H
selamun aleykum ve rahmetullahi ve berakatuhu
ülkelerin içinde bulunduğu harp ortamında bir takım güzergahların geçiş bölgesi olarak kullanılması süreci söz konusu olmuştur.
esasen haşir meydanında olduğunu bilen kesim kendisini müslüman olarak tanıtsa da harikulade hal gören bir yahudi de yahudiler dini doğrudur demekte ve bu uğurda tevrata göre yargılanmayı beklemektedir.
tevrata göre kendisine harp ilan etmemiş kimseye saldırı mümkündür ve bu saldırı yapılırken kendi dini teklif edilmez. ancak bu teklif farklı şekilde yapılmıştır ve telekominikasyon kullanılarak yahudi gibi olmayan (veya azabun elim gereği kendisi gibi olan) yerlere direkt müdahelelerde bulunulmuştur denebilir.buradaki ayrım bu kimselerinm mümmin olup olmamasıyla ilgilidir. bir arabın takva hususunda sınıfta kalabilme ihtimali veda haccında mevcuttur.
rusyanın, amerika birleşik devletlerinin israil'in müttefiklik ve paylaşım konusundaki tutumları belirlenmiş ve yaşama endekslenmiş bu hayatların bir kısmı kuran-ı hakimin ifadesi ile hak ile hükmetmeyen dışında kalan kesimi bu paylaşımda ateist felsefeyi kullanmışlardır.bu ülkeler dünya siyasetine ekonomisine yön vermekteydiler.
toplamda şehitlik ve bu şehitliğin sonuçları bakımından diri olmak kavramları hep birlikte düşünüldüğünde ALLAH tealanın elim azapları da bu kesime ittiba eden kesimce de duyulası şeyler olmaya başlamıştır.
kuran-ı hakim ahkamı dışında olan bu kimseler ateist kitabı olan güneşin hareket yönergesine ihanet başlıklı kitaplarında devamlı devinimi değiştirme çabasına girmiş %95 lik değişimi harekete yöneltmek istemişlerdi. bu hareketin ortak noktaları bakımından vefat halinde dahi dünyaya bırakıt olarak hayır bırakan bu kimselerin hakları ALLAH teala tarafından korunacaktı.
özünde cep telefonu bilgisayar araba gibi alet edevatlar bu kimselerin ürünüdür ve hak doğumu olarak meydana gellir. karşı çıktığımız düşüncenin ilmi bizim onsuz yapamayacağımız şeyler olarak gözükmekte.müslüman olanlar bu teknolojileri üretenlerinden daha fazla kullanmakta ve israfta sınır tanımamakta.
bu açılardan bir yahudinin lisan dahil benzeri olan bir alem dil konusundaki farklılşamalar olmaksızın her toplumun içindeki unsurlarca dile getirilir.
ülkesinde tevrat hükümlerince şehit olmuş ve buna canı gönülden bağlı bir yahudi kendi dinini değiştirecek çapta bir müslüman görmeden ölürse efendimiz aleyhi ekmeltu tehayayı tanımamış sayılır. bu açıdan kendisine geçerli bir din teklifi olmamıştır kendisi tevrata göre doğru davrandıkça ve bu hususta azm gösterdikçe şehittir.
zira yahudiler o müslümanlar nerde diye sorarken bunu askeri tahkimat bakımından değil dini üstünlük olarak sormaktadır.
bu yahudilerin haşri denen halet de yahudileşme başlığında düşünülen ve ateist felsefenin gaybı olarak iman edilen adına reenkarnasyon, enerji olarak tekrara geliş gibi safhalarla değerlendirilen şeyler esasen ne kadar çarpıtılsa da ALLAH teala hakkı söylemketen çekinmez ve kafa karışıklığına sebep olmaz.
dil bakımından bize benzer musevi türk cemaatı bize durumu anlatmaktadır.buna göre bu kimselerin ülke içerisindeki tutumları yahudiliğin gelişmesi ve türk musevi kavramını anlama konularında yardımcı rol oynamaktadır.
toplum içerisindeki eğitim faaliyetleri sağlık faaliyetleri sair konulardaki tutum eksiklikleri bakımından yahudilerin ateist felsefeden faydalandıkları ve bu kavrama ihanet nevinden hareket tarzlarını başka bir topluma saldırı şeklinde değiştirdikleri görülmektedir.
maddi dünyada kendi ahkamlarınca şehit olan kimselerinin madem meydan haşirdir hükmünce nerelerde ibata edildikleri de müphemliğini korumaktadır denmekte.
ölümden sonraki hayatın esasen bu dünyada görüldüğü hem rivayet hem de HZ.BEDİÜZZAMANIN radıyallahu teala anh irşadıyla anlamlı kılınmıştı. o meydan haşir meydanıdır derken kıyametin ALLAH teala nezdinde koptuğunu beyan etmekteydi.ypılan sorguda tevrat mı yopksa kuran-ı hakim mi uygulanmaktadır sorusu artık anlamlı olmaya başlayacak ve diriltilen kimselerin kimliği ortaya çıkacaktır.
bu açılardan dünyadaki islami anlayış eksikliği ve acı çeken müslümandan zevk alma hali bunlara karşı çaresizliğin adet haline gelmesi ve yapılan her türlü yardımın eksik kalması ve sadece göz boyama amaçlı olması bize gösterdi ki bu haşir meydanında kaldırılan kimseler toplamda yahudi cemaatıdır.
bu kimselerin tekrar yaratıldığı ve toplumumuzun da bu esaslara uygun yaşadığı dünyada ALLAH tealayı yanlış anlayanların burada değişik bir kitaba sarıldığı ve her seferinde hile kurduğu için ebedi cehennemi hak eden bir kavmin varlığı an be an görülmektedir denebilir.
fiziksel olarak her şekilde bize benzemeleri bakımından bir müslüman bir yahudi ile aynı özelliklere sahiptir. bu sahibiyet derecesinde meydanın haşr olduğu da düşünülürse tekrar dirltilmiş ancak namaz ve rukunlar konusunda eksik kalmış kimsenin yahudi olduğuna hüküm vermek an meselesi olarak gözler önünde durmaktadır.bu kimse şuursuzca tevratı yaşar.
efendişmiz aleyhisselatu vesselamın hanımlarından biri de yahudi kökenli olduğundan bu husus hem manidar hem de ürkülesi bir şey değildir denmelidir.sorun yahudinin erkek olması safahatında çıkmakta ve dünyada kaos denen şey ortaya çıkmakta.
şayet yukarıda sayılan devletler bu durumun farkında ise mevzu stratejinin de ötesinde gitmekte kendi ahkamınca şehit olan yahudilerin ibata edildiği yerler kavramı ortaya çıkmaktadır. zira bu devletler sanıldığını aksine din ahkamını reddeden milletler değildir ancak tevratın kitabi özelliğindeki hakkı ihanet ederek güneş kitabıyla değiştirme çabası mevcuttur.
bu yerlerdeki halkın hakka hakikata kör sağır dilsiz davranması denen şeyin esasen bu kimselerin özürlü olduğu gerçeğini de gözler önüne serer. ateist felsefedeki esasında gaybe iman olarak geçen harikulade hal bir yaratıcının kendisi tarafından bilinemeyeceği yani mekan ve zamanın üst mekanca oluşturulacağı anlayışı idi.önceki yazılarımızda bu hususlar açıklanmıştı.
bu bakımdan ateistin bilinmez imanı ile yahudinin bilinmez imanı aynı yönde olup haşirde harmanlanmaktadır denmekte. şimdi bu anlayış bakımından sakat düşüncenin evlendiği yuva kurduğu bir yer hayal edelim burada yetiştirilen kızlar bu yeniden diriltilen sakat yahudi mantığına sahip kimselere eş edilecek ve bu açıdan korunup kollanacaktır.
şayet bu kimseler dini bir çıkarımla bu çocukları yetiştirmezlerse bu dünyadaki tek faydaları yahudiye çocuk veren kimseler olarak anılmak olarak kalacaktır.
bu açılardan devletlerin siyasi koruması altında yatan manasal gerçekler bakımından ülkeyi korumak ve dinin korunması esasen imanın bir ruknu olmaya başlar. zira ALLAH tealanın kesip biçtiği için düşüncesiz ve kör şekilde haşredilen yahudi zihniyeti sizin onlardan menfaatleriniz kadar sizden hak almaya gelecektir. bu açıdan yahudileşmemek onun ürününü kullanmamaktan ziyade aktif bir duruşla dini yaşamak ve gerekirse bütünlüğü korumak adına yapılan herşey olarak görülmelidir.
öteki türlü bir yaklaşımda bizler ateist felsefenin gaybı denilen diriltilme safahatında libyayı çeçenistanı ALLAH tealanın müslümana eziyet mekanı olarak anmaya başlayacağımız şekilde tahayyül etmeye başlarız.nazarımızın mümminleşmesi için namaz ve rukun şartı aranmalıdır.her şeye rağmen yardım bir insanı kurtarmaktır ancak tevratın karşısında durmak için öncelikle kuran-ı hakim olmak lazım gelmekte. yoksa bu acılar devam edecektir.
esasen bu ateist felsefe yahudi ahkamının haşri olarak yahudilerin kendi arasındaki mücadeleyi anlatmaktadır denmesi gerekmektedir. bu kimseler de en azından bir mümmin kadar benzer özelliklere sahiptir. namaz kılındıkça esası mümmin özelliğine bürünür. salt sivil insiyatif kullanma adına kominist kapitalist düzeni ayakta tutmak başlığı, islamı kullanarak desteklenmez.
toplumumuzda görülen hususlardan biri olarak ALLAH tealanın veya efendimiz aleyhi ekmeltu tehayanın memnun olmadığı bir kimsenin her halukarda asgari geçime tabi tutulduğu rızkı olduğu görülmekte.ancak bu kimselerin nesep bakımından devamı konusunda kuran-ı hakim sert bir yol izlemiş ve sana aleyhisselam hakaret eden kimse soyu kesiktir demişti.bacakı kadar çocuğun her türlü iğfali bir hakarettir.asmak kemek ise ALLAH teala ile hasımlaşmaktır. zira ALLAH teala cezanın ne olduğunu bilen tealadır ve kula önce şunu sorar ben bilmezken sen bildiğinden bu olay olduyu kabul edene kadar ikinizi de dirilticem o zaman din neymiş anlayacaksınız diyebilir.
ALLAH tealanın ve rasulünün aleyhisselatu vesselam kabul etmediği bir yahudiyi eş olarak kabul etmek ve nesep vermek hali mevcutsa bu konuda sorumluluk alan bayanların ağır bir yükü yüklendikleri ve ateist felsefenin ivmesi olduğuda düşünülebilir.yahudi ateizminin ekmeği bu kadınlardır.
demek ki ateizm denen güneşe tapıcılığa ihanet hali bu kimselerin elinde yükselmekte ve ALLAH teala birbirinizden davacı olacaksıınız derken bu ihaneti en baştan söylemektedir.
efendimiz aleyhisselam en hayırlınız eşine hayırlı olan derken ayrıca kadınlarla erkekler arsındaki davada taraf olacağını da beyan eder. bu konuda kişiler yahudi ise tevratı uygulamak Kitabullahın emridir.
bu açılardan hukuk üstü kavramda yargılamayı yapan kimse esasen 2 yahudiyi yargılamakta ve yanılgı ile ALLAH teala varken neden din-i mübin üstün değil sorusu sorulmakta, ve yine aynı yanılgıyla ALLAH tealanın emriyle hükmetmeyen bizden değildir denirken bizden olmayan kesim kimdir sorusu tevcih edilebilmektedir.bunlar bilinmesi gereken hususlardır.
evet aleyhisselatu vesselam buradadır encak haşredilen yahudilere tevrat hükümlerini uygulamaktadır denmesi lazım gelmekte. sorunun kaynağı olan atesit felsefedeki dinamizm denilen kadının, koca kainatın kabul etmediği bir erkeği madden ve manen taltif etmesi bu haşr sürecini uzatmakta olup mümmin namaz ve sair konularda işaret göstermek zorunluluğunda bırakılmaktadır. zira sorular ağızlara değil ellere ayaklara ve amellere sorulmaktadır.
bu haşir meydanında elim azap olarak adlandırılacak bu halden uzak durmak ateist felsefeyi bitieceği gibi tevrat hükümlerini de kaldırır ve kuran-ı hakim hükümleri cenneti iktiza eder mi etmez mi sorusu da cevap bulur.
tartışılan değer olarak ALLAH teala nerede ki bunlar oluyor sorusu esasen tevrata göre yargılanan yahudi haşrinde sen kuran-ı hakimi sorma hatasına düştün şeklinde cevap verilebilir.
özetle tekrar kaldırılan ve anlayış bakımından sakat olan yahudi düşüncesi sunnetullah olarak tevratla yargılanmaktadır. ALLAH teala sözünden dönmemiştir.
bu açıdan ateist felsefe denen şeye dinamizm sağlayan kadın olgusunu bu sakat düşünceyi taltiften vazgeçirecek koca kainatın üstüne almadığı yükü kendi üstüne almasına neden olacak şeylerden vazgeçirmeye çalışmak gerekmekte ve din değiştirilerek derhal müslüman olmaya davetler başlaması gerekmektedir.
yoksa kendi ahklamınca şehit yahudilerin haşrindeki eşlerini temin ellerimizle yetiştirdiğimiz kızlarımızı eş etme yoluyla bizler tarafından yapılacaktır.
anlaşılmalıdır ki bu dünyada tevrat hükümleri uygulanmaktadır.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.
ülkelerin içinde bulunduğu harp ortamında bir takım güzergahların geçiş bölgesi olarak kullanılması süreci söz konusu olmuştur.
esasen haşir meydanında olduğunu bilen kesim kendisini müslüman olarak tanıtsa da harikulade hal gören bir yahudi de yahudiler dini doğrudur demekte ve bu uğurda tevrata göre yargılanmayı beklemektedir.
tevrata göre kendisine harp ilan etmemiş kimseye saldırı mümkündür ve bu saldırı yapılırken kendi dini teklif edilmez. ancak bu teklif farklı şekilde yapılmıştır ve telekominikasyon kullanılarak yahudi gibi olmayan (veya azabun elim gereği kendisi gibi olan) yerlere direkt müdahelelerde bulunulmuştur denebilir.buradaki ayrım bu kimselerinm mümmin olup olmamasıyla ilgilidir. bir arabın takva hususunda sınıfta kalabilme ihtimali veda haccında mevcuttur.
rusyanın, amerika birleşik devletlerinin israil'in müttefiklik ve paylaşım konusundaki tutumları belirlenmiş ve yaşama endekslenmiş bu hayatların bir kısmı kuran-ı hakimin ifadesi ile hak ile hükmetmeyen dışında kalan kesimi bu paylaşımda ateist felsefeyi kullanmışlardır.bu ülkeler dünya siyasetine ekonomisine yön vermekteydiler.
toplamda şehitlik ve bu şehitliğin sonuçları bakımından diri olmak kavramları hep birlikte düşünüldüğünde ALLAH tealanın elim azapları da bu kesime ittiba eden kesimce de duyulası şeyler olmaya başlamıştır.
kuran-ı hakim ahkamı dışında olan bu kimseler ateist kitabı olan güneşin hareket yönergesine ihanet başlıklı kitaplarında devamlı devinimi değiştirme çabasına girmiş %95 lik değişimi harekete yöneltmek istemişlerdi. bu hareketin ortak noktaları bakımından vefat halinde dahi dünyaya bırakıt olarak hayır bırakan bu kimselerin hakları ALLAH teala tarafından korunacaktı.
özünde cep telefonu bilgisayar araba gibi alet edevatlar bu kimselerin ürünüdür ve hak doğumu olarak meydana gellir. karşı çıktığımız düşüncenin ilmi bizim onsuz yapamayacağımız şeyler olarak gözükmekte.müslüman olanlar bu teknolojileri üretenlerinden daha fazla kullanmakta ve israfta sınır tanımamakta.
bu açılardan bir yahudinin lisan dahil benzeri olan bir alem dil konusundaki farklılşamalar olmaksızın her toplumun içindeki unsurlarca dile getirilir.
ülkesinde tevrat hükümlerince şehit olmuş ve buna canı gönülden bağlı bir yahudi kendi dinini değiştirecek çapta bir müslüman görmeden ölürse efendimiz aleyhi ekmeltu tehayayı tanımamış sayılır. bu açıdan kendisine geçerli bir din teklifi olmamıştır kendisi tevrata göre doğru davrandıkça ve bu hususta azm gösterdikçe şehittir.
zira yahudiler o müslümanlar nerde diye sorarken bunu askeri tahkimat bakımından değil dini üstünlük olarak sormaktadır.
bu yahudilerin haşri denen halet de yahudileşme başlığında düşünülen ve ateist felsefenin gaybı olarak iman edilen adına reenkarnasyon, enerji olarak tekrara geliş gibi safhalarla değerlendirilen şeyler esasen ne kadar çarpıtılsa da ALLAH teala hakkı söylemketen çekinmez ve kafa karışıklığına sebep olmaz.
dil bakımından bize benzer musevi türk cemaatı bize durumu anlatmaktadır.buna göre bu kimselerin ülke içerisindeki tutumları yahudiliğin gelişmesi ve türk musevi kavramını anlama konularında yardımcı rol oynamaktadır.
toplum içerisindeki eğitim faaliyetleri sağlık faaliyetleri sair konulardaki tutum eksiklikleri bakımından yahudilerin ateist felsefeden faydalandıkları ve bu kavrama ihanet nevinden hareket tarzlarını başka bir topluma saldırı şeklinde değiştirdikleri görülmektedir.
maddi dünyada kendi ahkamlarınca şehit olan kimselerinin madem meydan haşirdir hükmünce nerelerde ibata edildikleri de müphemliğini korumaktadır denmekte.
ölümden sonraki hayatın esasen bu dünyada görüldüğü hem rivayet hem de HZ.BEDİÜZZAMANIN radıyallahu teala anh irşadıyla anlamlı kılınmıştı. o meydan haşir meydanıdır derken kıyametin ALLAH teala nezdinde koptuğunu beyan etmekteydi.ypılan sorguda tevrat mı yopksa kuran-ı hakim mi uygulanmaktadır sorusu artık anlamlı olmaya başlayacak ve diriltilen kimselerin kimliği ortaya çıkacaktır.
bu açılardan dünyadaki islami anlayış eksikliği ve acı çeken müslümandan zevk alma hali bunlara karşı çaresizliğin adet haline gelmesi ve yapılan her türlü yardımın eksik kalması ve sadece göz boyama amaçlı olması bize gösterdi ki bu haşir meydanında kaldırılan kimseler toplamda yahudi cemaatıdır.
bu kimselerin tekrar yaratıldığı ve toplumumuzun da bu esaslara uygun yaşadığı dünyada ALLAH tealayı yanlış anlayanların burada değişik bir kitaba sarıldığı ve her seferinde hile kurduğu için ebedi cehennemi hak eden bir kavmin varlığı an be an görülmektedir denebilir.
fiziksel olarak her şekilde bize benzemeleri bakımından bir müslüman bir yahudi ile aynı özelliklere sahiptir. bu sahibiyet derecesinde meydanın haşr olduğu da düşünülürse tekrar dirltilmiş ancak namaz ve rukunlar konusunda eksik kalmış kimsenin yahudi olduğuna hüküm vermek an meselesi olarak gözler önünde durmaktadır.bu kimse şuursuzca tevratı yaşar.
efendişmiz aleyhisselatu vesselamın hanımlarından biri de yahudi kökenli olduğundan bu husus hem manidar hem de ürkülesi bir şey değildir denmelidir.sorun yahudinin erkek olması safahatında çıkmakta ve dünyada kaos denen şey ortaya çıkmakta.
şayet yukarıda sayılan devletler bu durumun farkında ise mevzu stratejinin de ötesinde gitmekte kendi ahkamınca şehit olan yahudilerin ibata edildiği yerler kavramı ortaya çıkmaktadır. zira bu devletler sanıldığını aksine din ahkamını reddeden milletler değildir ancak tevratın kitabi özelliğindeki hakkı ihanet ederek güneş kitabıyla değiştirme çabası mevcuttur.
bu yerlerdeki halkın hakka hakikata kör sağır dilsiz davranması denen şeyin esasen bu kimselerin özürlü olduğu gerçeğini de gözler önüne serer. ateist felsefedeki esasında gaybe iman olarak geçen harikulade hal bir yaratıcının kendisi tarafından bilinemeyeceği yani mekan ve zamanın üst mekanca oluşturulacağı anlayışı idi.önceki yazılarımızda bu hususlar açıklanmıştı.
bu bakımdan ateistin bilinmez imanı ile yahudinin bilinmez imanı aynı yönde olup haşirde harmanlanmaktadır denmekte. şimdi bu anlayış bakımından sakat düşüncenin evlendiği yuva kurduğu bir yer hayal edelim burada yetiştirilen kızlar bu yeniden diriltilen sakat yahudi mantığına sahip kimselere eş edilecek ve bu açıdan korunup kollanacaktır.
şayet bu kimseler dini bir çıkarımla bu çocukları yetiştirmezlerse bu dünyadaki tek faydaları yahudiye çocuk veren kimseler olarak anılmak olarak kalacaktır.
bu açılardan devletlerin siyasi koruması altında yatan manasal gerçekler bakımından ülkeyi korumak ve dinin korunması esasen imanın bir ruknu olmaya başlar. zira ALLAH tealanın kesip biçtiği için düşüncesiz ve kör şekilde haşredilen yahudi zihniyeti sizin onlardan menfaatleriniz kadar sizden hak almaya gelecektir. bu açıdan yahudileşmemek onun ürününü kullanmamaktan ziyade aktif bir duruşla dini yaşamak ve gerekirse bütünlüğü korumak adına yapılan herşey olarak görülmelidir.
öteki türlü bir yaklaşımda bizler ateist felsefenin gaybı denilen diriltilme safahatında libyayı çeçenistanı ALLAH tealanın müslümana eziyet mekanı olarak anmaya başlayacağımız şekilde tahayyül etmeye başlarız.nazarımızın mümminleşmesi için namaz ve rukun şartı aranmalıdır.her şeye rağmen yardım bir insanı kurtarmaktır ancak tevratın karşısında durmak için öncelikle kuran-ı hakim olmak lazım gelmekte. yoksa bu acılar devam edecektir.
esasen bu ateist felsefe yahudi ahkamının haşri olarak yahudilerin kendi arasındaki mücadeleyi anlatmaktadır denmesi gerekmektedir. bu kimseler de en azından bir mümmin kadar benzer özelliklere sahiptir. namaz kılındıkça esası mümmin özelliğine bürünür. salt sivil insiyatif kullanma adına kominist kapitalist düzeni ayakta tutmak başlığı, islamı kullanarak desteklenmez.
toplumumuzda görülen hususlardan biri olarak ALLAH tealanın veya efendimiz aleyhi ekmeltu tehayanın memnun olmadığı bir kimsenin her halukarda asgari geçime tabi tutulduğu rızkı olduğu görülmekte.ancak bu kimselerin nesep bakımından devamı konusunda kuran-ı hakim sert bir yol izlemiş ve sana aleyhisselam hakaret eden kimse soyu kesiktir demişti.bacakı kadar çocuğun her türlü iğfali bir hakarettir.asmak kemek ise ALLAH teala ile hasımlaşmaktır. zira ALLAH teala cezanın ne olduğunu bilen tealadır ve kula önce şunu sorar ben bilmezken sen bildiğinden bu olay olduyu kabul edene kadar ikinizi de dirilticem o zaman din neymiş anlayacaksınız diyebilir.
ALLAH tealanın ve rasulünün aleyhisselatu vesselam kabul etmediği bir yahudiyi eş olarak kabul etmek ve nesep vermek hali mevcutsa bu konuda sorumluluk alan bayanların ağır bir yükü yüklendikleri ve ateist felsefenin ivmesi olduğuda düşünülebilir.yahudi ateizminin ekmeği bu kadınlardır.
demek ki ateizm denen güneşe tapıcılığa ihanet hali bu kimselerin elinde yükselmekte ve ALLAH teala birbirinizden davacı olacaksıınız derken bu ihaneti en baştan söylemektedir.
efendimiz aleyhisselam en hayırlınız eşine hayırlı olan derken ayrıca kadınlarla erkekler arsındaki davada taraf olacağını da beyan eder. bu konuda kişiler yahudi ise tevratı uygulamak Kitabullahın emridir.
bu açılardan hukuk üstü kavramda yargılamayı yapan kimse esasen 2 yahudiyi yargılamakta ve yanılgı ile ALLAH teala varken neden din-i mübin üstün değil sorusu sorulmakta, ve yine aynı yanılgıyla ALLAH tealanın emriyle hükmetmeyen bizden değildir denirken bizden olmayan kesim kimdir sorusu tevcih edilebilmektedir.bunlar bilinmesi gereken hususlardır.
evet aleyhisselatu vesselam buradadır encak haşredilen yahudilere tevrat hükümlerini uygulamaktadır denmesi lazım gelmekte. sorunun kaynağı olan atesit felsefedeki dinamizm denilen kadının, koca kainatın kabul etmediği bir erkeği madden ve manen taltif etmesi bu haşr sürecini uzatmakta olup mümmin namaz ve sair konularda işaret göstermek zorunluluğunda bırakılmaktadır. zira sorular ağızlara değil ellere ayaklara ve amellere sorulmaktadır.
bu haşir meydanında elim azap olarak adlandırılacak bu halden uzak durmak ateist felsefeyi bitieceği gibi tevrat hükümlerini de kaldırır ve kuran-ı hakim hükümleri cenneti iktiza eder mi etmez mi sorusu da cevap bulur.
tartışılan değer olarak ALLAH teala nerede ki bunlar oluyor sorusu esasen tevrata göre yargılanan yahudi haşrinde sen kuran-ı hakimi sorma hatasına düştün şeklinde cevap verilebilir.
özetle tekrar kaldırılan ve anlayış bakımından sakat olan yahudi düşüncesi sunnetullah olarak tevratla yargılanmaktadır. ALLAH teala sözünden dönmemiştir.
bu açıdan ateist felsefe denen şeye dinamizm sağlayan kadın olgusunu bu sakat düşünceyi taltiften vazgeçirecek koca kainatın üstüne almadığı yükü kendi üstüne almasına neden olacak şeylerden vazgeçirmeye çalışmak gerekmekte ve din değiştirilerek derhal müslüman olmaya davetler başlaması gerekmektedir.
yoksa kendi ahklamınca şehit yahudilerin haşrindeki eşlerini temin ellerimizle yetiştirdiğimiz kızlarımızı eş etme yoluyla bizler tarafından yapılacaktır.
anlaşılmalıdır ki bu dünyada tevrat hükümleri uygulanmaktadır.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.