[ask... ask hey.... ask!
ciksam daglarina ve bagirsam
...............................................gelirmisin ey ask?
gelırmisin bana`da?
bagırmak yetmez mi yoksa?
illede yasamak
doya doya yasamak
gel ey hic tatmadigim
................................................tadamadigim ask!
kokunda "gül" kokusu
dokunusunda ask tadi var
serinliginde bir baskalik
bugün sende bir baskalik var.....
su yüzüme carpan kum tanesi
rasulümüzü gören
ayaklarinin altini öpen kum tanesimi yoksa.
ey ask... askimiz
günler, aylar yillar
bak sensiz asirlar gecti
neredesin ey ask?
sevgililerin sevgilisi
benim askım yetmez biliyorum.....................
..................ama...........................................
asık`larin yandı,,,, tutustu,,,
neredesin gel ey nebi?----
neredesin gel ey sevgili?---
bizler yetim ümmetin - hayaller kuruyoruz
görmedigimiz sizi
görmedigimiz asr-i saadeti
hayallerde tasiyoruz....................................
bazen uhud`u , bazen kabe`yi
bazende ravza`ni seyrediyoruz................
bir gün, bır gün gercek olur diye
yasiyoruz o günleri sadece hayallerde
bir gün , bir gün gercek olur diye
asırlar gecti o "bir gün" gelmiyor
.........................................gelmiyor ya rasulullah.
asıkların agliyor, sairler agliyor
kalemler agliyor
sensiz bu dünya - asırlardır sensiz yasamak -
bize cok acı veriyor
..........................................ya rasulullah.
ey ask... ey askımız
sen dogunca nurundan
günes bile sönük kalmis
ay, yildizlar, gökyüzü, evren
ısıgını senden almis
sen dünya`yi terk edince
asirlardir günes bize dargin
ay bıze küstü
bu günahkar ümmetine
yildizlar bile kirgin.
.........................................
ey gökyüzü, ey yıldızlar, ey gece
size ne zor geliyor kim bilir
-yillarca onu görmemek
ve asirlardir onsuz yasamak
oysa
ne kadar sanslisiniz siz bilseniz
gökyüzü, yildizlar, gece
o size baktı
o sıze güldü
o sizi sevdi
bizler her gökyüzü bakisimizda
o´nun bakisini
yildizlarda gülüsünü
gece sevgisini
kirmizı güllerde kokusunu ariyoruz
aciyi ta yüreklerimizde tasiyoruz......................
......................................................
ey ask ... ey askımız...
ne dıyeyim bilmem ki ?
ne söyleyeyim bilmem ki?
askimiz, acimiz
size olan özlemimiz tarifsiz
bunlari anlatmaktan cümleler,
kelimeler aciz
gelde bu ümmetin dili ol
isiten kulagi, gören gözü ol
gelde bu yetim ümmetin
.......................................en mübarek askı ol.
ey ask... ey askımız...
gel, gel diyorum ya
cagirdigim asır, asır degil
bizler günah bataginda
ümmetin sana layik ümmet degil
asirlar sonra sanki
cahiliye devrini yasiyoruz
görüpte aynı aciyi yasamani istemiyoruz
ebu cehiller kol geziyor
artik biz sahabe gibi
onlarla basedemiyoruz
sen bizleri al yanina
ne ruhumuz kalsin ne de bedenimiz dünyada
kavusalim özlemini cektigimiz
570`lere, 610`lara
ey ask ... sevgili
sana kavusmak
bilal-i habesi gibi iskence cekmekse variz
sana kavusmak
taslara basini calmaksa variz
senin mübarek yüzünü görmek
yillarca uykuda kalmaksa variz
seni görmek .....
en acı sekilde ölmekse ona`da variz
yeter ki size kavusalim
yeter ki size yakin olalim
ama ne aci ki biz sadece size
cevabinin hic gelmeyecegini bildigimiz
mektuplar gönderiyoruz
su bir damlacik askimizi
anlatmaya calisiyoruz..........................
kim bilir belki bir gün cevapsiz
mektuplarla cevap gelir
bir cagri gelir bıze..............................
belki´de bir davet medine`ye
iste böyle hayal oldu, özlem dolu
bir mektup yazdim size
belki birgün, bir gün cevap gelir ümidiyle
daha cok seyler geciyor size anlatmak
icin gönlümden
....................ama...............................
anlatilmıyor ıste
burada son verirken sözlerime
bulusmak ümidiyle cennette
günahkar ümmetinizden
kizinizdan sevgilerle
esselatü vesselamü aleyke. (alıntı)..
ciksam daglarina ve bagirsam
...............................................gelirmisin ey ask?
gelırmisin bana`da?
bagırmak yetmez mi yoksa?
illede yasamak
doya doya yasamak
gel ey hic tatmadigim
................................................tadamadigim ask!
kokunda "gül" kokusu
dokunusunda ask tadi var
serinliginde bir baskalik
bugün sende bir baskalik var.....
su yüzüme carpan kum tanesi
rasulümüzü gören
ayaklarinin altini öpen kum tanesimi yoksa.
ey ask... askimiz
günler, aylar yillar
bak sensiz asirlar gecti
neredesin ey ask?
sevgililerin sevgilisi
benim askım yetmez biliyorum.....................
..................ama...........................................
asık`larin yandı,,,, tutustu,,,
neredesin gel ey nebi?----
neredesin gel ey sevgili?---
bizler yetim ümmetin - hayaller kuruyoruz
görmedigimiz sizi
görmedigimiz asr-i saadeti
hayallerde tasiyoruz....................................
bazen uhud`u , bazen kabe`yi
bazende ravza`ni seyrediyoruz................
bir gün, bır gün gercek olur diye
yasiyoruz o günleri sadece hayallerde
bir gün , bir gün gercek olur diye
asırlar gecti o "bir gün" gelmiyor
.........................................gelmiyor ya rasulullah.
asıkların agliyor, sairler agliyor
kalemler agliyor
sensiz bu dünya - asırlardır sensiz yasamak -
bize cok acı veriyor
..........................................ya rasulullah.
ey ask... ey askımız
sen dogunca nurundan
günes bile sönük kalmis
ay, yildizlar, gökyüzü, evren
ısıgını senden almis
sen dünya`yi terk edince
asirlardir günes bize dargin
ay bıze küstü
bu günahkar ümmetine
yildizlar bile kirgin.
.........................................
ey gökyüzü, ey yıldızlar, ey gece
size ne zor geliyor kim bilir
-yillarca onu görmemek
ve asirlardir onsuz yasamak
oysa
ne kadar sanslisiniz siz bilseniz
gökyüzü, yildizlar, gece
o size baktı
o sıze güldü
o sizi sevdi
bizler her gökyüzü bakisimizda
o´nun bakisini
yildizlarda gülüsünü
gece sevgisini
kirmizı güllerde kokusunu ariyoruz
aciyi ta yüreklerimizde tasiyoruz......................
......................................................
ey ask ... ey askımız...
ne dıyeyim bilmem ki ?
ne söyleyeyim bilmem ki?
askimiz, acimiz
size olan özlemimiz tarifsiz
bunlari anlatmaktan cümleler,
kelimeler aciz
gelde bu ümmetin dili ol
isiten kulagi, gören gözü ol
gelde bu yetim ümmetin
.......................................en mübarek askı ol.
ey ask... ey askımız...
gel, gel diyorum ya
cagirdigim asır, asır degil
bizler günah bataginda
ümmetin sana layik ümmet degil
asirlar sonra sanki
cahiliye devrini yasiyoruz
görüpte aynı aciyi yasamani istemiyoruz
ebu cehiller kol geziyor
artik biz sahabe gibi
onlarla basedemiyoruz
sen bizleri al yanina
ne ruhumuz kalsin ne de bedenimiz dünyada
kavusalim özlemini cektigimiz
570`lere, 610`lara
ey ask ... sevgili
sana kavusmak
bilal-i habesi gibi iskence cekmekse variz
sana kavusmak
taslara basini calmaksa variz
senin mübarek yüzünü görmek
yillarca uykuda kalmaksa variz
seni görmek .....
en acı sekilde ölmekse ona`da variz
yeter ki size kavusalim
yeter ki size yakin olalim
ama ne aci ki biz sadece size
cevabinin hic gelmeyecegini bildigimiz
mektuplar gönderiyoruz
su bir damlacik askimizi
anlatmaya calisiyoruz..........................
kim bilir belki bir gün cevapsiz
mektuplarla cevap gelir
bir cagri gelir bıze..............................
belki´de bir davet medine`ye
iste böyle hayal oldu, özlem dolu
bir mektup yazdim size
belki birgün, bir gün cevap gelir ümidiyle
daha cok seyler geciyor size anlatmak
icin gönlümden
....................ama...............................
anlatilmıyor ıste
burada son verirken sözlerime
bulusmak ümidiyle cennette
günahkar ümmetinizden
kizinizdan sevgilerle
esselatü vesselamü aleyke. (alıntı)..