Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Asri Saadet (1 Kullanıcı)

gul_i rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
979
Tepki puanı
0
Puanları
0
Bindörtyüz yıl sonra bugün bizler mü’minler olarak yaşıyor isek, o gün o zor şartlarda sıdkın, mertliğin, ahde vefanın, sorumluluk duygusunun, ihlasın zirvesini bulmuş o güzel insanların tartışmasız bir hissesi var. Peki ya bizler, bu ‘teğet geçen,’ ‘iki tarafı da idare eden,’ ‘risk almayan,’ ‘ahde vefasız’ hayatlarımızla, bu söylem-eylem tutarsızlığımızla ne yapıyoruz?
Onlar bir döneme damgasını vuran insanlar. Allah onlardan razı geldiğini dile getirmiştir mukaddes kitapta. Allah rasulu hepsini birer yıldıza benzetmiş ve hangisine uyarsak kurtulacağımızı bizlere vasiyet etmiştir. Peygamberden daha doğru sözlü olan mı varda bizler onlara tutulmuyoruz? Bizler bu temiz insanların bize taşımış oldukları saflığının farkına ne zaman varacak ve ne zaman “Ümmet” olmanın şuurunu idrak edeceğiz…
Çalışma ve Gayret bizden, Tevfik Allah’tan…
 

gul_i rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
979
Tepki puanı
0
Puanları
0
Essalamu aleykum ve rahmetullahu ve berakatuhu daimen ve ebeden insaAllah kardeslerim B)
 

yavuzst

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
konya
,,,

,,,

nasıl tohum agacın,hücre bedenin insanda kainatın özü hükmünde bence asrı saadette insanlık tarihinin özeti özü diye düşünüyorum ALLAH bizim için en güzel örnek olarak tarif ettiği resulullah fenedimiz peygamberimizin ashabıyla birlikte yaşadıgı hadiseler içinde , her çagın ve her durumun biz müslümalara ibretler ve dersler mesajlar içeriyor asrı saadette zengin,fakir,genç,yaşlı,güçlü,zayıf,saglam,hasta,alim,cahilamir,memur... her türden insanın kendisi için alacagı dersler vardır .

günleri döndüren zülcelal’in günleri nasıl döndürdüğünün bir nümunesi olarak rahat-sıkıntı, galibiyet-mağlubiyet, bolluk-darlık, bast-kabz.. salınımları içinde seyreden asrı Saadet günleri, bu yönüyle de her çağın mü’minleri için bir başvuru kaynağı hükmündedir. asrı saadetin ayrı ayrı günleri, kendi hayatlarımızın gel-gitleri hengamında hangidurumda ne yapacağımıza örnekler ve ölçüler içermektedir.

bu bakımdan, resul i ekrem’in örtüsüne büründüğü günlerin, kalkıp uyardığı günlerin, dârül-erkam günlerinin, ambargo günlerinin, taşlandığı taif gününün, mirac gecesinin, hicret günlerinin, bedir gününün, uhud gününün, ahzab günlerinin, hudeybiye günlerinin, fetih gününün, yevmi huneynin, tebük günlerinin, veda günlerinin.. kısacası onun sahabilerin dilinden taşınarak kayıtlara geçmiş ve günümüze kadar aktarılmış her bir gününün, o günlerdeki halin bir benzerini kendi hayatlarında yaşayan mü’minler için yol gösterici bir keyfiyeti vardır
ne muntlu ashaba uyan asrı saadet günlerini günümüzde yaşayan müslüanlara


bu başlıkta inş asrı saadette yaşananlar ve ashab efendilerimizin hayatlarını paylaşalım ögrennelim

HAYDİ BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM diyerek ilk yazımı yazıyım
 

yavuzst

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
konya
,,

,,

Peygamber (s.a.a)’in durumu çok ağırlaşmıştı, başını Hz. Ali’nin dizine koydu ve bayıldı. Fatıma (a.s) babasının nâzenin yüzüne bakıyor, göz yaşı döküyor ve şöyle diyordu: “Âh, babamın bereketi ile rahmet yağmuru (vahiy) iniyordu. Öksüzlerin ve dul kadınların sığınağı idi.”
Resulullah (s.a.a), Fatıma’nın ağlama sesini işitince gözlerini açıp yavaş bir sesle:
“Aziz kızım! Şu ayeti oku: “Muhammed ancak bir resuldür. O’ndan önce nice resuller gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye mi döneceksiniz ?” Ölümün çaresi yoktur,bütün peygamberler öldüğü gibi ben de öleceğim. Fakat niçin millet, benim hedefimi sürdürmüyor ve geri dönmek istiyor ?” buyurdu.
Bu sözler, Hz. Fatıma’yı daha da ağlattı. Resul-i Ekrem (s.a.a) aziz kızının perişan halini ve ağlar gözlerini görünce, ona teselli vermek istedi. Bundan dolayı Fatıma’ya: “Yakına gel” diye işaret etti. Başını babasına yaklaştırınca Peygamber (s.a.a) onun kulağına bir şeyler söyledi. Fatıma’nın tebessüm ettiğini gördüler ve şaşırdılar. Sebebini sorduklarında; “Babam hayatta olduğu müddetçe sırrını kimseye söylemem” dedi.
Fatıma (a.s) babasının ölümünden sonra; “Babam kulağıma: ‘Fatıma'cığım, senin de ölümün yakındır; bana kavuşacak olan ilk kişi sensin’ buyurdu.” dediğinde Hz. Fatıma’nın tebessümünün sebebi anlaşılmış oldu
 

gul_i rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
979
Tepki puanı
0
Puanları
0
Essalamu aleykum ve rahmetullahi ve berakatuh daimen ve ebeden InsaAllah kardesim; Rabbim razi olsun katkilariniz için.. Kainatin efendisine emanet olun insaAllah..Baki selam ve dua ile.
 

<DAMLA>

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2007
Mesajlar
6,461
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
selamun aleykum kardeşim ellerine yüreğine saglık rabbim razı olsun
rabbimize emanetsin inşallah
rabbimize emanetsin inşallah
selam ve dua ile
<<B)>>
 

gul_i rana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Mar 2007
Mesajlar
979
Tepki puanı
0
Puanları
0
selamun aleykum kardeşim ellerine yüreğine saglık rabbim razı olsun

rabbimize emanetsin inşallah
rabbimize emanetsin inşallah
selam ve dua ile

<<B)>>

Aleyna ve aleykum selam daimen ve ebeden InsaAllah kardesim ; Rabbim sizden de razi olsun kardesim.Kainatin efendisine emanet olun insaAllah..
 

yavuzst

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Konum
konya
kişi sevdiği ile beraberdir

kişi sevdiği ile beraberdir

HERKES SEVDİĞİYLE BERABER OLUR

Sahabe-i Kiram‘dan Sevbân [r.a], bir gün mahzun ve boynu bükük bir vaziyette Allah Resûlü‘nün [s.a.v] huzuruna girdi. Resûl-i Kibriya Efendimiz [s.a.v],

“Neyin var senin?“diye sordu. Sevban,


“Ey Allah‘ın Resulü! Ben sizi nefsimden, çocuklarımdan, ailemden ve malımdan daha çok seviyorum. Evimde otururken sizi hatırlıyorum. Duramıyorum, hasretinizden ölecek gibi oluyorum. Derhal koşup sizi görmeye geliyorum“ dedi ve ağladı. Resûlullah Efendimiz [s.a.v] niçin ağladığını sordu, Sevban [r.a] şöyle dertlendi:

“Sizin ve benim vefat edeceğimizi düşündüm. Siz ahirette peygamberler ile yüksek makamlarda bulunursunuz, ben cennete girsem bile, aşağı makamlarda bulunurum, sizi göremem, bunun için ağlıyorum“ dedi. Efendimiz [s.a.v] sükût buyurdu. Biraz sonra, Cebrail [a.s] şu ayeti indirdi:


“Kim Allah‘a ve Resûlü‘ne itaat ederse işte onlar ahirette Allah‘ın kendilerine özel ihsanlarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraber olacaktır. Onlar ne güzel arkadaştır. Bu Allah‘tan bir ihsandır. Her şeyi bilici olarak Allah kafidir.“ [Nisa 4/70.]

Bunun üzerine Efendimiz [s.a.v] ona,

“Müjde sana, sevin‘“ buyurdu.

KISSADAN DERSLER

Sevgi iki türlüdür. Biri, insan fıtratının tabii meyli, diğeri de irade ve tercihi ile olur. iradeye dayanan sevgi amel hükmündedir. Sonucu ya rahmet ya da azaptır.

İnsan, fıtratının uyduğu, kalbinin ısındığı, ruhunun kaynaştığı kimseleri sever. Bu sevgi bir aynadır. İnsana kalbini, niyetini ve fıtratını gösterir.

İyileri seven kimse temiz fıtratlı, güzel kalpli, iyi niyetlidir. Kâfir, zâlim ve fâsıkları seven ise onların safında ve yolundadır. Bu sevgi ölene kadar devam ederse, sevenleri ahirette birleştirir. İyiler cennette, kötüler azap içinde birbiriyle buluşur.

Sofilerden birisi şöyle anlatır:

“Rüyamda Hz. Peygamber‘i [s.a.v] gördüm; etrafında bir grup fakir derviş vardı. O sırada gökten iki melek indi; birisinin elinde leğen, diğerinin elinde ise bir ibrik vardı. Melek leğeni Hz. Peygamber‘in [s.a.v] önüne koydu, Efendimiz ellerini yıkadı; sonra meleklere emretti, leğeni diğerlerinin önüne getirdiler, hepsi ellerini yıkadı. Sonra leğeni benim önüme koydu. Meleklerin birisi diğerine,

“Bunun eline dökme, çünkü bu onlardan değil!“ dedi. Ben,

“Ya Resûlellah, sizden rivayet edilen bir hadiste, siz,

“Kişisevdikleriyle beraberdir!“buyurmadınız mı?“ dedim. Efendimiz [s.a.v],

“Evet, öyle söyledim“ buyurdu. O zaman Ben,

“Ben sizi ve bu fakirleri seviyorum!“ dedim; bunun üzerine Hz. Peygamber [s.a.v],

“Onun eline de dök, o da onlardandır!“ buyurdu.“
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt