Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

-{ Aşk }- (1 Kullanıcı)

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Aşıklar Diyarı
{AŞK}

beni yaratanım yarattı suyundan nasip etti çok şükürler ederim
dayandır beni yuyanıma mani değil muradım
adına yoluna gönül verdim allaha
aşkından bana da verdi


allahımın yarattığı dünyada yaşattığı yüzden yüze baktığı
her kuluna nurundan kattığı görülür
ince hesabına akıl takılır
aşk öyle başlar
başlar kulu haşlar
haşlanan kul yanmaz dünya malına dönmez
duman gönüle koymaz
ne yücedir allahım yol incedir allahım


allah aşkı allaha olan hasret
yakmaz kulu yolda bırakmaz


ben de allahımın aciz bir kulu idim ona vardım ulu dendim
varmak için ne yaptın derseniz
allahıma aşık oldum olay bu
aşk yalnız allahıma değil verdiği nuruna
erdirdiği cümle yaratıkları içindir
yarattığı canlıdan yarattığı cansızdan çirkin görmedim
yolunu çevirene kötüsün demedim demem
çünkü yarattığında kötülük yok dönüklük var
dönüğü çevirmek gerek allahımı bildirmek gerek


korku allahıma olan aşk aşkı olmayan korku bilmez
aşkıma cevap gelmez diye korkar
bilesin senin aşkın az gelir allahımın sevgisi yanında
düşün ki neler verdi kuluna kul ne verir allahına
karınca kararınca bir damlacık gönlünce


olmuşum evvel günde allahımı andığım anda olmuşu bilmişim
dünyayı silmişim tadına ermişim sonsuz sevgiye düşmüşüm
allahımın büyüklüğünü yarattıklarında gördüm
aşkımın sırrını böylece çözdüm

evliya olmak için fakirlik değil aşk gereklidir


allahımın aşkı yakmaz üstü kül tutmaz
yanmaya başlayan sönmez


müsait yunuldum günümde anıldım
saadeti allahıma olan aşkımda buldum


allahıma olan aşkınız sizin de malumunuz
günden güne artttığını farketmez misiniz
her olaya allahımdan deyip katlanmaz mısınız
bundan olgun delil mi olur


sevginin ölçüsü yoktur
aşk dediğin kulda aradığın günlük olaydır
sonsuz aşk allahadır
bulana değil arayanadır sönene değil yananadır


sevmeyi deyim aşkı anlatayım
aşk allaha götürür sevgi verdiğini bildirir
allahımın verdiğini seversin
varlığına inandığın gün aşkını anlarsın


vermek dedim açayım
neyin var kime veresin
vereceğin allahına
kuldan kula ne geçer
bağımsızlık değil zincirleme gider
olmasını dilediğin verdiğin müddet içinde oluşu görülür
canım senin allahım aşkım benim onu da sana verdim
vereceğin budur


gençlik farklı değildir aşk için
aşkın mevsimi olmaz


aşk yolunu sen ara o seni bulur


saadet kulun kendi güzel duygusudur
dünya aşkı allah aşkının küçük bir misalidir
gün geçer dünyanın masalı olur
amma allah aşkı asla masal olmaz


yerle bir olsam bile yaratılanım allahımdan gelenim
aşkı ile yandım aşkına vardım da kandım
dünyada aşkımı ilan ettim
mesneviyi verdim vardım geldim size ateş verdim
aşkımın ateşi nedir sönmezse demeyin
ne bende ne sende cümlede sönmez
kainat bizlere verdikçe


aşk umulduğu zaman değil alındığı zaman senin olur


ben yerden değil yüceden geldim yücenin verdiği yerden doydum
doyduğum yulaf buğday değil onun verdiği aşk idi
dünya beden için aşk bedenden ötesi için


allahımın yarattığına aşkım müsade etmez kızmaya
aşkım o kadar yüce ki gücüm yetmez yere sermeye


aşık olana aşk denizde yıkanmaya benzer
aşık olan aşık olduğunu ancak ona kavuştuğu zaman bilir


sevincin hududunu çizmek düzü görmek demektir
düzü gören kendini aşka verendir


allah aşkına söz edene kimse yanaşmaz
yeter ki sen allahım de sığın allah aşkına söz et
allahım adının anıldığı gönüle konulduğu yerdedir
adını ananın gönüle koyanın yardımcısıdır
allahımın adına ticaret yapmaya çalışana allahım yardımcı mı olur


şarabı aşkımızı kırbaçlasın diye içeriz
aşk yok ise versin diye değil


aşıkım canana canımdan ötürü
aşıkım canana aymayı bildiğimden beri
aşıkım canana cümleden ötürü


aşk daima yüksekte duran sıcak havaya benzer
unutulmasın soba mevsimi geçende her yerde sıcaklık aynı mıdır
aşk da kulun mevsimine göredir
gençlikte bir sobalık aşk yaşlılıkta kainat aşkı
unutma ki hava ısındımı sobanın sıcağı lüzumsuz görülür


güzellik ne tahtta ne de taçta güzellik gönüle konan aşkta
aşk da gönüle konmaz doğar büyür
bedene ölüm gelir gönüle asla


aşk şarabından içen bir daha ayılmaz


aşk diye yandım deryaya vardım varmayı dileyenlere nehir oldum
geldiniz ağacımıza yaprak oldunuz yanan kullara gölge verdiniz
aşk ile aşkın tadını bulursun
aşık olan aşıkı tanır aşık olan aşıkı bulur
nerden geldin denilmez zengin fakir bilinmez
güzel çirkin ayrılmaz yumak düğümlü de olsa şikayet edilmez


cemal dendiği zaman güzellik zannedilir
güzel yüz çirkin yüz aramayın
aşkın adını arayan mecnun olup yola koyulan
yolda aramasın gönüle baksın


aşk dünyayı silmeye değil güzelliği görmeye yarar
aşık dünyayı görmeye değil aşıkına varmaya çalışır


aşkımı deseydim dışarı vursaydım
kainat ateş alırdı bedenim kavrulurdu


aşkın ölçüsü mideden geçmez gönülün katkısı kainata sığmaz


yumuşak yol üstündeyiz allahımın emrindeyiz
kuran yolumuza aşkımız gönlümüze nur verir


allahım ateşini yakmaz ateşin senin malın
ateşini yakan ulundur ulunu bulduran yolundur
yolunu bulduran gönlündür gönlünü yoluna bağlayan aşkındır
hepsi zincir olur aynı daire içinde döner durur


güzellik aşkına vesile değil aşkın güzelliğe vesiledir
güzel olduğu için aşık olunmaz aşık olduğu için güzel görülür


mürşidin verdiğini yumağına sardıkça değil sevgin arttıkça bulursun
mürşid yolunu gösterir yürümeyi öğretir
aşkını gönlün yaratır


ahiret her dileyenin yolunu bilenin gidelim diyenindir
yaratana varmak ona aşık olanındır
ona yakın gönüller yola yakın bakan gözler bakmayı dileyenler
elele versinler cümlemiz gidelim desinler ki allahımı bulsunlar


aşıkı aşıka sorarsan gül kokusu alırsın
ahiret için yol gerekli ise de varmaya aşk gereklidir


aşkı gönülde buldu isen sorma nerdendir
belki çiçekten belki arıdandır
her kulun aşkını ateşleyen yaratandır
ne var ki dilersen allahım der adını anarsan
diledik andık aşkına yandık
yandık sanma ki kül olduk kulu olduk


sevmek başka aşk başka
sevmek gönlün alabildikçedir
aşk canın verebildikçe
dede anlar çünkü aşkı bildi aşk ile yandı


aşk ne küçüklükte ne büyüklüktedir
aşk kainatı gönüle koyabilmektedir


sahip olduğumuz aşkımız semaya serdik
yumuşak yol bilenle ona varalım diyenle aşkımızı sergiledik
oluşun değeri onda aşkın değeri kulda


yolumuz aşk yoludur aşka sohbet ile dalınır
güğüm dünyaya gönül yara
yar yumuşak yol alana onu gönülden anana dönüktür

 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Aşıklar Diyarı
her yangın zarar verir
yalnız allahımın aşk yangını güller yeşertir

allahımın adını aşkında arama aşkın zaten allahımdır
sevmeyi bilmek verdiğini görmekledir
görmek aşk değildir
önce göreceksin seveceksin gördüğünü sileceksin aşk odur


suyun akışından kulun bakışından gönül perdesi bilinir
dilediği yöne aralanır
yol dileyen yoldan yürür aşk dileyen gönülden bağlar
kul kula ders verir yol gösterir ne var ki aşkı kul kendi bulur
ne cennet ne cehennem
gayemiz nuru ile hemhal olmak varlığımızı aşkında eritmek
mürşid odur ki aşka meyyal olanın aşkını ateşlemek


kuş uçmak için kanat çırpar balık yüzmek için suyu süzer
kul bulmak için aşka düşer
aşka düştüm sana vardım senden aldım kula verdim
verdiğim sözdür geldiğim özdür


yemeye yol açık eğer ki izin varsa
görmeye gözün açık eğer ki izin varsa
ağız aş için gönül aşk içindir
nasibin varsa aşı da yersin aşka da düşersin


kaleden bakarsan ne görürsün elbet hepsi benim dersin
halbuki senin olabilen sadece aşkındır
ona sahip olmadı isen kulluğundan yerinmen gerek
yerinmekten maksat allahımın verişini şikayet değil
kendi alamayışına hayıflanmak gerek


dolu gönül dünya tamahına yer bulmaz
çünkü gönülde aşktan yer kalmaz


kul zikr ile de varır
aşk ile varmak sonsuz sevmektir


kolunu kırana cananın emri dersen gönlünü kazanmış olursun
bağını verenin üzümünü deren ol şarap diyene bağını açan ol
benim değil senin de bağını dileyen ile paylaş
unutma ki bağ da onun yalnız aşkın senin
ona verebileceğin yalnız aşkın vardır
aydın gönüller aynayı aydın görür bulutun üstünde yürür
aşık olan her kul
aşkı bağında olan kullar ile gönül aleminde buluşur
sevgi aşka döndümü sonu bulunmaz


gönülü eğledik bohçayı beledik diyen tabtuka
yunusumu eğittin gayretine yer ettin
kazancın senin mi onun mu dedik ne dedi bilir misiniz
ben benden yunus yunustan kazandı
ne var ki yunusu bilenler allahım diyenler de kazandı
yunusu yunus diye gönderen allahım kulunu düşündü rehberini gönderdi
yunusuma sorsan kim kazandı desen aşkım der
kazan örneği kaynadı cümle dileyenlere dağıldı
ne kazan boşaldı ne gelen eksildi


bir tek aşkını verebilmen ona kavuşabilmendir
sen götür sundum allahım de sana verebileceğim aşkımı getirdim de
sorgun orda kalır
ne var ki o aşk gönlünü kor haline getirebilmeli
cehennemi dünyada silebilmeli


aşkına şahit arayan kopya arayandır
aşk şahit istemez çünkü allahımdan başkasını görmez


yolum onun aşkı idi dilim gülün meşki idi
o dedi ben bildim o verdi ben gördüm aşıkım onu buldum


kula kul olmak önünde eğilmektir
aşkına kul olmak aşkını vermektir
bende gördüğün aşk sende de olur
olanın ondan gelebilmektendir derim


aşkı kazanda aramadık dünyayı yazandan sormadık
suyun aktığı yerde taşı vurmadık ipin üzerine unu sermedik


oldum olasın bildim bulasın sevdim yanasın
aşkım dönesin pervane misali onda kalasın
gücüm görmedim çirkin bulmadım hayal etmedim derde düşmedim
verdiğini aldım aşk ile doldum doldum boşaldım yeniden aldım
aldıkça açlığımı bildim kanmaktan geçtim
yanan ağaç misali otları da yaktım hepsini bir aleve aldım
büyük ateş küçük ateş yok hepsi bir her ateş veren pir
yandım yanasın dilediğin aşkı bulasın susuzluk nedir bilmeyesin
aşkımı misal almayasın kendi aşkını kendinde bulasın


aşk ateşi dağlamaz kulu dünyaya bağlamaz


gücümüz ondandır aşkımız bizden
ben yanarım sizleri de ateşime alırım
aldıkça büyürüm desem yersiz büyürüz


her kul dünyayı sildiği zaman aşkı gönlüne kazılır
gönüle kazılan aşk ne saray ile ne hazine ile silinir
hatta sevene bile verilsin diyemez kulu dünya ile değişmez
hiç bir kula köşkün sarayın olsun diye duacı olmayın
allahım imanını tazelesin aşk zengini etsin diye duacı olun


kuşun aradığını sen aramazsın senin aradığını kuş aramaz
ona uysam kanat açsam desen bile kanat seni götürmez
götürecek aşkındır aşkın gönlünün kanadıdır


yunusum der ki
ne fistan benden ne destan senden her verilen ondan
dünyaya gelenden adını bilenden anarak dönenden kalan nedir
ne mal ne mülk sadece anılan adı
mevlana dendi günde anıldı neden
dünyada bıraktığı adından
adını alıp beraber gidenler bir nesil sonra unutulanlardır
adını bırakan aşkını götürendir
aşkını dünyada bırakan adını götürendir


bir kuluna değil cümle kullarına aşıkız
aşkımız birine oldumu öbürünü inkar etmiş sayılırız
ayıran kulluktan uzak kalır


manayı açmak aşkına düşenin sırrıdır
canan diyen her kul candan geçendir
cananı ile canı bir olduk diyendir


kucak ile alan kucak ile döker döküleni nasibi olan toplar
kucağım ne ile doldu ise elbet onu dökerim
aşkımı ondan aldım onu cananım bildim gönül dolusu sundum


huyun en güzeli canları birbirine bağlayandır
aşkını cümleye bildirendir


onun emrine karşı çıkılmaz
ol dediğine dur denilmez gör dediğine göz kapanmaz
aşk bağına girildikte dönüş yapılmaz
çünkü o bağ her kuluna açılmaz
kulun oluşunda hata aranmaz görünüşe perde çekilmez


mevlana olduğum adımı dünyada bıraktığım malumunuzdur
dünyayı adım ile terk etmeyişim yarattığına yaratan kadar aşık olduğumdandır


aşkta aradığımız nedir
bedenden sıyrılmak beden ile bulamadığın sonsuza varmak


yemeniyi giysem mi sevgiliye yürüsem mi her güzele sarılsam mı
dedi yunusum geldi
gücün yeter mi dersen aşkım biter mi derim
aşkımın sargısı kainatın üç dolayıdır
allahım cümleden razı olsun kainat aşkınızı oldursun
nefsinizi soldursun benliğinizi kaldırsın
allah dedikte yangına düşürsün


dünyayı sevdi isen sıfatına aşk ile bağlan
daha önce dedim sevgi ayrı aşk ayrı
sevgi gönlün alabildiğince aşk canın verebildiğincedir


yunusum sevdi ise topyekün sevdi sevgide aşkı buldu
çünkü sevgi aşkın tomurcuğudur
yoksa sevgi de aşk da aynı kökten beslenir
kök gönül bahçene ekilen gül fidanıdır
ne kadar bol su verirsen verimi güzel olur
ne var ki aşırı su da fidanı çürütür
yumuşak toprağın fidanı da yumuşak olur
suyunu karar ile al


evliya daima fakir sefildir
fakirlik dünya malından sıyrılmadadır
benim deyip mal etmemek
senin olan seninle gelir
seninle gelmeyen nasıl senin olur
seninle gelecek olan sadece aşkındır


zengin olsam sofra açsam kaç kulunu doyururum
aşkım desem sözünü etsem kainata duyururum


aşk odur ki onun için canından geçebilesin
can ondan kan ondan beden ondan
ondan olmayan ne vardır
ona verebileceğin sadece aşkındır


yeniyi almak için eskiden geçme
yeniden aldığın nedir
düştüğün aşk doyulmayan hak aşkı
eskiyi atma dedim sevgini söyledim
sevgi kainattır sevginin bittiği yerde aşk başlar


aşkımız ondandır yolumuz ona


sevgi sonsuzdur elbet ne var ki hududu gine de çizilmiştir
sevginin dönüştüğü yerde aşk başlar
sevgi ölesiye kadardır aşk varasıya


bezmi ezelde kulun kaderi yazılıdır aşkı değil
aşkı oradan yazılaydı ne hazreti muhammed mağaralarda olur
ne isa çarmıhta görülür ne musa tur dağına varırdı
aşk ondan meşk ondan der otururdu
halbuki hepsi onun aşkını aradı
en son aradığını gönlünde buldu
madem ki her kul onun nuru ile gelmiş aynı şartlarla bezenmiştir
peygamberler elbet bunun üstündedir
çünkü onlar da kulları için vazifelendirilmiştir
oradan yazılı gelse ne peygamberlere ne evliyalara gerek görülmezdi

 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Aşıklar Diyarı
sahibi olduğun nedir canın mı tenin mi yoksa dünyadaki malın mı
sahip olduğun tek şey allahına olan aşkındır
ona verebileceğin sadece odur
aşkını besle ki allahım diyebilesin vardıkta ona sunabilesin

aşkına ağladım dersen neden derim sana
gülmen gerekmez mi

aşk dünyanın değil canın ötesindedir
canım kalsın cananım bilsin diyebilir misin
aşk işte odur
canım onda cananım bende bir olan cümlede

sadece aşk seni cümle dinlerin üzerine çıkarır
seni dine davet eden peygamberin hangi kuvvete dayandı
allah aşkına
onu gönlüne alan dinlerin üzerine çıkandır

allah aşkı mutluluktur

yeşilden aldığını mavide buldun mu
yuvada gördüğünü sahilden sordun mu
aşk kulun dünyadaki en son mertebesidir
dünya halinde aşka düşen ne yeşili görür ne maviyi bulur
ne yuvada kalır ne sahilde arar
çünkü o hepsinin üzerinde olanı bulmuştur

şeriat mekteptir okudukça öğrenirsin
bedeni eğitir gönlünü öğütürsün
ne var ki aşk ne kainata sığar ne şeriata

han su ile yıkanır yol rahmet ile paklanır
kul aşk ile hallenir


ced adı ile andırır ceht aşkına düşürür
aşkım büyük diyen ölçüyü nerde bulur
aşkını bilen var mı
yolunu aldıysa kendini bildiyse aşıkım diyen aşkına sınır koyandır
aşkın sınırı yoktur
sonsuzu bulabilir misin

yunusa dünya gününde sormuşlar ölenden misin kalandan mısın
öldük gari demiş kalanı gömdük
-kalan nedir-
bohçası
dünya bohçası bir takım çamaşırı
yedik içtik günü geçtik ar ile piştik aşk ile koştuk
biz de bu işe şaştık demiş

-resim verilir meryem ve kundakta isa-
sahrayı geçtikte dağları aştıkta hem düzü hem sözü bilirsin
yozu görsen de silersin
vergiyi bildikte aşkı ile erirsin

dönük söz dönük ateşe benzer
dilediğin kadar yaklaş ısıtmaz
gönül sende gönül bende aşk cümlede
neden ısınmayalım

gülden sorulur bülbüle ses verenden misin
bülbül bilenden olun der
kelebek de arı da bilir kimi süs olur kimi balından alır
bülbül aşkını bağırır
aşk yalnız söyleyenin değil dinleyenindir de düşünenindir de

sevginin kulda başladığı aşka dönüştüğü bilinendir
bilinmeyen zemini ve zamanıdır

neyzen der ki
gölde balık avlamadım aydan yolumu sormadım
üfledim nefes verdim nefesle canları sardım
canım dedim yalvardım
gecede düşmem yola
aşk sofrasında geldim bu hale

aşk odur ki
aldık aldık vereceğim göreceğim beraber olacağım diyesin
teklik ile değil çok ile tek olup bulasın
ayırmadan sevesin seven ayırmaz diyesin

aşk masal değil hakikattir
onu bilmeyen dilemez
diledi isen aşıksın

çamura maya salsan maya kaybolur
hamura maya salsan hamur ile kalbolur
çamur toprağın mayasıdır aşk kulun

aşk noktamızdır
söz onda başlar onun ile son bulur
kul aşk ile yön bulur
aşkımız noktamız olsun sorgumuz noktada kaybolsun

çiçek açar solandır aşka düşen kalandır
-baki olan mı-
eyvallah
meydan bulan daim diyen ya allah dedikte kainat gönüle doldukta
kalandansın sağ ile solu yol ile hali birbirine dürendensin

niyaz ettiğin her an yolunu açtığın andır
niyaz oldurur aşk buldurur
elele verdikte gönüller bir oldukta
halkalar seveni sevilenle kavuşturur

dumana yer veren bacaya örtü koyandır
doğuş bilişin başıdır sevgi kulunun aşıdır aşk kainatta yoldaşı

gül ile bülbülü aşka örnek alsan
yağmur ile toprağı nasıl izah edersin
aşk bulut gibi gelir yıldırım gibi çarpar yağmur gibi akar
rahmet olur toprağı yaprağı yıkar
allahıma emanet olunuz yunus misali aşka düşünüz

günün yorumunda mevlana söz alır aşkından öz verir
düzende bulduğum özen ile verdiğimdir
özen ile verdiğim cümleye serdiğimdir
sadece dünya günümde aşkımın kökünü bulamadım
kimden geldiğini bilemedim
şemsi gördüm ondan sandım çiçek ile böcekten bildim
kuyu ile havuzu gördüm yolum oradan mı dedim
dolana dolana deryayı buldum
deryayı buldukta katreyi dahi sarmaktan uzak kalmadım
yeniden aldığımı günümüze verdiğimi omardan bildim
öylece onun aşkı ile aşkımda eşitlik buldum
delice yazdım delice söyledim doluca sevdiğimi gönlümce dedim
ne yazan ne çözen yetmedi nefes kesilene dek sözüm bitmedi
nefes kesildi yıllar geçildi hala söze söz aşka aşk katıldı
aşka aşk nasıl katılır denilir aşklarınız aşkıma katılandan değil mi

aşk ne yerde ne gökte aşk her gönülde oluşur
meryemin kainatta aşkına ölçü yetmez

varolanı seveceğiz aşkımızı yaradana çevireceğiz

aşk tarif edilirse başka yaşanırsa başkadır

aşkımız oluşana değişeni değil gelişeni verir

serzeniş değil derman diledim kulu ile gönlümü bağladım
aşkını özümde buldum dünyayı gözümde sildim

allahım affedicidir aşkı ile yananı görücüdür

en son mekanı aşktır

aşk ne dinde ne imandadır kulun bilmediği zamandadır

içmezsen aşk şarabı yerini ne sorarsın

candan alalım canlı bilinelim kulluk edelim
ruhun can süzgeçinden geçmesi gereklidir gönlünü oluşturması için
yani sevginin formülü can ile canan arasındaki filitresi aşkı oluşturur
varolan ile vareden birliğine çağırdı ise güzele yönelelim
mutluluğu her bir zerremizde arayalım
çünkü sevgi de bilgi de her kulunun yaratılmışlığında mevcuttur
her gönül yanmamış kömür ile bezenmiştir bir kıvılcım yeterlidir
geldiğimiz günden o kıvılcımı vermeye çalışırız
mevcut olan aşkı senden sana üfleyen odur mevcut eden de o

açık gelse sözümüz nasıl kalır izimiz
akıl sende mantık sende gönül sende bir aşkı var bende
paylaşır dururuzaşk adını anıp ta aşk odunu diyenlere sözü öze aktarınız aşk dilde değil gönüldedir ne elde ne beldedir
 

vuslat_hasen

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Şub 2008
Mesajlar
159
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Selamün aleyküm
çok güzeldi

her yangın zarar verir
yalnız allahımın aşk yangını güller yeşertir

rabbimizin yeşerttiği güller solmasın her an onun yangınıyla yanalım inşallah...
Allah'a emanet olun.
 

gecekondu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Eyl 2007
Mesajlar
1,726
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
37
Konum
Aşıklar Diyarı
Selamün aleyküm
çok güzeldi

her yangın zarar verir
yalnız allahımın aşk yangını güller yeşertir

rabbimizin yeşerttiği güller solmasın her an onun yangınıyla yanalım inşallah...
Allah'a emanet olun.

aleyküm selam Kardeşim { Amin } ....
Allah aşkı mutluluktur ... Allah'a emanet olun selam ve dua ile ..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt