H
selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu
ateizm bir yaratıcının reddi gibi lanse edilse de kullandığı deliller bakımından yaratılışı eviren bir zihniyetin ürünüdür.
en meşhur kullanım evrim teorisi olup yaratılışı farklı bir başlıkla değerlendirir.
ateizmin kitabı veya dusturu denen şeylerin eleştirel olarak irdelenmesi denen şeyin mutlak anlamda bir kitapla kıstasa tabi tutulması gerekmekte.
zira ALLAH tealakendi katınızdan daha iyi bir kitap getirin demişti. bu açıdan ateizm eğer bir inkarsa kabul ettiği değeri ve bu değeri ne şekilde kullandığı da bilinmelidir.
kainatın zahiri sebebi olan güneş, ateizmin hile ile ilah ettiği bir varlık olarak anlam kazanır.
esasen varlığımızın anlamlı sebebi güneştir. bu nedenle ateizmin esin kaynağı olan ve kendisi tarafından red edilen şeyin güneşe tapıcılık olduğu düşünülmelidir.
ateist varlığıyla değil üretime geçtiği hal ile can yakıcı olur ki güneşin bizi yakmasındaki devinimsellikle aynı yolu izler.%95 hidrojen helyum çevrimi % 5 enerji. yani üretimsiz ateizm sadece evrilir üretim verirse yakmaya başlar.
varlığın zahiri sebebi güneştir ve bu şey olmazsa hayat olmaz. ateizm kendisini bilinçli bir varlıkmış gibi değil esasen konuşan taş toprak gibi tanımlamak zorunda bırakır. der ki ben bilinç sahibiysem düşünürüm ve derim ki ben olmasam da kainat olacak.
bu insanı aradan çıkaran bir duygu olacağından ve kainata anlam katarken kendisini yok saymak zorunluluğu da mevcut olacağından insanı ketmeden her düşünce ateist felsefeyi adlandırmakta ve ateistin aslında ne olduğu da gün yüzüne çıkmaktadır.
yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem tabirindeki taşların ateist felsefe olduğu anlaşılmakta zira insin değil taşın varlığındaki hikmeti araştırmaktadırlar. kendisi dışındaki insin burada olması ise yakıtın diğer boyutu olarak ateiste verilecek cevaptır. siz ateist felsefenin gıdası olursanız o fikir varlık kazanmaktadır.
bu bakımdan ateizmin kitabını anlamak ve red etmek güneşe yani hayatın sebebine tapmamaktır. kişi hayata taptığı sürece bu felsefe ne kadar anlamsız gelse de bir yerde sizi bulmakta ALLAH teala kişiye kendi halini hatırlatmaktadır.
demek ki ateizme ruh katan insandır denebilir ve taşların konuşmasına şehadettir.
savunulan değer bakımından ilim ateistin mayasıdır o ilimle taş ışınım ve madde açıklanır. yani bir ateist özünü açıkladı diye dinsiz değildir. bir insanla olan diyaloğunda can kazanma amacına ulaşırken insanın rızkı olan manaya saldırdıkça dinsiz kategorisine girer.
bu kişi güneşe olan benzerliği nedeniyle her fikri %5 lik enerjidir ve insi yakar ancak özü ateş olan cinniler veya şeytanlar bundan müstesnadır.
siz ateizmle mücadele etmezseniz yanarsınız demek esasen manaya dair değil maddeye ve manaya verilmiş bir mir olarak capcanlı durur.
kendi rızkı mana ile değil taşın toprağın cismaniyeti ile alakalıdır.
bu bakımdan varlık kazanmış yani konuşan ateizm insandan fikir çalmakta konuşma düşünme gibi yetileri insandan aşırmaya başlamaktadır.ALLAH teala bununla bir şeyi murat eder.esasen bu bir azaptır ve ALLAH teala yetiştirdiği taşı toprağı dahi iman sahibi yapmakta iken halifesini geçmektedir denebilir.
isevilerin aleni üstünlüğü budur.
ateizmin kitabı olan kaynak güneş iken, bu düşünce bu kaynağı kuran-ı hakimle çatışmaya sokmak istemekte, ayetlerden bir ayet olan şems kuran-ı hakimle çatışmaya zorlanmaktadır. bu apaçık bir nefsi zulumdur. zira ateizmin ins tarafı diğer taş olan tarafıyla çatışmaya girmektedir.
fitnenin asli kaynağı da ortaya çıkmaktadır.ALLAH tealanın fitneden bahsine konu olan şey kuran-ı hakimin alternatifi olan kitapla çarpışması halidir denirse esasen ALLAH tealanın zulmetmediği anlaşılır. kainattaki bizim açımızdan mevcut her görüntüyü çizen değer ateizmin inkar ederek taptığı güneşin çizdiği bir alemdir.
bu nedenle güneşin yapısal özelliği keşfedilirse ateizmin kitabı da ortaya konabilir. güneş %95 çevrimsel %5 enerjiyi verendir. bu açılardan mevcut kısırdöngülerin kırılması denen her şey bu kitabın verimli kullanımıdır.
ateist yapısı gereği kişiyi kişiye kırdırmak zorunluluğu olan bir kimsedir. zira ayet olan şemsi kitabın tamamına çarptırarak fikir üretme zorunluluğu vardır. bu bakımdan kainattaki kıyametin oluşumundaki mana boyutu tartışılmaz bir özellik kazanmakta olan bu akım dünyanın ozonunu deler savaşlar çıkarır. hareketteki çarpışmadan kaynaklanan ivmeyle yön bulma ateist hareketi olarak değerlendirilmelidir.
bir şey çarpma ve ondan koparma veya ona katılma gibi gezegensel bir çoğalış örneği sergiler.
kuran-ı hakim de bu konuda, güneşi şems denerek bir ayet olarak benimseme ve çokluğa katıp eritme denen yolu kabul etmektedir. kitab-ı mubindeki kafirle savaşma ayetlerindeki ateizm görüntüsü bu çarpma tesiri iken, bu çarpma ile, örneği bugün görülen eğer bunu siz yapmazsanız onlar size çarpacak şeklinde nevşu nema bulan dünyanın halide açıktır.
güneşin dili denen gama beta kızıl ötesi ışınımlar atomun bilgisi bizlere ilim olarak okutulmuş ve hayranlık duymamız istenmiş ancak bu şeylerin ne yaptığı bir türlü anlatılmadığından ateizme karşı duruş bilimi inkar gibi lanse edilmişti.
kainattaki mevcut bu ışınımlar bizi nihayetinde öldürecektir. ilim bize bunu beyan etmişti.
bize öğretilen şey esasen budur.
bizim hayran kaldığımız ölüm HZ.AZRAİL aleyhisselatu vesselam isimli bir melekten gelecek dendiğinde ise kıyamet kopmaktadır.
sorun bu ölümün maddesel bir şeyden gelmesi gerekliliğine olan imandı.
ancak kendisi yangın olan şey maddeyi beslemekte ve zaman ve mekanı oluşturmakta ve onsuz bir dünya mevcudiyetini koruyamamaktaydı. bu açıdan özü ateş olan güneş bize rızkı yangınla verirken madde boyutu olmayan enerjinin maddeyi beslemesi ve oluşturması esasen bu harlı yangının ölüme de şehadet edeceği gerçeği mevcut olduğundan HZ.AZRAİL aleyhisselatu vesselamın varlığı hak olmuştu.
kendisi enerji kümesi iken patlayan güneşe enerjiye çevrilmekte ve mevcut ışınım bizi beslemektedir. maddesel olarak ağırlığı yoktur. buna rağmen kütlece mevcut bir insanlık onunla beslenir. bu açıdan ateizmin mevcut kitabına karşı verilebilecek manasal cevaplar da olgunlaşmaya başlar.
görünmeyen bir enerji neden sadece bize can versin deriz. hayvanat ve nebatat direk cevaptır. felçli olan ateizm bu gerçeği kabul etmez ve kendisini varlığın tek temsilcisi olarak addeder.fakat bunu ins boyutuyla değil taş toprak boyutuyla yapar.
ALLAH tealanın dininizi yayın derken ki hediyesi de esasen budur taştan topraktan nasıl insan yaptığıma siz de şehadet edeceksiniz demektedir.
ateizmin çıkarım olarak şu şekilde söylemelidir. sadece enerji olan şey eğer maddeye bağımlıysa maddeyi besler eğer maddeye bağımlı değilse başka yaşam şekillerine de sebebiyet verir gerçeği de kabul edilmek zorunda kalır.
mevcut zaman ve mekanı anlamlı kılan ışığın kaynağı güneş kendi üst sistemine bağlı olacak ve o da diğer üst sisteme bağlı olacaktır. yani ateist kendikitabına göre bilemeyeceği bir zaman ve mekan kavramının bu zaman ve mekanı oluşturduğunu kabul etmektedir. gaybe iman mevcuttur ve ateist için zorunludur. mümmin içinse böyle bir zorunluluk yoktur.
zira mümmin hakkel yakin seviyede ALLAH tealayı bilebilir.ama atesit hakkel yakin seviyede en üst sistemi göremez. yani güneşin kitabında sadece uy çağrısı vardır birşey eklemek hadis veya uygulama türetmek yoktur. varlığının sebebini bul ve ona sadık ol.
mümminse asla ALLAH tealayı tam olarak anlayamam ve ihata edemem der. sınırsızdır ve devamlı değişir mevcudu değil kendisini halden hale sokar.asli ilim budur.
ateizmin mevcut kitap anlayışı ve ondaki kusurlar zaman ve mekanın tabiyeti gibi hususlar esasen gayba iman konusunda ateizmi göğe yakın hale getirmektedir.
gayba imanı farklıdır. ALLAH teala kainattaki herşeyin kendisini tesbih ettiğini söyler ve imanın değişik mertebelerinde bulunan taşların ışınımların gaybe imanı da bu nevilerden olmaktadır denebilir.
konuya katkısı olabilecek arkadaşları beklerim.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.
ateizm bir yaratıcının reddi gibi lanse edilse de kullandığı deliller bakımından yaratılışı eviren bir zihniyetin ürünüdür.
en meşhur kullanım evrim teorisi olup yaratılışı farklı bir başlıkla değerlendirir.
ateizmin kitabı veya dusturu denen şeylerin eleştirel olarak irdelenmesi denen şeyin mutlak anlamda bir kitapla kıstasa tabi tutulması gerekmekte.
zira ALLAH tealakendi katınızdan daha iyi bir kitap getirin demişti. bu açıdan ateizm eğer bir inkarsa kabul ettiği değeri ve bu değeri ne şekilde kullandığı da bilinmelidir.
kainatın zahiri sebebi olan güneş, ateizmin hile ile ilah ettiği bir varlık olarak anlam kazanır.
esasen varlığımızın anlamlı sebebi güneştir. bu nedenle ateizmin esin kaynağı olan ve kendisi tarafından red edilen şeyin güneşe tapıcılık olduğu düşünülmelidir.
ateist varlığıyla değil üretime geçtiği hal ile can yakıcı olur ki güneşin bizi yakmasındaki devinimsellikle aynı yolu izler.%95 hidrojen helyum çevrimi % 5 enerji. yani üretimsiz ateizm sadece evrilir üretim verirse yakmaya başlar.
varlığın zahiri sebebi güneştir ve bu şey olmazsa hayat olmaz. ateizm kendisini bilinçli bir varlıkmış gibi değil esasen konuşan taş toprak gibi tanımlamak zorunda bırakır. der ki ben bilinç sahibiysem düşünürüm ve derim ki ben olmasam da kainat olacak.
bu insanı aradan çıkaran bir duygu olacağından ve kainata anlam katarken kendisini yok saymak zorunluluğu da mevcut olacağından insanı ketmeden her düşünce ateist felsefeyi adlandırmakta ve ateistin aslında ne olduğu da gün yüzüne çıkmaktadır.
yakıtı taşlar ve insanlar olan cehennem tabirindeki taşların ateist felsefe olduğu anlaşılmakta zira insin değil taşın varlığındaki hikmeti araştırmaktadırlar. kendisi dışındaki insin burada olması ise yakıtın diğer boyutu olarak ateiste verilecek cevaptır. siz ateist felsefenin gıdası olursanız o fikir varlık kazanmaktadır.
bu bakımdan ateizmin kitabını anlamak ve red etmek güneşe yani hayatın sebebine tapmamaktır. kişi hayata taptığı sürece bu felsefe ne kadar anlamsız gelse de bir yerde sizi bulmakta ALLAH teala kişiye kendi halini hatırlatmaktadır.
demek ki ateizme ruh katan insandır denebilir ve taşların konuşmasına şehadettir.
savunulan değer bakımından ilim ateistin mayasıdır o ilimle taş ışınım ve madde açıklanır. yani bir ateist özünü açıkladı diye dinsiz değildir. bir insanla olan diyaloğunda can kazanma amacına ulaşırken insanın rızkı olan manaya saldırdıkça dinsiz kategorisine girer.
bu kişi güneşe olan benzerliği nedeniyle her fikri %5 lik enerjidir ve insi yakar ancak özü ateş olan cinniler veya şeytanlar bundan müstesnadır.
siz ateizmle mücadele etmezseniz yanarsınız demek esasen manaya dair değil maddeye ve manaya verilmiş bir mir olarak capcanlı durur.
kendi rızkı mana ile değil taşın toprağın cismaniyeti ile alakalıdır.
bu bakımdan varlık kazanmış yani konuşan ateizm insandan fikir çalmakta konuşma düşünme gibi yetileri insandan aşırmaya başlamaktadır.ALLAH teala bununla bir şeyi murat eder.esasen bu bir azaptır ve ALLAH teala yetiştirdiği taşı toprağı dahi iman sahibi yapmakta iken halifesini geçmektedir denebilir.
isevilerin aleni üstünlüğü budur.
ateizmin kitabı olan kaynak güneş iken, bu düşünce bu kaynağı kuran-ı hakimle çatışmaya sokmak istemekte, ayetlerden bir ayet olan şems kuran-ı hakimle çatışmaya zorlanmaktadır. bu apaçık bir nefsi zulumdur. zira ateizmin ins tarafı diğer taş olan tarafıyla çatışmaya girmektedir.
fitnenin asli kaynağı da ortaya çıkmaktadır.ALLAH tealanın fitneden bahsine konu olan şey kuran-ı hakimin alternatifi olan kitapla çarpışması halidir denirse esasen ALLAH tealanın zulmetmediği anlaşılır. kainattaki bizim açımızdan mevcut her görüntüyü çizen değer ateizmin inkar ederek taptığı güneşin çizdiği bir alemdir.
bu nedenle güneşin yapısal özelliği keşfedilirse ateizmin kitabı da ortaya konabilir. güneş %95 çevrimsel %5 enerjiyi verendir. bu açılardan mevcut kısırdöngülerin kırılması denen her şey bu kitabın verimli kullanımıdır.
ateist yapısı gereği kişiyi kişiye kırdırmak zorunluluğu olan bir kimsedir. zira ayet olan şemsi kitabın tamamına çarptırarak fikir üretme zorunluluğu vardır. bu bakımdan kainattaki kıyametin oluşumundaki mana boyutu tartışılmaz bir özellik kazanmakta olan bu akım dünyanın ozonunu deler savaşlar çıkarır. hareketteki çarpışmadan kaynaklanan ivmeyle yön bulma ateist hareketi olarak değerlendirilmelidir.
bir şey çarpma ve ondan koparma veya ona katılma gibi gezegensel bir çoğalış örneği sergiler.
kuran-ı hakim de bu konuda, güneşi şems denerek bir ayet olarak benimseme ve çokluğa katıp eritme denen yolu kabul etmektedir. kitab-ı mubindeki kafirle savaşma ayetlerindeki ateizm görüntüsü bu çarpma tesiri iken, bu çarpma ile, örneği bugün görülen eğer bunu siz yapmazsanız onlar size çarpacak şeklinde nevşu nema bulan dünyanın halide açıktır.
güneşin dili denen gama beta kızıl ötesi ışınımlar atomun bilgisi bizlere ilim olarak okutulmuş ve hayranlık duymamız istenmiş ancak bu şeylerin ne yaptığı bir türlü anlatılmadığından ateizme karşı duruş bilimi inkar gibi lanse edilmişti.
kainattaki mevcut bu ışınımlar bizi nihayetinde öldürecektir. ilim bize bunu beyan etmişti.
bize öğretilen şey esasen budur.
bizim hayran kaldığımız ölüm HZ.AZRAİL aleyhisselatu vesselam isimli bir melekten gelecek dendiğinde ise kıyamet kopmaktadır.
sorun bu ölümün maddesel bir şeyden gelmesi gerekliliğine olan imandı.
ancak kendisi yangın olan şey maddeyi beslemekte ve zaman ve mekanı oluşturmakta ve onsuz bir dünya mevcudiyetini koruyamamaktaydı. bu açıdan özü ateş olan güneş bize rızkı yangınla verirken madde boyutu olmayan enerjinin maddeyi beslemesi ve oluşturması esasen bu harlı yangının ölüme de şehadet edeceği gerçeği mevcut olduğundan HZ.AZRAİL aleyhisselatu vesselamın varlığı hak olmuştu.
kendisi enerji kümesi iken patlayan güneşe enerjiye çevrilmekte ve mevcut ışınım bizi beslemektedir. maddesel olarak ağırlığı yoktur. buna rağmen kütlece mevcut bir insanlık onunla beslenir. bu açıdan ateizmin mevcut kitabına karşı verilebilecek manasal cevaplar da olgunlaşmaya başlar.
görünmeyen bir enerji neden sadece bize can versin deriz. hayvanat ve nebatat direk cevaptır. felçli olan ateizm bu gerçeği kabul etmez ve kendisini varlığın tek temsilcisi olarak addeder.fakat bunu ins boyutuyla değil taş toprak boyutuyla yapar.
ALLAH tealanın dininizi yayın derken ki hediyesi de esasen budur taştan topraktan nasıl insan yaptığıma siz de şehadet edeceksiniz demektedir.
ateizmin çıkarım olarak şu şekilde söylemelidir. sadece enerji olan şey eğer maddeye bağımlıysa maddeyi besler eğer maddeye bağımlı değilse başka yaşam şekillerine de sebebiyet verir gerçeği de kabul edilmek zorunda kalır.
mevcut zaman ve mekanı anlamlı kılan ışığın kaynağı güneş kendi üst sistemine bağlı olacak ve o da diğer üst sisteme bağlı olacaktır. yani ateist kendikitabına göre bilemeyeceği bir zaman ve mekan kavramının bu zaman ve mekanı oluşturduğunu kabul etmektedir. gaybe iman mevcuttur ve ateist için zorunludur. mümmin içinse böyle bir zorunluluk yoktur.
zira mümmin hakkel yakin seviyede ALLAH tealayı bilebilir.ama atesit hakkel yakin seviyede en üst sistemi göremez. yani güneşin kitabında sadece uy çağrısı vardır birşey eklemek hadis veya uygulama türetmek yoktur. varlığının sebebini bul ve ona sadık ol.
mümminse asla ALLAH tealayı tam olarak anlayamam ve ihata edemem der. sınırsızdır ve devamlı değişir mevcudu değil kendisini halden hale sokar.asli ilim budur.
ateizmin mevcut kitap anlayışı ve ondaki kusurlar zaman ve mekanın tabiyeti gibi hususlar esasen gayba iman konusunda ateizmi göğe yakın hale getirmektedir.
gayba imanı farklıdır. ALLAH teala kainattaki herşeyin kendisini tesbih ettiğini söyler ve imanın değişik mertebelerinde bulunan taşların ışınımların gaybe imanı da bu nevilerden olmaktadır denebilir.
konuya katkısı olabilecek arkadaşları beklerim.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.