H
selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu
dinin ceza uygulamasındaki hükümlerin tüm ümmetler verildiği ve ümmül kitap olarak bilinen levh-i mahfuz ile değerlendirilmeye tabi tutulduğunda mümmine ceza ile kafire cezanın farklılaştığı görülmekte.
isevilikte cadıların yakalandıktan sonraki afaroz ve arındırılma işlemleri olarak geçen safahat da cadının ateşe karşı dayanıklı olduğu düşünüldüğünden eğer yanmazsa cadı değildir diye esatirle bir inanış da söz konusu. bu kişiler akıl almaz işkenlere dayanmaları ya da cadı olduklarını itirafla karşı karşıya bırakılmıştı.
dinde ateşle azap ALLAH tealanındır ve diğer kimse ateşle adam öldüremez. ancak ateistin dinen cehenneme gireceği gerçeği de bir nevi itiraf mekanizması olarak kullanılacaktır denebilir.
zira özün güneşken sen ateşe dayanmalı ve yanmamasın diyen bilimsel öğretiye iman etmiştin şimdi imanını sorgulama zamanı geldi denmekte.
isevi cenneti HZ.BEDİÜZZAMANCA radıyallahu teala anh kabul edilmişti. aynı şekilde isevilerin diğer alt tabakasına eza vereceği bir cehennemi tabakası da olacak 2. dünya savaşındaki fırınlar gibi fırınlarda din testleri uygulanacaktır. bu zulumler bu işi yapanların yani zebaniyyun gibi gözükenlerin aslında insan olduğunu da işaret eder.
esasen zebaniyyunun azabı denen şey kainat da soyu kesik bir anlayışı hakim kılmak, kadınları muayyen gün haliyle bırakmak olarak namazsızlığı paylaşan erkek ve kadınlardan müteşekkil bir dünyada azap eden kimsenin kimliğini ortaya çıkarmak olarak görülür. ALLAH teala yine azap etmez ve yarattığı kulunu tanır.bu dünyada artık hayır yoktur ve gelen azap kesinlikle kendisine din arayan kimseden gelmektedir. ALLAH teala korunun derken ben teala sizi koruyacağım demektedir.
güneş ve onun ahkamına tapma eyleminde cin çıkarma, şeytan kovma veya cadı avcılığı denen şeylerin ateşle imtihanına isevilerin cehennemi denmekte.ilmi ilah eden ateistin en büyük cezası da inanmadığı her türlü uhrevi gerçeğe karşı hurafeye iman eder tarzda yaşama zorunluluğu olsa gerektir.
kuran-ı hakim o kafirleri öldürün demiş ancak 2 tane katil olayını örnekleyerek kim kimi hangi saikle öldürecek ve insanlar ALLAH tealaya mı yoksa ilahlaşmış insana mı tapacak diye gözlemlemektedir denebilir. habil kabil ins ins katliamıdır, HZ.HIZIR aleyhisselamın çocuğu öldürmesi ise gaybi bir ilimdir. biz HZ. HIZIR aleyhisselam gibi olmadığı sürece kuran-ı hakimde verilen tek katl ile adam katleder jkendi kardeşimizi öldürürüz. islami katliamla suçlayanlar ateist oldukça kendi kardeşini öldüren insan olduklarını da görecekler ve ikinci azaba çarptırılacaklşardır. zira onların felsefesi adam katlinde HZ.HIZIR aleyhisselamı kabul etmeiş ancak ölenleri ALLAH tealaya nispet ederek hikmet aramak 2 yüzlülüğüne düşmüşlerdi.
ALLAH teala kulu muhayyer bırakmış eğer diri diri yakılmaya kadar giden yolu kabul ediyorsan insana tapabilirsin demiştir. bu açılardan dinde zorlama yoktur.isteyen istediğine tapsın ama bilsin ki inamadığın ALLAH tealaya sakın iftira etme yoksa inandığını iddia ettiğin güneşe yolculuk yaparsın denmekte. ALLAH teala alicenap davranmış ve kendi ruhumdan verceğim demişti. aynı şeyi güneşe de emr edecek ve yangın azap olarak hak olacaktır. şimdi herşeyiyle ona mekan zaman ve rızık verdiğin ve sanan iman etmiş bu kişi ile bütünleş denecektir. baba oğul vekutsal ruh olan bu yaklaşım güneşi çok kızgın bir baba konumuna getireceği mahşer misallerinde mevcuttur.
güneşe tapan kimsenin özüyle aynı olduğu kabulu eski bir gelenek olarak isevilerce kabul edilmiş gözükmekte ve bu isevilerin cezası da ALLAH teala tarafından değil başka bir isevice verilmektedir.
müslümanın azabı ise sanıldığının aksine nura gark yani meleklerle birlikte olmak halidir ki mümmin bu hali farkedince melekileşme yolunu tutar.
ateşle azap edilen kimseye denecek şey esasında sen ateşle yanmayacaktın niye şimdi yanmaktasın sorusunun da tevcihi olacak ve ALLAH teala iman ettiğin şey gibi olmak zorunda değilsin değişebilirsin diyerek rabbanileşme ile güneşleşme arasında tercih hakkı sunacaktır.
zira ateş varsa fırınlar varsa bu isevi anlayışında cadı avı başlığında değerlendirilen bir dünyadır ve müslümanın orada esamesi bile duyulmaz denmektedir. ateşle azap ALLAH tealanıdır.
demek ki cehennemi ateş denen şey ateist felsefenin ateşle imanı iken mümmin o bölgeye melekleri davet ederek o kimseleri nura gark etmekle mükelleftir. bu sayede hem müfterlere iş düşmez hem de mümmin yaratılmanın şehadet kısmında kalır. inşaallah gören gözü ateistin iman ettiğine de iman edecek hale gelir ve gaybi bir hesabı değil an ve an olan haşiri izler.
toplamda insan sevgisi adına yapılmış eylemler kendi çocuğu tarafından yenme ameliyesine dönüşmekte ve yetiştirdiği kimselerin zebanıyyunların kimliğine dönüşmesine sebebiyet vermektedir.
ateistin iman ettiği melekler de bunlardır. zira güçlüyü ayakta tutan evrimi savunmuş ve yetişen nesil kendisine daha galip hale gelince, madem güçsüzsün o halde evrimsel gelişmeni tamamen durduracak ateşle seni yok edeyim diyen bir kültür mirasıyla karşı karşıya gelecektir.
ateist felsefe insanı yakan şey olarak reddettiği her türlü azabı da hazırlayacaktır.
esasında melekler dünyaya ALLAH tealaya ve efendimiz aleyhi ekmeltu tehayaya atılan ebterlik yani dinin akameti iftirasını geri çevirir ve nesli ketmeder. zebaniyyunlar muayyen gün kavramını erkeğe ve kadına yayarlar.
bundan sonraki her amel dikkat edin... hayır değildir ve keramet aranmaz. zira o bölge halkı artık ateşle imtihan edilecek bir hale gelmekete ve bunu da aynı dili konuşan yek diğeri yapmaktadır. ALLAH teala ve tekaddes hazretleri kendi isevi anlayışını ateist gibi anlatan kimselere de kendi çocuklarını göstermektedir. maallessef 2. dünya savaşındaki fırınlardan tutun da her devirde yakılan adamlara kadar bu hesap kendi inancına ihanet etmiş kişilerin birbirlerine azabı olarak kalmış ve namaz yoksa muayyen gün var ne demek anlaşılamamıştır.
erkeklerin azap vakti denen şey hak olmuştur.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.
dinin ceza uygulamasındaki hükümlerin tüm ümmetler verildiği ve ümmül kitap olarak bilinen levh-i mahfuz ile değerlendirilmeye tabi tutulduğunda mümmine ceza ile kafire cezanın farklılaştığı görülmekte.
isevilikte cadıların yakalandıktan sonraki afaroz ve arındırılma işlemleri olarak geçen safahat da cadının ateşe karşı dayanıklı olduğu düşünüldüğünden eğer yanmazsa cadı değildir diye esatirle bir inanış da söz konusu. bu kişiler akıl almaz işkenlere dayanmaları ya da cadı olduklarını itirafla karşı karşıya bırakılmıştı.
dinde ateşle azap ALLAH tealanındır ve diğer kimse ateşle adam öldüremez. ancak ateistin dinen cehenneme gireceği gerçeği de bir nevi itiraf mekanizması olarak kullanılacaktır denebilir.
zira özün güneşken sen ateşe dayanmalı ve yanmamasın diyen bilimsel öğretiye iman etmiştin şimdi imanını sorgulama zamanı geldi denmekte.
isevi cenneti HZ.BEDİÜZZAMANCA radıyallahu teala anh kabul edilmişti. aynı şekilde isevilerin diğer alt tabakasına eza vereceği bir cehennemi tabakası da olacak 2. dünya savaşındaki fırınlar gibi fırınlarda din testleri uygulanacaktır. bu zulumler bu işi yapanların yani zebaniyyun gibi gözükenlerin aslında insan olduğunu da işaret eder.
esasen zebaniyyunun azabı denen şey kainat da soyu kesik bir anlayışı hakim kılmak, kadınları muayyen gün haliyle bırakmak olarak namazsızlığı paylaşan erkek ve kadınlardan müteşekkil bir dünyada azap eden kimsenin kimliğini ortaya çıkarmak olarak görülür. ALLAH teala yine azap etmez ve yarattığı kulunu tanır.bu dünyada artık hayır yoktur ve gelen azap kesinlikle kendisine din arayan kimseden gelmektedir. ALLAH teala korunun derken ben teala sizi koruyacağım demektedir.
güneş ve onun ahkamına tapma eyleminde cin çıkarma, şeytan kovma veya cadı avcılığı denen şeylerin ateşle imtihanına isevilerin cehennemi denmekte.ilmi ilah eden ateistin en büyük cezası da inanmadığı her türlü uhrevi gerçeğe karşı hurafeye iman eder tarzda yaşama zorunluluğu olsa gerektir.
kuran-ı hakim o kafirleri öldürün demiş ancak 2 tane katil olayını örnekleyerek kim kimi hangi saikle öldürecek ve insanlar ALLAH tealaya mı yoksa ilahlaşmış insana mı tapacak diye gözlemlemektedir denebilir. habil kabil ins ins katliamıdır, HZ.HIZIR aleyhisselamın çocuğu öldürmesi ise gaybi bir ilimdir. biz HZ. HIZIR aleyhisselam gibi olmadığı sürece kuran-ı hakimde verilen tek katl ile adam katleder jkendi kardeşimizi öldürürüz. islami katliamla suçlayanlar ateist oldukça kendi kardeşini öldüren insan olduklarını da görecekler ve ikinci azaba çarptırılacaklşardır. zira onların felsefesi adam katlinde HZ.HIZIR aleyhisselamı kabul etmeiş ancak ölenleri ALLAH tealaya nispet ederek hikmet aramak 2 yüzlülüğüne düşmüşlerdi.
ALLAH teala kulu muhayyer bırakmış eğer diri diri yakılmaya kadar giden yolu kabul ediyorsan insana tapabilirsin demiştir. bu açılardan dinde zorlama yoktur.isteyen istediğine tapsın ama bilsin ki inamadığın ALLAH tealaya sakın iftira etme yoksa inandığını iddia ettiğin güneşe yolculuk yaparsın denmekte. ALLAH teala alicenap davranmış ve kendi ruhumdan verceğim demişti. aynı şeyi güneşe de emr edecek ve yangın azap olarak hak olacaktır. şimdi herşeyiyle ona mekan zaman ve rızık verdiğin ve sanan iman etmiş bu kişi ile bütünleş denecektir. baba oğul vekutsal ruh olan bu yaklaşım güneşi çok kızgın bir baba konumuna getireceği mahşer misallerinde mevcuttur.
güneşe tapan kimsenin özüyle aynı olduğu kabulu eski bir gelenek olarak isevilerce kabul edilmiş gözükmekte ve bu isevilerin cezası da ALLAH teala tarafından değil başka bir isevice verilmektedir.
müslümanın azabı ise sanıldığının aksine nura gark yani meleklerle birlikte olmak halidir ki mümmin bu hali farkedince melekileşme yolunu tutar.
ateşle azap edilen kimseye denecek şey esasında sen ateşle yanmayacaktın niye şimdi yanmaktasın sorusunun da tevcihi olacak ve ALLAH teala iman ettiğin şey gibi olmak zorunda değilsin değişebilirsin diyerek rabbanileşme ile güneşleşme arasında tercih hakkı sunacaktır.
zira ateş varsa fırınlar varsa bu isevi anlayışında cadı avı başlığında değerlendirilen bir dünyadır ve müslümanın orada esamesi bile duyulmaz denmektedir. ateşle azap ALLAH tealanıdır.
demek ki cehennemi ateş denen şey ateist felsefenin ateşle imanı iken mümmin o bölgeye melekleri davet ederek o kimseleri nura gark etmekle mükelleftir. bu sayede hem müfterlere iş düşmez hem de mümmin yaratılmanın şehadet kısmında kalır. inşaallah gören gözü ateistin iman ettiğine de iman edecek hale gelir ve gaybi bir hesabı değil an ve an olan haşiri izler.
toplamda insan sevgisi adına yapılmış eylemler kendi çocuğu tarafından yenme ameliyesine dönüşmekte ve yetiştirdiği kimselerin zebanıyyunların kimliğine dönüşmesine sebebiyet vermektedir.
ateistin iman ettiği melekler de bunlardır. zira güçlüyü ayakta tutan evrimi savunmuş ve yetişen nesil kendisine daha galip hale gelince, madem güçsüzsün o halde evrimsel gelişmeni tamamen durduracak ateşle seni yok edeyim diyen bir kültür mirasıyla karşı karşıya gelecektir.
ateist felsefe insanı yakan şey olarak reddettiği her türlü azabı da hazırlayacaktır.
esasında melekler dünyaya ALLAH tealaya ve efendimiz aleyhi ekmeltu tehayaya atılan ebterlik yani dinin akameti iftirasını geri çevirir ve nesli ketmeder. zebaniyyunlar muayyen gün kavramını erkeğe ve kadına yayarlar.
bundan sonraki her amel dikkat edin... hayır değildir ve keramet aranmaz. zira o bölge halkı artık ateşle imtihan edilecek bir hale gelmekete ve bunu da aynı dili konuşan yek diğeri yapmaktadır. ALLAH teala ve tekaddes hazretleri kendi isevi anlayışını ateist gibi anlatan kimselere de kendi çocuklarını göstermektedir. maallessef 2. dünya savaşındaki fırınlardan tutun da her devirde yakılan adamlara kadar bu hesap kendi inancına ihanet etmiş kişilerin birbirlerine azabı olarak kalmış ve namaz yoksa muayyen gün var ne demek anlaşılamamıştır.
erkeklerin azap vakti denen şey hak olmuştur.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.