H
hado77
selamun aleykum ve rahmetullahi ve barakutuhu
geometri, üçgen dörtgen ve çember ve türevleri ile başlayıp analitik geometriye kadar uzanan bir bilim dalı.
ateist felsefe uzak bir uzayı arar zamanın ve mekanın oluşturulduğu en üst uzaydan insanlara bakmaktadır.kendi gaybı budur bu konu beyan edilmişti.
buna göre mükemmeliyet adına söylenen şekil bilgisi de bize bir takım noktalarda kusurun varlığını ancak çözüm üretme adına yanlış da olsa öğretilebildiğini göstermektedir.
geometrik şekiller ilk bakıldığında bir cismin diğerine 90 derecelik dik açı veya 180 derecelik bütünler açı veya 360 derecelik tam açı kavramları ile karşı ururş sergilediğini gösterir.
islam ülkelerinin az gelişmiliği denen mühendislik ilmine aslında bu teknolojini temellerinin fıtrata tabi olmadığı gerekçesi ile yaklaşırsanız geriden gelen bir ümmet değil aklını gözüne indirmemiş bir ümmetten bahsetmemiz gerekmekte. aklı olan tv seyretmez bilgisayar kullanmaz veya savaş makinası üretmez diyebiliriz.
konumuz bakımından dünyanın şekli gereği bu cisimler hiçbir zaman bu açılara sahip olmazlar ve kenarlarından eksiltilmesi gerekir. bu açıdan ALLAH tealanın kenarlarından eksiltmek tabiri uygulanan bir geometrik anlayışınız olmazsa bugünkü geometri yani mimari anlamlı olamayacaktır.ALLAH tealanın dediği gibi yaparız ve bu ayeti anlamayız.
dünyanın şekli gereği bir cisim hiçbir zaman kare veya dikdörtgen olarak tasvir edilemez. kesit dahi alsanız derinlik hissi denen balık gözü efektini verecek bir şekil elde edersiniz. düz crt olmayan eski televizyonların bombeli kenarları asıldır ve asla 90 derecelik dik açı mevcut değildir.
bu açıdan öğretilen ilim bakımından beyni kabule zorlayan bir matematik ilmi vardır denirse başarı ve başarızılık kaynağı da anlaşılır.
esasen ateizm ilim diye göze hitap etmekte 3. boyut hissi veren resimlerdeki gömülü resmi de varlığına rağmen reddetmektedir. 3. boyutlu resimler gösterdi ki aslında sadece beyin görmektedir göz ise sadecearacıdır.
bir millete geometri öğretirken dünya anlayışını yerle yeksan edersiniz ve beynine olmaması gereken bir şekli ezberletmeye çalışırsınız. kişi dikdörtgen olamayacağını toplam kainat bilgisiyle bilir ve gördüğü herşeye belli bir derinlik algısıyla bakar.ancak akıl ise farklı olarak eğitilmekte ve beyin ölümlerinin ilk aşaması başlamaktadır.
tefekkür denen şey esasen budur. ancak öğrenciye gözünle amel et denmekte ve kainatın temel bilgisi olan beyinle düşün esası ilk adımda ketmedilmektedir. bu yüzden geometriden 100 almak değil geometrinin mümkün olmadığını kabul ilimdir. bu şekillerin nasıl oluştuğunu bişze bildiren bir kitap olmalı demek gerekmekte.
ALLAH teala dağları sağlam bir kazık yaptık demekte. biz bir yüzeye kare şekli oturtmak için o yapıyı mevcut yere kazık gibi çakmak zorundayızdır. ALLAH tealanın yaptığı yapı ile insanın yaptığı arasında esasen hiçbir fark da yoktur. ancak bir dağ her zaman bize daha dehşetli gelecektir. zira dünya geometrisine uyumlu bir yapıdır.
bir dönem sonra göz modern şehir görüntüsünü rededer ve doğa ile hem dem olur.
bu açıdan ateizt felsefenin ilmi esasen fıtrı olmayan bir bakış açısıdır. insan bu dünyanın geometrisine alışkın değildir. geldiği yerdeki alem anlayışının çok daha farklı olması gerektiği düşünülmekte. insan gözüne en uygun ihata alanı 16/9 bakış açısı ve bombeli bir cisimler dünyası olduğu düşünülebilir.
esasen göz kusurlarındaki bu hal ALLAH tealanın aleminde böyle bir kusur olamayacağını mevcut derinlik algısının görüntüyü kişiye göre düzelteceğini beyan etmekte.
ALLAH tealanın cennet denen yerden geometriksel olarak bahsi derinlik algısı olan cisimler olmalı buradaki cisimlerin harikulade yapısı ise gözü yormayan ve düşünme faaliyetini düzenleyen bir yapı olarak beyni artık düşünceden yani kendi dışındaki şeylerin yanlışını düşünmekten alıkoymalı.
beyne hitap eden yer beynin görüşü olarak gözü kullanmayı başka hususlara hasretmelidir. bu açıdan meleklerin gözleri vardır ancak görmek için onu kullanmazlar da diyebiliriz.
anlaşılan melekler geometriksel olarak kendi yapılarına uygun bir alemde gözle değil meselenin derinliğine bakarak düşünce tefekkürle hareket eden canlılardır. bir meleğin nazarı gözle olmaz.
ALLAH tealanın bunun gibi bir meleğin görüşünü ins için düzeltmesi denen hadise ise bilinen kare ya da dikdörtgen şekiller olabilir. zira ALLAH teala dağları sağlam kazık yaptık demişti. demek ki melekler bu ayeti bu şekilde okumamakta ve mevcuda çakılabilecek bir şekilden, aleme bilgi adına mühendisklik faaliyeti göstermektedirler.
bu açıdan yuvarlatılmış bir dünyanın haritasal izdüşümü denen her halde alan kayıpları olacaktır.bu alan kaybını minumuma indirgeme denen olayda kenarlarından eksiltme tabiri uygun düşmekte daire şeklindeki alan açılıp düz bir kağda geçilince tekrar katlandığında aynı daire elde edilememektedir.
ALLAH teala kıvrımlı şekil olarak beyni, düzgün geometriye sahip olmayan akciğer kalp gibi azaları meydana getirmişti. özündeki bu izdüşümsel şekilsizliğin şekle dair bir dünyada kare daire gibi şeyleri düşünmesi ise bu kavramların esasen ithal kavramlar olduğunu göstermektedir.
bu bilgi yani kare dikdörtgen şekil olarak bu kainat da yoktur başka bir alemden gelmiş şekillerdir.
ateist felsefe çaresizce kareyi kabul etmek zorundadır ancak böyle bir şekil yoktur demelidir. aynı şekilde dünyada 90 derecelik dik açı olmaz diyecektir.bu açıdan ateizm uzayda hayatı savunmaktadır.
şayet bu kavramlar varsa esasen ateist felsefe dünyevi bir geometriyi değil uzay geometrisini uygulamakta düşünsel olarak düz bir satıh olan uzay boşluğunu örneklemekte ve kendi zaman ve mekan anlayışımı anlatıyorum zaten demektedir.iç boş olan bir yerden kare dikdörtgen getirip ilim olarak sunmakta ve bunlardan kainat oluştuğunda ise hayali bir ürünün nelere kadir olacağınaiman edip mevcut mevcudatın varlığını idrak edememektedir.
bu kadar uzaylı ilmin dünyada uygulama alanı bulması bakımından materyalist felsefe esasen uzayda yaşıyormuş gibi ilim üretip dünyalılara seslenmesi hadisesi başka başka sorunları da beraberinde getirecektir.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.
geometri, üçgen dörtgen ve çember ve türevleri ile başlayıp analitik geometriye kadar uzanan bir bilim dalı.
ateist felsefe uzak bir uzayı arar zamanın ve mekanın oluşturulduğu en üst uzaydan insanlara bakmaktadır.kendi gaybı budur bu konu beyan edilmişti.
buna göre mükemmeliyet adına söylenen şekil bilgisi de bize bir takım noktalarda kusurun varlığını ancak çözüm üretme adına yanlış da olsa öğretilebildiğini göstermektedir.
geometrik şekiller ilk bakıldığında bir cismin diğerine 90 derecelik dik açı veya 180 derecelik bütünler açı veya 360 derecelik tam açı kavramları ile karşı ururş sergilediğini gösterir.
islam ülkelerinin az gelişmiliği denen mühendislik ilmine aslında bu teknolojini temellerinin fıtrata tabi olmadığı gerekçesi ile yaklaşırsanız geriden gelen bir ümmet değil aklını gözüne indirmemiş bir ümmetten bahsetmemiz gerekmekte. aklı olan tv seyretmez bilgisayar kullanmaz veya savaş makinası üretmez diyebiliriz.
konumuz bakımından dünyanın şekli gereği bu cisimler hiçbir zaman bu açılara sahip olmazlar ve kenarlarından eksiltilmesi gerekir. bu açıdan ALLAH tealanın kenarlarından eksiltmek tabiri uygulanan bir geometrik anlayışınız olmazsa bugünkü geometri yani mimari anlamlı olamayacaktır.ALLAH tealanın dediği gibi yaparız ve bu ayeti anlamayız.
dünyanın şekli gereği bir cisim hiçbir zaman kare veya dikdörtgen olarak tasvir edilemez. kesit dahi alsanız derinlik hissi denen balık gözü efektini verecek bir şekil elde edersiniz. düz crt olmayan eski televizyonların bombeli kenarları asıldır ve asla 90 derecelik dik açı mevcut değildir.
bu açıdan öğretilen ilim bakımından beyni kabule zorlayan bir matematik ilmi vardır denirse başarı ve başarızılık kaynağı da anlaşılır.
esasen ateizm ilim diye göze hitap etmekte 3. boyut hissi veren resimlerdeki gömülü resmi de varlığına rağmen reddetmektedir. 3. boyutlu resimler gösterdi ki aslında sadece beyin görmektedir göz ise sadecearacıdır.
bir millete geometri öğretirken dünya anlayışını yerle yeksan edersiniz ve beynine olmaması gereken bir şekli ezberletmeye çalışırsınız. kişi dikdörtgen olamayacağını toplam kainat bilgisiyle bilir ve gördüğü herşeye belli bir derinlik algısıyla bakar.ancak akıl ise farklı olarak eğitilmekte ve beyin ölümlerinin ilk aşaması başlamaktadır.
tefekkür denen şey esasen budur. ancak öğrenciye gözünle amel et denmekte ve kainatın temel bilgisi olan beyinle düşün esası ilk adımda ketmedilmektedir. bu yüzden geometriden 100 almak değil geometrinin mümkün olmadığını kabul ilimdir. bu şekillerin nasıl oluştuğunu bişze bildiren bir kitap olmalı demek gerekmekte.
ALLAH teala dağları sağlam bir kazık yaptık demekte. biz bir yüzeye kare şekli oturtmak için o yapıyı mevcut yere kazık gibi çakmak zorundayızdır. ALLAH tealanın yaptığı yapı ile insanın yaptığı arasında esasen hiçbir fark da yoktur. ancak bir dağ her zaman bize daha dehşetli gelecektir. zira dünya geometrisine uyumlu bir yapıdır.
bir dönem sonra göz modern şehir görüntüsünü rededer ve doğa ile hem dem olur.
bu açıdan ateizt felsefenin ilmi esasen fıtrı olmayan bir bakış açısıdır. insan bu dünyanın geometrisine alışkın değildir. geldiği yerdeki alem anlayışının çok daha farklı olması gerektiği düşünülmekte. insan gözüne en uygun ihata alanı 16/9 bakış açısı ve bombeli bir cisimler dünyası olduğu düşünülebilir.
esasen göz kusurlarındaki bu hal ALLAH tealanın aleminde böyle bir kusur olamayacağını mevcut derinlik algısının görüntüyü kişiye göre düzelteceğini beyan etmekte.
ALLAH tealanın cennet denen yerden geometriksel olarak bahsi derinlik algısı olan cisimler olmalı buradaki cisimlerin harikulade yapısı ise gözü yormayan ve düşünme faaliyetini düzenleyen bir yapı olarak beyni artık düşünceden yani kendi dışındaki şeylerin yanlışını düşünmekten alıkoymalı.
beyne hitap eden yer beynin görüşü olarak gözü kullanmayı başka hususlara hasretmelidir. bu açıdan meleklerin gözleri vardır ancak görmek için onu kullanmazlar da diyebiliriz.
anlaşılan melekler geometriksel olarak kendi yapılarına uygun bir alemde gözle değil meselenin derinliğine bakarak düşünce tefekkürle hareket eden canlılardır. bir meleğin nazarı gözle olmaz.
ALLAH tealanın bunun gibi bir meleğin görüşünü ins için düzeltmesi denen hadise ise bilinen kare ya da dikdörtgen şekiller olabilir. zira ALLAH teala dağları sağlam kazık yaptık demişti. demek ki melekler bu ayeti bu şekilde okumamakta ve mevcuda çakılabilecek bir şekilden, aleme bilgi adına mühendisklik faaliyeti göstermektedirler.
bu açıdan yuvarlatılmış bir dünyanın haritasal izdüşümü denen her halde alan kayıpları olacaktır.bu alan kaybını minumuma indirgeme denen olayda kenarlarından eksiltme tabiri uygun düşmekte daire şeklindeki alan açılıp düz bir kağda geçilince tekrar katlandığında aynı daire elde edilememektedir.
ALLAH teala kıvrımlı şekil olarak beyni, düzgün geometriye sahip olmayan akciğer kalp gibi azaları meydana getirmişti. özündeki bu izdüşümsel şekilsizliğin şekle dair bir dünyada kare daire gibi şeyleri düşünmesi ise bu kavramların esasen ithal kavramlar olduğunu göstermektedir.
bu bilgi yani kare dikdörtgen şekil olarak bu kainat da yoktur başka bir alemden gelmiş şekillerdir.
ateist felsefe çaresizce kareyi kabul etmek zorundadır ancak böyle bir şekil yoktur demelidir. aynı şekilde dünyada 90 derecelik dik açı olmaz diyecektir.bu açıdan ateizm uzayda hayatı savunmaktadır.
şayet bu kavramlar varsa esasen ateist felsefe dünyevi bir geometriyi değil uzay geometrisini uygulamakta düşünsel olarak düz bir satıh olan uzay boşluğunu örneklemekte ve kendi zaman ve mekan anlayışımı anlatıyorum zaten demektedir.iç boş olan bir yerden kare dikdörtgen getirip ilim olarak sunmakta ve bunlardan kainat oluştuğunda ise hayali bir ürünün nelere kadir olacağınaiman edip mevcut mevcudatın varlığını idrak edememektedir.
bu kadar uzaylı ilmin dünyada uygulama alanı bulması bakımından materyalist felsefe esasen uzayda yaşıyormuş gibi ilim üretip dünyalılara seslenmesi hadisesi başka başka sorunları da beraberinde getirecektir.
ALLAH teala bizlerden razı olsun.