Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Arz Ve Hesap (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0

Allah, kıyamet gününde insanlara dünya hayatında yaptıkları şeylere göre karşılıklarını verecektir. Şöyle buy-rulur: "O güny Allah onlara kesinleşmiş cezalarını vere­cektir. Allah'ın apaçık hak olduğunu bileceklerdir." (Nur 25)


Diğer bir ayette: "Kim ortaya bir iyilik koyarsa ona on katı verilir. Ortaya bir kötülük koyan ise ancak mis­liyle cezalandırıhrp, onlara haksızlık yapılmaz. (En'am 160) buyurulur. Başka bir ayette de: "Allah'a döneceğiniz ve sonra haksızlığa uğramadan herkesin kazancının eksiksiz verileceği günden korkunuz." (Bakara 281) bu­yurulur.
Ebu Zerr'den naklen bir hadis-i kutside Peygamberi­miz şöyle buyurur: "Ey kullarım! Sadece sizin amelleri-nizdir ki ben, olanı sizin için sayar, size karşı korur, saklar, sonra da onları size tastamam veririm. Onun için her kim hayır bulursa hemen Allah'a hamdetsin. Her kim bundan başkasını bulursa ancak kendi nefsini kötülesin." (Müslim-Birr 55)
Amellerinde karşılıkları, adil bir sorgulamadan sonra olacaktır. O gün insanlar Rabblerine arz olunurlar ve kendi amel defterlerini okuyarak yaptıkları işleri öğrenmiş olur­lar. Arz hakkında Allah Teala şöyle buyurur: "İşte o günolacak olur, kıyamet kopar. Gök yarılır; o gün düzen bozulur. Melekler onun çevresindedirler. O gün Rabbi-nin arşını onlardan başka sekiz tanesi yüklenir. Ey İn­sanlar! O gün siz huzura alınırsınız, hiçbir şeyiniz gizli kalmaz." (Hakka 15-18)
Başka bir ayette de: "Dizi dizi Rabbine sunuldukla­rında onlara; and olsun ki.sizi ilk defa yarattığımız gibi bize geldiniz." buyrulur. (Kehf 48)
Amel defterleri ve insanın onu okuması hakkında da şöyle buyurulur: Her insanın boynuna, işlediklerini do­larız ve kıyamet günü açılmış bulacağı kitabı önüne çı­karırız. "Kitabını oku, bugün, hesap görücü olarak sa­na nefsin yeter." (İsra)
Diğer ayetlerde de şöylebuyurulur: "Yeryüzü Rabbi-nin nuruyla aydınlanır, kitab açılır, Peygamberler ve şahitler getirilir ve onlara haksızlık yapılmadan, arala­rında adaletle hüküm verilir. Her kişiye, işlediği ödenir. Esasen Allah, onların yaptıklarını en iyi bilendir. İnkar edenler, bölük bölük cehenneme sürülür. Oraya var­dıklarında kapıları açılır, bekçileri onlara: "Size içiniz­den Rabbinizin ayetlerini okuyan ve bugüne kavuşaca­ğınızı ihtar eden peygamberler gelmedi mi?" derler. Onlar: "Evet geldi." derler. Lakin azab sözü inkarcıla­rın aleyhine gerçekleşir. Onlara: "Temelli kalacağınız cehennemin kapılarından girin, böbürlenenlerin dura­ğı ne kötüdür!" denir. Rabblerine karşı gelmekten sa-kınanlar,bölük bölük cennete götürülürler. Oraya va­rıp da kapıları açıldığında, bekçileri onlara: "Selâm si­ze, hoş geldiniz- Temelli olarak burayagirin." derler. Onlar: "Bize verdiği sözde duran ve bizi bu yere variskılan Allah'a hamd olsun. Cennette istediğimiz yerde oturabiliriz. Yararlı iş işleyenlerin ecri ne güzelmiş!" derler. Melekleri, arşın etrafını çevirmiş oldukları hal­de, Rabblerini hamd ile överken görürsün.Artık insan­ların aralarında adaletle hükümolunmuştur. "Övgü âlemlerin Rabbi olan Allah içindir." denir. (Zümer 69-75)
Başka bir ayette de şöyle buyurulur: Amel defteri ortaya konunca, suçluların,onda yazılı olanlardan korktuklarını görürsün. "Vah bize, eyvah bize! Bu def­ter nasıl olmuş da küçük büyük birşey bırakmadan hepsini saymış!" derler.İşlediklerini hazır bulurlar. Rabbin kimseye haksızlık etmez. (Kehf 49)
Diğer birkaç ayette de şöyle buyurulur: Ey İnsanoğ­lu! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalar-sın,sonunda O'nakavuşacaksın. Amel defteri kendisine sağından verilen kimse, kolay geçireceği bir hesaba çe­kilir ve arkadaşlarının yanına sevinçle döner. Ama amel defteri kendisine arkasından verilen kimse: "Mahvoldum." diye bağırır ve çılgın alevli cehenneme girer. Çünkü O, dünyada, adamlarının yanında zevk içindeydi. Zira o, bir daha dirilip dönmeyeceğini san­mıştı. Bilinki, Rabbi onu şüphesiz görmekteydi." (İnşi-rak 6-15) "Amel defterleri açıldığı zaman." (Tekvir 10)
İşte bu amel defterleri veya kitablari insanın dünyada işlediği iyi veya kötü şeyleri meleklerin yazmasıyla bir araya gelir. Bu konudaki ayetlerde şöyle buyurulur: "Sa­ğında ve solunda,onunla beraber oturan iki alıcı yanın­da hazır birer gözcü olarak söylediği her sözü zabte-derler. (3) Bu kitabımız gerçekten sizin aleyhinize ko-nuşuyor.Biz yaptıklarınızı şüphesiz birbir kaydediyor­duk. (Casiye: 29) Oysa,yaptıklarınızı bilen, değerli ya­zıcılar sizi gözetlemektedirler," (İnfitar: 10-12)
Allah kullarını amellerine, sözlerine ve itikadlanna göre kıyamet gününde hesaba çekecektir. Hesaba çekme-konusunda Allah'u Tealâ şöyle buyurur: "İşte bu hesap günü için, size söz verilenlerdir." (Sâd 53)
Diğer bir ayette şöyle buyurulur: "Doğrusu Allah yo­lundan sapanlara, onlara bu hesap gününü unutmala­rına karşılık büyük azab vardır." (Sâd: 26)
Başka bir ayette de şöyle buyurur: "İçinizdekİni açıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba çeker ve dilediğini bağışlar, dilediğine azab eder." (Ba­kara: 284)
Allah'u Tealâ kıyamet gününde insanların hepsini bir­den, herhangi bir vasıta olmaksızın hızlı bir şekilde hesaba çekecektir. Bu konuda şöyle buyurur: Bu gün herkese, kazandığının karşılığı verilir. Bu gün haksızlık yoktur. Doğrusu Allah, hesabı çabuk görendir. (Gafir: 17)
Buhari, Müslim ve Tirmizî'de Adiyy b.Hatem'den nakledilen bir hadiste Peygamberimiz (sav) şöyle buyuru­yor: "Sizlerden her bir kimseyle Allah Tealâ (kıyamet gününde) muhakkak konuşacaktır. Öyle ki; Allah ile kendisi arasında hiçbir tercüman bulunmaz. Bu halde o kimse sağ tarafına bakar, gönderdiği amellerden başka hiçbir şey göremez. Sol tarafına bakar, önceden işleyip gönderdiği amellerden başkasını göremez. Önüne ba­kar, yüzünün karşısında ateşten başka birşey göremez. Binaenaleyh sizler, bir tek hurmanın yarısı ile de olsa (tasadduk ederek) ateşten korunun." (Müslim: Zekat 67)
herlerini anlatacaktır." ayetini okuyup, sonra: Yerin haberlerinin ne olduğunu biliyor musunuz? diyesorar. Ashab da: Allah ve elçisi daha iyi bilir, derler. Bunun üzerine Rasûlullah: "Yerin haberleri,kendi üzerinde iş­lenen amellere, kulun ve ümmetin aleyhine şahidlikyap-ması, "şu gün şunu yaptı, bugün bunu yaptı." demesi-dir. İşte yerin haberleri bunlardır. (Tirmizi: Kıyamet)
Kıyamet gününde insanın organları da dünyada yapı­lan işler hakkında şehadette bulunur. Allah Teala şöyle bu­yuruyor: "Kendi dilleri, elleri ve ayakları, yapmış ol­duklarına şahitlik ettikleri gün, onlar,büyük azaba uğ­rayacaklardır. O gün Allah onlara, kesinleşmiş cezala­rını verecektir. Allah'ın apaçık Hak olduğunu bilecek­lerdir." (Nur: 24-25)
Diğer bir kaç ayette de şöyle buyurulur: "Allah'ın düşmanları o gün cehenneme sürülürler. Hepsi bir ara­dadırlar. Sonra oraya varınca, kulakları, gözleri ve de­rileri, yaptıkları hakkında, onların aleyhinde şahitlik ederler. Derilerine: "Aleyhimize niçin şahitlik ettiniz?" derler. "Bizi, herşeyi konuşturan Allah konuşturdu. Sizi önce yaratan O'dur. Ve O'na döndürülüyorsunuz." ce­vabını verirler. Siz, gözleriniz, kulaklarınız ve derilerini­zin aleyhinize şahitlik edeceğinden korkarak günah işle­mekten çekinmiyordunuz. Hayır! Siz yaptıklarınızın ço­ğunu Allah'ın bilmediğini sanıyordunuz. (Fusulet: 19-22)
Kıyamet gününde hesaba çekilme konusunda insanla­rın durumları birbirinden farklıdır. Onlardan bazılarının amel defterleri sağ elinden verilir ve kolay bir şekilde he­saba çekilir. Bu şu şekilde olur: İnsan dünyada yaptığı iş­leri Allah'a arzeder, Allah da onun yaptığı kötülükleri görür. Fakat Allah'tan başka hiç bir kimse o kötülükleri bil­mez. Sonra Allah,amel defterindeki kötülükleri rahmeti ile Örter ve af'eder. Ona azab etmez ve o kişide Cennete gire­rek kurtulanlardan olur. Bu konuda Allah Teala şöyle bu­yuruyor:
"Kitabı sağ elinden verilen alın kitabımı okuyun, doğrusu bir hesaplaşma ile karşılaşacağımı umuyor­dum." der. Artık o, meyveleri sarkmış, yüksek bir bah­çede, hoş bir yaşayış içindedir. (Hakka: 19-23)
Diğer ayetlerde de şöyle buyurulur: Ama tartılanı ağır gelen kimse hoş bir hayat içinde olacaktır. (Kana: 6-7)
Bir gün Abdullah b. Ömer'e: "Râsulullah'ı NECVÂ hakkında söz söylerken nasıl işittin?" diye sordular. İbn-i Ömer de dedi ki: "Ben Rasûlullah'dan işittim şöyle buyu-ruyordu: "Mü'min kıyamet gününde Azız ve Celîl olan Rabbine yaklaştırılır. Hatta Allah onun üzerine şefkat kanadını koyar da (gizlice) ona bütün günahlarını söy­ler, Rabbi kuluna: "Sen şu günahı tanıyor musun? der. Kul: Ey Rabbim! Tanıyorum, diye ikrar eder. Allah (Ey kulum!) Ben senin aleyhindeki bu günahları dün­yada iken halktan gizledim. Bu gün de senin lehine bunları affediyorum, buyurur. Daha sonra mü'mine iyiliklerinin yazılı olduğu sayfa verilir. Kafirlere ve mü­nafıklara gelince onlar, birçok halkın gözleri önünde "Bunlar... Allah'a karşı yalan söyleyen kimselerdir" di­ye çağırılıp ilân edilirler." (Müslim Tevbe/ 52)
Kıyamet gününde bazı insanlara da amel defterleri so­lundan veya arkalarından verilir. Bu kişiler çok zor bir he­saba çekilirler. Öyle ki her küçük ve büyük günahın hesa­bım verirler. Bu kişiler için hiçbir özür kabul edilmez.
Sonra da bunlar diğerleri gibi helak olurlar.
Bu konuda Allah Teala şöyle buyurur: "Fakat kitabı solundan verilen kimse: "Kitabım keşke bana verilme-seydi! Keşke hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! Bu iş keşke son bulmuş olsaydı! Malım bana fayda verme­di, gücüm de kalmadı." der. İlgililere şöyle buyurulur: "Onu ahn,bağlayın. Sonra cehenneme yaslayın.". (Hak­ka: 25-31)
Diğer ayetlerde de şöyle buyurulur: "Ama amel def­teri arkasından verilen kimse: "Mahvoldum." diye ba­ğırır. Ve çılgın alevli cehenneme girer." (İnşikak: 10-12) "Tartıları hafif gelenler ise, onların yeri bir çukur­dur. O çukurun ne olduğnu sen bilir misin? O kızgın bir ateştir." (Karia: 8-11)
Burada şunu da belirtelim ki Peygamberimizin üm­metinden olan bir grup irisan, cennete hiç hesaba çekilme­den ve en küçük bir azabı tatmadan gireceklerdir. Bu ko­nuda Müslim'de Ebu Hureyre'den naklen şu hadis vardır: Peygamberimiz şöyle buyurdu: "Ümmetimden yetmişbin kişi cennete hiç hesaba çekilmeden girecektir." (Müs­lim: İman/ 370)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt