Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Ashabın aşkı (1 Kullanıcı)

SoLDeRmaN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Tem 2007
Mesajlar
25
Tepki puanı
0
Puanları
0
Ashabın aşkı

Bütün Sahabe-i Kiram r.a., Hz. Rasulullah’ı sevmede eşsiz birer örnektiler. Onlar içlerinde gizledikleri ve halleriyle ispat ettikleri bu sevgilerini bazen edep içinde şu cümlelerle açığa vururlardı:

“Canım sana kurban olsun, anam babam sana feda olsun ya Rasulallah!” Allah için her şeylerini feda edecekleri o sevgili de onlara sevgideki gayeyi şöyle belirtmişti:

“Bir mümin bütün hevâsıyla (duygu ve düşünceleriyle) benim getirdiğime tâbi oluncaya kadar kâmil mümin olmaz.”

Hz. Ali r.a.’a, “Allah Rasulü’nü ne kadar seviyordunuz?” diye sorulunca şu cevabı vermiştir: “Rasulullah s.a.v. bizlere mallarımızdan, çocuklarımızdan, anne ve babamızdan, susuzken ele geçirdiğimiz soğuk sudan daha sevgili idi.”

Abdullah b. Hişam r.a. anlatıyor:

Bir gün Allah Rasulü s.a.v. ile beraberdik. O sırada Peygamberimiz, Ömer’in elinden tutuyordu. Ömer, Allah Rasulü’ne:

- Ben sizi kendim hariç, her şeyden çok seviyorum, dedi. Rasulullah s.a.v. Efendimiz:

- Beni kendinden de fazla sevmedikçe bu iş tamam olmaz, buyurdu.

Ömer sustu, gönlünü yokladı, niyetine baktı, aslında Allah Rasulü’nü her şeyden çok sevdiğini anladı ve samimi olarak:

- Sizi kendimden de çok seviyorum, diye itiraf etti. Rasul-i Kibriya Efendimiz:

- İşte şimdi oldu, buyurdu.

On yaşından beri hayatını Allah Rasulü’nün hizmetinde geçirmiş olan Enes b. Malik r.a.:

“Sevgili peygamberimi görmediğim gece olmuyor.” der, ardından hüngür hüngür ağlardı.

Hz. Ömer r.a. bir gece dışarı çıkmıştı. Işığı yanan bir ev gördü. İçerinden yaşlı bir kadının sesi geliyordu. Kadın bir yandan elindeki yünü eğiriyor bir yandan söylüyordu:

“Efendim Muhammed’e en hayırlı insanların salâtı olsun. Ona en hayırlı en temiz kullar salât etsin.

Ey Muhammed! Sen geceleri ibadetle geçirir, seherlerde hep gözyaşı dökerdin.

Ah bilsem şu ölüm bana ne türlü gelecek. Acaba ahirette onunla birlikte olacak mıyım?”

Bunları işiten Hz. Ömer r.a. oturup ağlamaya başladı.

Abdullah b. Zeyd el-Ensarî r.a., Hz. Rasulullah s.a.v. vefat ettiği zaman bahçesinde çalışıyordu. Oğlu gelerek vefat haberini söyleyince ellerini açıp: “Allahım benim gözlerimi al da O’ndan sonra hiç kimseyi görmeyeyim.” diye dua etti. O an gözleri kapanıp görmez oldu.

Abdullah b. Zeyd’in sevgisi öyleydi ki, Rasulullah s.a.v.’in huzurundan ayrılıp evine gittiği zaman evde duramaz, geri gelip mübarek cemalini seyrederdi.

Sevban r.a., bir gün mahzun ve boynu bükük bir vaziyette Allah Rasulü’nün huzuruna girdi. Rasul-i Kibriya Efendimiz s.a.v., “Neyin var senin?” diye sordu. Sevban r.a.:

“Ey Allah’ın Rasulü! Ben sizi kendimden, çocuklarımdan, ailemden ve malımdan çok seviyorum. Evimde otururken sizi hatırlıyorum, duramıyorum, hasretinizden ölecek gibi oluyorum. Derhal koşup sizi görmeye geliyorum.” dedi ve ağladı. Rasulullah s.a.v. Efendimiz niçin ağladığını sordu. Sevban r.a. şöyle dedi:

“Sizin ve benim vefat edeceğimizi düşündüm. Siz ahirette peygamberler ile yüksek makamlarda bulunursunuz. Ben cennete girsem bile aşağı makamlarda bulunurum, sizi göremem. Bunun için ağlıyorum.”

Efendimiz s.a.v. sükût etti. Biraz sonra, Cebrail a.s. şu ayeti indirdi:

“Kim Allah’a ve Rasulü’ne itaat ederse, işte onlar ahirette Allah’ın kendilerine özel ihsanlarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehitler ve salihlerle beraber olacaktır. Onlar ne güzel arkadaştır! Bu Allah’tan bir ihsandır. Her şeyi bilici olarak Allah kâfidir.” (Nisa, 70)
Rasulullah s.a.v. Efendimiz ona, “Müjde sana, sevin.” buyurdu.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt