Anlar, bizi son ana götürmek için adeta yarışmaktadır. Ayrıca, şimdi değilse ne zaman yapacağız ve şimdiki şimdinin yarınki şimdiden ne farkı vardır? Şimdide hayat vardır. Ben şimdide yaşıyorum. Hayati bir şimdiyi değerlendiremeyen ben, hayali şimdilerden nasıl medet umabilirim?
Pekiyi bütün bunları bildiğimiz halde, neden şimdinin ve anın sorumluluklarını, yarına veya yarını meçhullere göndeririz, anı yaşamayız? Koca bir ömrü erteleye erteleye yaşamadan elimizden kaçırırız. Nur topu günleri yaşamadan, nur topu günlerin zarfını bile açmadan, yaşanmamış günler çöplüğüne atarız.Koca bir ömür sermayesini yaşamadan ama bizi yaşlandıran bir süreç olarak kullanırız, Neden?
Bu bizim hayal dünyamızda, şimdi kısacık anımızı genişleten YALANCI AYNALARLA İLGİLİDİR. Hepimizin, alış veriş yaptığımız mağazalarda dikkatimizi çekmiştir. Bazı mağazalar mekan itibariyle küçüktür. Dükkan sahibi mağazayı daha geniş göstermek için, duvarlara karşılıklı boy aynaları asar. Aynalar bir biri içinde yansıdığı için, küçücük bir mekan oldukça geniş görünür. Ama bu mekandaki genişlik, sanal bir genişliktir. Gerçekte böyle bir genişlik yoktur.Genişlik aynaların içindedir.İki adım ileri giderseniz duvara çarparsınız ve DUVAR size der ki: Burada dur, buradaki genişlik sanaldır, gerçek mekan burayla sınırlıdır diye size hatırlatır.
Şimdi hayal dünyamızda mazi( geçmiş) ve müstakbel (gelecek); birer büyük ayna olarak durmaktadır. Bu aynaların karşılıklı yansımasıyla şimdiki kısa ve dar zaman, çok genişlemektedir. Böylelikle aynanın içindeki hayali geniş bir zaman dilimini gerçek zannederiz. Bu yüzden şimdinin sorumluluklarını hep yarınlara, bürgünlere, öbürgünlere erteleriz. Yukarıda verdiğimiz örnekte, mekandaki genişleme nasıl sanalsa, burada da zamandaki genişleme sanaldır. Gerçekte o kadar uzun bir zaman dilimi yoktur. Gerçek, yaşadığımız zaman dilimiyle sınırlıdır. Yani, şimdi vardır. Şu an vardır.Başka bir zaman dilimi yoktur.Kabrin Duvarına çarptığımızda gerçeği ve gerçek zamanın ne kadar kısa olduğunu anlarız ama iş işten geçmiştir artık.
İşte bu yanılma yüzünden kişi, hiçbir zaman şimdiyi yaşamaz, yaşayamaz. Elindeki şimdi ve buradaya değil, aynadaki sahte geleceğe, sahte zaman dilimine, sahte genişliğe bakar hep.
20 li yaşlara gelince, ömür saatinin alarmını 30 lara kurar.30 lu yaşlara gelince 40 lara kurar. Sonra 50 lere ve kendisine ömür verilirse 60 lara… Ömrü, kendisine verilen sermayeyi değerlendirmek yerine, saatin alarmını her sene, öteki seneye kurmakla geçer.Böylelikle koca bir ömür, hayal aynasındaki sanal genişlemeler yüzünden; ertelene, ertelene yaşanmadan elimizden çıkar.Hayatta insan için, bundan daha acınacak, bundan daha vahim bir durum yoktur.Çünkü Bir Dakika ebedi hayatımız için belki de çok önemli değişimler yaşayabileceğimiz bir zaman dilimi olabilir. BİR DAKİKADA ALLAHIN RIZASINI KAZANACAK BİR TEVBE YAPABİLİRİZ.Yerin altındakilerin sahip olmak için dünyaları vermeye hazır olduğu sihirli dakikalara, yerin üstündeki bizler, hiçbir bedel ödemeden şimdi ve burada, sahibiz. Demek asıl mesele, ÂNI YAŞAMA BİLİNCİMİZİ geliştirmektir.Ânı yaşama bilincimizi bir beceri, bir yetenek haline getirmeliyiz. Çocuğa çok küçük yaşlardayken, yaşına göre ÂNI YAŞAMA BECERİSİNİ KAZANDIRMALIYIZ. Anı yaşama becerisini kazanamayan bir insan, zamanı kendisini ihtiyarlatan bir süreç olarak kullanır. ŞİMDİ VE BURADAYI yaşayacağı yerde, şimdi ve buradayı çok geniş gösteren O SAHTE AYNALAR YÜZÜNDEN ömrünü hep uzatır,hep uzatır, ânın sorumluluklarını erteler durur. Ama yolun sonuna geldiğinde, bu oyun biter. Gerçek, bütün gücüyle onu gafletten uyandırır.Ama iş işten geçmiştir.Ne gariptir ki, sorumlulukları hep ileriye erteleyen NEFSİ EMMARE , ücret ve lezzeti asla ertelemez.Hemen yutmak ve sahip olmak ister.Yani nefsimiz bir münafık gibi, hep ikili oynar.Lezzet ve ücret noktasında şimdi ve buradayı hemen yaşamak isteyen NEFSİ EMMARE, sorumluluk noktasında şimdi ve buradayı o yalancı aynalarıyla hemen genişletir.İki yüzlü davranır.Bazen bir ömür boyu, nefsi emmarenin bu hilesini, bu kalleşliğini anlayamadan hayata veda ederiz, koca bir ömrü yaşamadan arkamızda bırakarak… Sonsuz cenneti kazandıracak bir ömrü, sadece ve sadece bizi ihtiyarlatan ve bize ebedi hayatı kaybettiren bir sürec olarak kullanırız….Ne hazin değil mi?
 

cemile_drn

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Eki 2006
Mesajlar
280
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ATEŞTE YANDINIZMI

s.a Allah razı olsun paylaştığınız için.B)
"TEK BİR DÜNYA VARDIR ŞU DAKİKADA BİZİ SARAN VE ETKİLEYEN DÜNYA,TEK BİR DAKİKA VARDIR ŞU ANDA BURADA CANLI OLARAK YAŞADIĞIMIZ DAKİKA.YAŞAMIN BİRİCİK YOLU HER DAKİKAYI TEKRARI MÜMKÜN OLMAYAN BİR MUCİZE DİYE KABUL ETMEKTİRKİ GERÇEKTEN ÖYLEDİR.HER DAKİKA BİR MUCİZEDİR VE TEKRARI MÜMKÜN DEĞİLDİR"
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt